ayı sözlük itiraf

  • /
  • 91
victor hugo sizi görse sefilleri en baştan yazardı.
ilk itiraf entrym olucak çünkü beklemediğim kadar hüzünlendirdi *-*

aylar süren diyetin sonunda istediğim kiloya kavuştum,
bu gün için özel hazırladığım super skinny shortumu ilk defa denedim
ama takdir dolu gözler olmayınca tüm heyecanım yok oldu!
çok acayip bir rüya gördüm sözlük. rüyamda düğünüm varmış-burası ilginç değil- düğünde mazhar-fuat-özkan gelmiş "sakın gelme"yi söylüyor. ama nasıl mutluyum, nasıl eğleniyorum anlatamam. şarkıyı mırıldanarak uyandım neredeyse.
sözlüğü çok özledim. bir yıl önce bugünlerde gezi heyecanı vardı, sosyal medya çıldırmıştı ve hepimiz birbirimizi arıyor, istanbul'dan ankara'dan haberler almaya çalışıyorduk. ne güzel günlerdi. sonra çiçek gibi soldu heyecanımız, umudumuz, çabamız. her yerden, her şeyden uzaklaştım. duyduğum keder, öfke içimde patladı. interneti yalnız iş için ve oyun oynamak için kullanır oldum. mutsuz, karamsar ve umutsuzum sözlük. ülkeme baktıkça canım yanıyor ve köşeye sıkışmış gibi hissediyorum.
itiraf ediyorum: lisede vücudum kıllanmaya başladığı ilk sıralar -bir yıllık bir süre boyunca- tüm vücudumu saç kurutma makinesiyle kuruttum ve taradım. alınitiraf size.
28 yaşımdan sonra kendimi keşfettim. içim kıpır kıpır ama ah şu gizli kalma zorunluluğu...
bugün çocukluk arkadaşım olan bir dostumla kahve içerken, bir anda aslında onun yanında ne kadar sıkıldığımı fark ettim, orada oluş amacımın sadece rutini devam ettirmek olduğunu, zevk almadığımı...
ve daha da kötüsü, sonrası çorap söküğü gibi geldi. yaşadığım hayattan, birlikte olduğum kişilerden haz duymadığım dank etti.
merak ettiğim, tanımak istediğim kişileri tanıyamadığımı, hayatıma bir anlam katamadığımı, uzun zamandır kimseye tutkuyla bağlanmadığımı ve o ilgiyi gösteren kişilere de haklarını teslim etmediğimi düşündüm.
kötü bir gündü kısacası.
sabır diyorum....umursama, boşver diyorum, bu da böyle bir öküz.ama o kendini gördüğü dev aynasında şişirdiği egosunu büküp büküp bir yere monte etme isteğim, asla bilemediği o 3 harflik ''had'' kıstasını bir zincir gibi boynuna dolayıp asmak istediğim nice insan var. birine son versen arsız bitki gibi çoğalarak büyüyor ve ben iyice nefret ediyorum....iyice...
fotograflarima eksileyen tayfaya sevgiler saygilar hakkiniz tabi... eksi yagmuruna denk geldim hadi hayirlisi benden tiksinen yazarlar var heralde erkek fotograf kampanyasi oturu ne yapalim elimizdeki malzeme bu !!
bir erkeğin diğer bir erkeği sahiplendiğini gösteren en güzel cümle "çalışmam lazım aşkım evimize ekmek parası kazanmam lazım" bence. ortak yaşama yönelik gösterilen çabanın en yalın hali bana göre aynı zamanda en güçlü hali.

"seni seviyorum" cümlesinden daha güçlü olan tek cümle ise "o da beni seviyor"

birine değer verdiğini gösteren en güçlü cümle de "ne önemi var, ben sana sevdiririm"

hoşlanma halinin tavan yaptığı an ise yüzüne bakarak saçma salak hareketlerle "hadi aşkım çirkin ol" demek. birini çirkin olmaya zorlamanın çocukça ama en sevimli hali. çok salakça ama o çirkinleşmek için şekilden şekle giren şapşallaşan surat çok tatlı. belki de bu çirkinleşmenin en güzel hali. al sana ısırılası bir surat işte.

