askerlik

kıbrıs'tan bir ömür nefret etmemi sağlamıştır. günde 8 saat rum kesimi'ne bakarak nöbet tutmanın zevki(!) tarif edilemez. yine de her şeye rağmen askerliği ve ortamı sevmiştim ben. izmirli bir kimyagerle olan kaçamaklarımız da hoştu * 50 derece kıbrıs sıcağında askerlik bambaşka bir şeye dönüşüyor.
doktorluk, öğretmenlik, polislik, avukatlık vb mesleklerden bir farkı yoktur. orta doğu ülkelerinde gereklidir. ne diğer meslek gruplarından daha onurlular ne de daha onursuzlar.
savaş karşıtı tarihin çiçek çocukları tarafından ta kötü kaka ilan edilen meslek grubu. kötü müdür askerlik gerçekten? hayır. kötü müdür çiçek çocuklar, hayır. sadece dünya çiçek çocukları sandığı kadar iyi bir yer değil. keşke herkes çiçek çocuklar gibi olsa ama değil. askerlikte çiçek çocukları koruyan en önemli unsurlardan birisidir.
hadi gelin hep beraber kadın ve eşcinsel haklarına bakalım. ne zaman çok konuşuluyordu ve ne zaman kadınlar ve eşcinseller baskı görüyorlardı? insan hakları gelişmeden önce değil mi? evet. peki devletler insan hakları konusunda devrim yaratırken kendi içlerinden hangi sistemden güç aldılar, askerlerden ve polislerden. en basitinden sen sanıyor musun elin boklu ışid'lisi senin askerin ve polisin olmasa senin ülkene saldırmak istemez? sen sanıyor musun kendi ülkemizde dahi yaşayan pek çok homofobik sırf "iyi insanlar" oldukları için daha fazla geyin canını yakmıyorlar? sen sanıyor musun amerika askeri alanda bu kadar güçlü bir devlet olmasaydı geylere evlilik hakkı tanıması bu kadar olay olurdu.

evet, savaşlarda masumlar ölür. evet, devlet politikası yüzünden son yıllarda polislerle aramız pek iyi değil. ancak gecenin bir yarısı evime hırsız girdiğinde ben polisi arıyorsam veya askerin benim ülkemi ve bağımsızlığımı tehdit eden insanlarla savaştığını bilerek yatağımda rahat uyuyorsam onlar için bok yoluna gittiler diyemem.

insanlar kötüdür. kimse gerçekten iyi değildir. bunca dini kurallar ve devlet kanunlarına rağmen bu kadar hainlik yapabilen insan hiçbir zaman iyi olamayacak. asker ve poliste bu düzen içerisinde hep gerekli olacak.

son olarak eklemem gerek. son bir kaç haftadır düşünüyorum. acaba iyi kötü bu kadar sıkı devlet kanunları olmasaydı, hayatında hiç yumruk atmamış ve yememiş iyi kalpli lgbti bireyler yürüyüş yaparken homofobikler bu kadar sakin kalırlar mıydı? tamam gene saldırılar oluyor ama pek çoğu iyi-kötü hapis korkusuyla evinde oturuyor. ya da o tarz bir şeyler. sanırım anlaşıldım.
lgbt sözlüğü olarak çıkmış bir ortamda, askerlik başlığındaki yazıların hiçbirinin eşcinsellerin askerlikten muafiyeti, bir çürük raporu anısı vs. içermemesi bana enteresan geldi. burada herkes paşa paşa yapmış anlaşılan.
yapmadığımdır. kısa dönem fikri içimi az da olsa rahatlatır rapor almak gibi bir düşüncem hiç olmadı korkularımla yüzleşmeyi severim.
bugün beni alin diye gittiğim şubeden aralıkta üst yazı ile tekrar gelmem söylendi.iki seçenek var önümde ya şubatta karar verdiğim gibi gideceğim ya da ağustosa erteleyeceğim.yoklamanın son günleri olması sebebiyle çok kalabalık olacağını düşündüm.erken gitmekti amacım ama saat on gibi oradaydım.beklediğimin aksine bir tek ben vardım ben askere gidecem diyen.sanırım kimse şu dönemde askere gitmek istemiyor.önümde 10 gün gibi bir düşünme süresi daha var.büyük ihtimal ağustosa erteleyeceğim.kalabalık olsaydı bu düşüncem kararımı aynen şubat olarak devam ettirmek olacaktı.
yapmadan kurtulduğum için memnunum. spor salonu soyunma odasındayken muhabbetlerine 10 dakika katlanamadığım bir ordu dolusu adamla aynı ortamda aylarca yaşadığımı hayal ettikçe aklım bale yapmaya başlıyor. cehaletle birleşmiş ayak kokusu burnuma kadar geldi bak yine düşününce.
bir eşcinselin en çok zorluk çekme ihtimali olan durum ama tabi isteyen çürük raporu da alabiliyormuş ki onun da olması için ilişkiye girerken foto gibi sözde kanıt olması gerekliymiş yok artık dedirtti
yedek subay olarak 1 yıl yaptığım hizmet.
hem meslek hem de bildiğimiz gibi vatan görevi.

