Sertab'ın İncelikler Yüzünden şarkısının girişinde anlattığı, nakaratında da anlatılan kişinin o aşamaya gelmediği için henüz anlatamadığı şahıs. Ayrıca bütün şarkılarda az çok bulur kendini bu şahıs, deli mi ne!
insanın dolgunlaştırdığı şeyler diye düşünmeme sebep olan başlık. web cam fantezisi için kılık değiştirdiğimde arada göğsümü selpakla ya da portakalla filan dolgunlaştırırdım. alt kısmın zaten ihtiyacı yoktu. toydum, ne bulduysam koydum yani.
taksim meydanı'nın ortasında linç edilme ihtimalini göze alarak sevdiğim adamın dudaklarına yapışacağım. son partner olamayasıcadan sonra hırs yaptım galiba. eli elime değmedi ayol, bekaretimi geri kazandım iki ayda.
kısa bir süre önce yaşadığım durumdur. söz konusu kişi hoşlandığını belli ettiği halde yalnız kalma ihtimalinin olduğu davetlerden kaçındı, dolayısıyla ev ve sinema davetleri geçiştirildi. bu davetler geçiştirilirken muğlak cevaplar verilmesini davete icabet edileceğinin söylenmesine tercih ederdim. söz konusu kişi herhangi bir temastan kesinlikle kaçındı ve neyin ters gittiği konusundaki soruları kati suretle cevapsız bıraktı. iki ay boyunca beni oyaladı ve medeni bir şekilde iletişimi kestik. bu süre zarfında saatlerce onun işten çıkmasını bekledim (ve bir iki saatlik bir muhabbet için altı yedi saat oluyor aşağı yukarı), çoğunlukla yanında olmaya çalıştım ve elime geçen tek şey sabahtan beri üzerimden atamadığım ağlama hissi, bunalım halleri.
bu insan modellerinin tüm sözlük ahalisinden uzak durmasını temenni ediyorum, özünde iyi insan olabilirler ama lütfen kimlik karmaşanızı daha yapıcı yollardan çözün. en azından açık olun. bahsi geçen kişi baştan dürüst olup emin olmak istiyorum durumumdan deseydi ama bu süreyi onunla yine geçirirdim. kırıldım be sözlük ahalisi, göğsüme bir ağırlık çöktü, gitmiyor. en kötüsü cevapsız kalması her şeyin.
hepimiz gabile'nin kurtlar sofrasından sağ çıkmış bireyleriz diye düşündüren cümledir. karşılık olarak intizar'dan 'nerde olsan gelirim' parçasını gönderebilirsiniz. allah kimseyi öyle bir açlıkla terbiye etmesin, görmediğin adam için:)
ortaokul zamanında memlekette iken eve internetin bağlanmasıyla ağza vermek dahil bir sürü seks terminolojisi kelimesini öğrendiğim dönem bana en tahrik edici gelen kelimedir. erzurumlu bir hayırsever! vatandaş webcamde yüzünü göstermeden sen yanıma gel hepsini öğreteceğim demişti. kısacası bu eğitime online başladım. şimdi biri domal dese bana yine tahrik oluyorum ama ağzına bir tane yapıştırıp kaçma anlamında.
saçma bir başlıktır, benim şu an bir fikrimin olduğu ya da yeni tecrübe ettiğim bir konuyla ilgili yazabilmek gibi bir özgürlüğüm var. elalem isterse onbeş yıl önce açmış olsun başlığı, benim bugünümle bağı var.
her şeye iyi tarafindan bakmak mümkün yoksa kafayı yiyeceğiz. kadınla yabancı bir erkek diyor. iki yabancı kadın ya da erkek ile ilgili bir yorum yok. fetvalardaki açıklardan yararlanalım lütfen.
kızlı erkekli ev muhabbetinde de aynı durum olmuştu. geleneğimize aykırı muhabbeti patlak verdiğinde ben iki kızla aynı evi güvenle (altını çizerek söylüyorum) paylaşıyordum. bir erkekle kalsam götüm tehlikeye girecek. memnun kalıp kalmayacağım da belli değil. kısaca bizim camiayı zorla cima etmeye zorluyorlar yabancı erkeklerden karılarını koruyacaklar diye.
sahilde bir bankta ismi lazım değilin dizine başımı koyup dalgaları izlemek isterdim. bu arada o da konuşup dalgalara eşlik edebilir, sessiz sakin dinlenirim sadece.
