bizim topraklarda olmasa da amerika’da falan biseksüelliğin ekmeğini yiyen, genelde kadın olan ünlü. bakıyorsan bir tane bile hem cinsiyle ciddi ilişkisi yok ama ortamlarda biseksüelim diyip duruyor. bizim sevilme ve kabul görme meraklısı toplulukta bunları bağırlarına basıyor.
sanki rihanna’nın ağzında sik varmış gibi harfleri yuvarlayarak söylediği, yiyorum ama aynı zamanda çalışıyorum böyle de güçlü bir dişiyim temalı şarkısı.
katılaşan cildine, içtiği sigaralarda savaşan borazanına dönmüş sesine, jiletlenmekten tahriş olmuş cildine bakmadan kendisini twink sanan ve arkadaş sitelerinde belki bir liseli düşürürüm diye eli çükünde bekleyen ademoğlu.
geneli çirkin, orta veya orta sınıf bir ailenin altından gelen, aşırı duygusal olurlar. kimsenin onlarla direkt cinsel ilişkiye girmeyeceklerini veya ciddi bir ilişki düşünmeyeceklerini bildikleri için arkadaş ayağına yol yapmaya çalışırlar.
seda sayan apla ile hayatımıza giren tanım. erkekleri boş anında yakalayıp avlayan tipler. bunun camiada karşılığı siz ilişki yaşarken tokezlemenizi bekleyip araya girmeye çalışan sinsi pusu bekçileri.
özellikle genç-yetişkin ve daha büyük yaş gruplarında gözlemlediğim, kimsenin ciddi bir ilişki için çabalamaması durumu. herkeste bir yorgunluk ve ilişkilere karşı güvensizlik hakim. ben bu durumun sadece bende olduğunu sanıyordum ama değilmiş.
sanırım bu biraz da sürekli katıldığınız bir yarışı hiçbir zaman kazanamamakla ilgili. yani sonunda kaybedeceğinizi bildiğiniz bir yarışa kaç kere katılabilirsiniz ki?
var böyle bir şey. twink hastası muhafazakar sadece aktif erkeklerin çoğu twink diye çoluk çocukla birlikte oluyor. en son sivas'ta oğlan çocuğuyla basılan ülkü ocakları başkanına şahit olduk.
özellikle genç-yetişkin ve daha büyük yaş gruplarında gözlemlediğim, kimsenin ciddi bir ilişki için çabalamaması durumu. herkeste bir yorgunluk ve ilişkilere karşı güvensizlik hakim. ben bu durumun sadece bende olduğunu sanıyordum ama değilmiş.
sanırım bu biraz da sürekli katıldığınız bir yarışı hiçbir zaman kazanamamakla ilgili. yani sonunda kaybedeceğinizi bildiğiniz bir yarışa kaç kere katılabilirsiniz ki?
öncelikle aşık olduğunu düşünmüyorum. sendeki pek çok eşcinselin çevrelerindeki heteroseksüel erkeklere duydukları hayranlıktan ibaret. muhtemelen ortak bulduğun davranışlarınız ve ortak ilgi alanlarınız falan da olmuştur.
ayrıca sağlıklı bir cinsel hayatın olduğunu da düşünmüyorum çünkü bu tarz heteroseksüel erkeği kafaya takma olayları genelde sağlıklı cinsel hayatı olmayan, kendi yolunda ilerleyemeyen eşcinsel erkekler de oluyor.
ayrıca eşcinselliğini kafana çok taktığını düşünüyorum. neden mi? öncelikle açıldığın adamın arkandan konuşmasından korkuyorsun. herhangi bir kadın veya erkek açıldığı adamın arkasından konuşmasından korkar mı, korkmaz. kendini kabul eden bir gay için de böyle. bence bir yardım alıp obsesifliğini atmalısın.
kendini kabul ettikten sonra o adam ne aklına gelecek ne de acaba arkamdan ne demiştir diye endişeleneceksin.
son olarak aklıma adamın bahsettiğin kadın için senin gay olup olmadığını sorguladığı geldi. kardeşi gibi sever dedin ya, senden de şüpheleniyorsa bunu ona ispatlamak için seninle bu derece yakınlık kurmuş olabilir. tabii bunları yaparken de bir miktar heteroflexible olması gerek falan.
işin özü bu tecrübeyi kucakla. dersini al. kendini daha çok sev ve güvenli sularda seni anlayacak kendini kabul etmiş erkeklerle takıl.
erkek gibi tanrısal bir gücün kollarında zevkin ve gücün tadına bakmak, iki tanrısal vücudu birleştirerek olimpos’taki tanrı’ları kıskandıracak bir birliktelik kurmak varken ortalama bir memelinin hayatını çürütmesine izin veren meczuptur.
kadınla erkeğin birbirinden tamamen zıt olduğunu, kadının erkeğin imkanlarını ve olanaklarını sömürmekten başka hiçbir işe yaramadığını bilmez, bir erkeği en iyi diğer erkeğin anlayacağını akıl edemez.
ne yapsın.
yıllarca erkeklerin kadınlarla birlikte olacağı öğretilmiş.
cilt bakımı. yapmak zorundasın. erkekler kadınlar gibi güce tav olmuyor ki. hetero erkeğin çiftleşmek için tek yapması gereken güçlü olmak. bizim güzel görünmemiz lazım.
saç bakımı. gene yukarıdaki sebep. hornet’te kel yalnızlığı diye bir şey var. bir kaç keş fetişi hariç bu insanlar yalnız.
güzel giyinmek. gene aynı sebep. bu tarz dertler hetero erkeklerde pek yok.
spor salonu. zurnanın zırt dediği yer mk. hadi ben en pahalısına gidiyorum da en ucuzu aylık 100 lira falan. bunun et ağırlıklı beslenmesi falan bel büken cinsten.
eğitim masrafı. gaysen iyi göründüğün kadar güçlü de olman lazım. çünkü toplum paran varsa sana tahammül edebiliyor. ah ah o ders kitaplarına notlara falan verdiğim parayla asgari ücretle aileye bakılırdı. just kidding. ama bir kurs var 13500 lira. skandal.
gidilen mekanlar. hetero erkekler gibi bir çay ocağına gidemeyiz. gideriz de rahat edemezler. mimimum stabucks. eh, elin adamı iki çaya 3 lira verip kalkarken biz azıcık rahat edebilmek için 10 lira falan bayılıyoruz.
yaşama alanı. çomar-land’de yaşayamayız. bir miktar özgürlük bulmak inçin kümes gibi evlere sırf semtlerinde dolayı bir dünya para ödüyoruz. akp’li 45 yaşında esnaf ahmet daha ucuz paraya daha lüks evlerde oturuyor.
prezervatif ve kayganlaştırıcı masrafı. bundan şikayetçi olduğuma emin değilim ama haftada 3-4 defa seks yapan birinin masrafını düşünebiliyor musunuz? swh