yalnızlık

  • /
  • 9
insanları çok önemsememin sonucu olarak yalnızlık en büyük korkum.bu korku öyle illet bir şey ki insanı hep kaybetmeye öz saygısını yitirmeye sürüklüyor. oysa yalnızlıkla dost olabilen kişler işte onlar en güçlü insanlar.keşke bunlar egoyla dolup taşmasalardı. nefretlik insanlar!
çağın en büyük sorunlarından biri... insanın kendi kendine yetmesi ile aidiyet ve bağlılık motivasyonunu kaybetmesinin acı sonucu. acı diyorum çünkü;

düşünsenize bizden bir nesil öncesi çocukluğunda yengeler, teyzeler, amcalar, kuzenler, bir sürü iç içe hayatlar, arkadaşlıklar, komşuluklar, ne kadar zengin karakterlerin içindeydi. ama şimdi en ufacık bir şey rahatsız ettiği anda insanlar birbirinden vazgeçiyor ve tek başına yaşıyor. çünkü uzaklaşmak en kolayı. o zaman daha tek boyutlu oluyorsun, daha tek başına kalıyorsun, "yalnızlığı seviyorum" demek zorunda kalıyorsun. yalnızlığı kim sevsin, niye sevsin? o zenginliktir insanı koruyan, besleyen, eğlendiren, motive eden, yaşamasının nedenidir yani. ama şimdi herkes birbirinden pat pat pat uzaklaşıyor. bencil, sadece kendini düşünen, vicdan yoksunu bir sürü insan var ortalıkta, iki yüzlü, kendi çıkarları için hareket eden.
zevki kısa sürelidir, sonrası acıdır. hiç sevmem kendilerini.
uzun süre katlandığını sandıktan sonra şartlar değiştiğinde, özletir kendini. bazen sosyalliğin angaryasını, hoşgörüsüzlüğü, instagrama fotoğraf yarışını çekmek yerine uyumak, okumak veya gözlemlemek güzeldir.
tek başına kalmak değildir.
çoğu insanın şikayetçi olduğu durumdur. hepimiz biraz yalnızız. kimisi daha çok. dozunu ayarlarsan aslında iyi bir şey olabilir ama uzun sürmemesi lazım. aslına bakarsan herkes korkar yalnızlıktan.

kafayı yavaş yavaş yedirtir insana.
kendi halinde mutlu mesut yaşarken biri çıkar, kendini sevdirir, sonra birden soğuduğunu söyleyerek anında gider. bunun ardından yaşanan yalnızlık hissi öyle böyle değildir. normal yaşantınıza devam edersiniz, arkadaşlarınızla eğlenirsiniz, takılırsınız vesaire. ama içinizde bir boşluk vardır. eve geldiğinizde, tek başınıza kaldığınızda, o yalnızlık sizi kaplar, yer bitirir. bundan kurtulmanın çaresi, sert olmak. zayıflık göstermek sizi küçük kılar. daima kalkanlar yukarda olmalı.

ama neden? neden insan korumalarını indiremiyor, acı çekmeden? neden duygularının akmasına izin verdiği zaman yara alıyor? insanlar neden karşısındakine acımıyor?

işte yalnızlık böyle şeyler söyletir.
benim en sadık arkadaşımdır yalnızlık. sadık bir köpek gibi, gölgem gibi. ben nereye, o oraya.
gündüzler sizin olsun, geceler benim.
güneş sizin, ay benim.
siz açık gökyüzünü alın, ben yağmur taşıyan kara bulutları.
sahte kalabalıklar sizin olsun, bana bu gecelerin sessizliği yeter. (alıntı)
almanya’da yıllarca dibine kadar yaşadığımız şey. onu bunu bilmem, gurbette zor.
içinden çıkılmaz bir hal aldığım şuanki evre
aslında yanlızlık benim karakterim, yanlızlığı seviyorum, şu an tek paylaştığım şey kedimle aramdaki münasebet, kedim olmasa ne yaparım bilmiyorum, ama şöyle bir şey var, diyelim ki hayatıma birisi girecek, o zaman nasıl olur onu da hayal edemiyorum, bu psikolojik bir olaydır dostlarım, çok derindir, hep araştırma içerisinde olup, bu güne kadar isabetli bir sonuç bulunamamıştır, ama sevgiden ödün verilmemesinin inancındayım..
sultanlığın tescilli durumu
başlarda acı veren sonra saçma bir komediye dönüşen bir olgu
bazen sana gerçekte olduğundan bile daha yalnız hissettiren ilişkilerin olur.bu his yüzünden sorunun karşıda ki insan değilde eksik olan şeyler olduğunu düşünmeye başlarsın.o eksikleri gidermek için her seferinde daha fazla yakınlaşırsın.yakınlaştıkça daha fazla yalnız hissedersin.artık hiçkimseye kafa yormadığın için en azından kendinle başbaşa kalabildiğin gerçek yalnızlığını özlemeye başlamışsındır.yeterince güçlü hissettiğinde alınması gereken zor bir karar olduğunun farkına varırsın.olmadığın halde hep yapayalnız hissetmek mi yoksa gerçekten yalnız kalmak mı?
bazı zamanlar yalnız kaldığım ya da ne bileyim birileriyle eğlenip sohbet etmediğim zaman kendimi çok boşluğa düşmüş, terk edilmiş hissediyorum. böyle dönemlerimde evde üst üste tek başıma durabildiğim gece sayısı "1" . bu süre uzarsa kendimi öyle olmasa bile unutulmuş, yok olmuş gibi hissediyorum. mesela dışarı çıkıp kimseyle görüşmesem bile çevremde insan sesi duymak beni huzura kavuşturuyor. bazen ise beni bir salın mk nefes alamıyom diye bağırasım geliyor. eserekli tatlı bir deli olduğumdan bahsetmiş miydim?
ara sıra peydah olandır. gitmesi uzun sürmez neyse ki.
zile basmayı değilde anahtar taşımayı öğreten illettir kendisi.
  • /
  • 9