anlamlı şarkı sözleri
sevgisiziliğin de şarkı sözü olmaz mı?
"ve sana dokunmak gelmiyor içimden
aşk sözlerin batıyor, sarılsan da, yalvarsan da seni duyamıyorum"
- her neyse (leman sam)
anlamlı şarkı sözleri
"zannetme, bir gün geri dönmek değil niyetim ah hasrete teslim oldum asla gelmeyeceğim"
- yalnızca sitem
anlamlı şarkı sözleri
"ne olurdu masallar gerçek olsa ya da biz masal olsak"
- bir küçük aşk masalı
karılar koğuşu
filmde hapishanede kadınlar arasında geçen diyalogu aktarıyorum:
-ne düşünüyorsun hubuş bacı?
- maphustakileri düşünüyorum. bunca erkek, dişisiz ne yapar?
- bunu düşünmek sana mı kaldı? onların ki hiç olmazsa ele gelir; bizimki için için yanar tutuşur ya!
- kardeş desene bize bir yangın hortumu lazım.
vurula vurula
dinleyince aynı anda oynama ve ağlama isteği olması muhtemeldir.
heisenberg belirsizlik ilkesi
bir maddenin hızı ile konumunu aynı anda kesin olarak ölçülemeyeciğini söyleyen kuantum prensibi. atom altı parçacıklarda kütlesi çok düşük olduğu için gözlenebilirken gerçek dünyada farkedemeyiz. örnek verecek olursak yarım kilo (0.5 kg) bir top 1 m/s hızla hareket ederse, momentum (hızxkütle) 0.5 kg. m/s yapar. planck sabiti/2xmomentumdan (1.05x10(-34)/2x0.5) bu topun konumu 0.0000000000000000000000000000000000105 m ileri ya da geri olabilir, bu gözlemle ilgili değildir, doğanın işleyişi böyledir ve bilinemez. einstein zamanında "tanrı zar atmaz" dese de bilim einstein'i değil heisenberg'i haklı çıkaracatır.
cimabue
13. yy sonlarında yaşamış, bizans-italyan resim geleneğinin son büyük temsilcisi italyan ressam. çağdaşı dante kendisinden büyük bir övgüyle bahsetmiş ve ilahi komedyasında da yer vermiştir. resimleri geleneksel bizans sanatına bağlı kalmıştır. bunun yanı sıra çok başarılı olmasa da, o yıllarda çok sık rastlamadığımız, yaptığı gölgeler, crucifix haçında isa'nın vücudunu resmederken aradığı kusursuzluk öğrencisi giotto'ya ve rönesans sanatçılarına öncülük etmiştir. santa trinita madonna gibi resimlerinde boşluk kullanması, perspektif ve gölgeleme, italyan sanatına yeni bir uyanış getirmiştir. bu yönüyle modern batı resminin kurucusu olarak kabul edilir.
ünlülerin seks sonrası yorumları
orhan gencebay: hatasız kul olmaz
dersim olayı
katliamda kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 100 kişinin aynı konağa sokularak üzerlerine yağdırılan mermi sonucu öldürülenlerden kurtulan 3 çocuktan birinin oğlu olan gazeteci yavuz semerci katliamın yaşandığı yılı "ağlayacak anaların da öldürüldüğü yıl.
yani ağlayacak ana kalmadığından ağlama derdinin olmadığı ve kimsenin üzülmediği yıl..." olarak tanımlıyor.
