ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
evli bir adamla ilişkim var. onu seviyorum ve ''sanırım'' o da beni. ama hiçbir zaman tam olarak bir birlikteliğimiz olamayacak. onun başka bir hayatı daha var... nasıl dayanırım bilmiyorum...
haftalardır sözlüğe bir şey yazmıyorum sözlük! sadece açıyorum 1-2 saniye geçiyor kapatıyorum. alışkanlık diyelim, hergün bakıyorum ama yazmıyorum. hoş başlıklar da yok değil, yazmıyorum. mesaj atanım da yok. baya sıkılıyorum ben yahu. zaten sınava kalmış şurda 1-2 hafta... sıkıntımı, depresifliğimi ailemden çıkarıyorum. her şeye bir ters cevap. eee onlar da o kadar soru sormasın canım. yetti be! zaten sıcak. zaten aseksüelim *. zaten asosyalim *. zaten insanların başını saçma saçma karamsarlığımla şişiriyorum **. nereden nereye geldim. aslında yalnız değilim. yok lan, yalnızım. yalovada her cumartesi annemle pazara falan gidiyorum. * * ***
hayat çok garip. geçen tramvayda esmer yakışıklısı bir adam gördüm. baktım bi iki ama bakılmıcak gibi değil bariz tatlı bi adam. o oturuyor ben ayakta dikiliyorum. arada oda bana bakıyor yakalıyorum bakışlarını ama uzun süre bakamıyorum zira "ne bakıyon lan" dayağı yiyebilirim. hem tramvayda tanışılır mı filan diyorum yani tanışamazsın ki tramvayda en azından ben yapamam. tamam adam da arada bakıyor ama bu "tipini s*kiyim tipe bak" bakışı da olabilir. neyse içim gitti o aralar dedim inmeyeyim bekleyeyim oda inene kadar. ama adam inecek gidecek arkasına bakmadan ben mal gibi kalacam ortada biliyorum. indim bende beklemeden. arada arkama dönüp dönüp baktım melül melül. inmedi gelmedi tabi peşimden. peşinden gelinecek bi tip de değilim ama insan beklemiyor değil. ben orada saniyelik aşklar yaşarken adamla o adam allah bilir neler düşünüyordu. "ne bakıyor bu değişik?", "osursam kimse anlar mı acaba?","bu gezegen havada nasıl uçuyor?","akşama ne yesem?","ulan hava çok sıcak be" gibi seçenekler mevcut. ne garip değil mi? her gün binlerce insanlar görüyoruz sokaklarda. birbirimizden hiç haberimiz olmadan yaşıyoruz. ne bileyim belki tanışsak çok iyi böyle dev iyi arkadaş olabileceğimiz insanlarla veya sevgili olabileceğimiz insanla hiç tanışamadan öyle yaşayıp gideceğiz. neyse sahi bu gezegen nasıl havada uçuyor ? o daha da garip. bizde üstünde yürüyoruz filan.
candy ceash saga oynayıp gossip girl izliyorum, ne oldu sözlük bana?
her şeye karşı ilgimi, hevesimi, isteğimi kaybettim. ne uykunun ne yemeğin ne aşkın rengi, tadı kaldı. her gün başka bir felaket haberi duymaktan gönlüm de beynim de yoruldu. umudumu yitirmiyorum. güzel günler göreceğiz ama o gün geldiğinde benim bunu kutlayacak kadar enerjim kalacak mı bilmiyorum.
başta kavak yelleri estiği günler hani?
beklediğin nişanlar, şerefler, ünler hani?
aradığın sevgili, şanlı düğünler hani?
selvi gibi ümitler döndü birer iğdeye,
geçti bor'un pazarı, sür ayıyı niğde'ye
insanlarla olan iletişimimde yüksek ses kullanımı, bağırıp çağırma, kavga etme gibi faktörlerin yer almasından hoşlanmıyorum. sadece konuşarak, gerekirse susarak, diyaloğu azaltarak ya da ortamdan uzaklaşarak sorunları çözme eğilimindeyim. ama bu ılımlı ve kırılgan tavrın insanların sahte zaferler kazanmak adına daha çok savaşma isteğini tetiklediğinin de farkındayım. hayat ne yazık ki amaçlar ve onlara ulaşmak için kullanılan meşru olmayan yöntemlerle bezeli.
aşk falan, seksi beleşe getirme çabalarım hep bunlar, bir de ne zaman birisine ilgi duysam cinsel birliktelik sonrasında kendisinden tiksiniyorum.
belli ki hasta falanım, yoksa normal biri yapmaz böyle şeyler.
kafamı kuma gömmek istiyorum beceremiyorum, duyarsızlaşayım diyorum beceremiyorum, çıkıp sokaklarda avazım çıktığı kadar bağırıp koşmak istyorum onu da yapamıyorum. çok doldum, çok! bu kaos belki yıllarca sürecek ama benim psikolojim bunu kaç ay taşıyacak bilmiyorum.
kaç gündür ayı gibi yiyorum. spor salonu üyeliğim de bitti. almayacağım çünkü birkaç gün sonra gidiyorum ve eylüle kadarda gelmeyeceğim. buna dur demem lazım yoksa fena olacak.
