alttaki yazara soracaklarım var

Gündem

iyiki doğdun başgan! türkiye siyasetine olan katkını tarih kitapları birgün mutlaka yazacak. bir şey daha ulan allahsız böyle güzel gülünür mü.

alttaki iltica için 3 seçenekli şehirden birini seçme şansın olsa hangisini seçerdin? seçenekleri yazıyorum:
madrid, berlin, dersim.

hayır, am i a tencere?
alttaki yazar; hangi tip şakalardan hoşlanırsın? bir önceki satırdaki gibi ilkokul düzeyi mi yoksa.....yoksa ne?

ne mutluyum, ne de mutsuz. mutluluk anlıktır; süreklilik içinde değildir. mutsuzluk da öyledir; mutluluktan daha uzun sürse dahi, mutsuzluk da gelip geçicidir.

alttaki yazara sorum: pre-akp dönemindeki konumun mu daha iyiydi, akp dönemindeki mi; yoksa post-akp dönemindeki konumun mu sence daha iyi olacak?

aslında insanlar dini başkalarının hayatını eşeleme amacıyla kullanmasa sorun kalmaz. ve şu dünyada tanrı kesilme huylarından kurtulsalar herkes rahatlayacak.

alttaki yazar; biriyle en sevdiğin kıyafetinle pişti olduğunda tavrın ne olur?

o zaman o yeni sevgili değildir. yeni fuck buddy'dir. bir gün gelir o takılınması gereken kişi, burada söyleyeceğim taktiği herkesin üstünde kullanır diye yazmıyorum. sevildiğinizi bilin.
alttaki yazar; görev bilincin var mıdır?

hmm güzel soru aşık olduğum erkek sadece bir kişiyle olsun daha az acı verir hem onu seven birisiyle olur ben de onun için mutlu olurum ah ah ...
alttaki yazar, ben birine uzaktan çok fena vuruldum 3 senedir arada başka hoşlantılarım olsa da unutamıyorum ne önerirsin?

ne zaman sevişeceğinizi sor bence net cevap alırsın.

katlanmak iyi mi kötü mü?

(bkz: duman)
(bkz: lana del rey)
(bkz: neyse ki geçti o günler)

asla bıkmam dediğin şey nedir?

ev oğlanı.
alttaki yazar; en son okuduğun kitap hangisi?

kurokuma
periyodik olarak tekrarlayan sesler her zaman sinir bozucu olmuştur, (bkz: damlatan musluk sesi) bundan dolayı kuşların bitmek bilmez sesleri çıldırtabilir..
cikolatali kek
a little bit of heaven, tedavi sürecim boyunza zilyon defa seyrettim..

alttaki yazar, rüya da eski sevgili ve bebek temalı bir çalışma izledim.. sence neye delalettir?

sadece 1.9 yüzünü yapabildim. zeka küpü falan değil o hafıza küpü. zeka dediğin yaratıcılık eseridir ve esiridir. cahal ciko. *

reenkarnasyona inanmam çünkü reenkarnasyon olsaydı herkes trans olurdu, reenkarnasyon nasıl ayırt ediyor bizim ruhumuzun erkek veya kadın olduğunu peki. eğer ayırt durumu varsa o zaman tanrıya delalettir. ee tanrı bunu yapıyorsa niye translar var? herkesin ruhunu doğru kefeye koysaydı ya. bu da bizim bildiğimiz tanrıya hiç benzemiyor.

fesleğen denilince benim aklıma fes ve leğenin birleşimi geliyor, sana da oluyor mu, yoksa yalnız mıyım?

hemen müzik açıp özgürleşmemin önündeki tüm engelleri kaldırırım. uyanır uyanmaz seksi danslarımla evde tüm hazırlıklarımı tamamlarım. uyku dışında hep müzikle varım zaten.

alttaki yazar; evde tek başınayken ne yapmak sana cennette olduğunu hissettirir?

onemli olan bedenlerin askindan ziyade fikirlerin, duygularin aşkı diyebiliyorsan cinsiyet kavramı senin icin onemini yitirir diye düşunurum.

alttaki yazar biliyorsa cevaplasın bi, duygularını zor belli eden bi insanin hissettiklerini anlamaya yonelik ne yapmalı?

sorulara cevap vermekten sıkıldım artık anlaşılmak istiyorum

keşke ile başlayan bir cümle kurarsan kendinle ilgili, ne olurdu?

1983-84 yılıydı yani 6,7 yaşlarında.
alttaki yazar; araba ile seyahat ederken * hangi tarz müzik dinlersin? aklına gelen ilk şarkı hangisidir?

the adventures of pete and pete'deki küçük pete. az biraz da olsa pokemon roket takımındaki james.
alttaki yazar; kabul gününde*, kabul edemeyeceğin şey nedir?

ben zamanında o uygulamalara arkadaş bulmak için girdim, sarkadaş * buldum daha da çekilmez oldu. bu yüzden sen günü buralarda geçir. ya da çık güzel, buz gibi bir bira iç, sonra hafif bir yürüyüş tamam.
alttaki yazar; birisinin senin dostun olabilmesi için hangi aşamalardan geçilmeli?

evet, hem de ilkimi öyle bir insanla yapacak kadar şanslı oldum. hatta sakalları benim hayalimden çok daha iyi idi.

yüzyüze saatlarce konuşurken ve her şey çok iyi iken whatsapp'tan asla muhabbet edemiyoruz, aksine birbirimize sinirleniyoruz. bunu aşmayı çok istiyorum ama çok üstelemekte istemiyorum. ne yapmam lazım, yazmayıp onumu beklemeliyim, yoksa ilk adımı ben atmaya devam etmeli miyim?

kişisel gelişimime bu sıralar çok zaman harcıyorum. modelleme yapıyorum, unity derslerine bakıyorum, bir yandan android oyunumu bitirmeye çalışıyorum(çok az kaldı). bir de yalnızlığıma üzülüyorum çok azcık. birkaç kafa insan olsaydı, beraber oyun grubu kurup, işimizi çok kolaylaştırırdık. kafam karışık olmasa daha hızlı ilerleyeceğim ama olmuyor. sürekli hayatımı sorgulayıp duruyorum. acaba geçmişimi gereksiz mi yaşadım falan diyorum.

neyse, kodlama yapmak için gaz bir şarkı önerebilir misin? (birden fazla da olur)

huzur bu dedirten uğraşım bonsai kesinlikle insanın elinin toprağa değmesi bütün elektriğini alıyor gündelik stresten hayatin gereksiz üzüntülerinden uzaklaştırıyor
bu alana yeni yöneldim tabi 2-3 senedir belki 3 tane (5-6 cm lik)ağacım oldu 5 tane de kaybettim
tohumdan itibaren yetistirince istenilen görüntüye gelmesi 4 5 sene sürüyormuş
hareketli ve huzur bulduran bir aktivite de müzik tabi bas gitar ile bir flört durumumuz var bir de anfi alıp alttaki komşuya seroquel başlarsam gizlice benden mutlusu yok

kahve mi çay mı?