marvelous

Durum: 410 - 0 - 0 - 0 - 12.01.2017 15:36

Puan: 6848 - Sözlük Kezbanı

13 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Cunning is fundamental.
  • /
  • 21

en samimi ve çalışkan lgbti derneği sizce hangisi anketi

en samimi ve çalışkandan ziyade en bilinen ve sevilen dernek sıralaması olacak gibi duruyor. istanbuldakileri es geçerek kaos gl diyorum çünkü yayın organı üzerinden de lgbt literatürüne önemli katkıları olduklarını düşünüyorum. ayrıca listag da samimiyet açısından hepimizin duygusal bir aidiyet-bağ kurduğumuz bir dernek olsa gerek. istanbuldaki derneklerin de bir an önce tek çatı altında birleşmesi en büyük temennim; yoksa yaptıkları faaliyetler koliciliğin önüne pek geçemiyor.

akp'nin tugçe kazaz'ı reddetmesi

hastanede gizli köşelere saldığı, gülhanede türbanlı sakso çektiği tapeleri felan ortaya çıktı herhalde. ya da son yılların popüler inanç felsefesi pastafaryanizm'e geçtiyse eğer o da olabilir. seçenekler çok..

ekmekle tabağın dibini sıyıran insan

bir çorbayı 5 ekmekle yiyen gizli diyabet insan gibidir fakat bunun farkında değildir. zaten yemeği ekmekle yiyerek yemeğin bütün tadını mundar etmektedir, üstüne bir de dibini sıyırmaktadır. ya tanesi kalmasın günah diyen über müslümandır, ya da demin bahsettiğim mundar etmeye bayılan bir tiptir işte. ekmeğe abanmayın yazıktır yahu yemeğin güzelim tadını mahvediyorsunuz.

nihat doğan'ın türkiye'ye veda etmesi

böyle bir kişinin hedef alınıp piyasadan silinmesi de bana komik geliyor açıkçası. bu zihniyete sahip milyon tane insan var sonuçta bu ülkede. birini günah keçisi seçip ona yüklenmek de linç kültürünün bir eseridir, kesinlikle tercih edilmemesi gereklidir. zihniyeti değiştirebildiğimzde zaten nihat doğan dahil diğer şahıslar da bunu kendine pay biçecektir. yoksa bu adamın piyasadan silinmesi sıradan cahil bir vatandaşın umrunda dahi olmayacaktır.

torku

şeker şekerdir. kalitelisi veya zararsızı diye birşey yoktur, çünkü hepsi kalitesiz ve zararlıdır. dolayısıyla glikozdan oluşan bu abur cuburları aklama çabası bana manasız geliyor. hatta bunun gofretinde de fruktoza ait maddeler bulunmuştu diye hatırlıyorum, ya da kurutulmuş glikozdu sanırım.

sonuç olarak basit karbonhidrat ve şekerdir. ha sucuğu, peyniri, yoğurdu hakkında bir şey söyleyemem, çünkü tatmadım.

fındık ezmesi

sarelle'nin üstüne tanımam. eskisinin gerçekten orgazmik bir tadı vardı; küçükken kaşık kaşık yerdim bundan. sonra bir süre piyasadan kayboldu, diğerleri de çok taklit kaldı yanında. şu an yine sarelle'nin yenilenmiş versiyonu favorimdir, ama bir o kadar da fiyatlıdır. ayrıca ülker golden de başarılıdır. fiskobirliğe ise yorum yapmak istemiyorum, çünkü yağından dolayı kremanın tadını alamıyorsunuz, o derece cıvık...

bu da nostalji yaşamak isteyenlere:

okan bayülgen'in hormonlu domates ödülüne tepki göstermesi

tam bir mal beyanı. bir kere hiç konuşmaya yeltenmesin bu sözleriyle. üvey baba çocuğuna kaymış, oğlan çocuklar birlikte uyutulmuş ondan gey olmuş falan filan bu tarz über cahil söylemleri homofobikler bile yapmıyor artık; kaldı ki madem kendini lgbt destekçisi görüyorsun, onlar adına somut ve radikal adımlar at o zaman. paran var çevren var, ünün mü eksilir? kırk yılın başında programına çıkararak ortamına meze yaptığın lgbt'ler ile destekçi değil anca şovmen olursun. ki zaten sen bizlere olan desteğinde ve sevginde samimi olsaydın gidip de lgbt dernekleri içinde önemli yeri olan insanların verdiği o "sembolik" ödül için kimseye gerizekalı demezdin, diyemezdin. dedin, çünkü samimiyetsizin tekisin.

