ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
sözlüğün telegram grubuna katıldım. çok güzel eğlenceli sohbet,muhabbet oluyor. yazarlar çok samimi ve içten. daha önce hiç bu kadar insanın olduğu bir ortamda olmamıştım. ben de bazen sohbete dahil olmak istiyorum ama yazdıklarımın saçma olacağı ve/veya yanlış anlaşılacağı hissi yüzünden çok vazgeçiyorum. bazen bir cesaretle yazıyorum sonradan keşke yazmasa mıydım düşünceleri geliyor aklıma hep. bir yandan da kabuğunu kırmam gerektiğini,sosyalleşip böyle kalmamam gerektiğini düşünüyorum. ama bir yandan da çok çekiniyorum,utanıyorum ne kadar yazmak istesem de. yukarıdaki düşünceler geliyor hep. bir ara hastaneye bile gitmiştim depresyon,öfke kontrolü ve asosyallik tanısı koymuşlardı. ilaç tedavisi gördüm ama bir etki ettiğini düşünmediğim için bırakmıştım. bilemiyorum, böyle sessiz ve silik kalmak istemiyorum artık. bu çelişkimden kurtulmam gerekiyor ama ne yapacağımı bilmiyorum. yaşım çok büyük değil ama artık sıkıldım tek takılmaktan,iletişim kuramamaktan. hep böyle gidecek diye korkuyorum.
sözlüğün telegram grubuna katıldım. çok güzel eğlenceli sohbet, muhabbet oluyor. grupta konuştuğumuz başlıca konu, sözlük yazarımız olan kamyoncu'nun seks hayatı. karantinada kolonya şişesine bile yürüyecek duruma gelmiş yazarlarımızla tanıştığım için çok mutluyum. kendileri kamyoncu'nun entrylerine oldukça ilgililer. biliyorsunuz kamyoncu sekste ar-ge üzerine çalışıyor, sekste farklı pozisyonlar hakkında entryler giriyor. maalesef ben entrylerinde anlattığı pozisyonları hayalimde canlandıramıyordum. bazı yazarlarımız porno gifleriyle bu pozisyonları açıkladılar. böylelikle artık ben de deneyebileceğim. minnettarım. hatta kamyoncu pornosu atanlar bile oldu. bayağı içten ve samimi bi grup. her şeyi paylaşabiliyoruz.

ayrıca grupta çeşitli münazaralar yapıyoruz. bir taraf kamyoncu'nun entrylerinin yüzde yüz gerçek olduğunu savunuyor. diğer taraf kamyoncunun sahte olduğunu, sikinin kalkmadığını düşünüyor. iki dakika içinde ejakülasyon olduğu ise grupta konuşulan bir diğer konu.

daha önce de dediğim gibi gruptakiler çok içten ve samimi. mesela grup üyelerinden bazıları tinder gibi profiline beş tane fotoğraf koyuyor. böylelikle birbirimizi daha yakından tanıyabiliyoruz. daha önce hiç bu kadar içten ve samimi insanların olduğu bir ortamda olmamıştım. kuasar bacınız gitti, yerinde inceledi ve bu grubu öneriyor. herkese çok teşekkür ederim.

not: "smiley" sebebiyle silinmişti, düzenlenip tekrar yayınlandı. bakalım şimdi ne gelecek başına?
geçen sene bu zamanlar ne istiyorsam oldu. bir işim var, kendime ait tek başıma kaldığım sahil kenarı bir evde yaşıyorum ama mutlu olup olmadığımı bilmiyorum. sanırım mutsuz olduğumda anlayacağım mutlu olup omadığımı
ona tekrar mesaj atmamak için kendimi o kadar zor tutuyorum ki. anlamam lazım artık bana değer vermediğini ama söz geçiremiyorum kalbime. rüyalarıma giriyor, elimde telefon resimlerine bakarken buluyorum kendimi. gündelik hayatımda bir anda karşıma çıkıyor sanki onu hatırlıyorum. çok kırdı beni. keşke hiç yazmasaydı, tekrar konuşmasaydı. sil baştan olabileceğini sandım.
arayıp bağırasım, ağlayasım geliyor. içimdeki her şeyi dökmek istiyorum yüzüne, ama yapmayacağım. karşılaşacağımız günü bekliyorum, gözlerinin içine bakarak konuşacağım. o zaman neler hissetirdiğini anlar belki.
bir yandan da kendime kızıyorum. nasıl bu hale geldin, sana bunları yapmasına nasıl izin verdin. neden bu kadar çabuk inandın, niye bu kadar kırılgansın.
ben rahat değilim, yaşamıma devam edemiyorum. yüzleşmem lazım sözlük.
kalp kırıklıklarıyla dolu bu başlık ayısözlük. yaşanmışlıklar, aldatılışlar, terkedilişler ve hayal kırıklıkları. zamanında dibine kadar yaşadığım için hepsini tek tek anlayabiliyorum. keşke kocaman kanatlarım olsa da sarıp sarmalasam bu insanları.

bugünlerde ben daha dingin, daha mutlu hissediyorum kendimi. çok güzel insanlarla tanıştım şu karantina sürecinde. sabahlara kadar sohbet ettiklerim, telefonda güzel seslerini duyduklarım oldu. hepsi çok güzel insanlar ve hepsini sonsuza dek hayatımda tutmak isterim. umarım onlar da benim için aynısını düşünürler.

