eskidendi o.bu aralar hiç bir şey beni mutlu etmiyor. bütün hayatım alt üst oldu, aylardır içinden çıkamadıgım sorunlarla boğuşuyorum.
peki senin hayatın nasıl gidiyor?
kesinlikle zekâ. fiziksel özelliğin telafisi hep varmış gibi gelir bana. gelip geçici bir durum. adam saçlıdır; senle olduktan sonra kel kalır. gerçi bu duruma sebep başka nedenlerde olabilir. hayatı zindan etmek gibi.
büyüyünce toprak olacağım
kül de olur
ama en çok istediğim organik moleküllerimin uzayda kara deliğe doğru süzülmesi..
büyük bir akıl hocam derdi büyüdükçe toprağa yaklaşman lazım evlat diye (toprak oldu)..
biliyorum yeni bir şarkı hızlı popüler ama sözleri çok anlamlı etkili...
who's gonna walk you through the dark side of the morning?
who's gonna rock you when the sun won't let you sleep?
who's waking up to drive you home when you're drunk and all alone?
who's gonna walk you through the dark side of the morning?
ıt ain’t me
anı yaşamayı ve anın getirdiği sonuçları seviyor ve kabulleniyorum. sanıyorum ki bundan dolayı pişmanlıklarım yok. ve yine bundandır ki hayır 2. bir şans istemiyorum.
nefret ettiğin, iğrendiğin bir insanın yüzüne gülüp onunla arkadaşlığını devam ettiriyor musun?
daha iyisi olamazdı sanırım kemdimi oldukça şanslı hissediyorum o konuda. ne kadar unuttum özlemiyorum demene rağmen içten içe unutamadığın biri var mı? geri dön dese döner misin?
bu aralar popüler bilim kitaplarını okuyorum. daha doğrusu okumaya çalışıyorum diyeyim.
genelde yine psikoloji,sosyoloji alanıyla dogrudan ilgili kitaplar tercihim.
john katzenbach: psiko analist tavsiyemdir.
bütün evrenin hakimi olsan değiştireceğin tek şey ne olurdu? (evreni yok etmek yok)
dünyayı bir paralel evrene dönüştürürdüm.
heteroseksüellerin normal karşılanmadığı, yasaklandığı yeni bir dünya düzeyi.
sadece bununla sınırlı değil besin zincirinden tut, tüm sosyal statülerin tepetaklak olduğu bir dünya..
ama bir süresi olurdu muhakkak. tek amacım zorunlu olarak empati duygusunu aşılamak olurdu herkese.
görme engelli olsaydın renkleri nasıl canlandırabilirdin kafanda?