her şeyin ingilizcesi havalıdır

mesela artık kimse ingilizce'de google için search kelimesini kullanmaz, direkt "google it" der. sörç diyen adamın özentiliğini buradan da anlayabilirsiniz.
literatüre hakim değilseniz yabancı dili sadece gerektiği zaman kullanmak en mantıklısıdır. ötesi yoktur.

ramazanda içki içmeye devam ediyoruz kampanyası

içen içiyor zaten kısacası umrumda değil milletin tuttuğu oruç. saygı duyarım tamam da onun bunun orucunu ben de mi yaşamak zorundayım bu çöl sıcağında?
bu havada buz gibi bira içilmez de ne içilir siz söyleyin madem.

neyse size hayırlı ramazanlar, göstermelik hoşgörünüzle birlikte. beni olduğum gibi kabul eden ediyorsa tamamdır zaten.

beynelmilel

bölümümün ismini "mülkiye ilmi ve beynelmilel münasebetler" şeklinde uyarlamıştım bi ara. oldu bence eski türkçe mmm.

unutulmayan türk dizileri

(bkz: leyla ile mecnun) - daha iyisi yapılana dek en iyisi bu.
.
.
.
(bkz: muhteşem yüzyıl) - tarihi bir senaryo, harika kostümler, başlı başına o devasa cast ekibi.
(bkz: hatırla sevgili) - bu dizi çok iyiydi ya. gelmiş geçmiş en iyi türk dönem dizisidir. çemberimde gül oya da vardı ama çok kısa sürmüştü o.
(bkz: aşk-ı memnu) - firdevs'i oradan alın, geriye ne entrikası kalır kii.
(bkz: avrupa yakası) - şahika, burhan, aslı, volkan, makbiile, sacit, ifot, tahsin...

ramazan nedeniyle seks yapmayan eşcinsel

inançlara ve inanç felsefelerine saygım sonsuz ancak 11 ayda ortamın a.. koyan heriflerin sadece 1 ay müslümancılık oynamalarına kılım.

t-shirt yakasını dikleştirip dolaşan tipler

nereden baksan 4-5 yıl öncesinin modasıdır. pek yapan kalmamıştır, yapan varsa da bi etkisi kalmamıştır anlayacağınız.

ali aksöz

her "fiziği" olan insan konuşuyor, her konuda bir beyanat veriyorlar.

mental anlamda bir "beyni" olanlar ne zaman konuşacak acaba...

ayı sözlük yazarlarının favori dolmaları

zeytinyağlı etsiz yaprak sarması. şimdi dağılabilirsiniz.

yazarların en çok yatmak istediği 10 kurmaca karakter

hormonlu domates ödülleri

halil söyletmez, osman sınav ve okan bayülgen'in üçüne birden oy vermek olsaydı keşke. çünkü iğrençliklerini ayırt etmek zor!

ekmeleddin ihsanoğlu

muktedire karşı kazanamayacak gibi duruyor. bıktım ayrıca şu sosyal demokratların muhafazakar kesime sevimli gözükme çabalarından. bi kere solun oyunu alamayacak; ki önemli bir kısmı hdp bdp nin adayına oy verecek veya hic oy vermeyecek. milliyetçi muhafazakarların oyunu alır ki onlar da taş çatlasa %20 dolaylarında oy yapar. sosyal demokratların da bir kısmı verecek ama diğer kısmı vermeyecektir. akp kitlesine oynadıklarını düşünüyorlarsa da yanılıyorlar. kısacası böyle ne idüğü belirsiz bir adayla sürpriz yaptığını düşünürken daha cok kafa karışıklığı yaratmışlardır.