teşekkür ederim sözlük. bana verdiğin güzel insanlar için teşekkür ederim.
ehtiraslı pasiv axtarıram. qayırmak isteyirem sehere qeder. uff
ben kilo alıyorum :( ya tam böyle istediğim kiloya ulaşmaya ramak kalmış sonra şu karantina olayı ile beraber nöbetler, tek başına kalma falan başlayınca stress eating'in önüne geçemedim ya ben :( sırf bunun için yarından itibaren oruca başlayacağım, önüne geçmek gerek bu durumun.
seninle "o" anları tekrar yaşamak istiyorum. tekrardan karşında heyecanlanmak, gözlerine heyecanla bakabilmeyi istiyorum. kapıyı açtığımda karşımdaki güler yüzünü, elinde o çok sevdiğimi bildiğin şarabı görünce zıplamayı, heyecanlanmamın hoşuna gittiğini belirten hareketlerini tekrardan görmek istiyorum. çok iyi bildiğin bir konudan sana soru sorduğumda cevaplamadan önce doğrulup üstünü düzeltmeni, sessizlik olduğunda bana attığın o şehvetle karışık arzulu bakışlarını , bir anda elini saçlarıma atıp yavaşça okşamanı özledim.
tekrardan yanında mutlu olabilmeyi ,sana karşı merak dolu bakışlarımı istiyorum. seni hissedebilmeyi, sana sarılmayı, beni kucaklamanı istiyorum. göğüsüne yatıp gözlerine bakmak, kokunu doyasıya içime çekmek istiyorum.


seni unutabilmeyi, kendimi özgür kılmayı istiyorum.
ruh halim: herkes birbiriyle yiyişirken atölyeye gidip tahta çakan adnan ziyagil.
ya her aksam ona çeyrek kala bu allahumme salli ala faslı benim ruhumu emiyo
birinden baya hoslaniyorum ama gay olup olmadigindan emin olamiyorum. gaydarim calismiyor galiba. kendi anlama yollarindan emin olanlar mesaj atabilir, cok mutesekkir olurum.
birinci nesilden nasıl yedinci nesile geçtim ya ben, biri bana anlatsın. 3 bin yıl geçmediyse tabi aradan. 3 sene geçti. iyi biliyorum. bilmiyorum o kadar oldu mu sâhi?
kezban olmayı kabul etmiyorum. bu kabul edilemez bir durum.
herkese yalnızlığa alıştım çok fazla insan kaldıramıyorum etrafımda desem de içten içe yalnızlıktan üzüntü duyuyor ve yalnız ölmekten çok korkuyorum
erken uyanıp yine o nu düşündüm :) hep düşünüyorum
bugün yine onunla ilk buluştuğum o günü özledim
üzerine daha iyisini koyamadan o günün üzerinden koskoca bir yılın geçmiş olmasına ve onunla ayrılışımızın acı bi tecrübeden öteye gitmemesine rağmen o günü düşleyince gerçek mutluluğu hissediyorum
onun yaşattığı kötü şeylere rağmen o günü düşleyerek hissettiğim bu mutluluğa da kızmıyor değilim ama olsun
ileride bir gün elbet unutacağım, daha mutlu olacağım, yalnız ya da değil ama daha mutlu olacağım
uykumu düzene soktukça kendimi hissizleştiriyorum sanki.
yani hissizleştirmekten kastım üzülebileceğim şeyleri öteleyip, geceleyin de üzülmeye yer kalmasın diye erkenden sızıyorum. yahu hisler ötelenir mi hiç demeyin. valla aynı hissi yaşaya yaşaya o hissi tam anlamıyla yok edemese de öteliyor insan.
gece 12 gibi erkenden yatıp sabah 7 gibi kalkacak kadar mı seviyorum bu hayatı nedir yani?
yoo hiç sevmiyorum. kaçış stratejisi buldum ve kendimi erken uyumaya zor da olsa alıştırdım.
saçma sapan bir döngünün içinde kaldım sözlük.
sabah uyanınca ve günün devamında bomboş hissediyorum kendimi. öyle et yığını gibi.
sanırım uzun bir süredir içimde verdiğim savaşın sonlarına geliyorum artık.
kaybetmekle kazanmak arasındaki o ince
çizginin üzerindeyim.
yavaş yavaş hislerimi siktir etmeyi başarıyorum sanki. bir taraftan da bunu istiyor muyum emin değilim.
istikrarlı da değilim istemek konusunda.
sanki ansızın özlemim dinecek veya ansızın tepeden tırnağa şiddetlice tekrar hissettirecek gibi. bilmiyorum.
karmakarışık şeyler işte.
3 gün önce twitterda biri bi şeyler yazmıştı biri. bi uygulama üzerinden tanıştılar, biri ölmüş filan. pek dikkat etmedim. dün instada bi arkadaşın hikayesinde gördüm, meğer öldürülen genç benim baya baya tanıdığım, konuştuğum bir genç. kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. feci üzüldüm. 28 yaşında saçma sapan bi nedenden dolayı vefat etmiş. cidden çok üzücü.
son günlerde onaylanma ihtiyacı duyuyorum.
sergen yalçın beni çok tutuyor*
  • /
  • 181