evet engellenemez merak dürtüsü sayesinde siteye erişim sağlayabildiğim an bende soyumu sopumu öğreneceğim lakin umarım bir fişleme politikasının ürünü değildir paylaşıma açılan bu bilgiler. iyi ki ötekileştirici ve ayrıştırıcı bir yöntemi sonuna kadar kullanan siyasilerimiz yok! yoksa soy bilgimiz bile bazı özel durumlarda koz olarak kullanılabilirdi.
vallahi paranoyağım ben dostlar, saklayacak hiçbir şeyim olmamasına rağmen rahatsız oluyorum durumdan. bildikleri ya da bilmedikleri her şey diken üstünde bırakıyor beni bu zamanda.
hayatı yeniden keşfedin isimli bir kişisel gelişim-psikoloji kitabı sonrasında çocuklukta edindiğim şemaları tekrarlamamam gerektiği söyleniyor ve aşırı cinsel çekim hissettiğim insanlardan uzak durmam lazım geliyormuş. şema dedikleri şey de çocukluk travmalarını erişkin hayatında bizim bile farketmeden tekrar tekrar yaşatmamız demek kısaca. dövmeli adamlardan korkmamın nedeni kitabın bana mantıklı gelmesi ve duygusal olarak bana acı çektireceklerini düşünmem çünkü bu tayfa genellikle benim cinsel çekimimin fazla olduğu tayfa. tabii her dövmeli insan değil. ergenlikten kalma sevgili adı, latince özlü söz, kartal ya da martı dövmeli insanlardan direkt soğuyorum. diğer kategoride (genelleme yapmadan) ekseriyetle bir bağ kurduğum halde zarar göreceğimi düşündüğüm tayfa oluyor.
duygusal hezimetten çekinmeyen arkadaşlar, kaslı, dövmeli tiplerle benim yerime de hunharca sevişsinler. aşık olursanız da sabah sizi evden apar topar göndermeye çalışmayan bir yiğite denk gelirsiniz umarım. e serseri doğdum, serseri ölücem diyip sizin aşkınıza adam gibi karşılık verenini de bulursanız elinizden kaçırmayın zaten. nesilleri tükeniyor gibi.
sonu gelmeyen sakarlıklarımın ardından ablamın bana kurduğu cümle. terek dolap demekmiş sanırım ve evet mutfak dolabının kapağının menteşesini kırınca elimde kaldı. kapağı geri takabildim ama sakarlık baki.
bir keresinde de okuldaki asma katta bulunan medya merkezinin cam kapısına güm diye daldım. hoca n'oldu yukarıda, bina sallandı diye görevliye sorarken ben hafif kanayan burnumla tuvalete saklandım. ve daha neler neler.
uzun lafın kısası ben etrafınızdayken tereklerinize dikkat edin efenim.
geçtiğimiz günlerde ilk teklileri 'letter to pester'ı' yayınlamış genç metal grubu. daha başarılı işlere imza atacaklarına eminim.
şarkının sözlerini de bırakayım şuraya, verdiğim linkte olmasına rağmen.
ı'm sick of that blood sucking circus.
stare into my eyes.
you've never seen them before.
ıt won't happen again until you want it to.
dancing to entertain you.
ı'm just like a monkey on a dumb donkey.
we're the scapegoats and genetic whores,
programmed to sell even our own souls.
push the button, follow the path.
we won't hurt you, but ı may bite you.
ready, steady, nobody move.
that whole place looks like a fucking cemetery.
there's nothing, not even a shiver.
ı look into your eyes.
ı've never seen you before.
ıf it happens again, ı won't even care you.
ıs that the same face or just the same case?
you think that you may like. try it, ı dare you.
the rats and captain had no way to run from that sinking ship.
ıt's going and gone away to make you all happy.
benim için dün hissettirmemeye elimden geldiği kadar çaba harcasam da müthiş heyecanlı bir zirveydi, çünkü bazı insanlara basit görünebilecek bu tarz bir arkadaş toplantısına ilk defa katıldım ve benim için bir dönüm noktası oldu. hep istediğim ama memleketimde hayalini bile kuramayacağım, gökkuşağının renkleriyle bir araya geldim çünkü. iliklerime kadar yalnız olmadığımı hissettim, kahkaha attım uzun zaman sonra. insanların gözlerinin içine bakarak uzun zamandır konuşmadığımı fark ettim.
