yanlış kişiye aşık olmak

insana ajlan'ı hatırlaran durumdur

...
yanlış zamanlarda yanlış bir sevdayla düşmüşsem yollara
günahı boynuna
sen beni hak etmedin, ben seni çok sevdim.
yanlış zaten burda.
haydi yoluna..."
aşkın bitmesi sonucu ya da gözlerdeki perdenin kalkmasıyla farkedilen genellikle acı, üzüntü ve keşkelerle biten, ilişki durumdur.
kişi bebekliğinden itibaren bilinçaltına çeşitli "en" ler kaydeder. en güzel ses, en güzel koku, en güzel gülüş, en güzel bakış, en güzel göbek, en güzel bıyık, en güzel popo vs. bunların yüzlercesi farkında olmadan bilinçaltında birikir. birgün karşınıza biri çıktığında bunlarıın tamamı ya da bunların büyük bir kısmını o kişide bulursanız o kişiye aşık olursunuz. aşk çoğu zaman bilinçli yapılan kişinin müdahele edebildiği bir durum değildir. bu yüzden aşık olunulan kişi de çoğu zaman yanlış kişi olur. canım cicim ayları bittikten sonra karşınızdaki insanla aslında düşünsel anlamda çok az ortak noktanız olduğunu farkeder ilişkinizin kocaman bir hata olduğunu anlarsınız. sonrasında yanlış kişiye aşık olduğunuz için ilişkiyi bitirip, bir süre acı çekersiniz. bu acının sebebi onun hayal ettiğinizden çok farklı bir insan olmasıdır. aslında kendi ahmaklığınıza üzülürsünüz. sancılı geçebilen unutma sürecinden sonra tekrar aşık olup acı çekme zamanınız gelmiştir. aşık olunacak yeni yanlış adam aramaya başlanır. bu kısır döngü birkaç şanslı dışında genellikle büyük bir kesim tarafından hayatının sonuna kadar devam eder.
karşı tarafın haberi bile olmadan senelerce bu aşkı tek taraflı yaşatmaya çalışmak, işin en acı tarafıdır kişi için. yıllar sonra, o kadar zaman boşa gittiğinde kalan tek şey boşluktur.
sonuçları ağırdır kafa mantık sana bunun doğru olmadığını bas bas bağırır ama sen ısrarla inkar eder devam edersin sonunda o gider sen kalırsın ve o zaman kendinle yüzleşirsin efkarlanırsın dağılırsın ızdırabından aşka gelir ve bu gibi şeyler yazarsın.
gittin;her baharın bir kışı,her güzelliğin bir sonu olduğunu bana tekrardan öğretmek istercesine gittin,
bana bir dolu tamamlanmamış umut bırakarak gittin,tek bir açıklamayı çok görerek gittin,adettendir ya bir allahısmarladık,sen bunu bile yapmadın.ne oldu ne bitti bunları çözmeye çalışıyorum kendi akıl defterimde.her büyük fırtınanın küçük esintileri olur ya! sen ansızın vurdun beni savunmasın ve çırılçıplak şimdi sensizliğin rüzgarları beni hoyratça yerden yere vuruyor.
alışmaya çalışıyorum bu yeni hayatıma.sensiz dünyam. hiç kolay değil biliyor musun?seninle kurduğum bu kalede tek başıma savaşmak öyle zor ki,sensizliğinden sonra öyle bir sen sisi çöktü ki bu eve şimdi göz gözü görmüyor ufacık bir delikten gün ışığı girmiyor odama,girse bile sensiz görmüyorum. her bir can damarımın tekini aldın gittin benden sensiz görmez,duymaz söylemez oldum ben şimdi.insafsızca değimli bunlar? sonsuz yeminler verirken,sensiz var olmam derken ben her bir söze inanıp her bir yeminde zırhlarımdan birini atarken içinden sinsi sinsi gülüyor muydun?
ben safça sevdim sen acımasızca yok ettin,şimdi hayatım çatlak bir borudan usulca sızan su gibi her bir yanımdan akıp gidiyor nereyi durduracağımı bilemedim,koy verdim.başta bunlar bir yalan dedim her kapıyı,her telefonu sen diye açtım,her defasında bir başkası çıktı sonra telefonlarda inancımda azaldı bitti.buz gibi odamda yalnız yatağımda seni örtüyorum üzerime tıtremelerim azalsın diye ama soğuk değil üstüme örttüğüm sensizlik beni üşüten,bu öylebir soğuk ki sen dahi ısıtmıyor doğruya sen yoksun zaten
her güne senle uyanıyorum birkaç dakikada sensizliğe tekrar uyanıyorum bu uyanış çok acıtıyor işte,nasıl bir ben bıraktın bilmiyorum nasıl doldurmuş içimi sevgin anlamıyorum duvarlar eşyalar her şey sen olup benle konuşuyor seninle yaşanan her anıyı bana anlatıyor,duramıyorum atıyorum kendimi sokaklara ama bırakmıyorsun peşimi,martı sen oluyor dalgalar sen oluyor oltada çırpınan balık sen oluyorsun bu sefer,bıkmadan bana anlatıyorsun senli günleri
aklımı götürdün bir deliyim,ruhumu götürdün cansız bir bedenim sensiz kayıp bir geleceğim.nasıl bir cezadır bu?
yanlış zamanlarda
yanlış bir sevdayla
...
...
sen beni haketmedin, ben seni çok sevdim...
bir insanın kendisine yapabileceği en kötü şeydir.
marilyn: do you know i've been married three times already? how did that happen? (biliyormusun, şimdiden üç defa evlendim. bu nasıl gerçekleşti?)
colin: you were just looking for the right man. (sen sadece doğru adamı arıyordun)
marilyn: they always look right at the start (başlangıçta hepsi doğru görünür)

