16.07.1945 sivas doğumlu tiyatro,sinema ve dizi oyuncusu.
1970 yılında ankara devlet konservatuarı'ndan mezun oldu. tiyatro sahnelerine ıv. murat oyunu ile giriş yaptı. hacettepe üniversitesi devlet konservatuarı'nda "sahne ve diksiyon" dersleri veren tekindor, daha sonra aynı görevini 1998 yılına dek bilkent üniversitesi tiyatro bölümü'nde sürdürdü. onun daha büyük kitlelerce tanınması, trt televizyonunda 1976-1977 yıllarında yayınlanan mc millan ve karısı dizisindeki, rock hudson'ın oynadığı emniyet müdürü stewart mc millan karakterini seslendirmesiyle oldu. daha sonra yücel çakmaklı`nın yönettiği 1983 yapımı küçük ağa dizisiyle çok tanınan bir sima oldu.
beyazperde ile ilk tanışması ise başar sabuncu'nun yönettiği ve müjde ar ile başrollerini paylaştığı kaçamak (1987) filmi ile oldu. bir taraftan tiyatro oyunlarında rol alıp trtde yayınlanan yabancı film ve dizi filmleri için seslendirme yaparken, diğer taraftan dönemeç (1988), önce canan (1988) gibi dizilerde ve son türbedar (1996), kerem (1999) gibi tv filmlerinde rol aldı. ardından oldukça büyük izlenme oranlarına ulaşma başarısı yakalayan yılan hikayesi (1999) dizisinde sinan adında kral lakaplı önemli bir rol üstlendi.
birçok dizi ve sinema filminde rol almıştır.
çağan ırmak filmi olan ulak'taki hikayesi ile beni hıçkırıklara boğmuştur.
dip not:en beğendiğim erkek tipidir.
henüz tanıştığınız birinin gereksiz ve yersiz bir o kadar da zamansız davranışlarını anlatan bir söz kalıbı. bazen de daha önceden tanıdığınız kişinin samimiyet olayını abartmasıdır.
dinlenesi müzik grubu...
kalbimden ismin geçti ahhhh kimseler duymadı sözünü her daim tekrarladığım ve aslında içinde olduğum durum. ki şuan bile kalbimden geçmekte ismi.....
bir sana doyamadım bir de sabah uykusuna...
(uzunca bir tatilin ardından dün sabah erken uyanmak zorundaydım ve dışarıda karşıma ilk çıkan bu yazı idi. sabah uykusuna doymadım kısmına tüm benliğimle katıldım o an)
ooooo la la, ooo la laaaa ile hayatımıza girdi ardından da uzaklara uçma kuşum, uçup da gitme yorulursun diyerek kuşum aydın ismiyle anılmaya başlamıştır. uzunca bir süre sabah ekranlarında yer işgal etmiş ve ortadan kaybolmuştur . en son tavşan kardeş videoları ile ortaya çıktı yine. ses ve şarkıları değil; ama kendisi hoştur yauu. sempatiktir, neşelidir,neşelendirir.
son seyahatimde yanımda oturan adamı taciz edip durdum. bacağını okşadım, onunla yetinmedim sıkmaya başladım hafiften ve saatler ilerledikten sonra da iyice abartıp köfte yapmaya başladım. yanımdaki de memnun olmalıydı ki bu durumdan bacaklarını daha bir iyice açıp elimin hareket alanını daha da genişletti. ve bu benim ilk tacizimdi.
yıllara dayanan birlikteliğimiz nihayet bitmiştir kendisiyle. uzunca bir zamandır mücadelesindeydim. çoğu kez geri dönecek oldum kendisine ama önce kendime sonra da sevdiklerime verdiğim söz frenledi beni. sigara uzatıldığında da ''kullanmıyorum'' diye yanıtlamak da bambaşka bir haz sebebiymiş.
1954 yılında ankarada doğan sanatçı, istanbul devlet konservatuarı klasik türk sanat müziği bölümünden mezun oldu. enstrüman ustası olan oğur, ud, tanbur, bağlama, cümbüş ve keman gibi geleneksel çalgıları başarıyla çalmaktadır. doğu anadolunun folk müziği ve aşık veysel gibi ozanların şarkılarıyla büyüyen sanatçı, 1960larda jimi hendrixi dinledi ve bu, yeni bir müzikal deneyimin başlangıcı oldu. perdesiz elektrikli gitarın pasajları üzerinde kayma ve çeyrek tonların çalınmasına olanak tanıdı.
müzik hayatına 1980 yılında çeşitli sanatçılara eşlik ederek başladı ve ilk albümü "fretless"i 1994 yılında almanyada çıkardı.