gözde senem'den bahsetmeden geçemeyeceğim, sen ne tatlı insansın öyle. muhabbetine, enerjisine, kendisine, mekana, kısaca her şeyine hayran oldum. ilk fırsatta kendisiyle kahve içmek için can atıyorum. kızın gözlerinin içinde bir ışık var, abartmıyorum o gece vakti ay ışığını bu kızdan almış dedim. gündüz görsem güneşle kıyaslayacaktı demek ki meczup kafam.
bir diğer heyecan bir süredir hoşlandığım çocukla ilgili paylaşımlar yapmaktı o mavi ışığın altında, balkonda. dark bear flörtleşmemize çok güzel katkıda bulundu. ilk buluşmadan adama gönül borcum oldu. tanrı mavi ışığı korusun, çünkü sayesinde kıpkırmızı suratım fark edilmedi. yakında sözlüğe dahil olacak bu arkadaş sayesinde buluşmadan önce kendimi güvende hissettim.
gelen sözlük yazarlarının hepsi ayrı tatlı, gerçekten masa farklı aromalardaki şeker ve çikolatalardan oluşan bir tatlı ziyafetiydi. gece için çok teşekkür ederim, her birinizle umarım muhabbetleri daha da koyulaştırabilirim. 2018 benim için dün gece başladı sayenizde.
muhakkak daha derin sohbetler etmek istediğim yazar. zirvedeki hali tavrı, boş bir insan olmadığını düşüncelerini ifade etme şeklinden anladığım yazar ki bu zamanda böyle insanlarla bir araya gelmek büyük bir nimet.
youtube üzerinden konuşanlar kanalında tanıştığım, günümü - gecemi şenlendiren bebiş. beni hiç kimse bu kadar güldürmemişti. üstelik bir kadın bir erkek programının yazarlarından biriymiş. bunu izlediğim bir bölümde öğrendiğimde bu kadar yetenekli bir adamın böyle bir programda yazar olmasına hiç şaşırmadım. favorim 3. ve 17. bölüm ama kesinlikle 1 den başlayarak her gününüzü şenlendirin derim. şu an her salı yeni bölümler ekleniyor. önceki bölümleri bitirmemek için yavaş yavaş izliyorum... arka arkaya 3 bölüm shot attığım da oldu dayanamayıp.
"elalem ne der?" ile örülmüş, başkaları için yaşamak olarak adlandırabileceğimiz kişinin devamlı olarak karşısındakinin duygu ve düşünceleriyle ilgilenmesi ve bu durumun bir çeşit ‘aşırı odaklanma’ hali oluşturmasıdır. özellikle kayıp kuşak diyebileceğimiz x kuşağı öncesini bir dönem sanırım pençesine almıştır.
en ufak bir sorunda çevreye ve çevredeki insanlara karşı şiddet gösterme eğilimi. ülkemizde de örneklerine sıkça rastlanan akıl sahibi olmadan sinir sahibi olma durumu. sinirsel ve ruhsal rahatsızlık.
isa değiliz; hakkını yiyenin, arkandan laf edenin, tavuğuna kışt diyenin haddini bildirmek terbiyesizlik değil, direniştir. hak yiyenin hakkından geldiğinde, arkandan laf edenin yüzüne tükürdüğünde, kimseye zarar vermeden bildiğin yolda yürüdüğünde malûm ahlak penceresine itiveriyorlar insanı... ayrıca *
terör, yolsuzluklar, kadına yönelik şiddet, çocuk tacizleri, fetö, ayakkabı kutusu ve daha nice mevzu eşcinseller ile değil heteroseksüel toplumla ilgilidir.
terbiyesiz olmamla gurur duyuyorum. evet usul adap çok öğrenemedim, toplum da beni adam yerine koymuyor ama kendimden başka kimseye de zarar vermedim, çalmadım, darp etmedim, hak yemedim.
yedi hareket olarak düşündüğümde hayalimdeki erkek ortaya çıkıyor sevgili sözlük ahalisi.
1. kesinlikle sakalını kaşıması ya da düzeltmesi.
2. elinde herhangi bir müzik aleti olmasi (gitar tercih sebebi)
3. beni dinlerken ya da konuşurken gözlerini gözlerimden kaçırmaması, ben heyecanlanıp kaçırıyorum zaten.
4. kolunu yürürken omzuma atması.
5. özellikle bilgisayar başında çalışırken, dikkatini toplaması gereken bir iş üstündeyken.