1937 yılında devletin "cumhuriyet’in imar ve ıslah programına muhalefet eden" dersim'e devlet otoritesini yerleştirmek için çıkan "isyanı" acı bir şekilde bastırmıştır. 1926 yılında, dönemin elazığ valisi cemal bey (bardakçı) tarafından hükümetin izniyle içlerinde seyit rıza'nın da olduğu, bölge halkının bir kısmı toprak verilir ve elazığ'a yerleştirilir. cemal bey' in çorum'a tayin edilmesinden bir süre sonra bu insanlara verilen topraklar ellerinden alınır ve dersim'e tekrar gönderilir. bölgede çıkan ayaklanmalar için ismet inönü'nün de aralarında bulunduğu birçok bürokrat bölgede analizler yapmıştır. bunlardan birisi elazığ valisi cemal bey hazırladığı raporda dersimlilerin kırım ve sürgünden çok korktuklarını, birkaç aşiret lideri dışında insanların fakirlikten çırpındığını, yağmanın sebebinin fakirlik olduğunu ve insanların bu yüzden silahlandığını belirtmiş. ayrıca ciddi bir eğitim ve idealist bir kadro ile yerleşmiş batıl inançların temizleneceğini bölge halkının itaatkar olduğunu ve bir iki askeri kuvvetle bölgenin silahtan arınacağını söylemişse de devlet mağaralara zehirli gaz salıp çocukları bile öldürme yoluna gitmiştir. belki de bugün doğunun yaşadığı sorunların tohunları o dönemde ekildi. bana kalırsa bu harekat etnik ve dini açıdan homojen bir devlet yaratma planının bir parçasıdır. şark ıslahat planının amacını da inönü "vazifemiz, türk vatanı içinde bulunanları mutlaka türk yapmaktır. türklüğe ve türkçülüğe muhalefet edecek unsurları kesip atacağız. vatana hizmet edeceklerde arayacağımız nitelikler her şeyden evvel o adamın türk ve türkçü olmasıdır." şeklinde formüle etmiştir.
kürt ve alevi sorununun meclisten özür çıkmadan ve tazminat ödenmeden çözüme ulaşacağına inanmıyorum.
yavuz semerci'nin muhteşem yazısı için:
https://m.bianet.org/biamag/toplum/11845...
zehra eren
tangonun revaçta olduğu dönemlerin en güzel seslerinden birisi (bir diğeri seyyan hanım) . tangonun ruhunu bir şarkıcı ancak bu kadar verebilir. bunun yanısıra çok özel bir alto sese sahiptir. şarkıları arasında "ne olurdu sen benim olsaydın" "çapkın" "aşk denizi" favorimdir.
nükhet duru
70'lerden sonrasında çizgisini bozmuş olsa da o dönemde sesi ve yorumuyla bütünleştirdiği şarkıların hepsi muhteşemdir ama içlerinde öyle bir şarkı vardır ki, o şarkı "seninle" dir, benim türk pop listemde her zaman #1'dir. şarkının sözlerinde "seninle yasak tutkuların en temizinde..." kısmı afiş yapılıp duvarlara asılmalı, billboardlara konulmalı.
leyla gencer
öncelikle leyla gencer'i callas'la bir tutmaya çalışan, balon şairler, ressamlar türeten türk entelijansiyasını ağır eleştireceğim bir madde farz oldu. leyla gencer'in çok iyi bir soprano olduğunu, türkiye gibi opera geçmişi olmayan bir ülkeden çıkıp yurtdışında saygın yer edinebilmiş az sayıda sanatçımızdan biri olduğunu kabul edelim ama döneminde tebaldi, sutherland ve callas gibi operanın en önemli isimleri altın çağlarını yaşıyorlar bu kadar parlak isimlerin arasında gölgede kalmıştır. bunlarla kıyas kabul etmez. en basitinden bugün dünya çapında kültür sanat gazetelerinde (the telegraph, the guardian) "best sopranos" gibi basit bir araştırma yaparsanız o listelerin hiçbirinde leyla gencer'i göremezseniz.
ek: izlemedim ama iksv youtube kanalında, leyla gencer'in hayatını anlatan bir belgesel mevcut.
ayı sözlük itiraf
-ortaokulda sınıftaki beğendiğim çocukların apış arasına yanlışlıkla olmuş gibi dokunurdum.
