iyileri bu kadar iyi kötüleri de bu kadar kötü başka bir ırk(?) yok sanırsam. kürtler de dahil buna, sonuçta kara kaş kara göz lol. ama her zamanki gibi alırım bir dal.

gülben ergen'in allah yazan kolyesini takıp basın toplantısı düzenledikten önceki işlerinden birisi. kenan ışık, haldun dormen ve seray sever de diğer beğendiğim oyuncuları. epeydir entry girilmemiş, ama kenan ışık'ın bu dizideki hali ara sıra hala rüyama girer*.

okunması zor bir kitap olduğunu düşünüyorum. queer teoriye ya da butler'a biraz hakim değilseniz kitap içerisindeki birçok kelime size bir anlam ifade etse de aslında etmemiş olacaktır *, fakat alanında en temel türkçe kaynaklardan biri.

ben de geçenlerde denk geldim bu türün bir üyesine. nasıl aldatıldığıyla ilgili 1 saat falan konuştu galiba. arada bir içimden sapıkça "benim ol bebeyim, ben seni boş bırakmam o yüzden aldatacak zaman da kalmaz eheueheheh" dedim ama dirty talka kaydırmaya çalıştıkça uzaklaştı ve beni artık tanıyamadığını söyledi:( tipi de ne yazık ki tam benlikti, o yüzden dinlemek zorundaydım ama benim de sınırım var ulan. evrim böyle bir şey galiba, elde etmek için katlanmak zorundasın, katlanamadığım için osbire mahkum oldum mesela. evrim neydi, evrim fedakarlıktı*

kalmak. canı sıkılır insanın. gitse sıkılmaz.
en cringy guilty pleasure'ını istiyorum alttaki? çok düşünmeden yalnız.

saçma bir piramittir. saçma demeyeyim de outdated. 1940'larda (ki daha postmodernizmin p si yoktu ortada. postmodernizmden etkilenmeyen bir psikoloji ya da herhangi insana ait bir bilimin ortaya attığı bir teoriyi önemsemek şu an epey saçma geliyor bana) oluşturulan bu piramitteki önermeler hiyerarşik düzendedir, bir adım tamamlanmadan öbürüne geçemezsiniz ki "tamamlamak" da ayrı bir muamma. listedeki ihtiyaçların hepsi çevreye, kişiye, bağlama göre değişebilen dinamik bir yapıdalar. hani olur ya ben fizyolojik ve güvenlik ihtiyacımı karşıladıysam sevgi ve saygıyı atlayıp kendini gerçekleştirme adımına geçmek isteyebilirim, ama piramit öyle demez, "hoop dur annem, sırada ait olma ihtiyacı var" der. bir nevi determinizm oluyor bence. hoş diğil.

göt ve bacak.

ankara minübüsleri için de geçerli yazılanlar. bazen sadece şoföre bakıp binesim* geliyor o derece. bazılarını al rupaul'a pitcrew olarak koy yine de sırıtmaz.

(bkz:kiki) ile karıştırılmaması önem arz eder.

yukarıda bahsedildiği gibi özgüvenle ilgili bir durum olabilir, fakat ben sevildiğine inanan birindense inanmayan biriyle takılmayı tercih ederim. sevildiğine inanan birisi enerjimi hüp diye çeker, yorar. sevildiğine inanan birisiyle takılmamın bazı kriterleri var, ama onları burada söylersem rtük kapar sözlüğü annem *.

ayrıca, it's gay world hunty. tamam straight olmanın da kendine özgü dertleri var, ama bu feyk sevgi ve euphoria durumu eminim ki bizde daha fazla. birisinin beni sevdiğine asla inanmamamın temel sebebi de bu olabilir (bkz:eşcinsellerde görülen kişilik bozuklukları). hazır olun genelleme geliyor: tecrübe ettiğim kadarıyla-kendimi hariç tutacağım, meclisten dışarı da değil- gey bireyler o kadar sevgiye (yersen) aç ki 2.görüşmenizde sevildiğine inanma durumu gerçekleşebiliyor. örnek; ben seninle konuşup kendi irademle çaya çıkmışım, poker face olduğum ve duygularımı ifade edemediğim için seni sevmeye başladığımı sanıyorsun, seninle ilgili bir şeyler söylememi istiyorsun, hayvan gibi şey yapıyorsun, e bi dur amk. yıllardır (yani 3-4 yıldır dolap dışındayım ama olsun) hayret ettiğim şeylerden biri de budur mesela-3 kere falan başıma geldi galiba bu durum, ama yüzdeye vurursak yüksek çıkar bayağı aslkjdals (bkz:social piranha). diğer ihtimal de bana bu tip kişiler denk gelmiş olması. bilemiyorum.

sevgi ve ilişki konusunda paranoyak ve klinik depresyona meyilli biri olarak kapanışı miss tuğba ekinci'den bir alıntıyla yapmak isterim: içimden bi ses hadi kızım diyor, kalk kalk gidelim yürü kızım diyor., hiç kimseye de yok lüzum diyor.

her bölümünde yaldır yaldır güldüğüm nadir komedilerden. son sezon çok kötüydü ama diğer sezonlar yeter de artar. eski olmasına rağmen gay friendly bir yapımdır yer yer (1998). led zeppelin, black sabbath, guns n roses gibi döneme özgü klasik rock tarzında müzik seviyorsanız kesinlikle deneyin. bazı sezonlar bu gruplara adanmış ve bir sezonun tüm bölümleri (yaklaşık 20 bölüm mevcut her sezonda) bu grupların şarkı adlarından oluşuyor.
editoşko: türk televizyonlarında da uzun süre yayınlandı e2'de falan. daha eskiden (ben ortaokulda) yer yer izlediğimi de hatırlıyorum. kablolu yayın rocks.

zeytin yenecek göbek olabilir. (bkz:serdar ortaç-karabiberim)

sadece 100 bin versinler yanlarında bile giderim.

aydın

kömür ya da odun ateşinde tereyağıyla pişirilmiş ve hafif tuzlanmış kanlıca mantarı. kurduğum en uzun tamlama olabilir. bir erkek için kurmam yeminle böyle, homini gırtlak. sonra qotsa niye bekar.

tez yazmamak için bahane olarak kullanıyorum sözlüğü bu ara.

bir yaş seçeceksik ve sonsuza kadar o yaşta kalacaksık. hangi yaş olurdu? aralık da olur.

ikizler, balık ve aslan(bkz:danger my dear)

(bkz:engelleme butonu: ateşini yolla bana)

edit: uzun uzun yazmıştım ama sildim. gereksiz.

tuğba ekinci-hadi kızım