starbucks

kendimi elit hissetmek istersem kesinlikle gitmeyeceğim kahvecidir. rahat olması, gittiğim şubesinin büyük olması ve başınızda bekleyen bir garson olmaması yüzünden tercih ettiğimdir. bir de çalışan baristaları seviyorum, iyi çocuklar. şiddetli depresyon yaşadığım ve tek konuştuğum insanların onlar olduğu zamanlarda ya ekstradan bir bardak kahve verirlerdi ya da halimi hatrımı sorarlardı "abi iyisin değil mi" diye. bu da gloria jeanslerde ya da bilimum kahvecilerde olduğundan daha samimi geliyor, onun da bir etkisi var.

bir de polar pijamamla günü kah okuyup kah netflixte takılarak sıkılınca da insanlara bakarak harcayabildiğim kalabalık olsa da ben de huzur yaratan bir mekan. en azından gittiğim şubesi öyle.
üstteki yazara katılıyorum. kendimi elit hissedeyim diye ya da ucuz-pahalı muhabbeti yüzünden gitmiyorum. bir kahve alıp bir şeyler izleyip rahatça takılıyorum. kahvem bitince garsonlar gelip 'bir şey ister misiniz?' diye sürekli taciz etmiyor. sırf bu soruyu,bazı mekanlarda,yarım saatte bir duyduğum için sinir krizi geçiriyorum.bir kahve içiyorum,rahat bırakın la insanı.
beyaz çikolatalı mochası için gidilen yer.
müdürleri lise, baristaları üniversite mezunu olan işletmedir.
ilk defa bir şekilde heyecanlandığım yer, ilk defa adam gibi biriyle oturup tanıştığım yer, ilk defa entellektüel görünmek adına kedimi içeri atıp "sen ver birşeyler tadlarına bakıp, hangisini sevdiğime karar vereceğim" dediğim yer.
ama her türlü mamülü hem ciks hem de kalitelidir, orası ayrı.
arkadaşlar beğenmiyorsanız gitmeyin bu kadar basit.
bu ne tatava kardeşim?
yazları coollime, kışları ise white chocolate mocha içtiğim mekan. kesinlikle diğer mekanlara göre çok daha gözde ve nezih bir mekandır. göze çarpan ilk konsepti ise müşterileri rahatsız etmemeleri. onun dışında fiyatlarının pahalı olduğunu belirtenlere kıyasla fiyatların genele göre stabil, lüks dediğimiz ve kahvesinden tat alamadığımız mekanlara göre çok daha uygundur. tak kulaklığı al kitabını ve olan bütün vaktini orada harca. masadan kaldırılma gibi bir derdin yok. orası senin evlat gönlünce takıl.

(bkz: we are starbuck)
yıllardır neden bu kadar bok atıldığını hala anlayamadığımdır. herkesin damak tadı, kahve zevki vs farklılık gösterebilir; birine çok acı gelen kahve diğerine çok başarılı gelebilir ki americano hastası birçok insan tanıyorum. evet ülkemizde ne yazık ki özellikle de satc vb yapımlar sonrası herkesde her yerde elde bir kahveyle gezme, ''ay canım starbucks'a gidiyoraaaz biz'' gibi bir kendi çapınca avam olarak bile adlandırılamayacak olgu var ne yazık ki. bu da insanımızın özentiliğinden kaynaklıyor, ki burada olgu sadece starbucks değil. her dönem ne revaçta ise insanların kızılay dağıtmışcasına onu giydiği, tarzı-vizyonu gelişmemiş insanların yoğun olduğu bir dönem içerisindeyiz. özgünlük çok farklı bir olgu evet ama herkes bir şeyi takip ediyor diye bu size de bodoslama girmenizi önermez. starbucks'a gitmeyip de nero'ya ya da herhangi bir kahve dükkanına, cafeye gittiğinizde de genelde aynı fiyata kahve alıyorsunuz ki benim görüşüm kahveyi işi kahve olan bir yerde içmek. yoksa bir kahve makinesi alıp, kapsülü koyup, 3ü1 arada formatında 200 ml kahveyi latte diye önünüze koyup min 7-8 tl ödemeniz beklenmesi artık en uyduruk cafede bile olan bir şey. misal ben 4,25 tlye orta boy hem de soya sütlü (alerjimden ötürü) kahvemi alıyorum. tatlı vs konusunda fena sayılmasalar da yıllar içerisinde vasat denilebilecek gramaja karşın artan fiyatlarıyla eleştriyi hak ettikleri de gerçek, doğruya doğru.

kahve olarak bildiği ''vaaayt çaklııt moka'' ya da ''tay çii latte'' olan, fotoğraflar çekilip kocaman köşesinde retrica yazısı olan ama onu-bunu her şeyi eleştirmekten kendini alıkoymayan insanların neden kale alındığını da anlamıyorum zaten. burada amacım bir markayı savunmak, ya da yüceltmek değil; ama olay kahve veya değil zaten herkesin belirli bir oturmuş ya da güvendiği-kullandığı şeyler var. nasıl selpak, ya da sana margarin adıyla ve popülaritesiyle kabul gördüyse; şu an ister designer bir marka ister h&m vs gibi 5-10 tlye üst-baş aldığınız bir yer olsun burada bir güven duygusu, dahası zevke-damağa konu neyse ona hitap etmek var. yukarıda okuduğum tabi ki birçok negatif şey de yaşanmış olabilir ama dediğim gibi en nihayetinde zorlama yok, tercih meselesi. keşke genel olarak her konuya böyle bakılabilse.