bu dönem kime sorsam libidosu yüksek, gaylar arasında salgın galiba, çünkü benim de çok yüksek, bazen bir gecede sabaha kadar mastürbasyon yapıyorum. bu durum yalnızlıkla birleşince, "karşıma çıkan ilk erkekle evleneceğim" düşüncesindeyim. tek kriterim ereksiyon.
yakışıklı bir erkeği bir kızın elini tutarken gördüğümde üzülüyorum. hayır, sanki gay olsa üstüne atlayacağımdan değil ama insan yine de bir şansı olduğunu bilmek istiyor. *
bugün hayatımın en güzel günlerinden biriydi. sevdiğim çocukla bir türlü istediğim samimiyete ulaşamıyorduk. bugün beraber zaman geçirdik ve benimle uzun uzun dertleşti. eskiden sevdiği kızdan bahsettiği halde bana o bakışları her şeye değerdi. o samimi, utangaç, hüzünlü duruşu. ilk kez bu kadar ciddi ve içten gördüm onu.

artık heteroseksüel olduğunu kabullenmeye başlasam da bugün çok yakın arkadaş gibiydik ve bu beni her şeye rağmen çok mutlu etti. yakın arkadaş olma ihtimali beni havalara uçuruyor. çünkü ben arkadaşlığa da aç bir insanım. dönüp bakıyorum ve benim hiç erkek bir arkadaşım yokmuş.
ben bu zamana kadar karşılıklı sevgiyi tatmadım zaten. o yüzden sevgili olmak için oturup dert bağlamıyorum. çevremde olması ve ona bakmam bile yeter. yeter ki benden uzak ve bana soğuk olmasın. iyi ki varsın canım aptalım.
annemle oturdum, dedikodu eşliğinde yemek yapıyorum sözlük. bu kadar eğlenceli olabileceğini tahmin etmemiştim daha önce. içimden de "bilse böyle sever mi oğlunu" diye geçmedi değil. neyse yeter gey draması maydonoz temizlemeye devam!
gay olduğum halde erkeklerle hiç cinsel ilişkim olmadı(öpüşme ve sevişme de hiç olmadı). anal ilişki ve düşüncesi bana çok süper geliyor.yatsın yanıma sikişsin sonra dönsün uyusun hali falan da güzel.
çok uzun zamandır ben olmaktan korkuyorum
itiraf ediyorum itirafları okumaktan keyif alıyorum. okurken herkesi tanıdığım/bildiğim kişilerle özdeştiriyorum. sanki itiraflarınızda hep o bildiğim kişiler var. o kadar benzer ki kelimeleriniz, sizi hep 'onlar' sanıyorum.

da öte yandan biliyorum, sizi tanımıyorum. * *
anlamıyorum. şu "arkadaş bulma uygulamalarına" yeni atılmış bir ceylan olaraktan; duyduklarımın ve gördüklerimin daha ötesinde sıkıcı ve rezil bir yermiş. yıkık olan özgüveni canlandırmak için kullanabileceğini sanırdım ama öyle olmuyormuş*. selam yazdıklarının 10da 9u geri dönmüyormuş*; match olamıyormuşsun*; match olsan yazmıyorlarmış*; anca 578578578 km ötedeki insan woof yapıyormuş**; iki lafın belini kırmak bile yoruyormuş*; iki lafın belini kırdıktan sonra "sen ciddi düşünmüyorsun" gibi tripler atılıp 24 saat geçmeden sevgilimsi moda girenler oluyormuş*; 2 3 günlük güzel sohbetten sonra bir daha ses çıkarmamaya başlıyorlarmış*; spontane buluştuğun insanlar somurtkan, bıkkın, sıkıcı oluyorlarmış*; sendeki en ufak bir kusur bile karşındaki için bir no no sayılıyormuş*; kimsenin zamanı yokmuş*; kimse geyik yapıp keyifli sohbet etmekle uğraşmıyormuşmuşmuşmuş...*

sanırım herkes mutsuzluktan beslenen; kendinde kabullenemedği kusurlarını başkalarında görünce şutlayan; mağdur rolünü üstlenen insanlarmış. *
şu koca şehirde insanlarla tanışmanın bir yolu yok sözlük. çıkma kavramı burda mı yok ben mi bilmiyorum acaba? çok şey mi istiyorum oturalım, konuşalım, eheheleşip utanalım falan. liseliliğimi yaşayamadım lan her muhabbet 'yer var mı'ya bağlanıyor. fast forward atıp beş ay sonraya gitmek istiyorum bıktım bu şehirden.
sözlüğe giriş yaptığım zaman yeni bir mesajım olduğuna dair uyarı çıkınca pek bir seviniyorum sözlük *
  • /
  • 91