6. sigara içmesi, o sigaradan kendi halinde bir nefes alıp dumanını savurması.
7. kitap okurken şekilden şekile girmesi.
4. ve 5. maddeleri cogunlukla farkinda olarak yapabilir ama kendiliğinden oluyorsa, içten geliyorsa tadından yenmez.
benim için dün hissettirmemeye elimden geldiği kadar çaba harcasam da müthiş heyecanlı bir zirveydi, çünkü bazı insanlara basit görünebilecek bu tarz bir arkadaş toplantısına ilk defa katıldım ve benim için bir dönüm noktası oldu. hep istediğim ama memleketimde hayalini bile kuramayacağım, gökkuşağının renkleriyle bir araya geldim çünkü. iliklerime kadar yalnız olmadığımı hissettim, kahkaha attım uzun zaman sonra. insanların gözlerinin içine bakarak uzun zamandır konuşmadığımı fark ettim.
gözde senem'den bahsetmeden geçemeyeceğim, sen ne tatlı insansın öyle. muhabbetine, enerjisine, kendisine, mekana, kısaca her şeyine hayran oldum. ilk fırsatta kendisiyle kahve içmek için can atıyorum. kızın gözlerinin içinde bir ışık var, abartmıyorum o gece vakti ay ışığını bu kızdan almış dedim. gündüz görsem güneşle kıyaslayacaktı demek ki meczup kafam.
bir diğer heyecan bir süredir hoşlandığım çocukla ilgili paylaşımlar yapmaktı o mavi ışığın altında, balkonda. dark bear flörtleşmemize çok güzel katkıda bulundu. ilk buluşmadan adama gönül borcum oldu. tanrı mavi ışığı korusun, çünkü sayesinde kıpkırmızı suratım fark edilmedi. yakında sözlüğe dahil olacak bu arkadaş sayesinde buluşmadan önce kendimi güvende hissettim.
gelen sözlük yazarlarının hepsi ayrı tatlı, gerçekten masa farklı aromalardaki şeker ve çikolatalardan oluşan bir tatlı ziyafetiydi. gece için çok teşekkür ederim, her birinizle umarım muhabbetleri daha da koyulaştırabilirim. 2018 benim için dün gece başladı sayenizde.
geçtiğimiz günlerde ilk teklileri 'letter to pester'ı' yayınlamış genç metal grubu. daha başarılı işlere imza atacaklarına eminim.
şarkının sözlerini de bırakayım şuraya, verdiğim linkte olmasına rağmen.
ı'm sick of that blood sucking circus.
stare into my eyes.
you've never seen them before.
ıt won't happen again until you want it to.
dancing to entertain you.
ı'm just like a monkey on a dumb donkey.
we're the scapegoats and genetic whores,
programmed to sell even our own souls.
push the button, follow the path.
we won't hurt you, but ı may bite you.
ready, steady, nobody move.
that whole place looks like a fucking cemetery.
there's nothing, not even a shiver.
ı look into your eyes.
ı've never seen you before.
ıf it happens again, ı won't even care you.
ıs that the same face or just the same case?
you think that you may like. try it, ı dare you.
the rats and captain had no way to run from that sinking ship.
ıt's going and gone away to make you all happy.
benim için dün hissettirmemeye elimden geldiği kadar çaba harcasam da müthiş heyecanlı bir zirveydi, çünkü bazı insanlara basit görünebilecek bu tarz bir arkadaş toplantısına ilk defa katıldım ve benim için bir dönüm noktası oldu. hep istediğim ama memleketimde hayalini bile kuramayacağım, gökkuşağının renkleriyle bir araya geldim çünkü. iliklerime kadar yalnız olmadığımı hissettim, kahkaha attım uzun zaman sonra. insanların gözlerinin içine bakarak uzun zamandır konuşmadığımı fark ettim.
gözde senem'den bahsetmeden geçemeyeceğim, sen ne tatlı insansın öyle. muhabbetine, enerjisine, kendisine, mekana, kısaca her şeyine hayran oldum. ilk fırsatta kendisiyle kahve içmek için can atıyorum. kızın gözlerinin içinde bir ışık var, abartmıyorum o gece vakti ay ışığını bu kızdan almış dedim. gündüz görsem güneşle kıyaslayacaktı demek ki meczup kafam.
