cikolatali kek

Durum: 1906 - 0 - 0 - 0 - 11.11.2016 23:35

Puan: 26944 - Sözlük Kaşarı

11 yıl önce kayıt oldu. 4.Nesil Yazar.

sometimes, change is everything
  • /
  • 96

özgecan aslan

bir zamanlar münevver karabulut adında bir kızcağız vardı. erkek arkadaşı tarafından hunharca katledilen, cesedinin parçaları çöp kutusundan çıkan masum bir kızdı. babası kızının katillerinin yakalanması için etrafta göz yaşı döktükçe, bugün özgecan'ı katleden zihniyet demediklerini bırakmadılar.

bu zihniyet birbirinin oğlu, babası, annesi veya kız kardeşidir. özgecan'ı öldüren pislikler de gördüğünüz üzere baba, oğul ve arkadaşı çıkmıştır. hani derler ya bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. bu da tam öyle bir durum. bu tecavüzcüler birisinin oğlu. onları da yetiştiren bir anne ve bir baba var.

kızına "başını açarsan erkekleri tecavüze davet edersin," diyen ananın oğlu başı açık kadınlara orospu muamelesi yapan oğluna "oğlum kız arkadaşlarına öyle deme," demez, diyemez, demek istemez.

böyle çirkinler işte. böyle kötüler.

diyecek laf bulamıyorum.

mekanın cennet olsun güzel kız.



altta ceset üstte eşcinsel ilişki

25 ocak tarihli milliyet haberi.

"istanbul şirinevler’de necat y., eşcinsel ilişkiye girdiği bülent e.’yi boğarak öldürdükten sonra bir halıya sarıp evdeki çekyatın içine sakladı. katil zanlısı, içinde ceset olan çekyatın üzerinde 3 gün boyunca başka erkeklerle eşcinsel ilişkiye girmeye devam etti. cesetten yükselen kokunun artması üzerine evden kaçtı ama niğde’de yakayı ele verdi."

http://www.milliyet.com.tr/altta-ceset-u...

sean penn

madonna'yı tokatlamıştır.

ayı sözlük yazarlarının depresyondan kurtulma taktikleri

en sevdiğim tişörtümü giyip bol bol çikolata yiyorum. mutfağa girip bir sürü tatlı yapıyorum. friends'in eski bölümlerini izliyorum. kulaklığımı takıp son ses müziği açıp dans ediyorum. havuza gidiyorum. düzüşüyorum. durumuna göre bunlardan birini veya bir kaçını yapıyorum işte. genelde okulu veya o an depresyona girmem ne sebep olduysa düşünmemeye çalışıyorum. kendime izin veriyorum.

sık lan sık diye bağıran türk polisi

hüseyin kaçın

tahmin ettiğimiz üzere kanal 7 ve recep tayyip erdoğan hayranıdır.

sözlük yazarlarının depresyon nedenleri

başarısızlık. uğruna mücadele ettiğim şeyi başaramamak.

bir keresinde de aşktan olmuştu. ama sonra izin vermedim buna.

tanışma sürecinde sorulanlar

genel olarak en sık sordum soruları dağınık olarak yazacağım. bazıları çok önemli, bazıları geyiğine.

-yaş, boy, kilo ve arayışın ne?
-biseksüel misin?
eğer biseksüelse:
-lgbt hareketi hakkında ne düşünüyorsun?
-çocuğun trans veya gay olsa tepkin ne olurdu? (bu soruları genelde bieksüellere soruyorum. sağ olsunlar dürüstçe cevap veriyorlar ve bende bu homofobik ve transfobik adamlarla muhabbeti hemen kesiyorum.)
-mesleğin ne? (askerler, polislere ve cerrahlara karşı biraz fazla ilgim var sanırım. belki üniforma fantezisidir belki bu mesleklerin gerçekten zor meslek olmasındandır.)
-ne mezunusun veya nerede okuyorsun? (eğitim seviyesi önemli.)
-hiç korunmadan ilişkiye girdin mi? (genelde girdim derler ya da girmedim diye yalan söylerler. ben de benle beraber kesinlikle korunacağımızı söylerim.)
-skype kullanıyor musun?
-fotoğraf atar mısın? (e görmek önemli.)
-nerelisin? (muhatap olduğum kişi kürtse 1-0 önde başlıyor. garip geliyor ama bu biraz beyonce'un "şarkılarımı siyahlar için söylüyorum," demesi gibi sanırım.)
-yerin var mı?
-kıldan rahatsız oluyor musun? (zaten kıllarını kısaltan birisiyim ama kıldan rahatsız olmayan erkekler daha gay geliyorlar. erkeği, tamamıyla kabul eden erkekler daha çok hoşuma gidiyor.)
-spor yapıyor musun?
-sert misin? (bazıları kız gibi öpüyor, çok canım sıkılıyor.)
-eğer ap ise "pasif olmak istemeyeceksin değil mi? (bu ap'lerden nefret ediyorum. aktif olmayı sevmiyorum diyorum adam gene yatakta ısrar ediyor. eskiden yapıyordum ama artık çok ısrar ederse pantolonumu giyip gidiyorum.)