ghost stories

o kadar da kötü gelmedi bana. mylo xyloto'u hiç beğenmemiştim fakat bunun kendine has bi tarzı var gibi geldi. en azından klasik coldplay sound'ından çok uzaklaşmamışlar. viva la vida ve parachutes albümlerinin hayranı olarak tabii ki beklediğimi bulamadım ama en azından yeni müziklerle karşımıza gelmeleri bile hoş bir durum. şimdilik magic ve a sky full of stars'ı beğendim diyebilirim, diğerlerini tam dinlemedim. a sky full of stars için diyebilirim ki avicii yaptı diye bok atmaya gerek yok, bence gayet hoş ve hareketli bir parça olmuş. bu yaz ortasında iç açıcı, pozitif bir klip de gelirse yaza damgasını vuracaktır.

vatan elden gidiyor insanı

yıllarca uygulanmış olan göstermelik sekülerizm ile vatanı kendi malı sanan insan beyanıdır. halbuki bir alt mahallesine dahi inseydi görecekti elinde bulundurduğunu sandığı vatanın kendi gibi olmadığını. sonra %50 oy'un ajitasyonu yapıp durulur. olmuş olan sermayenin farklı ideolojiler arasında paslaşmasıdır sadece.

bi de şu durum var ki; nereye gidiyor? halbuki kimsenin bi yere gittiği yok, sadece o alt mahallenin ideolojisi görünürlüğünü arttırdı. durum bu.
  • /
  • 21
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 410

lykke li

eurovision takip etmeyen gay

dünyanın en büyük ve eğlenceli gay organizasyonundan bihaber olan eşcinseldir. muhtemelen yarışmayı da sıradan ve demode buluyordur. tuhaf kafalar. aynı şekilde drag şovları, gay prideları, life ball etkinliklerini de ya bilmiyor ya gereksiz buluyolardır. mesela conchita için "ne gerek var ki sakala filan" derler.

ayrıca türkiye yok diye izlememek neyin kafası yahu? bildiğin eşcinsel etkinliği bu. milli gurur kabartmak nedir ayrıca allasen...

iskenderiye kütüphanesi

bu kütüphanenin başına gelenin bir benzeri de alamut kalesi için gerçekleşmiş. tıpkı buradaki gibi orada da tarihi değiştirebilecek düzeyde el yazması eserlerin olduğu rivayetleri var. hatta bilenleriniz vardır; kaleyi timur önderliğindeki türk orduları yıkmıştır. bu hareketle iran haşhaşileri sert bir darbe alarak eski güçlerine kavuşamamışlardır, hatta gerileyerek yok olmuş da diyebilirsiniz fakat haşhaşilerin yani suikastçilerin günümüzde de varlığını sürdürdüklerini düşünüyorum. (bunu sadece bir iktidar mücadelesi olarak mı yoksa sünni inancının şii "kültürüne" olan saldırısı olarak mı görmeliyiz o konuda emin değilim.)

yine benzer rivayetler iskenderiye kütüphanesi'nin yıkımı için söz konusudur. fakat bu sefer yükselen semavi dinlerin müritlerinin deli cesareti, antik dönem gelişmiş mısır medeniyetine karşı önemli üstünlük kazanarak yıkılmasını sağlamıştır. kütüphanenin ard arda müslüman ve hristiyan ordularının hışımına uğradığı söylenmektedir. üzücü olan durum bence budur. "dark age" dediğimiz dönemlere girişin göstergelerinden. hatta bu karanlık çağ öylesine uzun sürmüştür ki neredeyse rönesans'a kadar aydınlıkçı pek fikir geliştirilememiş, pek yazma eser yazılamamış ve az çok bir şeyler yapmak isteyen düşünür ve bilim adamları da yine bu ilahi din kurumları tarafından elimine edilmiştir.

tarihte kelebek etkisi dediğimiz şeyin etkisinin olduğuna inanıyorum biraz. ha, tek neden tabii ki bu değildir fakat tarihi değiştiren çoğu şey bu yazma eser kütüphaneleri ve derme çatma bilim evleri-rasathanelerde ortaya çıkmıştır. siz uygulama alanlarını yağmalar ve yok ederseniz sonra neden bu durumdayız deme hakkınız kalmaz. bugün mısır'ın hali bu kadar kötüyse bunda zamanında sahip oldukları eşsiz medeni kültürü yok etmelerinin önemli nedeni olduğunu düşünmekteyim.