-lisede kerem'e aşıktım. elimi yüzüme kapatıp, parmaklarımın arasından onu izlerdim. herkes anlardı ama konduramazdı.
-okulun popüleri taha sürekli bana dokunurdu, yüzünü öptürürdü. her yerime dokunurdu. bu ilgiden sürekli başım dönerdi. bir kere arkama geçti, popomu elledi, korktum, kaçtım.
-daha sonra ogün'e aşık oldum. arkamda otururdu. bacağı, bacağıma değsin diye, pantolunumu yukarı sıyırırdım. en yakın arkadaşı ebubekir'i kıskandığım için nefret ederdim ondan.
-üniversiteye başladığımda çağlar'a aşık oldum. dersten sonra çıktıktan sonra , ben sana aşık oldum dedim. o da kibarca...
marco polo
2 sezon sürmüş tarihi, netflix dizisi. o zaman moğol hakimiyeti altında olan çin'de hükümdar olan kubilay han'a esir düşen marco polo'nun yaşadıklarını anlatıyor. dekor, sound ve prodüksiyon kesinlikle çok iyi. ilk sezonu sıkılmadan izleyeceğinizi garanti ederim. gelgelelim ikinci sezonda aynı heyecanı yakalayamadım, sezon ortasında senaryo tıkandı ve ilerleyemedi. netflix de çok memnun kalmamış olacak ki 3. sezon çekimlerine izin vermemiş zamanında. işte en başta bu yüzden izlenmemeli, çünkü 3. sezonun çekileceği düşünülmüş ve final yapılmamış.
giorgio vasari
rönesans döneminin ünlü mimar ve ressamlarındandır. fakat ünü tablolarından değil, sanat tarihinin ilk kitabı olarak kabul edilen sanatçıların hayat hikayeleri adlı kitabından ileri gelir. sanat tarihinin başucu kitaplarından biridir. ayrıca "rönesans" kelimesinin mucididir. kitapta yazar kendinden önce yaşamış ve kendi dönemindeki 20 sanatçının biyografilerini toplamış. kitabın 1/4 ü michalengelo'ya ayrılmıştır. bugün michalengelo, leonardo da vinci gibi birçok sanatçıyla ilgili elimizdeki birçok bilginin kaynağı bu kitaba dayanıyor.
hoşlanılan kişiden soğuma nedenleri
-bir başkasıyla date yapması (ama - hemen ertesinde söyleyip özür dilerse de daha da yükselebilirim)
-tiktok videosunu görmem
-victory işaretiyle fotoğraf çekmesi
-ortadoğuya gitmek istiyorum dediğimde "bence de, konya güzeldir demesi"
-herhangi bir görüşte aşırı tutucu olması
hastası olunan sözler
"hepinizden nefret ediyorum ama tek başıma da canım sıkılıyor" - yıldız tilbe
hastası olunan sözler
"beni kötü aletlerine emel etmek isteyenler var"
hayata dair iç burkan detaylar
bir zamanlar, güz ile baharın birbirine hiç kavuşamadıklarını, çünkü ortada yaz olduğunu düşünüp hüzünlenirdim
saç bağı takar saçına
ali ufki bey'in notaya aldığı, 17. yy saray müziği ve saray türkçesi hakkında fikir veren mecmuasındaki onlarca şarkıdan biridir. murat salim tokaç'tan dinleyebilirsiniz. dinlediğinizde saray müziğinin ne kadar dinamik, bestenin çok sade ve yalın, sözlerinse gayet anlaşılır ve basit olduğu görülecektir. yalnız icrada aşağıda paylaştığım bölüm atlanır, çünkü sakıncalıdır. ayısözlük kurallarına aykırı davranmamak için :) sansürleyeceğim fakat boşluğu kolaylıkla doldurabileceğinize inanıyorum. (not: günümüz türkçesine çevrilmemiştir)
sen gezersin hecin gibi
taracığın macun gibi
… çifte güvercin gibi