genel olarak en sık sorduğum sorular bunlar. gerisi muhabbete göre şekilleniyor.

sen benim aradığım adam değilsin

işi ciddiye götürmek isteyen fuckbudy'e söylenebilecek en doğru söz ancak herkes aynı olgunlukla karşılamıyor. "sen aradığım o adam değilsin," diyorum adam sanki aşağılamışım gibi yüzünü ekşitiyor.

geyleri gece gündüz düzüşen sekso-manyaklar olarak gören algı

bence bu tamamen eşcinsellerin seks hayatına karşı duyulan büyük kinden kaynaklanıyor. yurdum heterororo'larının hali ortada. para vermeden seks yapmak için kırk takla atıyor. adam bakıyor şimdi eşcinsellere, rahatlıkla seks bulabiliyorlar. öfkeleniyor tabii.

ahlak bekçisi ibnelerin durumu da tamamen hayallerindeki partnerlerin başkalarıyla düzüşürken onlara yüz vermemelerinden kaynaklanır. net. hani şey durumu, mahallenin bıçkın delikanlısı asıldığı kıza "elaleme şapur şupur bize gelince yarabbi şükür," derler ya, tam o durum. kıskançlık. ayrıca aşık olduğu adamın, başka eşcinseller tarafından çıtır çerez olarak götürüldüğünü öğrenen ibne çirkefliği diye bir şey var.

din hanesi

kendimi deist-müslüman, aslında sorulsa deistim derim ama sabah ezanı hoşuma gidiyor ve boy abdesti almam geciktikçe kendimi huzursuz hissediyorum ve birisi peygambere küfretse rahatsız oluyorum, olarak tanımlasam bile nüfus cüzdanlarından kaldırılması gerektiği taraftarıyım. sonuçta bir insanın neye inandığının devlet tarafından hiçbir önemi olmamalı. devlet senin müslüman olduğunu bilse ne bilmese ne?! tam tersine, türkiye gibi coşmaya hazır islamcılarla dolu bir ülkede yazılmaması elzemdir.***

bir gayin kendini en güçsüz hissettiği an

pek çok yazarın gay problemlerinden çok sıradan erkek problemlerine değindiği başlık, hede. hayır ya gayliği cidden 3. bir cins olarak görüyorlar ya da başlığı cazibesine kapılıp bir erkek olarak kendilerinpek çok yazarın gay problemlerinden çok sıradan erkek problemlerine değindiği başlık, hede. hayır ya gayliği cidden 3. bir cins olarak görüyorlar ya da başlığı cazibesine kapılıp bir erkek olarak kendilerini en güçsüz hissettikleri anı söylemek istemişler. * )

besyo okuyan erkek çekiciliği

eğer bedene dayalı çekiciliğini entelektüel çekicilikle birleştirmediyse bir kaç görüşmeden sonra iletişimi kesilecek erkektir. yaşanmıştır.

sözlük yazarlarının meslekleri

heyecanımı kaybettim diyen sevgiliye yapılacaklar

sözlük yazarlarının heyecanını kaybeden sevgili için yapacaklarını içerir.

