tansu çiller

gaflarıyla yarım yarım yarmış vakt-i zamanında.

yer: yalova
ve yalovalılara illerinin 77. il olduğunu anlatmaya çalışan bir tansu çiller:

tansu çiller: yedi yedi daha ne edeeeer?
halk: ondöööört!
t. ç.: hayııııır! yedi yedi daha ne edeeer?
h.: kırkdokuuuuz!
t. ç.: hayııır! bugün günlerden neee?
h.: cumartesiii!
t. ç.: hayııır! bugün ayın kaçııı?
h.: yedisiii!
t. ç.: aylardan neee?
h.: temmuuuz!
t. ç.: yedi yedi daha ne edeeer?
h.: ( fatal error)
iki gün önce meclis darbeleri arastirma komisyonu tarafindan dinlenmis, 1993-1996 yillari arasinda basbakanlik yapmis hatun kisi. basbakanlik yaptigi dönem türkiye tarihinin en büyük 3. devalüasyonunu yaparak ( % 104), ülke ekonomisini mahvetmis ve kanemici imf'nin ilerideki müdahalelerine zemin hazirlamis "yetenekli" bir "ekonomi profösörü" dür. bu yillar ayni zamanda türkiyenin yakin dönem siyasi tarihinin en kanli ve karanlik yillari olarak bilinir. kanli madimak katliami, gazi olaylari, susurluk skandali, kürt isadamlarinin faili meçhul cinayetlere kurban gitmesi, özgür gündem gazetesinin binalarinin bombalanmasi, muhabirlerinin ve dagitimcilarinin kaçirilip öldürülmeleri, yargisiz infazlar, köy yakmalari bosaltmalari, aydinlara, yazarlara ve gazetecilere yönelik suikastler, hizbullah cinayetleri, karakollardaki ve dezaevlerindeki iskence sonucu ölümler bu dönemin yaygin ve
planli uygulamalaridir.
devlet bu dönemde demirel, çiller ve agar'in yönetiminde tam bir ölüm makinasina dönüstürülmüstür ve türkiye tarihine, silinmesi kolay olmayan 18.000 faili cinayet, binlerce gözaltinda kayip, 3.500 köy bosaltmalari olan kara sayfalar eklenmistir. bu ugursuz tarihle yüzlesilmeden hesaplasilmadan türkiye'nin demokratik bir gelecege dogru evrilmesi mümkün degildir. sadece mehmet agar'a verilen 2 yillik göstermelik ceza ile - ki bu cezayi agar hazretlerinin kendine özel hazirlanmis turistik bir tesiste çekmektedir- ile bu travma atlatilamaz. demirel'in, çiller'in, güres'in, ünal erkan'in, hayri kozakçioglu'nun dahil olmadigi hiç bir yargilama süreci vicdanlarda açilan yaralari kapatamaz.

(bkz: chiller'in listesi)


o bir halüsülüsü, halisolüse, halüsoleso, hallisolesoehhh dir.

ırkçılık ve şövenizmin yalnızca erkeklere has bir durum olmadığının yaşayan en canlı kanıtı. ikincisi için (bkz: meral akşener)
kadınlar da siyasette yer almalının anlamlı bir örneği. böylece kadınlar siyasette/erkek egemen siyasette önemli olanın birikim değil, birikimin kullanımı yani zeka olduğunu görmüş oldular.

(bkz: beyaz sayfa açmak)
ilk kadın başbakan oldu, nihayet kadınlar çağ atladı diye sevinirken, kadınlığını unutup politikada erkeksileşmiş ve beklentileri karşılamamıştır. yeni bir şey yapmamıştır. sayılmaz. otur sıfır.
çalıştığı boğaziçi üniversitesi ekonomi bölümündeki derslere ne zaman gelip ne zaman gelmeyeceği belli olmadığı için part-time ya da full-time hoca yerine "some-time hoca" olarak olarak bilindiği akademik bi yaşantısı olmuştur...

ayrıca (bkz: ben sizin bacınızım)
kökeni erzurum olan biri olarak (bkz:pıttık)
konuşmayı bilmeyen türkiye eski başbakanı , konuşmayı bilmiyor derken hitap problemleriyle beraber gerçekten konuşma sıkıntısı yaşayan bir kadındı , çokta şey söylemeye gerek yok hakkında.

kendisi bir keşke olmuştur tarihimizde.
- bugünkü türkiye'nin temellerini atan her türlü derin devlet faaliyetinin sorumlusu olan bir siyasetçidir.
- hacı-bacı hükümeti başbakanıdır.
- türkiye ekonomisinin içine sıçan 5 nisan kararlarının mimarı veya piyonudur!
- kadınlık kimliğini, kadın seçmenlerin haklarının gelişmesi adına değil, kendisi ve ailesinin çıkarlarını yükseltmek adına suiistimal etmiş bir suçludur.
bu aralar seçim öncesi akp saflarında yerine alan fetönün eski kankası. son yeni kapı mitingine katılımıyla ilgili milli şuurla buradayım demiş, ah canım benim sen de az götürmedin zamanında, eski hırsızların hepsi çaldıklarını bitirdiler ve aç kaldılar demek ki tekrar hortladılar.
yazık gerçekten ama gülmek istiyorsanız bu iyi gelir..
(bkz:a haber söz milletin)
bu kadın hakkında dolu dolu küfür edesim var da neyse. fetöcü aramasınlar boşa dışarda. al işte en ala fetöcülerin başında gelen bir isim kendisi. zamanında ne bankalar açtılar birileriyle.
kameraların kaydettiği bir meclis grup toplantısında kendisini acındırmak için ağlamıştı bir kere. özellikle mitinglerinde kırdığı potların haddi hesabı yoktu. milliyetçiliği ve muhafazakarlığı vıcık vıcık edene kadar kullanmış ve bu ülkede kadınların da en az erkekler kadar tahakkümcü olabildiğinin canlı göstergesi olmuştur. yakın zamanlarda tam da kendi siyasi çizgisine uygun akp-mhp-bbp (ve çeşitli tarikatlar vs.) koalisyonunu desteklemek için yine ortalığa çıkmış ve bir de üzerine "ben de mağdurum" edebiyatı yapmaya başlamıştır. bunca para pulu, dokunulmazlığı ve neden olduğu hesabı sorulamamış mağduriyetleri görünce allah herkese böyle mağduriyet versin dedirtmiştir.

bir zamanlar "çok türk milliyetçisi" başbakan iken ankara'da "ingilizce" konuşma yapmak için gittiği bir toplantıda orada bulunan üniversite öğrencilerini yabancı ülke vatandaşı sanıp, son derece sıcak bir gülümsemeyle, onları ingilizce "hello" diye selamladıktan sonra ellerini sıkmak için onlara yaklaşmış ve akabinde şöyle bir diyalog gerçekleşmiştir:

öğrenciler: (şaşkın bir şekilde) merhaba !
t.ç. : (daha da şaşkın bir ifadeyle) turkish or english?
öğrenciler: biz türküz de..
t.ç. : (yapay bir gülümsemeyle anında olay yerinden uzaklaşır)...