kişiden kişiye göre değişir. aşağılamak da ne oluyor. hepimizin derin fantazi dünyası yok mudur? partnerlerin ikisi de bu söylemden hoşlanıyorsa neden olmasın... ama ilk tanıştığın seks yaptığın kişiye de kocacım deme bir zahmet. her şey zamanla*
yazık... başka hiçbir şey diyemiyorum. kanım dondu. dünyada böyle şeyler nasıl olabiliyor. bu bir insanlık suçu. ortaçağda nasıl cadılar ve eşcinseller yakılıyorsa bu arap ülkelerinde ve sözde islami geçinen ülkelerde de durum bu ne yazık ki... umarım bu insanlar da günün birinde anlarlar. bir de allahın verdiği canı almak size mi düşmüş vicdansızlar, üstelik bir de yakarak! **
3 yıl önce hiçbir eşcinsel yaşam belirtisi göremediğim şehirdir. şimdi nasıl olmuştur bilinmez tabi. ama gidin görün. * edit: tekrar gidildi, görüldü ve özellikle eşcinsellere yönelik bir kulüp yok. daha çok dicotek dedikleri mekanda takılmacalar olabiliyor. ama genelde türk erkekleri kadın ihtiyaçlarını karşılamak için geliyorlar batuma. *
bir süre sonra konser vermenin hayali de sıkacak ve insan tekrar kendini otobüs camına yaslanıp klipte olduğunu düşündüğü günlere geri dönmek isteyecek. bu bir döngü mü *
çocukluğumun, gençliğimin geçtiği, her sokağında ayrı bir anımın olduğu, istanbulun pis yüzünden kaçarken sığındığım güzel liman. her gün karşıya geçmek zorunda kalsam bile, kadıköyde yaşamanın keyfi bir başka...
ayrıca istanbulun diğer ilçelerine göre sayılı bir kaç ilçesindendir. eski adı, körlerin yeri anlamındaki kalkedondur.
gerçek sevginin, aşkın araya ne kadar zaman, ne kadar ülke girse bile hiç bir zaman bitmeyeceğinin göstergesidir. bu sözlükte hiç kimse benim kadar hasret çekmemiştir herhalde... bir ben bilirim, bir o bilir, bir de allah bilir yaşananları... geceleri türkiye saatine göre uyanıp aman görür müyüm diye kırk taklalar atmak, onun t-shirtlerinden kokusunu içine çekmek, geceleri döktüğüm göz yaşları, en ufak bir şeyin onu anımsatması, rüyalar ve diğer her şey...
sabır neymiş onu öğrendim. sevgi neymiş, aşk neymiş onu öğrendim... gözüm görmez ondan başkasını. görmeyecek de.
bu anlar bir daha gelmeycek. o yüzden sevdiğinizin kıymetini sonuna kadar bilin. sarılın, sevin, sevilin. belki bir daha buna fırsat bulamazsınız.
her ayrılıkta son defa gibi sarılmak var ya hani bir şey olur da bir daha göremezsen diye. ona sarılmayı hissetmeyi hiçbir şeye değişmem...
neyse ki az kaldı sözlük, artık çok az kaldı... şimdi de onunlayım. böyle bir huzur ve mutluluk yok.
istenirse uzaklar yakın olur sözlük. istenirse tabi...