zamanı olmayan insan için nimettir. bütün işlerini askıya alıp bir gün boyunca evde hiçbir şey yapmadan devirip film izlemek hele ki yağmurlu berbar bir havada paha biçilmezdir.
(bkz: bugün ben bunu yaptım)

mayıs 2012'den beri gerçekleştirdiğim bir eylemdir. anlamsız, gereksiz, bomboş şeyler. sabah kalk, kahvaltı yap, bilgisayara otur, uyu.

(bkz: ilkokul günlükleri)

yaşam tarzım.

pazar günlerimin keyif verici eylemi. sabah kalk gazeteni, dergini, kitabını, kahveni yatağın yanındaki komidine diz. akşama kadar öyle yataktan kakmadan boş boş keyif yap. şuan ki gibi.

cenabet olmaya sebeptir. demedi deneyin

işsiz kişilerin sahip olduğu bir yaşam biçimidir. uzaktan kulağa bir kaç günlüğnüe olsa güzel olur gibi geliyor ama hergün bu şekilde geçince şizoya bağlamamak içten değil

yapılası bir şey...

belli bir müddetten sonra daral gelmesi muhtemel olan durum ya da en azından benim için öyle.
böyle geçen bir günün ardından ne kadar boş bir insanım diye söylendiğim çok olmuştur ama kimi zamanda götüm yorulunca yeter lan şu iş veya koşuşturma her neyse bir bitsin bütün gün evdeyim dediğimi de biliyorum zaten yalnızım birde evde de yalnızsam bu duble yalnızlık eder eşittir cenabet bir gün

pazar gunudur

birkaç gün için idealdir, daha sonrası kişilik bozulmasına ne blleyim depresyona sebebiyet verebilir. tüm gün kimseyle iletişime geçmeden kös kös oturup, yatıp kalkıp yemek yiyip, tv ve pc karşısında göt büyütmek, insanı asosyalleştirmekten başka bir şey yapmaz.
örnek olarak beni ele alabilirsiniz* *

(bkz: kaynak götüm )

son bir aydır benim içinde bulunduğum aktivite-i yaşam ** dışarıdan aldığım özel projeler haricinde bir günüm; sabah kalk, kahvaltı yap, odayı düzenle, pc başına geçip ayı sözlüğü, twitterı, feysi aç, dizi izle akşama kadar, akşam yemeği ye, dizi izle geç saate kadar otur, sonra yat ** *

sabah yataktan kalkarsın, kahvaltını edersin sonra koltuğa yayılırsın, kesmez... kalkar yastığını,battaniyeni alırsın boylamasına uzanırsın. bir süre sonra sıkılır hafiften ayaklanmaya başlarsın, elin hiçbir şeye gitmez yatmaya devam edersin.

sağlam bir göt gerektirir. götüne güvenenlerin işi.

iş güç sahibi kimseler için değme keyfime tam olarak cuk oturacak düşünce biçimi iken.. biçare ben gibi işsiz kişiler için can sıkıcı...

eger cift kutuplu duygulanim bozuklugunuz (bipolar mood disorder/manik-depresif diye de bilinir) butun gun evde oturdum oylelerin ardindan kafasi kopmus tavuk tadinda ortalikta kosturacaginiz gunler gelir, onlarin ardindan da gene oturma nobetleri olur. dengeli olmakta fayda vardir boyleleri icin. ne kostur manyak gibi sokaklarda, sikim hiyar diyene bir kasik tuzla tebelles ol, ne de depresyondayim, ahanda 100 kg olduma bagla. al ilacini, git sporuna, internetin basindan kalk, gune gaydarla baslama gulum diyen bir arkadasa, doktora, veya ic sese ihtiyac duyarsiniz.

işsizliğin getirdiği, asosyalliğin fırlatıp duvara attığı, gün boyu açık olan televizyonun beyni siktiği, fazla çalışmaktan kızgın tavaya dönen laptobun gerçekliğiyle yüz yüze gelmiş bireyin tavsiyelerinize de ihtiyacı var. çok hırpalamayın. hem öyle çok güzel bir şey değil ki.