(bkz: marilyn monroe)
(bkz: my week with marilyn)
siki tuttuğunun resmidir
aşkın planlanamaz oluşundan kaynaklıdır. aşkın kanunudur bu zaten ve süreç sarhoşluktan ayılana dek sürer. buna ister aşık olan kişinin zayıflığı diyelim, ister aşık olunan kişinin sahte büyüsü. sonuçta aşk doğru kişiler, karşılıklı uyumları, elmanın yarısı olma formülüyle alakalı değildir; yoksa zevkin yanında acıyı çekebilmek mümkün olmazdı, yalan yanlış biraraya gelip mutluluğu yakalama çabasıyla. doğru kişi ilişki kurma planının bir parçasıdır sadece, bu da yalnızlığı örtüler.
karşılıksız bütün aşklar yanlış kişide vuku bulur.
her platonik aşkın vardığı sonuçtur. aradan uzun zaman geçen aşklar ki aşkın ilk 6 ay ve en uç noktada 2 yıl sürdüğünü farz edersek ve bu zaman dilimi sonrası yanlış kişi derseniz çarpılırsınız ki çarpılın bence de. zevke ulaşıp sonrasında yanlış kişi demek nankörlüktür, tek yanlış kişi sizsinizdir.
doğru kişiye aşık olduğuna inanan biri varsa bana yazsın her şeyini dinlicem onun. doğru aşkı bulamazsınız sadece yanlış olduğunu daha görmemiş olabilirsiniz . ama hepsi birgün yanlış gelicek..
hetero, evli ya da sevgilisi olan birine aşık olma durumunda nispeten daha az yıkıcı olabilen, ancak neden bahsettiği ve kendisinin ne olduğuna dair haniyse kendi hakkında hiçbir fikri olmayan birine aşık olma durumunda psikolojik taarruza dönüşen duygu hali.

başlangıçta istenilen kişinin ne denli aranılan kriterleri uygun olup olmadığı önemsiz olsa da, duygular netleştiğinde aklın bir tarafında mantığa yatmayan şeyler bekletilir aslında. doğru kişi olmadığına dair şüphelerin oluşması sonrasında her şey oluruna bırakılır ve yanlış kişi davranışlarıyla asla yanıltmaz. kısaca kendileri yanlış olma durumunun bizzat en yalın delilidir aslında.
bir ilişkide bir yanlış insan en azından bir aşk eder.
ama bir ilişkide iki yanlış insan, iki yalnızlık eder.
yanlış kişiye aşık olmak nedir yahu. birini bulursun, seversin, yaşarsın ve herşey gibi bu da birgün biter. bundan pişman olan tarafın sarf etiği sözlerdir bunlar.

-yanlış olanı seçmişim, doğru seçenek ceyhan şıkkıymış! *
baktımda hayatıma, hep yanlış kişilere aşık olmuşum. yeterince doğru olsalardı devam ederdi zaten. bu konuda çok başarılıyım. yanlış kişi seçmekte. bu onların yanlış kişi olduğu anlamına gelmiyor. iki iyi insan iyi bir ilişki yaşayamaz bazen.
aşkın yanlışı olmaz her aşk doğrudur.götürüleri getirilerinden daha fazlaysa kalp kırıklığı vardır aksi durumun da mutluluk.
aşk bir seçim işi değildir kriterlerinizi al aşağı eden birine bile gönül meyleder.
aşkın ömrü vardır doğar büyür ölür.bir taraf yaşatmaya çalışıyorsa başarısız olur karşıdakini yanlış olarak değerlendirir.
seven sırf sevdiği için doğru,sevilen sevmediği için yanlış olarak adl edilemez.
acı çekeceğini bile bile, kavuşma umudun olmayan birine abayı yakmak. örn. evli erkekler (ne kadar sizi sevdikklerini söyleseler de hiçbir evli erkek sizin için yuvasını bozmaz, hep ikinci planda kalmaya ve acı çekmeye mahkumsunuzdur), ünlü yıldızlar (zaman zaman örnekleri çıkmıyor değil, ama genelde bu insanlar ulaşılamazdır, egoisttir ve siz acı çektiğinizle kalırsınız), heterolar (zaten şansınız yok gibidir, hele bir de homofobiklerse)
yanlış adama çatmak gibi bir şeydir. acı verir, göz yaşı döktürür, sıkıntı çektirir. ama bugüne kadar aşık olmak için kaçımız doğru kişiyi bulduk ki ?
sinek konmuş bir boka.. oda mis gibi koka.. dertirden durum..
  • /
  • 2