tabi bu kadar hödü hödü eleştiren arkadaşların yurtdışına çıkınca da starbucks'tan çıkmadığı olur, o da ayrı bir ironidir. bunun bir başka versiyonu da burada mc donalds'a demediği kalıp yurt dışında aç kalınca ilk işi mc donalds'a saldırmak olan insan tipidir ki, ayrı bir entry konusu.
mangal kömürü kıvamında kahve,yetmiyor paketin yarısı çer çöp o da yetmiyor,çekirdeklere dikkatlice bakıldığında;küf ve yanık izleri. peki neden böyle abisi? kahveler yer yer yanmış, kimisi açık kavrulmuş,kimisi medium'u geçmiş french'e kaçmış. hayırdır demokrasi mi ilan etti bu çekirdek kahveler,her renkten var? cevap:
bizim kahve kavurma profilimiz budur,aslında biz, siz değerli müşterilerimizi düşünüyoruz. çünkü bu profilde;karamel,bitter ve frenk üzümü tatlarını çok daha iyi damağınızda yakalayacaksınız.

ben bi'şey yakaladım abisi,söyleyeyim sana da. öncelikle beni düşünme sen,ikincisi; o bitter tadı sen çikolatasıyla karıştırıyorsun,bu kakao çekirdeği değil kahve çekirdeği.bitter ile kastedilen bitter çikolata değil. üçüncüsü;uyanıklık yapıp kahveniz de ki hataları,çürükleri gizlemek için bu kadar koyu kavuruyorsunuz. yemedik,içmedik daha doğrusu içemedik. mazot kokulu kahveleriniz insanın ağzını teneke gibi yapıyor. peki bu paketin yarısı çer,çöp toz. neden abisi,neden? yine bizi mi düşünüyorsunuz? kahveyi çekerken bize zahmet olmasın diye,paketlerin üzerinde mi tepiniyorsunuz. bu kahveleri al,kömür niyetine sobaya at yeminle. beş yıl önceydi,en son buradan alış veriş yaptım. dün yolumun üzerindeydi,evde de kahve yok "beş yıl olmuş,herhalde bir şeyler artık değişmiştir" dedim ve aldım bir paket kahve. nahhh! değişmiş,oraya giren aklıma tüküreyim. bir de bu kahvenin kilosu 80-90 tl arası,e yuhh! gerçi niye şaşırıyorsam,kilosu 15-20 tl olan türk kahvesinin fincanına 5 tl verilen bir ülke burası.
kendimi gidip,keşfedilmemiş bir afrika kabilesine düzdürseydim bu kadar koymazdı.
tüm emperyalist marka mekanlar gibi iğrenme duygusunu uyandıran mekan.hele elin de damak tadına asla uymayan bardakla istiklal de tur atan tiki ibne ve kezban kızlar yok mu.o kadar çirkinler ki lütfen ölsünler.
geri dönüşüm mahsulü üstün de adın yazan salak bir bardağa bu kadar mana yüklemek niye ?
eşcinsellerin vazgeçilmez mekanı. hemen yanıbaşında caffe nero ya da başka bir şey olsa bile starbucks'ı tercih ederler. caddede suadiye'deki, istiklal'de ise tünel tarafındakiler gay starbucks diye bilinir.
kışın sadece ginger bread latte
yazın sadece cool lime için girdiğim mekân.
pahali sanilan ama aksine 3.50 tl ye yarim litre cay icim duk gibi karsilandiginiz yerdir! en pahali kahvesi ve boyuda marlbora parasindan 1 lira fazladir.. turkiyede kaliteli kahve yapan az yerden biridir..
capacity d&r' ın içindeki pek bir çirkindir. üvey evlat muamelesi görmüş bildiğin. yani yanındaki waffle house' a, lunch box' a bakıyorsun bir de ona bakıyorsun üzülüyorsun ama waffle h. ya da lunch b. tercih ediyorsun.
yeterince iyi, yeterince uygun fiyatları olan ve yeterince iyi mekanlar sağlayan kahvehane zinciri.
amerika da alelade bir coffee shop olduğu halde pek çok şey gibi ülkemize gelince züppe mekanına dönen buna paralel fiyatları ülkenin gelir düzeyi göz önüne alındığında " lan bu paraya millet 3 gün tencere kaynatıyor" denilen ama kahvenin hakkını verdiği kesin olan kahvehane kültürün son hali özellikle nişantaşı şubesi etrafında ellerinde kahve bardağı kendi dünyalarında new york caddelerinde işe koştuğuna inanan tipler görmek mümkündür. kahve konusunda başarılı olduğu tartışılmaz gerçek.
efendim en uyduruk yerde 5 liraya satılan türk kahvesini temiz ve güzel dekore edilmiş bir yerde yok pahasına satan, tuvaletten bozma yerlerde nescafe 3ü1aradayı 4-6 liraya satanlara bir şey demeyip yatak odası genişliğinde ve her daim temiz tuvaletleri bulunan ve bir tencere filtre kahveyi 5 buçuk liraya sattığı için pahalı damgası yiyen kahve zinciridir.

burada hiçbir şey pahalı değildir. aldığınız ürünün miktarını mahallenizin çay bahçesiyle kıyaslarsanız daha ucuz olduğunu görürsünüz. fiyatı görece yüksek olan içecekleri aslında kendi katma değerleri olan ürünlerdir. yani onları içmeseniz de olur. hatta hiçbir şey içmeseniz de olur. zira etiler starbucksa defalarca 6-7 kişi gidip saatlerce hiçbir şey almadan ders çalıştığımız çok olmuştur.
arkadaşlarla "starfucks" dediğimiz yer.
  • /
  • 2