her ne yaşarsam yaşayayım varlığından hiçbir zaman şüphe duymadığımdır. sebebi ademoğlu/havvakızlarıyla sınırlamamaya çalışmam olabilir. şu hayata bir şeyler katacak olursam aşksız olmasın bu, lütfen.. birilerine küçücük olsun dokunabilsem yeter..
bi git allasen.. 2 freud koyunca bilimsel kitap yazmış gibi millete yanlış bilgi ve boş umutlar verip kredi kartlarıyla yakın ilişkiler kurma çabasından başka bir şey değildir kitabın ve terapinin amacı. zira değiştirilmek istenen hemcinse aşık olma duygusu değil, cinsel organı kimle kullanacağına kendini şartlamayabilmen olabilir diye düşünmekteyim.. uzun vadede kitapta bahsedilen danışanlara ne olmuştur? eşcinsel ilişkilere geri dönüşler yaşanmış mıdır merak içindeyim.. ama cevabı tahmin edebiliyorum..
freud'dan çok daha fazla sempati duyduğum psikanalist, psikiyatr. özellikle kastrasyon meselesini freud'un aksine penis boyutunda ele almamış , insanı biyolojik bir oluşumdan kültürel bir özneye çevirenin bu olduğunu söylemiştir. yirim onu..
tenden ruha geçen şeyler vardır. sarılmak bunun için en masum, en sıcak yoldur. sarılacak insanlar bulunca değerini bilmek kaybetmemeye çalışmak gerekir, zira yıllandıkça yenilerini bulmak zorlaşıyor.
aşık olun ama kimseye her şeyim demeyin. sevin ama sıkboğaz etmeyin. bir yerden sonra aileden uzaklaşın ama kimseyi ailenize tercih etmeyin. güvenin ama paranoyak olmaktan da tamamen vazgeçmeyin. kendinizi korumayı bilin ama hakkınızı yedirecek kadar susup gizlenmeyin. isterseniz seks yapın ama varoluşunuza daha büyük anlamlar yüklemeyi unutmayın. kas da yapın ama beyninize giden proteini lütfen dengede tutun. çayı kahveyi içmeyin demiyorum, hobi olarak yine için ama hiçbirini bir bardak nanelimon'a değişmeyin.
değişik mutsuzluklar yaşadım ama sevdiğin insanın sana aşk acısı çektiğini söyleyip senden onu rahatlatmanı beklemesinin tadı başkaymış. yeter ki o iyi olsun deyip iyi arkadaşlık yapmaya çalışıyorum.
kimsenin ne dediğini dinlemeyerek dünyanın büyük çoğunluğuna karşı gelip kendi yaşam hakkını, duygularını ve arzularını savunan biz geylerin; kişiliklerimizi pek de bilmeyen, bir yazımıza bakarak hüküm vermiş başkalarının oyladığı, çok da dikkate almamamız gereken yorumlarıdır. mesela şimdi bu entrim de boşlanabilir yahut anlamsız bulunabilir, tinnn.
ayrılığın en kötü yanları: -güzel şeyleri hiç olmadığı kadar sık göz önüne getirmesi. -burnu fazlaca hassaslaştırması, ilkel içgüdülerle her aynı parfümlüye uzunca bakmaya sebep olması. -onun elinden yediğin yemekleri menülerde gördüğünde iştahının kaçması. bir ayı için en zor şey bu olsa gerek..
özledim diye itiraf etmedim bakın, dolaylı anlattım yani.. (iks de) hakkımızda hayırlısı be sözlük..