bir diğer heyecan bir süredir hoşlandığım çocukla ilgili paylaşımlar yapmaktı o mavi ışığın altında, balkonda. dark bear flörtleşmemize çok güzel katkıda bulundu. ilk buluşmadan adama gönül borcum oldu. tanrı mavi ışığı korusun, çünkü sayesinde kıpkırmızı suratım fark edilmedi. yakında sözlüğe dahil olacak bu arkadaş sayesinde buluşmadan önce kendimi güvende hissettim.
gelen sözlük yazarlarının hepsi ayrı tatlı, gerçekten masa farklı aromalardaki şeker ve çikolatalardan oluşan bir tatlı ziyafetiydi. gece için çok teşekkür ederim, her birinizle umarım muhabbetleri daha da koyulaştırabilirim. 2018 benim için dün gece başladı sayenizde.
artık yalnız kalmak beni ürkütüyor, ölüm yaklaştığında zamanında hiç bir insanla paylaşamadığım şeylere teselli olsun diye yoldan geçen tanımadığım insanlara bile selam verip her şeyi telafi etmeye çalışmak zorunda kalmak istemiyorum. öleceğim ama meğerse insanları hala seviyormuşum demek istemiyorum
ak partideki lgbti düşmanlığı adlı başlıkla beraber anlam kazanacak başlıktır. her fırsatta senin kimliğinle ilgili nefret söyleminde bulunan insanları nasıl sevebilirsin ki! adamlar senin varlığının bu dünyadan silinmesini istiyor, sözlüğü bırak öteki konumuna yerleştirilen ve aklı başında olan hiç bir insan bu adamları sevmemeli.
kısa bir süre önce yaşadığım durumdur. söz konusu kişi hoşlandığını belli ettiği halde yalnız kalma ihtimalinin olduğu davetlerden kaçındı, dolayısıyla ev ve sinema davetleri geçiştirildi. bu davetler geçiştirilirken muğlak cevaplar verilmesini davete icabet edileceğinin söylenmesine tercih ederdim. söz konusu kişi herhangi bir temastan kesinlikle kaçındı ve neyin ters gittiği konusundaki soruları kati suretle cevapsız bıraktı. iki ay boyunca beni oyaladı ve medeni bir şekilde iletişimi kestik. bu süre zarfında saatlerce onun işten çıkmasını bekledim (ve bir iki saatlik bir muhabbet için altı yedi saat oluyor aşağı yukarı), çoğunlukla yanında olmaya çalıştım ve elime geçen tek şey sabahtan beri üzerimden atamadığım ağlama hissi, bunalım halleri.
bu insan modellerinin tüm sözlük ahalisinden uzak durmasını temenni ediyorum, özünde iyi insan olabilirler ama lütfen kimlik karmaşanızı daha yapıcı yollardan çözün. en azından açık olun. bahsi geçen kişi baştan dürüst olup emin olmak istiyorum durumumdan deseydi ama bu süreyi onunla yine geçirirdim. kırıldım be sözlük ahalisi, göğsüme bir ağırlık çöktü, gitmiyor. en kötüsü cevapsız kalması her şeyin.
kısa bir süre önce yaşadığım durumdur. söz konusu kişi hoşlandığını belli ettiği halde yalnız kalma ihtimalinin olduğu davetlerden kaçındı, dolayısıyla ev ve sinema davetleri geçiştirildi. bu davetler geçiştirilirken muğlak cevaplar verilmesini davete icabet edileceğinin söylenmesine tercih ederdim. söz konusu kişi herhangi bir temastan kesinlikle kaçındı ve neyin ters gittiği konusundaki soruları kati suretle cevapsız bıraktı. iki ay boyunca beni oyaladı ve medeni bir şekilde iletişimi kestik. bu süre zarfında saatlerce onun işten çıkmasını bekledim (ve bir iki saatlik bir muhabbet için altı yedi saat oluyor aşağı yukarı), çoğunlukla yanında olmaya çalıştım ve elime geçen tek şey sabahtan beri üzerimden atamadığım ağlama hissi, bunalım halleri.
bu insan modellerinin tüm sözlük ahalisinden uzak durmasını temenni ediyorum, özünde iyi insan olabilirler ama lütfen kimlik karmaşanızı daha yapıcı yollardan çözün. en azından açık olun. bahsi geçen kişi baştan dürüst olup emin olmak istiyorum durumumdan deseydi ama bu süreyi onunla yine geçirirdim. kırıldım be sözlük ahalisi, göğsüme bir ağırlık çöktü, gitmiyor. en kötüsü cevapsız kalması her şeyin.