ayı sözlük itiraf

  • /
  • 91
ilk itiraf entrym olucak çünkü beklemediğim kadar hüzünlendirdi *-*

aylar süren diyetin sonunda istediğim kiloya kavuştum,
bu gün için özel hazırladığım super skinny shortumu ilk defa denedim
ama takdir dolu gözler olmayınca tüm heyecanım yok oldu!
çok acayip bir rüya gördüm sözlük. rüyamda düğünüm varmış-burası ilginç değil- düğünde mazhar-fuat-özkan gelmiş "sakın gelme"yi söylüyor. ama nasıl mutluyum, nasıl eğleniyorum anlatamam. şarkıyı mırıldanarak uyandım neredeyse.
sözlüğü çok özledim. bir yıl önce bugünlerde gezi heyecanı vardı, sosyal medya çıldırmıştı ve hepimiz birbirimizi arıyor, istanbul'dan ankara'dan haberler almaya çalışıyorduk. ne güzel günlerdi. sonra çiçek gibi soldu heyecanımız, umudumuz, çabamız. her yerden, her şeyden uzaklaştım. duyduğum keder, öfke içimde patladı. interneti yalnız iş için ve oyun oynamak için kullanır oldum. mutsuz, karamsar ve umutsuzum sözlük. ülkeme baktıkça canım yanıyor ve köşeye sıkışmış gibi hissediyorum.
itiraf ediyorum: lisede vücudum kıllanmaya başladığı ilk sıralar -bir yıllık bir süre boyunca- tüm vücudumu saç kurutma makinesiyle kuruttum ve taradım. alınitiraf size.
staj yaptığım yerdeki patronuma aşık olduğumu arkadaşlarıma o kadar çok anlattım ki bir de buraya yazayım dedim, belki görür.* 40lı yaşlarının ortalarında 1.87 boylarında tahminen yıllardır spor yapan ancak buna rağmen öküz gibi beslendiği için bi 110, 120 kilo olan, kahverengi gözleri ve kocaman yeniçeri bıyığıyla gönlümü feth etmiş patronum galiba sana aşık oldum... özellikle 5 dakika öncesi yaptığım bir espriden bana sarılınca sen içim eridi bi de böyle erekte oldum.* kocaman göbeğinde uyumak, küçücük popişinden öpmek istiyorum. bu kadar komik, yakışıklı, seksi, akıllı, başarılı ve zengin olmayı nereden başarıyorsun??*. neyse umarım yakında karısını boşar ve benimle evlenir *
dün birkaç arkadaşla eve dönerken hadi otobüsle metroyla uğraşmayalım otostop çekelim rahat gideriz hem de belki kafa insanlar olur eğleniriz dedik. cektik işte bir tane teyze durdu olsun dedik atladık arabaya. teyze bir anda bize ayar vermeye basladı zaten sizi bu yüzden arabama aldım dedi. işte yardırıyor otostop çeken kadınlara ne gözle bakılıyor bilmiyor musunuz işte ben ne pislikler tanıyorum bak buralarda neler duyuyorum kızsınız siz yarım saat gec gidin metroyla gidin falan. bizde sessizce dinliyoruz sonra sözünü kesip kadının meslegini sordum emlakcıyım dedi ben de dalga amaclı siz insan sarrafısınız dedim başta kadın ciddiye aldı hoşuna gitti sonra biz arabada yarılmaya başladık ve kadın bir anda cıldırdı. bir altgecitte arabayı durdurdu ve bizi arabadan attı. altgecit de altgecit yani cok uzun ve kaldırım da yok vızır vızır araba. dedik lan hepimiz sağlam cıkar mıyız buradan manyak kadın ölüme terk etti. sonra götümüzü duvara yapıstırıp sürüne sürüne fear factor oynadık gecitte otostoptan vazgectik mi hayır, çıkınca tekrar cevirip önümüzdeki maclara baktık
sabır diyorum....umursama, boşver diyorum, bu da böyle bir öküz.ama o kendini gördüğü dev aynasında şişirdiği egosunu büküp büküp bir yere monte etme isteğim, asla bilemediği o 3 harflik ''had'' kıstasını bir zincir gibi boynuna dolayıp asmak istediğim nice insan var. birine son versen arsız bitki gibi çoğalarak büyüyor ve ben iyice nefret ediyorum....iyice...
hayvan gibi sevişmek istiyorum...
victor hugo sizi görse sefilleri en baştan yazardı.
bir erkeğin diğer bir erkeği sahiplendiğini gösteren en güzel cümle "çalışmam lazım aşkım evimize ekmek parası kazanmam lazım" bence. ortak yaşama yönelik gösterilen çabanın en yalın hali bana göre aynı zamanda en güçlü hali.