beni aydınlatırsanız çok sevinirim beyler.
şimdi erkeklere ilgi duyan bir erkek için askerlik neden zor olur ki? mis gibi işte bir sürü bey var, beraber yiyip içip takılacaksınız. nöbet tutacaksınız. neden zor ki acaba? valla bilmiyorum aydınlatın beni.

edit: olm vallahi kötü niyetle sormadım. neden eksilediniz la :(
üniformadan pek bir haz aldığımdan mütevellit, askerlik konusunda gitmeye tırssam da el mecbur gittim ve döndüm paşalar gibi askerlik yaptım. hani 28 gün askerlik yapan adam bile benim kadar rahat olmamıştır eminim. torpille falan da yapmadım haa. yok yani öyle torpil morpil bizde ne arar. torpilim olsa zaten işsiz olmam. neyse yani güzel bir anıydı. doğum günümü bile kutladım, pastamı kestim, afiyetle yedim. arkadaşlar sağ olsunlar pek bir özenmişler. bir de bana çaktırmamayı da iyi başardılar keratalar. gel zaman git zaman en nefret ettiğim kısmı, kışlaya gidip geri dönmek için haldır şaldır boş boş dolanmak zorunda kalmaktı. normalde devlet dairesinde yaptığım için askerliği, kışlaya gitmek zul gelirdi. neyse yaptık işte bence gayet zevkliydi. hele ki acemilikteki banyo sırasındaki çıplak adamlarla aynı sırada beklemek offf yani. göz banyosu resmen.
e tabi herkes benim gibi yapamadığı için askerliği, gitmek istememelerini anlayabiliyorum. neyse hayırlısı be gülüm. herkesin bahtına gül dünya...
bir çok eşcinselin korkarak kaçtığı, fakat dönüşte "ben varya askerdeyken..." diye başlayan cüemlelerle caligula nın grup sex partilerinden birine gitmişçesine anlatmasıyla son bulan cunta metazorisi.
ayrıca doğununda doğusunda -40 dereceleri aylarca gördüğüm, "lan bi dene de ayı olaydı iyiydi şu soğukta" dediğim çor çocukla geçmiş uzuuuuun ve bilinçsiz amneziyle zihnimden silinen günler.
devletin erkekleri pipisi oldugu için cezalandirmasidir.
her erkek türk vatandaşından zorunlu yapılması istenen hede.

ben geçtiğimiz pazar günü tezkereyi aldım henüz. zaten giderken de bununla ilgili bir entry yazmıştım. daha dün gibi hissettiriyor.

uzun bir entry olacak. bir yazar askerlik tecrübelerimi aktarmak için rica etti ve ben de entry olarak gireyim istedim.

neyse, giderken alınması gerekenler ve askeriye tarafından istenen şeyler neler, onlara değineceğim. ilk olarak iletişim için tuşlu telefon şart. zaten acemi birliğine akıllı telefon götüremezsiniz. benim birliğimde çocuğun teki sokmuştu ama o gün ana baba günüydü diye gözden kaçmış sanırım. o da sivil valizinden hiç çıkarmamış. yemin töreni sonrasında gördük. ama yine de risk almaya değmez. tabi bağlı olacağınız usta birliğine göre ilk iki haftadan sonra ortamı süzüp akıllı telefon kullanılabilirliğini ölçtükten sonra akıllı telefon sokabilirisiniz. ama acemide böyle bir atraksiyona gerek yok. sivil hattı mutlaka sokmaya çalışın. normalde yasak ama size askercell diye bir zırvayı diretecekler alın diye. bir şekilde almayın bence. kendileri 85 liraydı yaz ayında. şu an kaç para bilmem ama sadece seçeceğiniz 5 kişiyle konuşma fırsatı veriyor. o da saat 6dan sonra. almak zorunda kalırsanız da sonradan normal turkcell hattına çevirebilirsiniz. ama yine de kendi hattınızı bir şekilde sokun. ben ayakkabı keçesinin içine atmıştım. zaten üstümü de aramadılar.

mutlaka el kremi, güneş kremi, şampuan, yara bandı, pudra, merhem, iğne iplik, çorap, ayakkabı keçesi, ıslak mendil ve peçete götürün. yara bandı ve merhem bot ayağa vurduğunda elinizin altında olsun diye, güneş kremi güneş altında çok vakit geçireceksiniz diye, pudra o güzel taşaklarınız pişik olduğu takdirde, ıslak mendil ve peçete banyo yapmaya fırsat bulamadığınızda ve tuvaletlerde de sağolsunlar hiç peçete bulundurmadıklarından, ayakkabı keçesi de bot vurmalarını engellediğinden almanız gerekenler özetle. deodorant konusunda çanta aranırken benimkisini alıp bir kenara atmışlardı. herkesinkine öyle yapıyorlardı. artık neden bilmem ama. zaten gideceğiniz yerde kantin var. deodorantı da oradan alabilirsiniz.

