aldatmak

aldatmak için ne ilişkinin yetersiz olmasına, ne sevgisizliğe, ne de doyumsuzluğa gerek yoktur. aldatmak sadece bir andır ve o an ya iradeni kullanır ve kendini durdurursun ya da iradesizlik yapıp kendini başka bir insanın yanında buluverirsin. bu sadece cinsellik anlamında da değil, duygusal manada da böyledir. başka biri seçeneğini görmezden geleceğin veya değerlendireceğin kısacık bir an. sonrası için o an verdiğin karara göre iki seçenek var zaten. aldatmak bir yere kadar da karşısındaki kişiye bir şekilde aldatıldığını belli eden insanın yaptığı daha ayıp gelir bana nedense. hadi yedin bir bok bari karşındakine söyleme, belli etme. aslında hiç aldatmadan yapabiliyorsanız yapın o en iyisi o ayrı ya neyse.
eşcinsel dünya için: "iki erkeğin/kadının sadık birer sevgili ya da aşık olamayacağı, sadece iyi birer sıkı dost olabileceğini" bana açık ve net olarak izah eden, yasak olduğu için çekici duran, lanetli ve bir o kadar da sırta saplanmış bıçaklarla dost, sevgi kazığı

(bkz: güvendiğim dağlara kar yağdı)
(bkz: şeytan işini biliyor)
herkesin yaptığını ve herkesin başına geldiğini düşünürsek * * yemek, içmek, sıçmak gibi insanoğlu için karşı konulmaz bir eylem olduğunu düşünebiliriz. ama hepimizin sıçıyor olması sonucunda ortaya çıkan şeyin güzel bir şey olduğunu göstermez, tıpkı aldatmak gibi.
sadece fiziksel olarak aldatılmaz/aldatmaz insan, duygusal/ruhsal olarak da aldatılır, kandırılır. ilki bir şekilde telafi edilebilir belki benim için ama benim canımı yakan en çok da ikinci olandır. insan yerine koyup dürüst davranmamak, samimi olmamak, yalan söylemek...
orospu çocukluğuyla alakası yoktur. aldatmak her insanın yapabileceği bi şeydir. bu arada aldatmak sadece bedenle olmaz. bir gün önce bık bık bık aşk lafları döşediğin adama bir daha merhaba bile demezsen bu da aldatmaya girer. ama merak etmeyin bunun da orospu çocukluğuyla alakası yoktur.

(bkz: ota boka orospu çocuğu diyen ergen ekşici)
o sokakta gördüğün afete için gider.

onla yatarsın, eşini aldatmış olursun.

eşine sadık kalırsın, kendini aldatmış olursun.

21.yy bilimadamları henüz bu ikileme bir çözüm bulamadılar.
birisini tüm kalbinle severken, zaten yapamıyacağın birşey.
bir cinsel faaliyetin "aldatmak" olduğunu inkar edenler vardır mesela. acınası, kişiliksiz insanlar.
bir çoğunun küçük kaçamaklar olarak başladığı daha sonra işin içinden çıkamayıp bok çukurunda batmaya başladığı eylemdir.

sadakat ve gurur denilen bir duygunuz yoksa sevgili olmayacaksınız efendim bu kadar basittir aslında. kendi başınıza gelmesini istemediğiniz şeyi bir başkasına asla yapmayın... eee ne demişler ''gün gelir devran döner horoz domalır tavuk gömer'' .
bedenine sahip olamayan ruhları mı farkir desem bedenleri mi aç gözlü desem ? kendini bilmez, banel, hırt diyeyim içim rahatlısın
elinde fırsat olduğu halde aldatmayan, nefsine hakim olabilen, egosunu tatmin edebilmiş insanları taktir ediyorum. umarım benim karşıma sıkça çıkarlar. aldatılan kişinin tercihi olmalıdır bence bilip bilmemek aldatanın değil. illaki aldatma konusu geçer çiftler arasında ve kişiler genelde 'aldatırsan bana söyle' yada 'söyleme bilmek istemiyorum' diye cümleler kurarlar. ben aldatılırsam daha fazla salak yerine konulmak istemem ve hemen bilmek isterim. bunu sindirip sindirememek, ilişkiye devam edip etmemek de benim kararım olmalı bence. aldattığım da da gerçekten sevdiğim biriyse ve bilmek ister diye düşünürsem söylerim. devam edip etmemek ona kalmış.
sapıklık gibi adlandırılabilir. zaten bir sevgilin var arkadaşım, eğer sevgilinse onunla yatmayı istersin. ama başklarıyla da olma isteği çok anlamsız.
temel sebebi sevmemek değil saygı duymamaktır. sevmediğiniz ama saygı duyduğunuz bir insanı aldatmazsınız. çünkü onun değerini bilir, insan olarak onu kaybetmek istemezsiniz. ama saygı bitmişse sevgide anlamını yitirir ve kişi aldatmamak için bir sebep bulamaz.
şerefsizliktir.

biraz açıklamak gerekirse beraber olduğunuz insan bilmeden başka insanlarla beraber olup, sonra hiç mide yokmuş gibi ilişkilerine devam eden insanlar iki yüzlülükte master degree yapmışladır. şöyle ki aldatan insan, ayrılmayı gözüne kestirememiş ama şeytanada uymuş oluyor. kendini kandırır aldatan insan çünkü kendi pisliğinde boğulmanın ilk adımıdır aldatma. sonrası yavaş yavaş gelir.
her fani bir gün aldatmayı da aldatılmayı da tadar. çünkü her aşk bir gün biter yerine yenisi başlar..o yeni aşk gelince de kendinizi sadakatli olmak için zorlamayınız ayı kardeşlerim.. gün gelir o sadık olmaya çalıştığınız aldatır sizi.
her erkek aldatır diyenler de var. asıl bunu anlayamıyorum. sen pisliğini neden hepimizin üstüne bulaştırıyorsun ki birader.kişisel tecrübeleriniz hepimizi aynı kılıfa koymamalı.
tek eşlilik duygusuna sahip olmayan ve olamayacak insanın alışkanlığıdır. (bkz: tek eşliliğin faydaları)
aldatan insan,aldatılmayı kabullenen insan.
  • /
  • 2