"seni seviyorum" cümlesinden daha güçlü olan tek cümle ise "o da beni seviyor"

birine değer verdiğini gösteren en güçlü cümle de "ne önemi var, ben sana sevdiririm"

hoşlanma halinin tavan yaptığı an ise yüzüne bakarak saçma salak hareketlerle "hadi aşkım çirkin ol" demek. birini çirkin olmaya zorlamanın çocukça ama en sevimli hali. çok salakça ama o çirkinleşmek için şekilden şekle giren şapşallaşan surat çok tatlı. belki de bu çirkinleşmenin en güzel hali. al sana ısırılası bir surat işte.

28 yaşımdan sonra kendimi keşfettim. içim kıpır kıpır ama ah şu gizli kalma zorunluluğu...
yakışıklı bir erkeği bir kızın elini tutarken gördüğümde üzülüyorum. hayır, sanki gay olsa üstüne atlayacağımdan değil ama insan yine de bir şansı olduğunu bilmek istiyor. *
babalarını ailelerini çok seven insanlara çok şaşırıyorum sözlük.babamla normal bir ilişkimiz asla olmadı ve hala olmuyor.hala yanyana geldiğimiz de bile nasılsın iyimisin muhabbetinden ileri gidemiyoruz.
işin ilginç tarafı bu beni asla üzmedi ve hala üzmüyor.sanki çok doğalmış gibi.babalarından bahsederken gözlerinin içi parlayan sözlerinde sevgi tınıları duyulan insanlara şaşırarak bakıyorum.lan diyorum insan babasını niye sever ki? benim için sadece dünyaya gelmeme yardım eden birisi gibi hissediyorum.
annemle oturdum, dedikodu eşliğinde yemek yapıyorum sözlük. bu kadar eğlenceli olabileceğini tahmin etmemiştim daha önce. içimden de "bilse böyle sever mi oğlunu" diye geçmedi değil. neyse yeter gey draması maydonoz temizlemeye devam!
gay olduğum halde erkeklerle hiç cinsel ilişkim olmadı(öpüşme ve sevişme de hiç olmadı). anal ilişki ve düşüncesi bana çok süper geliyor.yatsın yanıma sikişsin sonra dönsün uyusun hali falan da güzel.
çok uzun zamandır ben olmaktan korkuyorum
itiraf ediyorum itirafları okumaktan keyif alıyorum. okurken herkesi tanıdığım/bildiğim kişilerle özdeştiriyorum. sanki itiraflarınızda hep o bildiğim kişiler var. o kadar benzer ki kelimeleriniz, sizi hep 'onlar' sanıyorum.

da öte yandan biliyorum, sizi tanımıyorum. * *
birkaç sene önce blogunu takip ettiğim ve daha kitap yayınlamamış pek de popüler olmayan bir yazardan hoşlanıyordum kendi çapımda ama tanışmamıştık tabi, beni tanımıyordu. sonra kitap yayınlayınca en çok satanlara yerleşti hatta bi ara aldım kitabı okudum. sonra tanışmayı kafaya koydum mesaj attım kitabıyla ilgili falan cevap yazdı konuşmaya başladık. sonra o da bana mesaj yazdı bikaç kez. imza gününe davet etti tanışmak için tanıştık. numaralaştık ayrılırken . ama numaramı verdikten sonra hiç yazmadı bikaç gün bekledim neyse ben de yazmadım. instagramda boş boş gezerken dmlerime tıkladım öylesine. imza günü telefonum sıfırlandı numaranı tekrar atsana diye mesaj yazmıs bir hafta sonra da heey yazmıs. tabi ben bunları üç ay sonra görüyorum. neyse vatsaptan yazdım sonra. bana atar yaptı oo nerden esti falan dedi. ben de yazmışsın yeni gördüm dedim beni mesajı görmediğim için tersledi ben de sen kim köpek iki kitap sattın göt tavan imaları yaptım ve bi daha konusmadık. ama hala da acaba mesajı görseydim nolurdu diye merak ediyorum bu da böyle bir anımdır dnennfsjd
şu koca şehirde insanlarla tanışmanın bir yolu yok sözlük. çıkma kavramı burda mı yok ben mi bilmiyorum acaba? çok şey mi istiyorum oturalım, konuşalım, eheheleşip utanalım falan. liseliliğimi yaşayamadım lan her muhabbet 'yer var mı'ya bağlanıyor. fast forward atıp beş ay sonraya gitmek istiyorum bıktım bu şehirden.
sözlüğe giriş yaptığım zaman yeni bir mesajım olduğuna dair uyarı çıkınca pek bir seviniyorum sözlük *
  • /
  • 91