önce bunun sebebini anlamaya çalışırım. olmazsa ilişkiye ara verelim derim. bu da heyecanını yerine getirmediyse kötü son yakındır...

florence nightingale

"bütün dünya mutluluktan bayılsa, hemşireler onların tansiyonlarını ölçmekle uğraşırlar," diyen ünlü hemşire kadın.

istanbul'da adına hastane mevcuttur.

kardeş payı

bu sezon saat 22.00'da gösterilmesine rağmen pek çok prime time dizisini solladığı için star tv tarafından yayın saati perşembe saat 20.00'a alınmış güzide türk dizisidir.

ayı sözlük

bünyesinde ota boka atar yapan yazarlar var. şuraya geldim geleli bitmedi atarınız mk. ne sözlükmüş arkadaş. dallas mübarek. herkes birbirine girmeye ne meraklıymış he. atar, atar, atar. **

ayı sözlük yazarlarının romeo sayfaları

pantolonumu uzun bir süre çıkarmama sözü verdiğim için hesaplarımın hepsini yeni sildim.

çekicilik

göze hoş gelme + zeka + efendilik = çekicilik
  • /
  • 96
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1906

iğrençsin ama o kadar yol geldim sevişeyim bari

asla içinde bulunmadığımdır.

hayatımda bir kere sevişmek istemediğim birisiyle seviştim. o da hastalık gibiydi. uzun süre atamamıştım üzerimden.

artık "hayır," diyorum. "seninle sevişmeyeceğiz."

unutmayın, siz bir tanesiniz, kimseyle vakit harcamak peşkeş çekmek zorunda değilsiniz.

cinsel yönelim

herkes potansiyel biseksüeldir.

ayı sözlük'te dışlanmaktan korkmak

böyle biri/birileri var mı bilmiyorum ancak c tipi kişilik'e sahip olduklarını düşünüyorum.

vücut geliştirme

öncelikle bu sporun yüzde 60'ı yemek yüzde 20'si uyku ve yüzde 20'si harekettir. yani o vücutlar sadece ağırlığın altına yatarak gelişmiyor. tam tersine, uyku ve beslenmeyi yeterli almazsanız ağırlık çalışması sırasında parçalanan kaslarınız onarılmaz ve güçten düşerseniz. evet, ağırlık çalışırken kaslarınızı parçalarsınız. yemek ve uyku ile daha güçlü şekilde onarırsınız.

bir diğer yanlış ise pek çok spor salonunda verilen çoklu antreman programları. bu programların çoğu hiçbir işe yaramaz. neden mi? siz eğer pazartesi göğüs çalışıp haftaya pazartesiye kadar göğsünüzü çalıştırmazsanız doğru düzgün yol kat edemezsiniz. bakın, başlarda vücudu hızla gelişirken zamanla gelişimi duran ve sudak çıkmış ördek gibi salonlarda arkadaşlarına "abi benim vücudum neden artık gelişmiyor yaa" diye dolaşan arkadaşların en büyük sorunlarından birisi budur. çünkü bu spora yeni başlayan birisinin vücudu çok hızlı gelişecektir. bunu programla alakası yok. zamanal kas kütlesi artışı durur. işte sizin yapacağınız çoklu program bunu engeller.
peki çoklu programı kimler yapabilir? jay cutler yapabilir, arnold yapabilir. bu işi meslek haline getirmiş, hayvan gibi beslenip hayvan gibi yaşayan hayvanlar yapabilir. stereoid kullnananlar yapabilir. ancak onlarda gelişim olur.

yeni başlayanların yaptığı en büyük hatalardan birisi ise hemen ağır yüklerin altına girmeleri. okulun salonuna böyle haldır huldur gelen kaç arkadaşı ağırlıkların altından aldım bilmiyorum. vücut geliştirmeye yeni başlayan birinin kasları güçsüzdür. sinir sistemi güçsüzdür. sinir sistemi bu sporda çok önemlidir. bakın haltercilere ve hamallara... hiçbir çok kaslı değillerdir ancak oldukça kuvvetlidirler. neden? çünkü sinir sistemleri çok kuvvetli. sizinde ilk önceliğiniz sinir sisteminizi uyandırmak ve harekete geçirmek olmalıdır. zaten kaslarınız zamanla çalışmaya başlayacaktır. ama sinir sistemi önemli. sinir sistemini kuvvetlendirmek için ne yapmalı? aynı hareketli yavaş ve düzenli olarak yapmalısınız. aceleye gerek yok.

