cem adrian

benim pek beğenmediğim ancak dinleyenlerin hoşuna giden kendine özgü bir tarzı olan sanatçı.
http://fizy.org/#s/3y6634
''çok yalnızlar kalplerinde umutlar''
kendilerine ait en mükemmel şarkıdır.
fazıl say'ın el vermesiyle profesyonel müzik hayatına başlayan ve muhtemelen türkiye'nin en geniş perdeli sesine sahip sanatçı.
fazıl say'ın yardımıyla bilkent'e girdiği söylenen şarkıcımız.
bir katilin ellerinde , hani bazen , hoşgeldin ve sen yağmurları sevdiğinde şarkılarının rock performansları, benim diyen sanatçıyı bile miker atar cinsten.
üstün yetenekli bir kişiliktir kendisi...
yeni nesil ergen gaylerin istabulun şurasında onunla birlikte oldum gibi boş muhabbet edenlerin ağzındaki ciklet şahsiyettir
"tek kişilik aşk" parçasına çektiği klip dün youtube da yayınlandı. hiç yakıştı mı şimdi cem sana bu klip. bence hiç olmamış, biz çok daha iyilerini yapabileceğini biliyoruz.
yanlış hatırlamıyorsam ilk defa 2007 yılında askere gitmeden bir süre önce ben bu şarkıyı sana yazdım parçasını dinlemiştim ve hatun sanmıştım, daha sonra araştırıp erkek vokal olduğunu öğrendiğimde şok olmuştum. 2008 izmir konserine geldiğinde kendisiyle evde karşılaşmıştım (organizatör arkadaşımdı). yaklaşık 2 saat kadar aynı ortamda bulunmamıza rağmen ağzından sadece 2 bilemedin 3 cümle çıkmıştır lakin bunu coolluk olarak değil sıkıntılı bir ruh haline bağlı olarak gerçekleştirdiğini hissettim. velhasır sessizce ve denizhan'la düet yaptığı yağmur parçasının ciddi hastasıyım, bir melek ölürken adlı parçası ise adeta trans parçasıdır, her kafada gider.
aşık olduğum tek parçası bir melek ölürken. onun haricinde pek giderli şarkısı yok gibi
tek başına orkestra
adamın dibi.
12 ekim jolly joker balans konserinde ilk defa canlı dinlediğim bu adam sesini gerçekten çok iyi kullanıyor, sevdiğiniz insanı size hatırlatıyor, yanmış canı ile canınızı yakıyor. kesişimleriniz boş küme değil, kirpikleriniz kuru değil.
bir türlü sevemedim bu adamı ben, sesimle oynayacağım diye ruhu kaçırıyormuş gibi geliyor, bir de bazen öyle acayip şarkı söylüyor ki sözleri kaçırıyorsun sözlerdeki anlama odaklanamıyorsun, ben sevemedim valla ama sevenleri genelde fanatiktir
bu aralar "ben seni çok sevdim" adında bir parça çıkarmıştır. yine harika, yine harikulade. o nasıl duygu? o nasıl şarkı sözü çocuk?

bir istiridyenin kıymetli incisini sakladığı gibi saklarım seni
bir bahar dalının narin tomurcuklarını sakındığı gibi korurum seni
çok derin
derinlerimde ellerin
bir armağan gibi tanrı'dan bana
kış güneşinde altın kirpiklerin

ben seni çok sevdim
ben seni çok sevdim
belki zordur anlaması sessizliğimden

ben seni çok sevdim
ben seni çok sevdim
sen oku kelimeleri gözlerimden

söz: cem adrian
müzik: cem adrian

yönetmen : tolga örnek

ben seni çok sevdim... beni en çok ağlatan parçası
yorumladığı her parçayı işittiğimde, derinden sarsan öldürücü darbeleri yüreğime yüreğime indiren bir dalga serisi yaymaktadır vücuduma.
ses değildir ondan çıkan.
bambaşka bir şey bu.
ondan çıkan ses ise, bizden çıkan ne?, dedirtir.
hem mütevazı hem beyefendi hem de müzik sanatçısı!
yıl içinde verdiği konser sayısına bakılırsa ciddi manada kemik bir dinleyicisi mevcuttur. her ile yetişmeye çalışmaktadır. fakat değerli abimiz artık kendini tekrarlamaya başlamıştır son 2 albümüyle bunu kanıtlamıştır kanımca. "seçkiler 2" albümünü beklerken yeni bir albümle önceki 2 albümünün aynısını icra etmiştir. yeni projelere girmesi gerektiğini düşündüğüm nadide ses ve yorumcu.
yalnız da ayağa kalkabilirim şarkısı ile beni kendine hayran bırakmıştır.
dinleyici kitlesinin büyük kısmının jiletçi ergenlerden oluşması sebebiyle ön yargımı yıkıp dinlemem uzun sürmüştür. dinledikten sonra bırakmamın uzun sürmesi gibi. bazı şarkıları vardır onun tarif edemezsiniz. hele aşk acısı çekiyorsanız tarif etmeye gerek de duymazsınız. "beni affet bu gece"yi ilk dinlediğim zamanı hatırlıyorum, "bu ne lan isme bak öhöhö" diye dalga geçmiştim. beş dakika sonra göz yaşlarımı saklamaya çalışıyordum sınıfın ortasında. "o kirpik hala bende sevgilim", "bana ne yaptın", "masalın son şarkısı"... durmadım dinledim hepsini. bir baktım jiletçi ergen olmuşum. aşklar unutuldu gitti, artık eskisi gibi hissettirmiyor o yüzden dinleyince. ama dinlerken yaşadıklarımı hatırlıyorum, böyle tatlı bir hüzün kaplıyor içimi.
  • /
  • 4