ayı sözlük itiraf

  • /
  • 91
yalnız kalmaktan korkuyorum, bu hetero dünyasında gördüğüm tüm kalıplar asla yıkılamayacakmış gibi. kendime yer edinemediğimi ve asla bu kalıpları yıkacak güçte olduğumu düşünmüyorum. bu halde, gay bir erkek olarak bir biseksüel veya hetero kızdan çok daha dezavantajlıyım. kimse o kıza yapabildiği kadar rahat önüme güller sermeyecek veya sevdiğini ifade edemeyecek. bir hetero erkek kadar da uyumsuz ve gerginim. uzun zamandan beri ayrımcılığa zorbalığa uğraşmıyorum ama bu sistem sessiz bi şekilde izlerken dış kapıdan izlemek zoruma gidiyor. illa aşk yaşamak için gay sosyal ağlarına mı muhtacım yani ben? içim sıkılıyor ölmek istiyorum.
hii bitchezz. bugün 3 buçuk yıllık işimden ayrılmak istediğimi patrona söyleyeceğim. hali hazırda perfomans anksiyeti olan biri olduğum için zaten gergin olacak bu konuşma inanılmaz geriyor. inanır mısınız provasını yaparken boğazım düğümleniyor. anksiyetesi olanlar bilir bok gibi bir şeydir. konuşmak istersin konuşamazsın nefes alamazsın gözlerin yaşarır vs. bu konuda bana verecek tavsiyeniz varsa çok makbule geçer.
beraber oldugum gayi 1 ay sonra televizyonda program sunarken gorunce ünlü oldugunu o an anladim
az önce günlerdir beklediğim sinir krizini yaşayıp beni mutsuz eden kişiliklerin büyük bir çoğunluğunu sosyal medya hesaplarımdan çıkardım -bir ergen gibi-
bundan sonra bencil olmaya karar verdim, elimdeki iğneyi kime batırmamaya çalışsam kendimi o iğneyi kendime batırırken buluyorum ama kesin bencil de olamam ben
bu arada son bir yılda hayatıma yeni girmiş herkesten nefret ediyorum, bazılarının da suratına tükürmek istiyorum
bu hırsla saçlarımı yolarım ben 2-3 güne
bakirim sözlük ama benim canımı sıkan biriyle cinsel ilişki yaşamadığımdan değil yalnızlık hissi verdiği için
oturup ağlasam dinlenebilicem. kasılıp kaldım. devam etmek zorunda olmak, zorunluluklar içinde yaşamak. hay amk yaa
hayatıma almak istemediğim biri uzun süre uğraştı en sonunda hayatıma girdi. ilk başta benimde hoşuma gitti ama sonrada tavırları sinirimi bozmaya başladı. anladım ki egolu biri sürekli bir caba icinde. hayatıma girdigi andan itibarende bana baglandı. aslında bende ona baglandım ama tavırlarıyla beni soguttu. napıcam bilmiyorum. sogudugumu belli ettim ancak anlamamazlıktan geliyor. iyi hos iyi kalpli bir adam ama kompleksli, zamana bıraktım bakalım ne olacak...
entry girerken yapayalnız evimde şarabımı yudumladığım doğrudur
son gittiğim spor salonunda en fazla 35 yaşlarında bir adam çok dikkatimi çekiyor ama kendisi hakkında pek bilgim yok şu aralar giydiği o dar pijama farlarımı ona döndürüyor yani bu adam gibi birisiyle ilk ve uzun süreli ilişki başlatmayı çok isterdim çok yakışıklı sayılmaz ben beğeniyorum gözümü çok yakışıklılardan uzak tutmaya çalışıyorum hepsini tenzih ederim ama yakışıklı sayılan kimselerde "kimin ne yaptığı umrumda değil istersem ohooho "kafası ağır bastığı için böyle kimselere sempatiden ziyade antipati gelişiyor bende. ama kendimi daha yakın hissettiğim ve bu mütevazı görünümlerinden dolayı daha bir ilişkiyi ihtimal dahilinde görmeyi en azından hayal edebilmek böylelerini bana daha cazip hale getiriyor
edit: tahmiminimde yanılmışım adam 23 yaşındaymış
içten içe seni ele geçirmiş kibirini, saklamaya çalıştığın samimiyetsiz gülüşlerin kapatmaya yetmiyor pek sevgili iş arkadaşım e.. ve evet seni sevmiyorum 5 yıldır aynı ofiste çalışıyor olmamıza şaşırıyor ikimizi aynı ofiste tutan kör talihin çarkına da zıçıyorım. bietttııı
6 senedir biriyle beraberim 4 senedir o kişiyle evliyim ama hala "we found love" rihanna duyunca kalbim hafiften başka biri için sancıyo. tam 8 sene oldu hala umrumda değil diyemedim adam için.