hah, aklıma gelmişken. bir de vücut geliştirme ekolü olarak brad pitt var. fight cluptaki gibi olsam yetercilere gelsin bu paragraf. ben hayvan gibi olmak istemiyorumculara gelsin. bu hatayı bu spora ilk başladığımda bende yapmıştım. spora başladığımda yağlarım vardı. az yiyordum. çünkü çok yersem "hayvan gibi olmaktan" korkuyordum. ama bir türlü doğru düzgün ilerleyemiyordum. sonra anladım ki bu sporu yapmak için "hayvan gibi yemek" gerekiyor. sonuçta o kaslar elma, armut yiyerek oluşmuyor. neler neler yiyorum gene de hayvan gibi olmuyorum. çünkü o hayvan gibi dediğiniz adamlar gerçekten hayvan gibi yiyen hayvanlar. stereoid almaları cabası.

şimdilik aklıma gelen bunlar. daha sonra güncellerim.

gay ilişkilerdeki en büyük sorun

erkeklerin sekse çok fazla önem vermesi. özellikle genç çiftlerin en büyük sorunu bu. seks, seks, seks. heteroseksüel bir çiftte en azından kadın ilişkinin duygusal tarafını sırtlayabilirken, bakınız lezbiyenlerin daha sağlam ilişkilerinin olması, bizde bu duygusal tarafı sırtlayacak kimsenin olmaması. bakınca otuza yaklaşmış veya otuzun üstünde geylerin ilişkileri daha sağlam. çünkü adamlar ancak belli cinsel hazzı içlerinde çürütünce ilişki yaşayabilecek kafaya gelebiliyorlar.

onur yürüyüşünde iki kadının çırılçıplak soyunması

öncelikle herkesin yaptığı işe saygı duyuyorum. kimse oturduğum yerden eleştirmeye hakkım yok, biliyorum. sonuçta ben tüm lgbt'leri destekleyen arkadaşlarıma rağmen kendimde onur yürüyüşünde yürüyecek gücü bulamıyorum. sonuçta tüm arkadaşlarım facebook profillerini gökkuşaklarıyla döşerken ben hiçbir şey olmamış gibi devam ettim. türkiye'de yapılan onur yürüyüşüne de son derece saygı duyuyorum ancak zaman zaman kendime "neden onur yürüyüşüne katılmaktan bu kadar çekiniyorsun" diye sormadan edemiyorum.

şimdi izin verirseniz burada biraz bunu açıklayacağım. ama en başında şunu özellikle belirtmek istiyorum, bu uğurdan yapılan her şeye son derece saygı duyuyorum. sadece benimki biraz özeleştiri gibi.

eskiden en yakın arkadaşım olan çocukla, o da gay olduğunu öğrendim, onur yürüyüşü hakkında konuşurken "ya biz orada lgbt bireylerin hakkını savunuyoruz yoksa orospuların gördüğü polis şiddetini mi savunuyoruz?" diye sordum. "ben orada anneme aşkımı savunacağım yoksa aileme para karşılığı bedenini satmanın doğru bir şey olduğunu duyuracağım? ailem benim bir erkekle sevişmenin kabul edememişken beni bir hayat kadınıyla kol kola görseler ne düşünürler?" ki seks işçileriyle hiçbir problemim yoktur. ama benim yürüyüşümle bunun alakası ne?

biliyorsun türkiye'de tanzimattan sonra pek çok şey avrupa'dan direk alındı. biz roman üretmedik. şiir yazmadık. avrupa'dan alıp onu taklit ettik. bize hep batıyı takip etmek derken hep batıyı taklit etmeyi öğrettiler. şimdi onur yürüyüşünde yapılanda aynen bu. biz amerika'da bu yürüyüş nasıl yapılıyorsa aynen onu alıyoruz. taklit ediyoruz. senin muhattap olduğu adam obama değil ki? senin komşun kızını beceren adamla futbol izleyen john doe değil senin komşun kızını bir erkekle el ele görse tekme tokat döven onu eve kilitleyen hasan usta! seni nasıl bir amerika'lı gibi yaparsın?

