4 sene başında bulunduğum, sınıf arkadaşlarımın layık görüp ismime plaket yaptırdıkları, dönemsel bir sıfatımdır. oysaki yapılan tek şey öğretmenin arkasından koşup doldurmayı unuttuğu sınıf defterini yetiştirmek, bir iki para toplamak falandır. iyi bir yanı da öğretmenlerin diğer öğrencilerce fark edilmeyen yanlarını keşfetme, sağlam ilişkiler kurma fırsatı olabilir.
kral çıplak'ta geylerin erkek bedenine hapsolduğunu, seçim sonucu ve bir de aile desteği yoksa işin cinsiyet değiştirmeye kadar gideceğini iddia etmiş kişiliktir. kimdir kim değildir diye bir dinleyeyim dediğim ama hayal kırıklığına uğradığım tasarımcıdır.
bir hayat realitesidir. bunlar genelde hoş olmazlar zaten. yar kokusundan toplu taşımadaki hıyar kokusuna geçiş, uyku sersemi bünye için travmatik sonuçlar doğurabilir. teselli, akşam göreceğiniz güzel yüzü, yüreği beklemek olabilir.
kontrolsüz deneylerim sonucu duruma bağlı olarak savunabilecegimdir. kalp kırmak en korktuğum şeydir, düşünmeden söylenen tek kelime belki yılları çöpe atabilir. fakat bazen de susmak delilikle bir sınır halini alabilir, paylaşmak lazım gelebilir.
özgür irade sorunu üzerine düşünmek gerekir. istediğimizi yapıyorsak özgürüz, peki istediğimizi isteyerek mi istiyoruz? yani istencimiz özgür mü? * insanın temel özelliğini akıl değil isteme olarak tanımlamıştır. isteme, bazen istediğimiz şeyin bu olduğuna gerçekten bizi inandırarak, bazen de yeni arzular doğurarak sonunda kötü eylemlerde bulunmamıza neden olur. istemenin açlığına kapılan, haz ve tutkularının kölesi olan, ulaştığı hep daha fazlasını isteyen, sonunda ıstıraba ve can sıkıntısına düşen insanın, yaşadığı dünyayı iyi diye nitelendirmesi mümkün değildir. *
zor bir süreci beraberinde getiren olsa gerektir. fakat kozasından yeni çıkmış sayılabilecek bir lubun olarak hala aşkın gücünü savunacağım. günümüzde yaşanan örnekleri de vardır ve hisler karsilikliysa, biraz da vakit nakit olduktan sonra yürüyebilir.
seks sonrası başlayan aşk düsturuna bir örnek daha olsa da sevdiğim bir filmdir. zira eşcinsel filmlerden içeriği bunun kadar dolu sayılabilecek başka bir tane en azından ben şimdiye kadar izlemedim.
tenden ruha geçen şeyler vardır. sarılmak bunun için en masum, en sıcak yoldur. sarılacak insanlar bulunca değerini bilmek kaybetmemeye çalışmak gerekir, zira yıllandıkça yenilerini bulmak zorlaşıyor.
aşık olun ama kimseye her şeyim demeyin.
sevin ama sıkboğaz etmeyin.
bir yerden sonra aileden uzaklaşın ama kimseyi ailenize tercih etmeyin.
güvenin ama paranoyak olmaktan da tamamen vazgeçmeyin.
kendinizi korumayı bilin ama hakkınızı yedirecek kadar susup gizlenmeyin.
isterseniz seks yapın ama varoluşunuza daha büyük anlamlar yüklemeyi unutmayın.
kas da yapın ama beyninize giden proteini lütfen dengede tutun.
çayı kahveyi içmeyin demiyorum, hobi olarak yine için ama hiçbirini bir bardak nanelimon'a değişmeyin.
kimsenin ne dediğini dinlemeyerek dünyanın büyük çoğunluğuna karşı gelip kendi yaşam hakkını, duygularını ve arzularını savunan biz geylerin; kişiliklerimizi pek de bilmeyen, bir yazımıza bakarak hüküm vermiş başkalarının oyladığı, çok da dikkate almamamız gereken yorumlarıdır. mesela şimdi bu entrim de boşlanabilir yahut anlamsız bulunabilir, tinnn.
ayrılığın en kötü yanları:
-güzel şeyleri hiç olmadığı kadar sık göz önüne getirmesi.
-burnu fazlaca hassaslaştırması, ilkel içgüdülerle her aynı parfümlüye uzunca bakmaya sebep olması.
-onun elinden yediğin yemekleri menülerde gördüğünde iştahının kaçması. bir ayı için en zor şey bu olsa gerek..
özledim diye itiraf etmedim bakın, dolaylı anlattım yani.. (iks de)
hakkımızda hayırlısı be sözlük..