emin canın ismi mehmetli birselerdi aynı zamanda da k call me by your name deki eliotdu en son bir uçurum kenarında opusmeye başlarken kahpenjn biri geldi. ve onu uçurumdan aşağı itti karışık şeyler hatırliyorum sonuçta sevdiğim adam olmuştu öldüren kişiyle aynı odads kalıyordum ailem artık tamamen bana rub hastasıymjşim gibi davranıyordu öldüren kız yada erkek de (once erkekdi sonra kız oldu) winxdeki kötü kısa saçlı cadı ile anlaşıp bir şekilde oliverla iletisime geçmişti ona herşeyi anlatan bir mektup yazmış ölü olduğu halde. ve o beni bile affetme misti . çıldırdım benim suçum yoktu ki ben de ölmek istedim hiç kimseyi bu kadar arzuladigjmu hatiamjyorum . yan apartmandaki deli kadının çığlıklarjni unutamıyorum ,sevgilimin katilini óldurme hirsim gözümu kör etmişti o sanki heteroydu ve evliydi ama tam onla bir şeyler yaşarken uçurumdan düşmesi gozumun önünden gitmiyor .devasa bir uçurumdu bura çünkü .. keske onu kurtarabilseydim çok acı çektim ciddi anlamda kalbim agriyordu
oturacağımı beyan eden -pardon! minvali giriş cümlemle direkt oturuyorum koltuğa. çantayı kaldırıp kaldırmamak ona kalmış. ruju mu kırılır, şarjı mı bozulur umrumda değil, dildo çıkarsa da kısmet deyüp kurulmak düşer.
küçükken bildiğim en ayıp kelime buydu , bunu öğrendiğim anda insanlara 'yaklaş yaklaş' diyip kulağına yaklaşıp 'öpüşmek' diyip kaçıyodum ve ben küfürlü konuştum annem duyarsa dövcek beni diye gerim gerim geriliyodum.
aşk, kaç büyümden
aşk, dön ölümden
aşk, bir sebepten
gel, gir dünyama
aşk, dön ölümden
bir sebepten gel gir dünyama
aşk, vur yürekten
aşk,yak gönülden
aşk, bir sebepten
gel gir dünyama
yukarıdaki hikaye çok güzel. benimki biraz hüzünlü ama entriyi okuyunca direk aklıma geleni yazıyorum. bazı insanlar vardır böyle ilk tanıştığınızda sanki yıllarca vakit geçirebilirmişsiniz gibi olur. size birşey söyler ve söylediği sanki sizin nişanınızdır artık. güzel olan şeylerden çok derin yaralar da çıkar ya öyle bir şeyler. gözgöze yaptığımız muhabbet hala olduğu gibi duruyor içimde. öyle etkilenmiştim ki sonraki görüşümde heyecandan selam vermeye utanmıştım. bir süre sonra gitti zaten. görmedim bir daha. o gitti ben de o nişanın acısıyla kaldım. çay sözü vardı bana. "hatta senin için yemek yapacağım". öldüğünü öğrendim sonra. acıma eşlik eden şarkıyı buldum. dinleyince bir tek o gelir aklıma. bir de tanıştığımız şehirde bir yıldıza yazmıştım onu. istanbul'da da görür müyüm diye düşünüyorum. ölmüş biri için, bazen unutulduğuna acı çekilen, her anımsamadaysa geçirilen kısacık vaktin değeri acıyla geri gelen, yıldızlara benzetilen bir insan için ;
yeter kızlar, artık benim için acı veren bi olaydır. millet biri mesaj atsın diye bekler, ben artık bıktım size mesaj yetiştirmekten. mesajlara cevap vereceğim diye manikürlerim bozuldu, parmacıklarımın ucu düzleşti be. küçük küçük çocuklar bana yazıp güzelliğimi neye borçlu olduğumu soruyor, benden fantezi tavsiyesi istiyor. sözlüğün fantezi kraliçesi olduğumu biliyorum ama bakım konusunda kendimi yetkin kişi olarak görmüyorum. fantezi konusunda ise artık kendimi aştım ve kişiye özel fantezi üretiyorum. şu ana kadar bana yazan herkese süpper fantezi önerilerimi yazdım ve hepsinin ilişkileri kurtuldu, nirvanaya ulaştılar. ama artık bana da yazık minik ellerim bu durumu kaldıramıyor, lütfen.
aktifsen koltuk üstü (1)
pasifsen koltuk altı (2)
şeklinde yapılabilir
bir de ne için sarıldığın da önemli psikolojik olarak kötü durumdayım sarılışı (1) numarayken
yaaa salak şey gel buraya sarılışı (2)numaradır genelde...