recep ile şaban'ın arasın ramazan giremez! allah aşkına bu sloganı ne kadar düşündünüz? siz akp'nin yüzde 40 mhp'nin yüzde 16 aldığı bir ülkede, ki chp ile hdp'de ki muhafazakarları saymıyorum bile, bu şekilde saygı göreceğinizi mi bekliyorsunuz?

biraz önce paylaşılan görüntüleri izledim. yahu sen nasıl benim onur yürüyüşümde gidip oral seks yaparsın. bok. bok. bok. bok. boksunuz. ben anneme saatlerce iki erkeğin aşkını anlatayım, kalp hastası babamı iki erkeğin birbirini sevebileceğine ikna etmeye çalışacağım siz gidin benim cinsel yönelimimi içine aldığınız bir "onur yürüyüşü" düzenleyin ve çırılçıplak birbirinize oral seks yapın. boklar. boksunuz işte. şimdi bu görüntüyü ailem görse ben onlara ne derim? 1 senedir uğraştığım şeyi nasıl hiç edersiniz? hep üzülüyordum lgbt'ler haber programların yer bulmuyor diye. iyi ki bulmuyorlar. gerizekalılar.

bundan sonra bu ülkede tek kelime etmem lgbt hakları için. bana ne? yarın gidip ailemede tövbe ettim yok öyle bir şey derim. ne diye üzüyorum ki ben ailemi? sessiz sakin hayatımı yaşarım. okulumu bitirince de siktir olup giderim amerika'ya.

green apple'a cephe arkadaşları aranıyor

aziz ordumuzun uçaklarla cepheden cepheye uçuştuğu şu mübarek günlerde, sözlükte tek başına trollenmekten ve bilimum savaş karşıtı insana göğüs germekten memeleri sarkan, ışık ve sevgiyle, green apple'a cephe arkadaşları aramaktayız. eğer sizlerde 7/24 sol framei türklerin boklarının ne kadar pembe olduğuna dair doldurabilir, bütün bearhairy başlıklarının altına çemkirebilirseniz, durmayın başvurun.

aranan kriterlerimiz;

-düşük bir zeka
-bütün gün bilgisayarda vakit harcayacak kadar işsiz olmanız
-yazım yanlışları ve imla hatalarıyla dolu bir grameriniz
-2 veya 3 kelimeden fazla cümleler kurmamanız gerekmektedir.

hadi ne duruyorsunuz! dutchbear'ın eksikliğinde bu ablanıza sahip çıkmak, onu cephede bu savaş karşıtı çiçek çocuklarla yalnız bırakmamak için alın elinize klavyelerinizi.

ayı sözlük itiraf

gay olmadığım halde erkeklerle cinsel ilişkim çok oldu (öpüşme ve sevişme hiç olmadı). anal ilişki ve düşüncesi bence çok çekici. yatsın yanıma götümü başımı dağıtsın sonra yatsın hali bence daha güzel.

her boku yiyip domuz eti yemeyen tipler

bıkmadınız milletin yediğini içtiğini eleştirmeye.

başkaları sizin yaşam tarzınıza karışsa "kömsö bözö önlömöyör" dersiniz. adam belki her boku yemeyi seviyor ama domuz eti yemeyi sevmiyor, olamaz mı?





30 yaşını geçtiği halde ailesiyle yaşayan adam

okullar okunmuş, iş güç sahibi olunmuş, evlenmemeyi tercih etmiş adamın ailesiyle yaşama durumudur. annesinin yaptığı yemekleri yemenin, temiz ve ütülenmiş çamaşırlar giymenin rahatlığını bırakamamış adamdır. muhtemelen ev işlerine uygun değildir. tek başına bıraksan ya yemeği yakar ya da gömlekleri ütülerken kat izi bırakır. aileyle oturmak demek, anne ve babanın otoritesini kabul etmek ve hayatını onların dünya görüşlerine göre şekillendirmek demektir. bir insan 30 yaşını geçtiği halde hala evin oğluşu muamelesi görüyorsa oturup düşünmesi gerekir.

tabii istisnası olanları bu durumun dışında tutuyorum.