akp li gay

geçen nickini ilk kez görünce bi gülme geldi bana. hayır, mhp'li veya chp'li, hatta hdp'li gay olsa dahi gülerdim.

oldukça dikkat çekici bi nick aslında, bu yönüyle takdir edilesi. iyi güldürdün asdfsds

ali ismail korkmaz

uzun zamandır bir insan için bu kadar içim yanmamıştı. belki yaşıtım diye kendimi onun yerine koydum, belki kendimi veya onun yerinde olabilecek bir arkadaşımı düşündüm. yaşıtlarımla yaptığım muhabbetler aklıma geldi belki. benim yaşadığım veya çoğu yaşıtımın yaşadığı gelecek kaygısını o da yaşıyordu. geçen yıl benimle aynı vakitlerde üniversite hayalleri kuruyordu belki, ya da sahip olacağı meslek sonrasında gelecek hayalleri vardı. ve ben ilk defa kardeşim gibi gördüğüm bu insan için ağladım...

yazıklar olsun böyle ülkeye, böyle hükümete, böyle adalete...

pasif eşcinsellerden soğuma sebepleri

tamam, pasiflerden bir şekilde soğudun, ama:

"biseksüellerin kafası karışık. heterolar tü kaka. ap'ler seksten anlamıyor. full aktiflerin allah cezasını versin zaten."

bunlar benim görüşüm değil, sadece hakim düşüncelerden birkaç örnekti.
diyeceğim o'dur ki; kendi aramızda bile birbirimizden soğumak için eften püften bahaneler bulmaya çalışmayalım. buradan çok komik gözüküyor çünkü.

küsenler barışsın kampanyası

öncelikle bir şeyler yazıcam, anlamsız yere eksilemeden bir okuyun bence. yeşil elma nickli milliyetçi ablamız diğer ak-troller ile birlik olurken ve biz ona bir şeyler anlatmaya çalışırken hepimize vatan haini gibi ithamlarda bulundu ve bu aklanma girişimi o aralar yoktu. öncelikle o milliyetçi beyinlerinize şunu sokun: bizler bu ülkede kalıcı barış için uğraşıyoruz. bizler insanın ölmesine üzülüyoruz ve daha fazla kan aksın istemiyoruz. fakat sizin politikalarınız malesef kan ve gözyaşı getirdi bu ülkeye. şimdi herkes barışsın diyorsunuz, fakat biz her barıştan bahsederken ortalarda yoktunuz. bunu gerçekten suçlamak için yazmadım bu arada. neyse.

şimdi diyenleriniz oluyordur bu kadar tartışma kavga neden herkes barışsın bilmem ne diye.. evet, şu sözlüğe bir şeyler yazmak kelebek etkisi gösterebliliyorsa bu bir kazanımdır, ve bu kavga ile olacaksa olsundur. şuraya yazılanlar tartışılmasın mantığı ile kenara atılıp tartışanlar suçlanıyorsa vay halimize. o zaman her sesi çıkana anarşist-terörist damgası yapıştıran devletten ne farkımız kalır?

küsenler varsa onlar da bu başlık altında barışsın, negzel işte güzel fırsat, gerçekten. hazır konuşabilme tartışabilme platformlarımız varken değerlendirmeliyiz; yarın bir gün post-siyasal islam dönemine girersek buralar hep kapalı olacak çünküsü.

struggle is real, my friends. bearhairy beybiliboy kankime selamlars. * *


edit: anlamsız veren arkadaş neyi anlamsız bulduğunu yazarsa bi nebze aydınlanırız belki, gofrettin'in ışıkları gibi *.



recep tayyip erdoğan'ın götünün kılıyım

"ak partiliyiz, ak partili. hulooooğğğ" diye bağıran hemcinsinin kankasıdır muhtemelen. geceleri ayran içip, idollerini * izleyerek orgazm olmaları da muhtemel.

