birinci sınıftaki duvara işeyen tombik bir arkadaşın pipisini görme isteğinin oluştuğu an. o zamanlar bir ismi yoktur tabi. ama kendi vardır, hissedilir...

ilkokul birdeyken aşık olmuştum kızın birine, şiir falan bile yazdım hatta.

daha sonra annem yüzünden bazı travmalar yaşayıp, bilinçaltımın derinliklerine gömmüştüm bunu, * * daha sonra 13 yaşındayken o zamanki erkek arkadaşımla izlemeye gittiğim bir futbol maçında, oynayan kızlardan birine ağzımın suyu akarak bakarken jetonum düşmüştü. komik bir gündü benim için.

cinsel dürtülerimin oluştuğu, daha doğrusu cinselliği tanımlamaya başladığım yıllar...

evlilik planlarımız olan 3 senelik kız arkadaşımı pat diye bırakmam ve birdaha bayan arkadaşımın olmayışı.
ailede iyi bir izlenim bırakmadı.

ben değil pipim fark etti.

farkedilemeyen zamandilimidirr. zira bir an değildir, genele yayılmıştır.

iki cinsiyete ait olamama duygusu yerini karar verme aşamasına bırakır. iki tarafa bok atarak seçimini yaptığını duyurmak ** ile sonuçlanır. dolayısıyla süreç, uzundur.

12 yaşımda babamın arkadaşını görünce dizlerimin titremesinden ve gecenin bir yarısı uykumdan kalkıp onu düşünerek mastürbasyon yapmamdan anladım ki ben de geyim.

orta son sınıftayım. okulun basket takımı soyunuyor ve kendi aralarında şakalaşıyor. ereksiyonumu farkettim ve şok geçirdim. günler hatta yıllar sürecek eşcinselmiyim sorusunu kendime sormama sebep olan ilk anımdır...

ortaokul 1. sınıfta spor dersinde erkekler ayrı kızlar ayrı giyinirdi bizde. erkeklerin soyunmasını kaçak gözlerle izlerdim, ben ise yavaş yavaş üstümü değiştirirdim.. o zamanlar ne olacağım belliymiş. her spor dersini sabırsızlıkla beklerdim*

9 yaşımdan beri vardı öyle hisler ama bunun bir ismi olduğunu ya da bazılarına yanlış geldiğini bilmiyordum. ama liseye kadar bir kişi hariç kimseye karşı bir şeyler hissetmedim. sürü psikolojisine bağlı olarak kızlardan hoşlanıyorum sanıyordum. annem sorardı "o hoşlandığın kızı görünce, dokununca bir şey hissediyor musun" diye ama hayır derdim. lise 1'e başlayıp dünyam ve çevrem bir anda değiştiğinde okulun ilk günü vuruldum birine. bunun bir ismi olduğunu internetten duydum büyük ihtimal ama nasıl öğrendim bilmiyorum. evde de lafı geçmezdi eşcinsellik, gey lafları gibi. yukardakilere göre biraz geç farketmişim sanırım.

ergenlik çağında bütün arkadaşlarım rüyalarında kadınlarla kızlarla halvet olurken ben erkek öğretmenleri falan görürdüm hep. yakışıklı yakışıklı. o zaman anladım.

ergenlikte soyunurken kadınları değil de erkekleri dikizlediği an anlar insan

ilkokuldayken oturduğumuz evin ev sahibi vardı, böyle bıyıklı, sakallı, kıllı bir adamdı. bir gece onu rüyamda görmüştüm, beni kucağına alıp öpüşerek yatağa gidiyorduk. çok net bir aydınlanmaydı benimkisi

ilkokul sonlarına doğru abimin sakladığı pono dergilerini bulmuştum.ordaki adamlara bakıp 31 çekmeye çalıştığım anda bir şeylerin ters gittiğimi ama bu tersliğinde beni mutlu ettiğini anladım.kabullenmek çok sancılı ve kanlı oldu ama sonun da ibne olduğumu anladım.

hep biliyordum. daha 5-6 yaşındayken mahalledeki diğer çocuklarla ağaçlıklara girip pipilerimiz popolarımıza sürterdik.

çok çocuktum, adını koyamıyordum ama bir gariplik olduğunun farkındaydım ve mutlu ediyordu beni bu his... yanlış hatırlamıyorsam 16-17 yaşlarımda tanıştığım biri sayesinde, eşcinsel olduğumu kabul etmiştim... ve şimdi 30 yaşındayım, bunun hala hastalık olduğunu düşünen, bunun yüzünden cinayet işleyen hastalıklı beyinlerin olduğunu düşündükçe, iyi ki varım diyorum.

tam olarak hatırlamasam da önceden yengemin ablasının kocası çok yakışıklı geliyordu gözüme.* bir süre anlamadım ama 6.sınıf'ın yaz tatilinde otelin havuzunda batıp çıkarken yanlışıkla rus bir adamla çarpışmıştım. sonra bir süre dikizledim. * ilk başlarda bir heves gibi gelsede en sonunda kabullendim. ben erkeklerden de hoşlanıyorum diyebileli 3 sene oldu

daha ilkokuldayken de şişman çocuklar ilgimi çekerdi. böyle kocaman popoları falan. kilitlenirdim sürekli.

hiç hatırlamıyorum. olsa olsa ilk hoşlandığım çocuğu hatırlıyorum. mahallenin en güzel çocuğu. " ay savaşçısını izlicem" deyip de üst kattaki oturma odasında onun hayallerimi süslediği uykulara dalardım. herhalde bir ya da ikinci sınıf. ama eşcinsel olduğumu ilk fark ettiğim an yok. hafızamda yer etmemiş. bildim bileli. o zaman eşcinsellik doğuştan. *

ilkokul birinci sınıftayken bir sınıf arkadaşım vardı, adı rıdvan bana aşıktı. bir de komşumuzun oğlu ahmet. rıdvan saklambaç oynarken, nereye saklansam arkamdan gelir ve beni sıkıştırıp öperdi. günün birinde ahmet bizi yakaladı. fena kavgaya tutuştular. sonra dallas'ı çevirmeye başladık. onların da pipisi olduğunu görünce ortada doğaüstü bir durum olduğunu anlamıştım ama bu doğaüstü duruma eşcinsellik denildiğini bilmiyordum. yıllar geçti: rıdvan halen daha bana farklı davranır. ahmet ise ne zaman telefonda konuşsak, "ne güzel günlerdi." der.