rudyard kipling' in "eğer" isimli şiirini oku ve üstünde iyice bir düşün.

canın yanar.

et.
kendi sebebi bulamıyorsan bitmiştir zaten.
bırak kendini
doğumun senin elinde değildi bari ölüm senin olsun.
etmek istiyorsan et gitsin
çatlaklarını belki kendi kanın doldurur.

son umudu kimse veremez sen yaratmadıkça.

nasıl olsa ölecek olmanın, herkesin ölecek olduğunu bilmenin dayanılmaz hafifliğine tutunmak, kişideki ölme arzusunu baltalayabilir.

kediler.çok tatlılar.

çünkü hayat ne olursa olsun yaşanmaya değer bence. açıkçası bir kere geliyoruz bu dünyaya ve ölümden sonra bir yaşamın var olduğuna inanmıyorum. ölünce her şey bitecek ve zaten herkesin istediği şeyi yapmış olacaksın. yaşamın kendisi zaten bir direniştir. bu yüzden sonuna kadar direnmeliyiz yine de.

bitiyor bir şekilde. her gecenin devamına gün geliyor, ölmediğin takdirde. o önemli sorunlar acıtsa da küçülüyor, senden, ondan, ailenden, sana pas vermeyen adamdan, eski sevgilinden bağımsız bu döngü devam ediyor. evet değersiz değilsin, ama kimse de bunu durduracak kadar değerli değil. nefes almadığın zaman durur bu döngü. *

burada halen paylaşım yapıyor olman bile aslında hayata bağlı olduğunu gösterir, iletişmek için, insanlardan duymak istediklerini okumak için buraya yazıyorsun. etmek isteseydin şimdiye dek davranırdın zaten dostum ama unutma ki hiçbir şey için hayattan vazgeçmeye değmez. hayatını güzelleştirmek de mutlu olmak da birazcık senin elinde, hayat gerçekten güzel

anadolu
...
öyle yıkma kendini,
öyle mahzun, öyle garip...
nerede olursan ol,
içerde, dışarda, derste, sırada,
yürü üstüne - üstüne,
tükür yüzüne celladın,
fırsatçının, fesatçının, hayının...
dayan kitap ile
dayan iş ile.
tırnak ile, diş ile,
umut ile, sevda ile, düş ile
dayan rüsva etme beni.
...
ahmet arif

başkaları üzerinde etkisi olucak ama skerler öylesini. gerçekten hayatta bir konu üstünde tam hissetmezsen, öteki taraf olsun olmasın, tatminata kavuşmadan, huzursuz bir anlık karardan gitme.

siktir et yalnızlığı, kalabalığı. git kendi başına kal bir gün, ormana kaç, kızılaya kaç, ye, iç, dertlerini anlatma. içini yaksın. onun acısıyla harlan, koş, yürü, dinle, söyle. dünyanın senden duyacağı çok şey var.

daha dün dünya ruh sağlığı farkındalık günüydü benim de psikonörolojik bir rahatsızlığım var. bu ara ve geçen sene yine aynı zamanlarda ciddi intihar düşüncelerim ortaya çıkmıştı. terapistimle görüştüğümde şunu söyledi; geçmişte yaptığın hatalar için şu anı ve geleceğini mahvetme. bu bana mantıklı geldi. o yüzden intihar düşünceniz varsa derhal yardım alın.

aşkolar
evet bazen yağmur yağar ama bu güneşin bi daha doğmayacağı anlamına gelmez, evet bugün mutsuzsun ama yarının sana hazırladığı sürprizi nereden bileceksin ki?
yok ebedi mutluluk diye bir şey ve yok ebedi mutsuzluk diye bir şey.
üzüldük ama iyileşiriz.
istersen birlikte iyileşiriz
birbirimizin yaralarını sararız.
gücümüz yeter bizim bize.
(kitap gibi konuştum ya la)

ailen üzülür. her gece rüyalarında senin aslında intihar etmediğini, kapıdan içeri girdiğini görürler ve uyanıp üzülürler. kendin kötü hayat yaşıyorsun zaten. ailene de yaşatma bari.

bence en ikna edici argüman bunun kimyasal bir sorun olduğunu aynen nezle grip kanser gibi bir hastalık olduğunu anlamak. bunu anladıktan sonra geçebileceğini düşünmesen de düşüncelerin üstünde kibirli olmayıp bunun başarılmış olanı var her ne kadar atlatılmaz gözükse de insanlar başarmış biraz kendine değil uzmanlara güven zamanın var nasıl olsa o kafada zaman senin için önemli değil bekle ve gör hemen değil ama iyileseceksin.bu sağlıklı halin değil

en azindan ben böyle dusunuyorum

sebep yok. hayat kötü. insanlar piç.
"soldan sağa dört harf ölüm, yazılmamış beş harf hayat."

hayatın seni tüketmesine izin verme sen hayatı tüket sonuöta evrende nokta kadar bile yer kaplamıyoruz ,vur kafehi geç , lakin insanları da hayatından çıkart katlanamadığın dayanamadığın herşeyin sorumlusu insan tanrı inipte çarmaha germiyor sonuçta napıyorsa insan yapıyor sil geç.

sen ölünce olan bi tek sana oluyor. bombok insanlar bombok olmaya devam edecek. kimse hatırlamayacak seni. oh iyi bile oldu diyecekler. eğer bi değişikliğe yol açtığını sanıyorsan aldanıyorsun. sen öldün birkaç zabıt tutuldu. morgta teşhis edilip tutanaklara konu oldun o kadar. öldüğünle kaldın. varsa alabileceğin üç beş zevk ondan da mahrum kaldın. hiçliğinin içinde daha çok kederlenip yok olacaksın. keşkelerinin hiçbir faydası da olmayacak. o yüzden yaşa. zulüm bile olsa yaşa hayatı. hiç olmazsa hissedecek bir şeyin olur.

zaman her şeyin çözümü.hayatta hep bir umut vardır.hiçbir şey senin hayatından önemli değil.seni seven,seni yargılamayan, tüm benliğinle kabul eden insanlar mutlaka bir yerlerde olmalı.o kişileri umudunu kaybetmeden aramalısın

başka bir hayat yok.