yalnızlık

met üst'ün dediği gibi; yalnızlık psikolojik, öpünce geçer.
koca bir kışı dizinde battaniye ve kucağında kedisiyle geçiren benim gibi arkadaşların hissettiği duyguya verilen addır.
bazen aşk gider. ve sen yıllardır içinde yaşadığın yürekten, valizler dolusu anılarla kendi yalnızlığına taşınırsın.!
genellikle aşkın karşıtı olduğu sanılan, hissedildiğinde aşk arayarak atlatılmaya çalışılan duygu. kronik hastalık gibidir, en azaldığı anda bir uzaklaşma hissi yaşanır ve yalnızlık tekrar, bu sefer daha da derinden hissedilir.
gül gibi "bi büyüğe bi büyük pizza" kampanyası dururken aspava'yı arayıp 1,5 soslu dürüm istemektir...
sonsuzluğa koşuyorum.
sadece koşuyorum.
küçük kuşlarım var şimdi sadece.
onlar, yalnızlık ve ben.
ne zaman nasıl başladı bilmiyorum ama kendimi bildim bileli içimde bir yerde vardı. çok defa kendimi tek başına bir halk, bir ülke gibi hissettim, kendine ait kökleri, gelenekleri ve ülküsü olan özgünlükleriyle var olagelmiş bir memleket. evim vatan oldu odaları da ayrı ayrı şehirler, sonra oradan da sürgün yedim ortaya bir tanrı çıktı bana ait, varlığını bilmesem de ibadet ettim, yaşam devam ediyor. bilmiyorum yalnızlık bitse uyum sağlar mıyım cidden? değer yargılarım dahi çevreyle bu kadar ayrışmış, sanırım yaşamın sonraki evreleri de kendimce bir orta nokta tutturmaya çalışırken geçecek.
uzaktan gelen misafirin eve kamp kurmasıyla değeri anlaşılandır. *
kişinin kendi kontrolünde olan çeşidi en güzel olandır. canın ister sosyalleşmesini canın ister yalnız kalırsın.ama kendi istediğin haricinde yalnız kalmak çok zor.
eşcinsel bireyler olarak bu duyguya alışmak ve buna göre hayata yön çizmek gerekiyor. geçirdiğim kaza sonucu bir ayağım alçıya alınmıştı. ailem uzakta ve çok fazla arkadaşım olmadığından olanında kendi hayatı olduğundan tek ayaklıkla kendim mücadele etmiştim. en son seke seke banyoya gidip yek ayağım dyşakabinin dışında duş alınca anladım. artık bana karada ölüm yoktu yaşlılık ve getireceği zorluklar açısından başede bilme yeteneğim vardı. yalnızlık çoğu zaman zor olsada kendine güven ve kendi kendine yetme konusunda inanılmaz faydalı.
ay nasıl kötü bir şey ya.herkes birileriyle fingirdeşiyor,geziyor,tozuyor.bense oturup ibadet falan yapıyorum.
günde 3 öğün yemeklerden önce ve sonra benimle kendisi.
geceleri daha bir yoğunlaşan durum sanki, işin acı tarafı yalnızlığa bir sure alıştıktan sonra kimse sizi sevemez gibi gelir, kimse sizin etrafınızda olmak istemiyor gibi gelir. hatta sürekli beni seviyor musun cidden tarzı sorular sordurtur.
çok abartılmış bir olgu değil de nedir? yalnızlık tam anlamıyla keşfedilmemis bir kitadir. orada istediğiniz dünyayı kurma şansına sahipsinizdir. değerini bilin artık. iyi ya da kötü olması kişiye bağlı. yalnızlık bir sıfır noktasıdır. yeniden başlama çizgisi...
yalnızlık bir süre önce cf den tanıdığın birine sanki yıllardır tanıyormuşsun gibi yakın olmak onun sohbetinden medet ummaktır ki genel hayatta yanına yaklaşmasına müsade etmeyeceğin kadar tuhaf biri olsada.............
çikolatalı süt eşliğinde sigara yaktırır hem de ne yaktırır
kollarıma bakıyorum iki taneler.
bacaklarıma bakıyorum iki taneler.
üzülüyorum. neden ruh eşimi bulamadım diye.
sözlüğün "yalnızlığın dibine vurdun yine.." demesiyle aklıma gelendir. oysa hep oradadır. içkin dünyamın yegane varlığıdır, kimseyle paylaşamayacağımdır..
koca yatakta tek başına uyumaktır. elini sağa atarsın boş, sola atarsın boş. bir hüzün çöker üstüne sonra soluğu mutfakta buzdolabının önünde alırsın ve bu her gece tekrar edip durur... *
tek başına kalmak değildir.
  • /
  • 4