babamın ismi ismet. ismet teyze vardı bir de,.çocuktum ve çok tuhafıma gitmişti o zamanlar...

canım çok itici bir hitap, özellikle samimi olmadığın biri söylüyorsa, yani samimi olduklarım söylediğinde de rahatsız oluyorum ama hiç tanımadığım birinin bana canım demesi kadar beynime kan sıçratan çok az şey vardır. bu yüzden kavga etmişliğim de çoktur.

canım kadar olmasa da reis de gereksiz ve itici bir hitap şeklidir

türkiyeli ayılar olarak nasıl bir efsaneleşme sürecinden geçtiysek dedirten, sahibinin ispanyol olduğunu duyduğum ucuz ötesi site

gılsızım... ayıyım... mutluyum

ha bu arada ayılığın fiziksel özelliklerden çok bir duruş olduğunu unutmamak lazım... yani nasıl ki şişman eşcinsellerin bir bölümünü ayı kategorisine koyamaycağımız gibi (bkz. fatih ürek, kuşum aydın) zayıf eşcinsellere de sen ayı değıllsın, bizla değıllsın diyemeyiz (bkz.. sonra eklicem çünkü örnek aklıma gelmedi.)

yani diyeceğim şudur ki "ben gıllıyım göbekliyim bıyıklıyım sakallıyım dolayısıyla ayıyım ayol" diyen o kadar çok zerzevat var ki ortalıkta artık ayı nedir ne değildir iyice karıştı maalesef.

şu an iş üstündeyim, daha sonra ara

işyerinde, başımda patron ve bilumum müdürün bulunduğu bir saatte telefonla beni arayan sevgilime sarf ettiğim cümledir

fiyatlar bence beyoğlu piyasası için bile çok uçuk yine de gelijjjezz tabisi

evvel zaman içinde kalbur saman içinde cümbür cemaat tekyöne gittiğimde koltuklara yapışan arkadaşlarıma söylediğim laftır.

muhtemeldir ki tüm uluslarda vardır ve muhtemeldir ki sosyolojik açıdan kaderdir, güçlünün zayıfı ezmesi, tek tipleştirmeye çalışması, yok sayması, aşağılaması vs vs... 90'lı yılların ortalarında gay mekanlara bıyıklı almıyorlardı mesela çünkü o dönem bıyık taksimdeki gay barlarda varoş kabul ediliyordu. veya türkiye'de ayı hareketi başladığında ve kısa sürede baya bi duyulduğunda, diğer lgbt oluşumların üyeleriyle ayı gruplarının üyeleri arasında, ayılığın bir alt kültür değil de olsa olsa bir saplantı, bir fetiş olabileceği konusunda gayet hararetli tartışmalar yaşanmıştı.
bu dayatmacılık her zaman için var olmaya devam edecek, toplumsal bir kuraldır belki de. birileri çıkacak diyecek ki, bir eşcinsel nasıl olur da out olmaz, şu partiye oy verir, şuna laf söylemez, milliyetçi veya sosyalist, ateist ya da dindar olur, pride'a katılmaz, aktivist olmaz... örnekler çoğaltılır. ve bireyi mahkum eder ve birey der ki -hele en başlarda bu ortama girdiyse- 'taktir görmek ve eşcinel toplum tarafından kabul edilmek istiyorsam şöyle olmalıyım, böyle olmalıyım, azmederse zamanla olur da ama uymaz üzerine dayatılan elbise çünkü o, o değildir artık.

geçen hafta, beni yıllardır görmeyen annemin 90 küsur yaşındaki teyzesinin önce tanıyamayıp daha sonra teyakkuz halinde sorduğu soru demeti... 44 yaşında olan bana 'tam da evlenme çağındasın' dediğinde artık kan beynimdeydi. bir süre sustum daha sonra şarladım işe yaradı.

sen de beni sevsene demektir aynı zamanda

insanı dumura uğratır, 'yattığı eleman hakkında konuşan, benim hakkımda neler demez' dedirten über-düşük varlık

arkadaşlarınla eğlenirken, çalışırken veya daha beter ne olabilir ki diye doktor kapılarında beklerken aldığın haberdir. o kadar hastalıklar, ölümler, ayrılıklar yaşadıktan sonra bünye alışıyor diyorsun zamanla amma velakin kötü haber kötü haberdir netekim...

canımıniçi dizim. 6. sezon sessiz sedasız başladı. izlerken gözlerim doldu, hissiyatım kabardı.

cehaletin getirdiği bir davranış bozukluğudur. dünyaya dar açıdan bakmaktır. kısa alanda bile paslaşamamaktır. yorucudur. hangi dünyaya kulak kesilmişsen diğerine sağır olmaktır.

eskiden olsa uğraşırdım eğriliği düzeltmek için, şimdi içimden 'hönk' dışımdan 'he' diyorum itinayla...

geçen hafta içerisinde büyük teyzeme defaeten içimden haykırdığım mini tümce

hayatları boyunca eşcinsel erkeklerin yüzde 24'ü 100, yüzde 43'ü 500, yüzde 28'i binden fazla partneri olduğunu. sadece yüzde 2,7'sinin hayatlarında sadece bir (-1-) kişi ile cinsel birliktelik yaşadığını

barbar kelimesinin, eski yunanda rumca bilmeyenler veya çok az bilenler için kullanıldığını, kelime anlamının 'br-br konuşan, kekeme' olduğunu...

yeni türkiye alışkanlığı.

ajda?nın sol yolcusu?nu coverlamış hatun kişi. kııız bi hayranın daha oldu, gene iyisin, hem de çok iyisin ve hatta über iyisin

dünyanın en önemli eşcinsel rehberi olarak kabul edilen sparctacus world tarafından dünyanın en otantik eşcinsel mekanı seçilmiş, yıllar önce kapanan istanbul aksaray'daki efsane ayı birahanesi. durak pub'ın babası sayılabilir. laçolar ve lubunyalar diye tam ortadan ikiye ayrılırdı birahane, girişe yakın tarafta ağır abiler, ayılar ve ayıseverler diğer yarısında feminen gayler ve onları sevenler vardı. haftanın neredeyse her günü dolu olurdu. piyanist şantörleri efsaneydi... kapanmadan önceki yıllarda neredeyse hergün polis, baskın yapıyordu. polisler kamerayla girip herkesin görüntüsünü kaydediyordu. bir süre sonra hem polisin baskınlarından hem garsonların fena kazıklamalarından hem de gittikçe bozulan müşteri profilinden (kavga dövüş vs) sıkılan müşterilerin çoğu mekanı terk etti. ve bir devir kapandı.