ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
demin bizim okuldan bir çocuktan mesaj aldım '' aktifmi pasifmi'' diye. noluyo lan derken bas gitarla ilgili olduğunu anladım.
şu an bazı ayı sözlük yazarlarının alelade diğer yazarların enteryleri ile alay ettikleri ve buna karşın pohpohlanmadıkları için -398 saygınlığım var. arttırmak isteyen bu gönderiyi de malzeme olarak kullanabilir.
az önce sözlükte başlık açmayı öğrendim o kadar mutlu oldum ki anlatamam buraya yazim derken 667. entryyle dark bearin neden canının sıkkın olduğunu öğrendim..hiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii aşk acısı çekiyormuş lan adam
her türlü insana yaklaşma durumu içinde sex dürtüsü barındırır.
31 mayıs cuma akşamı eskişehir'e gitmek için yollara düşüyorum. otogara kadar elleriyle bana börek getiren ve bir daha kopamadığım çiğ börekçimi bile aradım sevindiriklikten, eh bedava börek baldan tatlı bir yerde. tüm dükkan benim.

geçen dönem kütüphanede otuzbir çekmiştim ne abazaymışım yav inşallah bi dahakine birini atarım hadi bakalım kısmet.
kendimi yaşayamamaktan bıktım sözlük.hetero gibi davranmaktan sevdiğim insana onu söyleyememekten her şeyden kendim olamamaktan bıktım sözlük
çok samimi olduğum bir arkadaşımın şimdi eşi olan kişi, onlar çıkarken bana birlikte olmayı teklif etmişti. evlendikten sonra da zaman zaman bu teklifini tekrar etti. ilk teklif ettiği zaman "gey olduğumu bildikleri için beni deniyorlar mı?" diye düşünmüştüm. ancak, adamın birkaç gey arkadaşımla birlikte olduğunu ve evliliğinin "vitrin" olduğunu ifade etmesi beni çok kızdırmıştı. iki defa evlerine kadar gittim, arkadaşımla konuşmak için ama yapamadım.
kaç gündür bolu'da eylemlerde sürtüyorum. ama hakkını veremedim gibi. çünkü bir tane adam var onu takip etmekten ve gözetlemekten kendimi alıkoyamıyorum*. ya öyle birşey yok. eylemlerden önce 2 kere görmüştüm boluda unutamamıştım. öyle bir sevimlilik yok. sakallı,göbekli,minik popolu, kumral ve kısa boylu. üniversite öğrencisi. adı da erdem. * * * * * *
iki gün yoğun gaz saldırısına uğradık, bünye alışık değil tabi, üç gün de ikişer saat uykuyla idare ediyorum. bugün iflas ettim, gidemedim eyleme. bütün gün vicdan azabından geberdim. suçlu hissediyorum kendimi. affedin beni dostlarım. yarın yanınızdayım.
dedemin vefatı sebebiyle şehir dışındaydım direnişe katılamadım ve aklım hep istanbuldaydı sözlük ah dedem ah azıcık sabretseydin
az önce gerizekalı sevgilim parçasını dinledim.
bu entry bu sayfadaki en içten duygularla yazılmış olandır belki de.