dark bear beni kovduktan sonra uzun süredir siteye girmiyordum. bugün canım giri yazmak istedi. annemin geçici bir sağlık sorunu nedeni ile kırıkkale'ye gitmek zorunda kaldım. çok sıkıcıydı. ben zaten yaşadığım kötü şeyler nedeniyle inanılmaz bunalımdaydım ve kendimi öldürme yolları arıyordum. yüksekten korktuğum için antalya'daki falezlerden atlamak istemedim. kırıkkale'deyken, bir filmde kadının boğazına kırık cam sapladığını gördüm ve içimde büyük bir sevinç oluştu. herkes uyuyunca mutfağa gittim ve bıçaklardan bıçak beğendim. boğazıma yakınlaştırdım ve bıçağın sivri tarafını hissettim. bıçağı boğazımdan çekmek istedim ancak kolayca çekemedim. derken, uzun süredir aramayan sormayan growlr arkadaşım mesaj attı ve buluşalım dedi. iyi değilim ben dedim ve "aaa yüksek lisansa başvursana" dedi. ben de antalya'ya gidince öğretim görevlisi ile konuştum ve güler yüzlülüğüne şaşırdım. çok tatlı bi adam. ama derken, iş arayıp bulamazken, son anda abim bana bir iş buldu. kararsızım, işi mi seçsem, yüksek lisansa mı girsem? aliexpress'ten karpuzlu şeyler seçmeye bayılıyorum.
insanları anlamaya çalışmaktan yorulduğumu anladığım 2019 un son günlerinde bu durumun sadece benden götürdüğünü farketmem 30 yaşımı buldu sanırım. o yüzden sadece kendimi düşünüp kendi kararlarım en doğru karar olduğunu ( edindiğim tecrübelerden) anlamış oldum
insanlara gereğinden fazla değer vermemem gerektiğini hep kendime söylüyorum ama bunu yapamıyorum. çok üstüne düşmek doğru değil normalde böyle de değilim belli kişiler hatta kişiye sanırım. şu sıra odak noktam kendisi iyi insan olduğu için mi yoksa eğlendiğim için mi kendisiyle bilmiyorum ama çok fazla ben ben ben ... o yüzden bu konuda değişmeliyim ve bunu en yakın zaman da yapmalıyım
bir keresinde uygulamada adamın birisi çok övgü dolu şeyler yazmıştı. çok tatlısın, bayıldım falan filan yazmıştı. adamın eli yüzü düzgündü. ben de bana dizilen övgülere inanmadım, dalga geçiyor sandım ve adama "feyk misin sen" dedim. adam kızdı. tanrı affetsin.
sadece sinirliyim. neden bir şeyler üretmeye çalışana bu kadar zorluk çıkartılıyor? neden kozmetik firması açmak için, oyun firması açmak için yüzlerce ücret gerekiyor? fakir olduğumuz için ölmeli miyiz? çok kızgınım, kızgınlığımı atamadığım için daha da çöküyorum. amk dünyası. samimiyetsizliğini siktiklerim.
bosuna uzulmusum bunca zaman, kisa bir zaman once farkettim. eski entrylerimde hep hayatimdan cikarmak istedigimden ya da onunla birlikte olmak istedigimden ya da yasananlardan bahsetmisim ama aslinda biz iki farkli dunyanin insaniymisiz, hem de ciddi manada. ha tek uzuldugum nokta su oldu kendimi bu kadar gereksiz yere yipratip asil yapmam gereken seylerden uzaklasmis olmam. cok sukur ki kendimi toparlayip hayatimi bir nebze de olsa yoluna koydum ve bir cok sey daha iyiye gidiyor, aman nazar deymesin. umarim boyle de devam eder.
sadece 3 saat mesajlaştığım kişi kalbimde inanılmaz tatlı bir his bıraktı. 3 saat çok az
birine feci düşüyorum biri beni tutsun.
iki yıllık bir ilişkim biteli çok olmadı ki ben yine birine tutuldum. tam da ne güzel bekarlığın ve sınırsız koli kesmenin tadını çıkartacağım derken oldu bu. beyefendiden çok garip mesajlar almaktayım bu konuda ancak büyük ihtimalle hayat şartlarımızın ve farklılıklarımızın bu derece farklı olmasından dolayı hiçbir yere varamayacak bu muhabbet. her ilgisizliğinde dibe batırıyorum ve kendimi en çok düşürmek istemediğim yer burasıydı. doyasıya özgürlük ve doyasıya sikiş* evreninde yuvarlanmak istemiştim oysa. 4 yıldır yetişkinim desek bunun 3 yılı birilerine sadık kalarak ve duygusal ihtiyaçlarımın karşılanmasını bekleyerek geçti, sanki bu yüzden de bu kadar erken sapıtmış olabilirim. alışmış kudurmuştan beterdir desek yeridir gibi. belki de sadece yatakta bu kadar uyumlu olduğumuz için bu kadar düştüm.* ha bu arada libidom da kozmozlara ulaştı umarım geçer şu ergenliğim de bir rahatlarım.
  • /
  • 91