ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
ben bir plaza kaşarıyım. hemde en kaşarından. geriden gelenleri ezeceğim haberiniz olsun.
plaza kaşarı ne demek bilmiyorum.**
onu kaybetmekten korkuyorum. bir gün tenine dokunmasam yüzünü okşamasam özlemlere boğuluyorum. onda kendimi buluyorum. o yoksa hiç kimse olmasın. hayat bana artık onun gülüşüyle, sesiyle ve bana adadığı her zerresiyle güzel.
bu gece çok şımardım sözlük.
bu akşam halüsinasyon gördüm ve korkarak yerimden sıçradım. biraz da bu yüzden uyuyamadım. meditasyon yapmaya çalıştım ama olmadı.. aklım fazla dolu ve bana ağır geliyor.
dün gece onun için salya sümük ağladım.
finallerim bitti. şehirde boş boş dolanıyorum. günlerdir ağzımda sigara, önümde kahve tarot açıyorum. sonra sıkılıp tekrar dışarı çıkıyorum, sonra dışardan da sıkılıp eve geri dönüyorum. yaramazlık yapıyorum, ondan da sıkılıyorum. şimdi evde gram kahve yok, dışarıya çıkmaya üşeniyorum. tek temennim kapı zilinin çalması ve "sürpriaaaz kahveye gheldim canımss" diyen birinin çıkması. ancak tüm fakülte arkadaşlarım aile yanında. olasılık düşük. yakında yapacağım tek kişilik kamp için hazırlıklarım da bitti. survival çantamda bi kaç eksik var sadece. ormanın tam ortasında üç gün hayalimi gerçekleştirme tutkusu beni aşırı mutlu ediyor. onun dışında kimsenin olmadığı bir yerde tek başıma bunu yapacak olmam biraz geriyor. sözlük, artık zamanı geldi.
sonra farkediyorum ki aslında ne mutsuz olacak kadar ne de mutlu olacak kadar hiçbir şey yok.
yerim neresi, kendimi nereye ait hissediyorum artık hiç bir fikrim yok sözlük. üniversitemin bulunduğu ildeyken kendimi oraya pek ait hissetmiyorum, 3 gündür ailemin yanındayım kendimi buraya da ait hissetmiyorum. gerçi bu durumu yaklaşık 1senedir yaşıyorum. yurt dışındayken de kendimi oraya ait hissetmiyordum ülkemde ülkem diyordum *. fransız şair charles baudelaire'e ait şu söze tamı tamına uyuyorum sanırım: "nerede değilsem orada iyi olacakmışım gibi geliyor."
akşam buluşma var heyecandan ve hasretten ölüyorum sözlük. ve tabi birde arkadaş çevresiyle tanışacağım *
sabahtan beri burnum akıyor. bir poşet peçeteden ikisi sümüklü olmak üzere üç tane peçete kaldı. sümüklü peçeteler kurusunlar diye bilgisayarımın havalandırmasının önüne bıraktım. kurutup kurutup kullanıyorum.
sizce ben pis bir adam mıyım sözlük?
tayyip'in sesini özledim. ***
tayyip'i hiç özlemediğimi ve hiçbirzaman özlemeyeceğimi farketmenin şaşkınlık dolu mutluluğu içerisindeyim...
meğer eski sevgiliyle uzun zamandan sonra tekrar karşılaşma bende her zaman " şefkat gibi" kafası yaşatmıyormuş. halbuki ne severim bu kafayı. neyse varsın bu seferkinin hali "kin ve nefret salyaları saçma hali olsun"; bu ferasetsizliği erkenden hissetmek de benim kârım olmuş...