her yenilgiden sonra ağlamak sızlanmak yerine, durumun kritiğini yapacak duruma gelmişseniz büyümüş-olgunlaşmışsınız demektir. bağırıp çağırarak, hakaretler savurarak hallettmeye çalıştığınız sorun ya da hadiseleri sakinlikle karşılayıp yerli yerine oturtabiliyorsanız artık kocaman bir adam olmuşsunuz demektir.
bazen böyle sırf kendime acı çektirmek, eskileri hatırlamak için o en acıklı, en ağır şarkıları açıyorum. o ara bi bakıyorum konuyu unutmuşum. şarkı çalarken hemde.
gripin - gidiyor ellerin, gidiyor yarınım, gidiyor yaşamım falan fistan diyo benim o ara aklım apayrı bi yerde oluyo. düşündüğüm kadar yakmıyo hiç aslında içimi
hayat güzel boolum
arkamda benim dükkanın yanında kızların saçlarına tüy müy takan bir tezgah var. kafasına göre çocukları sevindiriyor, yazlık bir iş. işleten kişi özbekistanlı mı oralı bir yerli, ilk samimiydik, o da göçmen hesabı ekmeğini kovalıyor. yazları work-n-travel ile eski rus ülkelerinden kızlar getirtiyor ve burada saat başı asgari ücretle çalıştırıyor. bu seneki kız çok şirin, nasıl güzel, masum, efendi, çalışkan, işini yapan yani tezgaha tam uygun bir kız. kızla sohbet derken samimi oluyorum, adam hakkında bir konuşuyor nasıl da korkutmuş kızı, bugün neden bu kadar iş yaptın? neden dün daha azdı? falan filan. meğer herif psikopatın, görgüsüzün, kendini bir bok sanan cahilin tekiymiş. kıza nasıl üzüldüm anlatamam. ne yapsam, ne kadar çalışsam mutlu olmuyor, diyor. bu arada kız haftanın her günü ve günde 12 saat çalışıyor öyle düşünün. gerçi kanuna direk aykırı o ayrı konu. neyse ben bu herife artık kıl olmaya başladım. bugün geldi benim dükkana da uğradı, hep sigara ister bu sefer vermedim. ben böyle durumlarda önce bir güzel biriktirir sonra kalayı çekerim. şimdi biriktiriyorum. ayağını denk alsın. yerin dibine sokacağım onu. çok sinirliyim şu an. pezevenk herif yaaaa sen kimsin olm?
dün bir arkadaş ortamında karşılaştığım eski sevgilimle ilişkiler üzerinde muhabbet ederken, neden hala yalnızsın sorum üzerinde kafasına uygun kimeseyi bulamadığını söylemesi üzerinde kafamda bir şimşek çaktı ve aklıma geçen haftalarda growrldan tanıştığım ve olgunlardan hoşlandığını söyleyen bir arkadaşım geldi. resimlerini gösterdim eski sevgilime çok hoşuna gitti sonra diğer arkadaşımı aradım ona da eski sevgilimin resimlerini gönderip teknolojinin nimetleri sayesinde esra erolluk görevimi yaptım. ikisi de birbirlerinden etkilendiler telefonlar alınıp verildi ve bugün akşam üzeri canlı odada bir çay içecekler. itiraf kısmı mı ne bu entrydeki, normalde eski sevgilim olan insana karşı içimde anlamlandıramadığım hislerim vardı sanırım onlar kaybolmuş ve bir şekilde mutlu olmasını istiyorum gerçekten. bir sene önceki bv olsa asla bunları yapmazdı ama şimdi.... sanırım olgunlaşmaya başladım.*
canım sıkılınca pipimle oynuyorum
şöyle ki, benim bir arkadaşım var idi. aynı yaştaydık. aynı mahallede doğup büyüdük. karşı komşumdu, tek arkadaşımdı falan böyle. her gün beraberdik falan... geç bunları, ortaokulda yollar ayrıldı. bayramdan bayrama görür oldum... bunu da geç, 2-3 haftaya yakındır rüyama giriyor çocuk. ama öyle böyle değil, sevgiliyiz. aramızda böyle aşk var, arzu var, tutku, şehvet, entrika, intikam... bazen sevişiyoruz, baya sevişiyoruz, terli terlisinden böyle, bazen ağlıyoruz, niye geyiz diye falan... anlamlandıramadım, niye şimdi görmeye başlıyorum. çok sık olmaya başladı. çocuğu yüzyüze görüşümde tuhaf olacak baya bu yüzden. korkmalı mıyım?
ama çok özledim
biliyorum pek karaktersizim
kime ne özledim
...
banane özledim

ah ulan antalyalım, nerden düştün aklıma
haftaya bu gece antalyada muhtemel alkol komasına girerken aklıma çok şey olmayacak gibi...
fena halde özledim sözlük.

buralarda olduğunu bilmek içten içte tüm duygularımı piçe dönüştürse de, sikimsonik gururumu ayaklar altına alıp ona bunu söyleyemiyorum .
zor olsa da acıtsa da burksa da unutuyormuş insan sözlük.
  • /
  • 181