recep tayyip erdoğan

  • /
  • 6
marmara üniversitesindeki konuşmasıyla güldürmüştür.

"cumhuriyet tarihinde bilimle, bilimsel çalışmalarla, araştırmayla, gelişmeyle en yakından ilgilenen başbakan ve cumhurbaşkanı'nın ben şahsım olduğunu iddia ediyorum. olmaya da devam edeceğim."

kaynak: https://www.birgun.net/amp/haber-detay/c...
melih gökçek ve bülent arınçla birlikte insanda sadistik cinayetler işleme isteği yaratan iki üç kişiden biri... hadı liderler arasında değil diktatörler arasında anılacak... ciddi kanser olduğu ve durumunun ciddi olduğu yönünde spekülasyonlar var. ama dünya tarihi bunu asla iyi bir insan olarak anmayacak, ben anmıycam şahsen.
kendisi ve ailesi için yaptırdığı ak saray'ın yıllık maliyeti 845 milyon 365 bin lira. yani dakikada 1608 lira maliyeti var. yani bir asgari ücretlinin 1 ay boyunca çalışıp eline geçmesi için beklediği ve geçinemediği paraya eş değer.

http://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/chp-...
her an mhp ile de laf dalaşına girip çatlı, samast ve ağca gibilerin devlet tarafından korunmasına ithafen onları akp hükümetine halel getiremesinler diye " her evlat edinme bir susurluktur" diyebilecek insan.*
partisinin van'daki il kongresinde harikulade bir poz vermiş başbakan:


kameralara gülücükler dağıttığı, vakur bir poz verdiği bu harikulade fotoğrafta elinde tuttuğu şey kendi çizdiği bir resim değil, van depreminde göçük altında kalan ve ihmaller yüzünden ölen yunus garey'in fotoğrafı. hey gidi!

haklı kadın platformu da kendisine mektup yazmış.

http://internetbudur.blogspot.com.tr/201...
17/08/2012 tarihinde kadıköy-kartal metrosunun açılışını yapan dönemin başbakanıdır.
en buyuk nefrete sahip oldugum kisi. ayakken baş olan adam. kötü! kötü!! kötüüü!!!
siyasi ufku bir kabzimaldan daha dar, ama hirslari, nemruttan yada firavundan daha büyük olan, kan üzerinden siyaset yapan, ellerinde roboski'li 34 köylü basta olmak üzere, onlarca insanimizin kani olan, türk siyasi hayatinin gördügü en büyük megaloman.

(bkz: yalan makinası)
onu bunu nekrofil olarak suçlayip, "idam cezalarinin yeniden getirilmesini gündeme alabiliriz" diyen, ve son günlerde ruh sagliginin iyi oldugundan emin olmadigim sahsiyet.

(bkz: idam cezası)
hiç kullanmadığım halde twitter ı bana cazip hale getiren zat. artık kesinlikle bir dikkat dağıtma unsuru olduğunu, asıl görevinin gündemi pkk nın bölücülük haberlerinin yayılmamaması için özellikle meşgul etme olduğuna inanıyorum.
kendisini eleştiren öğrencin hayatlarını hapisanelerde-mahkemelerde geçirmelerinden zevk alan ve bu zevkine daha fazlasını eklemek için bu gününü onlarca otobüs dolusu polisle* birlikte odtü'de geçiren türkiye tipi demokrasi galibi...

şimdiye kadar olay olduğuna dair bilgi gelmemesi sevindirici. umarım onu protesto için öğrenciler ve hocalar, tayyip'in onlara-bize yaptığı gibi onun okulda bulunuşunu yok saymak tarzı bir protesto gerçekleştirir.**
bugün televizyonda 'yine' gördüm kendisini. imam hatip liseli 'kızlarımız' ve türban hakkında konuşuyordu.

tekrar soruyorum: bunlardan başka bir şey bilmiyor musunuz sayın başbakan? insan hakları türbandan mı ibarettir?

neden böyle olmalı, neden başa gelen sırf kendi çapında ve görüş yolunda düşünür her şeyi? mesela eşcinselleri düşünmek için oğlunun eşcinsel mi olması gerekiyor? her şeyi eşit ölçüde düşünemeyen biri neden başa geliyor?

vallahi çıldıracağım.
kendisi daha önceden yarasa olduğunu açıklamıştır.

(bkz: recep tayyip erdoğan'ın eskiden yarasa olması)
yıllar sonra 10 kasım'da atatürk'ü anmak için anıtkabire gelmiştir. gazi mustafa kemal, mustafa kemal demek yerine pek ağzına almadığı "atatürk" kelimesini de kullanmıştır. oy toplamak için sanırım sıra atatürk'ü kullanmaya geldi. daha düne kadar atatürk'e yapılan hakaretlerle ilgili tek bir laf etmeyen rte, bugün az da olsa bu konuya da değindi.

bugün itibariyle dış basının "erdo-gone" dediği kişi.
sinemayı bıraktığını açıklayan miyazaki amca, usta'nın hikayesi isimli başyapıtı izler, karşılaştığı ve tanıdığı şahsiyetin ihtişamıyla vücuduna bir titreme gelir ve, evet, göz yaşlarına hakim olamaz. mağduriyet kelimesinin gerçekten ne anlama geldiğini işte o zaman anlar, aydınlanır, ışıldar ve ağzından o müthiş kelimeler dökülür: bismilvsvs... böylece o müthiş şahsın (evet, o kadar müthiştir ki adını söyleyemez bile, korkar bozuk aksanıyla kirlenir diye) çocuklarının zamanında yaşadığı ve allah inandırsın hala yaşamakta olduğu mağduriyetleri anlatmak, dünyaya yaymak, bu konuda gerekirse bedenini ve beynini harcamak için sinemaya dönmeye karar verir. şüphesiz ki onun seçtiği yol, en doğru yoldur.

the end
kendisinin çok başarılı olduğu bir nokta var. kendisine mualif olan kesimin ülkedeki insanların yarısından fazla olduğunun farkında, başırılı olduğu konu ise mualif kesimi bölmek. 2013 yılında, gezi parkı eylemleri sırasında kısa bir süre için birleşen mualif kesimi ulusalcıların etnik azınlıklara karşı olan nefretini kullanarak kendi açısından gayet başarılı bir şekilde bölmüştü.

sene 2023, 10 sene geçti. mualif kesim aynı yemi yuttu. geçtiğimiz 10 sene içerisinde ülke otokratik bir yönetime dönüşmüş, ekonomi yerlerde sürünüyor, vergilerin nereye gittiği belli değil. söylenecek çok şey olmasına rağmen, aynı eski numarayı kullanarak yine başardı, böldü.

kendisinin, nefret dilinden, insanları ötekileştirmesinden tiksiniyorum, ancak çok acı bir gerçek var ki, adam mualif keimi nasıl manipüle edeceğini gayet iyi biliyor, ve mualif kesim de her seferinde tuzağa düşmeyi başarıyor. sanırım kendisi türkiye'nin hakettiği lider.
sadullah ergin ile yaptığı ve yargıya müdahale ettiği ses kaydı.

  • /
  • 6