*****








tayyibe platonik aşığım, şaka şaka *a aşığım ben. i love you baby.
yaklaşık 2 hafta önce dating sitelerinden birisiyle tanıştım sözlük.2 gün skype üzerinden görüşme sonrası hızlı bir hamleyle gece ortak bir şehirde buluşmak üzere yola çıktık.ikimiz de yaklaşık 4 saat yolculuk ettik ve sabahın 6sında ortak şehre geldik.bütün günü gezerek, birbirimizi tanıyarak geçirdik.akşam olunca da aynı hızla geldiğimiz şehirlere geri döndük.bildiğim tek şey o gün çok mutlu olduğum ve ona yakınlık duyduğum.ama sonra ne oldu? bu bir anda yaşadığı şehri bırakıp benim şehrime yaşamaya geldi bir tanıdığının yanına.herşeyi bıraktı benim peşimden.bense bu durumu hiç sevmedim.gün geçtikçe ondan soğuduğumu farkettim.dün gece tartıştık ve şuan görüşmüyoruz.sözlük çok duygusuz ve yorgun hissediyorum.kendimi sorguluyorum neden böyle hissediyorum, neden eksik kalmam gerekiyormuş gibi zorluyorum kendimi diyorum.sanırım ben aşkın imkansızlığına aşığım.
bugün sınıfımızdan bir arkadaş, yüksek lisans yapan bir arkadaşının tezinde kullanmak için hazırladığı bir anketi uygulamamız için sınıfa getirdi ve uygulamamızı rica etti, biz de kabul ettik, başladık anketi uygulamaya. sorulardan birinde cinsel olarak ilgi duyduğunuz cinsiyet yazıyordu ve şıklarda "karşı cinsim-hem cinsim-her iki cins-hiç kimse" yazıyordu. başta gaza gelip doğrusunu mu işaretlesem acaba dedim ama yazımdan ve eğitimimle ilgili özel ayrıntılardan kaynaklı, anketi getiren arkadaşın beni tanıyabileceği ihtimalini düşündüm ve vazgeçtim. tam o sırada yanımdaki bir arkadaş bana "ne kadar saçma bir soru ya! doğru cevabı vermek zorunda mıyım? doğru cevabı versem millet güler" dedi. gerizekalı ben istemsiz bir şekilde "evet ya belki ben hem cinslerimden hoşlanıyorum onlara ne ki!" dedim. yanımdaki arkadaş önce bir şok ardından "ben onu demiyorum ki" deyip saçma sapan bir soruyu gösterdi. ben de dumur olmuş bir şekilde "aa evet doğru söylüyorsun" deyip geçiştirdim. o da "sen de doğru söylüyorsun" deyip güldü ve ankete devam etti. bense mal gibi kaldım.
dün gece pedals on the wind diye bir film izledim sıkıntıdan denk gelip. tam bir pembe dizi kıvamında, seksi oyuncuları, üzerine bir de ensest içererek hayret sınırlarımı zorluyordu ki kendimi sonuna kadar izlemekten alıkoyamadım. v.c. andrews'ın kitabının filmiymiş, neyse. başrolde bir çocuk vardı, ailenin tek oğlu; böyle çalışkan, garibim doktor olmaya çalışıyor bir yandan ailesini bir arada tutma peşinde, üzerine de bir seksi bir seksi ve ne kadar seksi olduğunun farkında değil... allahım izlerken o üzüldü benim kalbim acıdı, gecenin 3'ünde yeter ne üzdünüz bu çocuğu diye bağrındım döne durdum koltukta kendi kendime.

http://www.imdb.com/media/rm2445397760/n...

bu kadar güzel olmak suç olmalı. bakarken bile hala bi "göğsümden kalbime kalbime vuruyor.".
hoşlandığım hatta aşırı hoşlandığım kızın bana 10 adım attıktan sonra 20 adım geri atması bana kafayı yedirtecek sözlük, hava çok soğuk gel yatağa uzanalim ayakları neydi arkadaşa soramiyorum sen bi sorsana sözlük birde kıza ayak yapıyordum ben aşık olmadım bu saatten sonrada olmam diye ama yinede bu durumu kendisi ile paylasmayacagim aşık oldum bee
ilkokul 2. sınıftayken ailem e-kolayın internet paketlerinden almıştı. hani şu kartı kazıyıp, şifreyi girerek internete bağlandığınız kartlar var ya, işte o kartlar. evet, bir zamanlar hayat zordu. neyse. ben o yaşlarda deli şirinler hayranıyım. sabah akşam şirinler dergisi okuyup, şirinler izleyip, kendi kendime yaptığım şirinler köyümde şrinler oyuncaklarımla oynuyorum. ben şirinler dergisinde www.smurfs.com diye bunların internet sitelerini gördüm. tabii ilkokul ikinci sınıf, artık nasıl yazdıysam karşıma lezbiyen porno sitesi açıldı. bir an gözüm döndü, sonra korkup kapattım. sonra o akşam tekrar girip baktığımı hatırlıyorum. o yaşta da ne anladıysam artık... bayağı hoşuma gittiğini hatırlıyorum. gerçekten.

bunu anıyı düşündükçe aklıma hep şu geliyor, ben sonradan mı eşcinsel oldum?
  • /
  • 181