ben nice depremler gördüm
kolay kolay yıkılmam
her defasında kaybetsem
yine de hiç üzülmem
aslında bu kadar kırılgan değildim
kendi yarattığım düşmanlara yenildim
bir kayboldum sonra tekrar belirdim
masallardaki gibi
bir varmışım bir yokmuşum
bir varmışım bir yokmuşum
sen bana imkanlar sundun
ben bunu kabul edemem
şimdiye kadar yalnızdım
öyle pat diye değiştiremem
aslında bu kadar kırılgan değildim
kendi yarattığım düşmanlara yenildim
bir kayboldum sonra tekrar belirdim
masallardaki gibi
bir varmışım bir yokmuşum
bir varmışım bir yokmuşum
korkarsam sakince ıslık çalarım
ben susmam sen de susma ki korkmayalım
maalesef az sonra gitmem lazım
huyum böyle aynı yerde hiç kalmamışım
bir varmışım bir yokmuşum
bir varmışım bir yokmuşum
dışarıda ötekileştirilen biz neden kendi içimizde de ötekileştirme yapıyoruz?
hani gökkuşağının yedi rengiydik?
daha kendi bireyimize sahip çıkamazken dışarda haklarımızı nasıl savunalım?
bearhairy'i sevdiğim söylenemez. düşünceleri ile aynı düşüncede olmamam nefrette ettirmez. herkes aynı düşünecek diye bir sey de yok. ama hiçbir yazar silinmeyi haketmiyor. (hakaretler, tacizler, nefret söylemi olmadığı sürece)
özgürce yazabileceğimiz sınırlı platformlar varken bir de böylesine sansürü uygun bulmuyorum, bulmayacağım da.
ibrahim abinin bir röportajını okumuştum. ahmet yıldız'dan sevgiyle, aşkla, içtenlikle bahsediyordu. o an içime bir öküz oturdu.. bu güzel insan dürüst olma çabası ile bir katliama kurban gitmişti. ve bunu gerçekleştiren ise babası idi... bir baba bunu evladına nasıl yapabilirdi ki? bu ölüm kararına nasıl karar verebilirdi. o kararda biz de oradaydık. ailecek, mahallecek, toplumca... bir baba karar vermemişti buna, biz bunu hep birlikte vermiştik. oysa bir baba canından can olan bir evlada nasıl kıyabilirdi ki. o ki; hastalığında başucunda sabahlayan, karnesinde pekiler olunca hediyeler alan, kendisine almayıp çocuğuna alan bir babaydı. bu hale nasıl gelmişti.. onu bu hale biz getirmiştik. belki de içten içe ''elalem ne der'' diyordu..
doğduğumuz andan itibaren bizlere normalmiş gibi olan şeyler öğretildi. biz onları benimsedik. ''normal'in dışına çıkan herkes bizim için tehtitti, biz tehtittik. şimdi ahmet yıldız mücadelesi veriyoruz.. bu düşünceler bizimle olduğu sürece yarın da ahmet yıldız'lar olacak.. bu sistem, bu düzen değişmediği sürece nefret cinayetleri hep olacak.. o mezarda yatan ahmet yıldız değil bizim insanlığımızdır.
dışarıda ötekileştirilen biz neden kendi içimizde de ötekileştirme yapıyoruz?
hani gökkuşağının yedi rengiydik?
daha kendi bireyimize sahip çıkamazken dışarda haklarımızı nasıl savunalım?
bearhairy'i sevdiğim söylenemez. düşünceleri ile aynı düşüncede olmamam nefrette ettirmez. herkes aynı düşünecek diye bir sey de yok. ama hiçbir yazar silinmeyi haketmiyor. (hakaretler, tacizler, nefret söylemi olmadığı sürece)
özgürce yazabileceğimiz sınırlı platformlar varken bir de böylesine sansürü uygun bulmuyorum, bulmayacağım da.
şu başlığa entry girilmemesine üzüldüm. bu kadar mı normalleşti sizin için "cinayet". cinayet diyorum çünkü bu intihar değildir.
abisinin tecavüze uğramış gencecik bir kadın. 2 kere intihara kalkışmış. hayatının en güzel yıllarını tecavüz, bunalım ve intiharla geçirmiş. içim acidi. biz dışarıda ki insanlara güvenmeye çalışırken 'aileden' böylesi iğrenç bir şey görmek. yazacak bir şey bulamıyorum. boğazım düğümleniyor.
yazıklar olsun bunu yapana, göz yumana, sessiz kalana!
şu başlık meni koksa idi eminim bir çok entry girilirdi. evet büyük bir eleştiri yaptım. buyrun eleştirin beni. hayatınız koli düşürmek, sex, sik olmuş. bir kadının katledilmesi umurunuzda bile değil!
sözlükte propaganda yapıyoruz da bizim mi haberimiz yok. tek başlıkta değil. ayrı ayrı açılmış başlıklar. böyle bir bilgi vermek istiyorsan tek başlıkta topla. yapılan parti propagandasından başka bir şey değildir.
bu entry cevap içermektedir. admin tarafından uçurulabilir.
önce gelip mesajda taciz edip sonra burada taciz etmek. oldukça özgürlükçü bir tavrınız var sayın bear. demek ki rahatsız olan tek ben değilim ki yazarlardan biri seri eksilemis. eve gidince ben de yapayım bunu.
yazdıklarımız sadece bla bla ise nedir bu açıklama çabanız efendim ?? size saygılı idim ki yazar adı kullanmadım ama siz gelip burada döktürmüşünüz. kavramlarınızı yeniden gözden geçirmeniz dileği ile.