edit: 30 yaşını geçtiği halde ailesiyle yaşayan adam beğenmedi.*

ülkede boğaziçi ve odtü'den başka üniversitenin olmaması

türkiye'nin acı gerçeği. eğer tıp fakültelerini ve hukuk fakültelerini çıkarırsanız bu okullar dışında türkiye'de doğru düzgün bir tane üniversite yok. belki itü veya bilkent'in bazı bölümleri bazı konularda iyi olabilir ancak genele baktığımızda bunlar bir üniversiteyi iyi yapmaya yetmiyor.

bir de şöyle bir tesellisi vardır bu okullara girmeyenlerin/giremeyenlerin* önemli olan nereden mezun olduğun değil nasıl mezun olduğun.*

gay accountlarda feminenler ölsün akımı

genelde feminenleri rahatsız eden durum, anlıyorum.

ancak pek çok yazarında dediği gibi bir gey olarak maskülenlik arıyorum. pizzayı elleriyle yiyen, tornavidayı alıp ev işi yapan, araba bozulunca kendi işini görebilecek birisini. lady gaga dinleyip, skinny jeans pantolonların içinde kırıtan birisini değil. ben ilk kategorideyim ve ilk kategoriden hoşlanıyorum. bu yüzden arayışıma daha çabuk ulaşabilmek için feminenler yazmasın diyorum.

bir de kafa yapısı olarak çok farklıyız. etrafımdaki kadın arkadaşlarıma bakıyorum bir de feminen geylere bakıyorum... nasıl başarıyorlar bilmiyorum ama kadın arkadaşlarımdan daha kadın olmayı başarıyorlar. bilmiyorum belki burada da dendiği gibi aslında onlar gey değildir. transtırlar. ya da başka bir yaşam formu. gerçi onlar kendilerini ne olarak tanımlıyorlarsa o'durlar. benim haddime değil. ama hoşlanmıyorum işte. umarım onlarıda seven birileri vardır. hem benim sevgime muhtaç değiller ki. takılmasınlar bu kadar.

eksi oy verenin kim olduğunu bilmediğimiz halde bir yazarı eksici olarak suçlamak

geçenlerde yukarıda bahsi geçen yazar bana mesaj atmış. benim yazdığım ikinci c sendin xxxxx, diye. çok şaşırdım ve üzüldüm. çünkü kendisine özel bir düşmanlığım yok. düşmanlığı bırakın sözlüğe ilk kayıt olduğum günlerde seri eksi verdiğim günün gecesinden dark bear tarafından uyarıldıktan sonra yaptığımın pasif-agresif ve sinsi bir davranış olduğunu fark edip seri eksi oy vermeyi bıraktım. ha,genelde artık eksi oy vermem ama hoşlanmadığım bir yazarın düşüncesini beğenmediysem anında eksiyi basarım ki tanım cümlelerini, bilgi cümlelerini asla eksilemem. dediğim gibi sevmediğim yazarların belli başlı görüşlerini eksilerim. ama beğenmediysem.

şimdi bu yazar bana öyle diyince ne yalan söyleyeyim üzüldüm. çünkü kendisiyle daha doğru düzgün tanışmadan onun düşmanı olduğumu düşünmüş. bir kaç gündür entrylerini gördükçe artılıyorum. kafasında soru işareti kalmasın diye. aman alt tarafı bir sözlük, eksi - artı için birbirimizi üzmeye değer mi? artılar feda olsun.*

götten gelen kanı alna sürmek

aktifin, bekaretini aldığı pasifinin, çatlayan deliğinden çıkan bir iki damla kanı pasifinin alnına sürme durumudur. bir kaç dakika göz göze gelinir. sonra yavaşça pasifin alnından öpüldükten sonra domaltılıp çatır çutur sikmeye devam edilir. ayrıca pasifin yüzüne attırmaktan daha romantik taam mı?!

türk tipi gay

bir kaç genelleme yapacağım dedim aklıma bir şey gelmedi. en basitinden mesela ben melezim. türk diye kodladığımız adamlarda laz veya kürt olabilir. bence genelleme yaparken türkiye halkları tipi gay olsa daha iyi olur. gecenin sonunda hepimiz aynı bokun lacivertiyiz.
Henüz takip ettiği biri yok.