kaslı erkeklerin ukala olması

şöyle bir durum var; bu tür kişiler -genelde sporu bir yaşam tarzı haline getirmiş olanların dışındakiler- salon sporlarının yaygınlaşması ile bir hevesle başlıyorlar ve iyi kötü bir netice elde edenler bir anda ne oldum delisine dönebiliyor. hayatlarının belli döneminde çelimsiz olduklarından cinsel hayatları da sönüktü doğal olarak. vücutlarını öyle böyle bir şekle sokunca da muhtemel yaşantılarını "düzgün ilişki, düzenli seks" ile sürdürmek istiyorlar. dolayısıyla zaten bu kadar beklenti içine girmiş birine gidip de "ben eşcinselim ve senden hoşlandım" dediğinde elde ettiği özgüvenle direktman reddediyor. mesela bu duruma bir de tersinden bakarsak o zaman da elden ayaktan düşmüş kelli felli amcaların eşcinsellere düşkünlüğünü anlamlandırabiliriz.

ramazanda içki içmeye devam ediyoruz kampanyası

içen içiyor zaten kısacası umrumda değil milletin tuttuğu oruç. saygı duyarım tamam da onun bunun orucunu ben de mi yaşamak zorundayım bu çöl sıcağında?
bu havada buz gibi bira içilmez de ne içilir siz söyleyin madem.

neyse size hayırlı ramazanlar, göstermelik hoşgörünüzle birlikte. beni olduğum gibi kabul eden ediyorsa tamamdır zaten.

madonna

abartılıyor mu ne. başıma bir iş gelmeyecekse söyleyebilirim ki lady gaga'yı her anlamda daha başarılı buluyorum bu kadından.

lezbiyenlerde aktiflik pasiflik

valla lezbiyenler bile anlamıyorsa bizden anlamamızı beklemeyin. :p *

küsenler barışsın kampanyası

öncelikle bir şeyler yazıcam, anlamsız yere eksilemeden bir okuyun bence. yeşil elma nickli milliyetçi ablamız diğer ak-troller ile birlik olurken ve biz ona bir şeyler anlatmaya çalışırken hepimize vatan haini gibi ithamlarda bulundu ve bu aklanma girişimi o aralar yoktu. öncelikle o milliyetçi beyinlerinize şunu sokun: bizler bu ülkede kalıcı barış için uğraşıyoruz. bizler insanın ölmesine üzülüyoruz ve daha fazla kan aksın istemiyoruz. fakat sizin politikalarınız malesef kan ve gözyaşı getirdi bu ülkeye. şimdi herkes barışsın diyorsunuz, fakat biz her barıştan bahsederken ortalarda yoktunuz. bunu gerçekten suçlamak için yazmadım bu arada. neyse.

şimdi diyenleriniz oluyordur bu kadar tartışma kavga neden herkes barışsın bilmem ne diye.. evet, şu sözlüğe bir şeyler yazmak kelebek etkisi gösterebliliyorsa bu bir kazanımdır, ve bu kavga ile olacaksa olsundur. şuraya yazılanlar tartışılmasın mantığı ile kenara atılıp tartışanlar suçlanıyorsa vay halimize. o zaman her sesi çıkana anarşist-terörist damgası yapıştıran devletten ne farkımız kalır?

küsenler varsa onlar da bu başlık altında barışsın, negzel işte güzel fırsat, gerçekten. hazır konuşabilme tartışabilme platformlarımız varken değerlendirmeliyiz; yarın bir gün post-siyasal islam dönemine girersek buralar hep kapalı olacak çünküsü.

struggle is real, my friends. bearhairy beybiliboy kankime selamlars. * *


edit: anlamsız veren arkadaş neyi anlamsız bulduğunu yazarsa bi nebze aydınlanırız belki, gofrettin'in ışıkları gibi *.



ekmekle tabağın dibini sıyıran insan

bir çorbayı 5 ekmekle yiyen gizli diyabet insan gibidir fakat bunun farkında değildir. zaten yemeği ekmekle yiyerek yemeğin bütün tadını mundar etmektedir, üstüne bir de dibini sıyırmaktadır. ya tanesi kalmasın günah diyen über müslümandır, ya da demin bahsettiğim mundar etmeye bayılan bir tiptir işte. ekmeğe abanmayın yazıktır yahu yemeğin güzelim tadını mahvediyorsunuz.
Henüz takip ettiği biri yok.