son birkaç gündür sadece birkaç saatin etkisindeyim ve karmakarışık herşey. çook sevdiğim en yakın arkadaşlarımdan smokebl'in başını şişirdim resmen sırf bu sebepten. altı üstü spor salonunda harika bir vücuda sahip biriydi. kendi çapımda sadece beğeniyorsun ama bişey yapacağından değil kalacaksın yine bakire halinle diyordum. davet ettim yarım yamalak türkçesiyle geldi evime biscolata erkeği mülteci. gidecekmiş kabul olmuş sığınma hakkı. doğumgünüymüş üstüne üstük o gün. bana ayırmış o gününü. ailesini bir daha göremeyeceğini, yaşadığı-yaşayacağı şeylerin zorluğunu falan konuştuk. bilmiyorum kaç mülteciyle muhabbetiniz oldu ama klasik onların yaşadığı şeylerin duygusallığıydı. öyle sanıyordum. sonra ağır basan ülkesini reddetmeye zorlayan inancını kırarak tanrı dedi, tanrı beni seviyor artık ve sanırım bağışladı beni dedi. iyi bir hayat umduğuna yordum ama neden diye sordum gayri ihtiyari. çünkü seni tanıdım sonunda geç de olsa tanıştım seninle ve farklı dillerimiz kültürlerimiz olsa da sen beni anlayabiliyorsun ben de seni dedi şiveli ingilizcesiyle. şaşkın gözlerle ona baktığımda onun gözlerinde şaşkınlık değil yaş vardı. beni de seven birilerinin olacağı hevesi sardı beni o an özgüven eksikliğimi tamamlamıştı belki de. içiyorduk o sırada geç olmuştu gitmek istedi. kalmasını söyledim, ısrar ettim rahatsız etmeyeceğine inandığında kalmayı kabul etti. uzandık ve o garip muhabbet devam etti.
uykumuz gelmişti ve uyuma kararı aldık arkamı döndüm uyumak için derken uzanan kocaman bir kol beni sardı. onun ben, sarmalayan kocaman vücudunda küçücük kalmıştı bedenim. kaslarındaki bütün kıvrımı hissediyordum resmen hafiften batan vücut kıllarıyla. olmasından emin olmamakla beraber ilklerimizi yaşama gel gitindeydik ikimiz de. karar verilmek üzereydi derken bilmediğim bir dille konuşulan bir telefon geldi ve evine hırsız girdiğini söyleyip çook özür dileyerek gitti. kaldım bir başıma yine ondan önceki gibi bütün yalnızlığımla. gerçi kedimi gözardı edemem beni hiç yalnız bırakmadı o. ertesi gün aradım mesajlar falan derken yok ulaşamadım. bir gün sonra gidecekti biliyordum. gittim ve o gülen gözleriyle orada duruyordu. kızdığımı söylemeden geçemezdim tabii ki ama çok geçerli sebepleri vardı ikna etti beni. sarıldık sımsıkı çokça. 20-30 arkadaşı onu beklerken sımsıkı sarılıyordu bana. muavin istanbul yolcusu kalmasın demesine rağmen koca vücuduyla sımsıkı sarılıyordu bana boynumdan defalarca öperek. herneyse bindi gitti ve ben kaldım yine boynu bükük gözü yaşlı teeeğk baaşıma. bu defa gerçekten geçerli sebepleri var mı bilmiyorum ama yine yok cevap aramalara, mesajlara. belki yarın california'ya gideceği için onu unutmamı istiyor, beni unutmak istiyor, belki çok farklı geçerli-geçersiz sebepler.

sabırla okuyun ve bişeyler önerin sözlük bu ne bunun adı ne? doğumgününde bana gelen mülteci beni bu kadar etkiledikten bir gün sonra nasıl gidebilir? gideceğini bile bile beni nasıl bu kadar etkileyebilir? kezbanım tamam da bu da yapılmaz ki. boşuna ayı dememişiz demek ki şu canavar vücutlu nasır kalplilere ayı işte aaaayııı aaaayııı. yardım et sözlüüük yardım idin gomşulaaar..
dün gece kendimi bi garip hissettim. darkbearın yazdığı facebook paylaşımının altına yorum yaptım ve ortaokul sınıf arkadaşım beğendi. hasssiktirrrrrrrrrrrrrrrrr dedim kendi kendime. sanırım biliyor artık. kendisi burada yazarmış. mesaj kutuma bi mesaj bırakırsa sevinirim. diğer facebookumda ekli değil ama 14 15 arkadaşımız ortak. heyecan yaptım resmen la. hayatımda ilk kez eskiden tanıdığım birini öğreniyorum.
iş yerimin iğrenç diktatörlük sistemi yüzünden planladığım tarihten daha erken bir zamanda tatile çıkmak zorundayım. çalışma bakanlığının bilgi hattını aradığımda da aldığım yanıt karşısında dumura uğradım resmen. iş yerinin çalışma şartlarından dolayı oluşan bir durum olduğu için yıllık izin hakları işverenin insiyatifi doğrultusunda kullanılabilirmiş ve bunu şikayet edebileceğim hiçbir yer yokmuş. insan haklarının hiçe sayıldığı bir ülkede çalışanın haklarından söz etmem bile yanlış sanıyorum. *
türkçeyi epey geç öğrendim sözlük. faykeye kazak dendiğini dokuz yaşımda öğrenmiştim. ablama gidip söylediğim günü bile hatırlıyorum hala. * *
günlerdir 63 style nın mardinli serseriye attığı diss'in karşılığını dinlemekteyim. bağımlılık yaptı aklımdan çıkmıyor. * *

çok özür dilerim sözlük, bütün gezi parkı eylemleri hakkında düşünce görüş ve fikirlerimi uludağ sözlükte yazıp tükenmiş bulunuyorum. ayı sözlüğe hizmet edememiş olmaktan utanıyorum.

affet sözlük.
boklu kakalı götlü şakalara cidden çok gülüyorum. hatta geçen gün yemek yerken arkadaşım bir şeyler anlatıyordu *. çok komikti az daha altıma ediyordum. *
  • /
  • 181