türkiyenin en özgün müzisyenlerinden birisi olan oğur, içlerinde perdesiz gitarın da bulunduğu birçok gitar ve telli çalgıları kendisi, kendi amaçları doğrultusunda üreten büyük sanatçılardan birisidir. sanatçı, müziğe yalnız türkiyede değil dünya çapında da farklı zevkler ve tınılar getirdi.
anadolu ezgilerindeki hümanizmi, sufice bilgeliği, erdem arayışını yansıtan albümler yapan başarılı sanatçı, türkiye dışında bir çok festivallere katıldı ve bir çok değerli cazcılarla sahneye çıkıp kayıtlar gerçekleştirdi. türk folk müziğinden yola çıkarak bu müziğe büyük katkılar sağladı.
kaynak: kimkimdir.gen.tr en dokunan en acıtan eseri yarim senden ayrılalı dır.
bir de sevgilimi özleyince dinlediğim eser tutam yar elinden
tutam yâr elinden tutam
çıkam dağlara dağlara
olam bir yaralı bülbül
inem bağlara bağlara
ağam hey, paşam hey eyvah eyyy
emrah eder bu günümdür
arşa çıkan tütünümdür
yâra gidecek günümdür
düşem yollara yollara
ağam hey, paşam hey eyvah eyyy
sözüyle dinlemek isteyenlere
güler duman-tutam yar elinden
yazan: çünkü kadınım okunan: çüklü kadınım bayan bir arkadaşın facebookta paylaşılan bir fotografa yapmış olduğu yorum. hemen aklıma psk geliverdi.kendi kendime ''arkadaşın içine psk kaçmış olabilir mi?'' diye sordum o an.
5 yıl sonra bambaşka iklimlerde alacaksın soluğu. hiç tanımadığın bilmediğin bir coğrafyada olacaksın. elin ekmek tutmuş olacak ve artık kendi ayaklarının üzerinde durma vaktin gelmiş olacak.memleketinden nefret ediyordun, bir süre buradan da nefret edeceksin. her şey gözüne batacak. sonra işi kaşarlığa vuracaksın(ki şuan yaptıklarından farklı olmayacak). o hiç bilmediğin yerde tanımadığın kişilerle sabahı edeceksin,başına bir şey gelir mi korkusu yaşamadan. bir müddet böyle devam edeceksin.
sana bir iyi bir de kötü haberim var.
önce iyi haber:
4 kasım 2003-salı ; o gün tanıyacaksın adamın birini,ilk başta o da senin için diğerleri gibi olacak.sabahlayacaksınız,içinizdeki hayvanı susturacaksınız bazı bazı. zamanla ona bağlandığını hissedeceksin,onu özlediğini. ve artık sadece o olacak hayatının odağında. seveceksiniz birbirinizi. çoğu zaman şımarıklıklar yapacaksın, olmadık sebeplerden hır gür çıkaracaksın, ona hayatı zindan edeceksin;ama o hep sabırla duracak. sakinleşmeni bekleyecek. çok aptalca sebeplerle ayrılmak isteyeceksin ama sonra bakacaksın ki onsuz olmayacak. ne kadar huysuz olsan da onu hep çok seveceksin ve o da senden vazgeçmeyecek. birlikte dolu dolu 7 yıl geçireceksiniz.
kötü haber ise:
19 aralık 2010-pazar ; kaybedeceksin o insanı.öyle bir kaybediş olacak ki bir daha asla göremeyecek duyamayacaksın onu. dünyan yıkılacak,güçsüz düşecek aciz kalacaksın çoğu zaman.özleyeceksin onu. kahredecek,isyan edeceksin.artık yaşayamam diyeceksin;ama yanılıyorsun yaşanıyor ve yaşayacaksın.sonra o varken yaptığın şımarıklıklar,huysuzluklar adına çok pişman olacaksın,kendini hep suçlayacaksın;yapma!
ve bakacaksın ki onun olmadığı o memlekette kalamayacaksın;her yerde onu arayacak gözlerin ama nafile. ve bu daha çok acıtacak canını. nihayetinde terk edeceksin o memleketi başka bir yerde başka bir hayat kurmaya çalışacaksın,içinde bir yerlerde bir şeyler kırık dökük bir şekilde ve de eksik. başka insanlar alacaksın hayatına(hem de en saçma haliyle)
bir şey söyleyeyim mi? üzülme;zira o da istemezdi üzülmeni.kaldı ki herşeyin elbet bir şekilde sonu olacaktır. kendini şanslı hisset;onun gibi bir insanı tanıdın bildin.onunla yaşadın,her şeyini paylaştın,sevdin,sevildin. ve inanıyorum ki o bugün de var olsaydı hâlâ beraberdiniz.dediğim gibi şanslısın sen.bunu bil ve onu tanımış olmanın sana verdiği o güçle ayakta kalmaya devam et.bak bakalım etrafında sen gibi şanslı kaç insan var?
hayat devam ediyor,edecek!
hadi bakalım dinle şimdi bunu