5 gündür dışarı çıkmadım sözlük. yeme içme ihtiyacım babam tarafından karşılanmakta. arada bir balkona çıkıyorum. güneşi görünce, perdeleri falan çekiyorum, vücudum yanıyor ve evet bu aralar fazladan vampir günlükleri'ni izliyorum.

dışarıda top oynayan, bisiklet süren çocukları, sevgilisiyle gezen gençleri, market torbalarıyla evine dönen yaşlıları öldürme planı yapıyor bunun için annemden gizlice yürüttüğüm streç filmleri, soğan bıçağını, bir çift dexter ayakkabısını ve sıcak miami günleri için yedekte teknemi hazır tutuyor ve 7. sezondan devam ediyorum ailemizin seri katili'ni izlemeye..


evde yapılabilecek tüm aktiviteleri yaptım. kendi beyin hücrelerimi matrixteki kaşığı yamultan çocuk edasıyla yemek istiyorum.

çok yalnızım sözlük, size gidelim mi?

perşembe akşamları ölümüne istediğim, cuma akşamları mutluluktan uçtuğum, pazar öğlesinde en sıkıldığım durumdur.
(bkz: bela aramak )

en fazla iki gün uygulayabildiğim aktivite. üçüncü gün perişan olurum. her tarafım tutulur. gece uyuyamam.

(bkz: allah düşmanıma vermesin)

nisandan beri beni bitiren olay.10 kilo aldım ve hala oturmaktayım yeter lan...

1- (her ne kadar uygulaması zor olsa da) sabah erken kalkıp mümkünse sahilde bir saat yürümek ve spor adına bir şey yapılmalıdır. sabah erken kalkmak ne kadar cehennem azabı olsa da, sabahın erken saatlerinde kalabalığın henüz yığılmadığı zaman aralığında yürüyüş yapmak hem iç hem dış dengelerinize az buçuk format atıyor. özellikle işsizlik döneminde vücut saatinizin amına koymaya başlıyorsunuz, sabah ezanından sonra uyumalar, saat 2'de kalkıp gün boyu yorgun hissetmeler falan. hem zaten bu modda yaşarsanız nah iş bulursunuz.

2- porno, facebook, mesene whatsapp gibi sanal sosyalleşme zıkkımlarını minimal seviyede kullanın. hatta kullanmayın. çünkü bence bu hedeler insanların sosyalleşme açlığını geçiştiren abur cuburlar gibidir. asla gerçek yemeğin verdiği doygunluk hissini vermez. arkadaşlarınızla mutlaka her hafta bir araya gelmeye çalışın. çok tuzlu aktivitelerde de bulunmak zorunda değilsiniz. abi çok mu zor 2 arkadaşla caddebostan sahilinde bir deniz bisikleti kiralayıp yüzmek.

3- özellikle yeni mezun iseniz ve de ego sahibi biri değilseniz, geçici part time işlere de bakabilirsiniz. garsonluk, hostluk, figüranlık gibi. asosyal biri için tek başına bu tür işlere gidip başvurmanın zorluğunu anlayabiliyorum. ama eş dost akraba bir kimseniz mutlaka vardır. para kazanmak için değil o miskinlik modundan çıkmak için.

4- o dizilere filmlere falan bir limit koyun. yoksa kontrolden çıkıyor iş, biliyorum o dönemi. günde en fazla 3 diziden fazla izlemeyin. bence o bile çok da, neyse.

5- kendi kendinizin psikologu olmayı öğrenmeniz gerek bir yerden sonra. mesleğiniz ne olursa olsun, mutlaka kendinizi geliştirmenin bir yolu vardır. boş zamanlarınızı buna kanalize olmak için harcayın. emeklerinizin karşılığını alacağınız konusunda kendinizi motive etmeniz gerek.

bu söylediklerimi uygulamanın ne kadar zor olduğunun da farkındayım. ama çorap söküğü gibi gerisi gelir, bir yerden başlayın işte, hepsini aynı anda uygulamaya sokamazsınız zaten, dirayet gösterirseniz çoğunu hayata geçireceksiniz.