mutlaka bot kilidi alın; şu ucuzluk pazarlarında bolca var. genelde eğitim alayında asker olan usta erler acemilerin botlarını çalıyorlar. bu olaya da yer değiştirme derler askeri dilde. dolaplar kilitlenmmesi yasak olduğu için ona özel bir kilit almayın. eğer ben çok hassas ve titizim derseniz; yastık kılıfı götürebilirsiniz. çünkü benim yattığım acemi birliğindeki yataklar leş gibiydi. tabi ertesi güne o yastık kılıfını oradan çıkartıp eskisi duracak şekilde bırakmak gerekiyor yatağı. sonuçta kontrol ediliyor. bu arada bir tane kitap da götürebilirsiniz. tabi okuyacak vaktiniz olur mu onu bilemem.

temiz banyo havlusu, yüz ve el havlusu, 2-3 atlet, 2-3 don, spor ayakkabı, kirli ve temiz çamaşır torbası ve filesi, kamuflajlar, eşofman üstü ve altı, 2-3 çorap, 3 askı, onlar tarafından sizlere veriliyor. atlet don çorap rengi haki rengi olarak veriliyor. bunların yanında kendiniz don, atlet vs de alabilirsiniz. alacağınız renk herhangi bir yeşil tonu olsa farketmez. ama yine de haki rengi bulursanız ondan alın. tabi sivil boxer atlet vs de getirebilirsiniz. o kadar kişinin donuna bakacak halleri yoktu benim yaptığım yerde. çoğu kişinin boxerları sivildi.(güzel bacakları ve götleri çok kestim evet) bir de yıkamak gibi bir seçeneğiniz olmayacak acemi birliği boyunca. ben elde yıkıyordum her şeyimi kamuflajlar dahil. aslında büyük çamaşır makineleri vardı ama oraya herkes atmaya kalksa senin çamaşırlar kim bilir kiminkiyle akraba olur.

alışveriş kartla yapılır bu arada. nakite çok ihtiyacınız olmayacak. bu su için bile geçerli. 500 ml su 30 kuruş falansa onu bile kart ile ödüyorsun. bu da kantin kuyruklarını lady gaga'yı görmek isteyen little monsterların kuyruğuna çeviriyor.

acemide zaten 200 300 kişilik bir grup olacaksınız. o yüzden hiç ön planda olmaya gerek yok. gruba yöneltilen sorulara cevap vermeye çok da istekli olmayın. başınıza ne geleceği belli olmaz.

her şeyin paylaşıldığı, muhabbetlerin çok samimi olduğu bir ortam acemilik. sonuçta herkes aynı şekilde ve amaçta orada ve kimsenin birbirinden farkı, üstünlüğü yok. çok eğleneceksiniz arkadaşlarınızla, tabi bunun yanında askeriye de sizi bir o kadar da yoracak yürüyüşler, eğitimler vs derken. tavsiyem dış dünyayı dışarda bırakmanız olacak. ne kadar düşünmezseniz ve askeriyeye dalarsanız o kadar zaman çabuk geçer sizin için. her hazırlık yemin töreni içindir orada. illaki yürüyüş provalarında bazı beynamazlar üst üste hatalar yaparak komutanlardan azar yemenize sebep olacak ama o yemin töreni sonrasında da değişik bir duygu seline kapılacaksınız. bir de aileniz sizi izliyorsa. o andan sonra işler daha kolay olacak. usta birliğinize gittiğinizde daha rahat bir askerlik yapacak duruma gelirsiniz. tabi birliğinize ve yapacağınız işlere de bağlı bu.

velhasıl bu biz erkeklere dayatılan bir zorunluluk ve bunu bedelli, kısa veya uzun bir şekilde yapmak zorundayız. bizden çaldığı zamanda en yararlı ne yaparım diye düşünen insanlar daha çok kitap okuyordu ve çok da güzel zaman geçiriyorlardı. ben de bayağı kitap okudum ve kendimle çok zaman geçirdim. isyan modunda takılan bazı arkadaşlara hiç vakit geçmedi. ben genelde şarkı söyler, millete ilginç ilginç sorular sorar, enteresan muhabbetler açar, taklit yapar, ve oyunlar oynamak(tabu, sessiz sinema, tavla vs) için milleti ikna etmeye çalışırdım. böylece su gibi geçti gitti askerlik.

yazıma katlandığınız için teşekkür ederim, bütün sözlük ahalisine günaydınlarımı sunarım.
muaf olma süreci hakkında, bir sonraki homojen sayisina yazısını yazacağım, insanlik suçu.
muafiyet süreci için bilgi isteyen yazarlar iletişime geçebilir
askerlik, devletin erkeklere pipisi olduğu için verdiği cezadır.
bir yüzbaşı bir yükümlü eri gecenin bir vaktı sevişirken yakaladığım yer. bir çok eşcinselin kaçındığı lakin bir çoğununda zevkine seve seve gidip seviştiği peygamber ocağı. ayrıca geceleri helada çekilen grup mastürbasyonları anlatmayacağım bile.
gay bi arkadaşım korka korka gittiği askerlikte tek tek tırmandı basamakları, hatta kendi işini bıraktı bile. o kadar korkutucu olmadığını söylüyor. bilemiyorum altan.
  • /
  • 2