ankara

  • /
  • 11
kaldırımlarının yayalara değil, arabalara ait olan şehir.
4.yılını geçiren insanlara kafayı yedirtebiliyor, okul bitsede gitsem dedirten şehir.
sevdiğim şehirdir. burada hayat kolaydır aslında. gideceğiniz yere en fazla 2 vasıta değiştirmeniz gerekir, o da ender olarak. çoğu yer birbirine yakındır. havası genellikle gri bulutlar ve onlardan dökülen yağmurlarla süslüdür. kızılay herkes için en rahat buluşma noktasıdır, şehrin tam göbeğidir denilebilir. aynı zamanda tüm vasıtaların en son durağıdır ve gidecekleri yere de oradan dağılırlar.
sözlük yazarlarının büyük çoğunluğunun bulunduğu kent.
bugün ki görüntülerden sonra gelecek kış gitmek istediğim şehirdir
iki gün önce yağan kardan sonra feysbukta fotoğraflarıyla pek popüler olan şehirdir. üstelik insanlara en güzel kitapları, en huzurlu kahveleri, en dostçul sıcak şarapları içirtmiştir. yıllardan sonra ankaradan ayrı kalan bendeniz için ciddi ciddi bulunan yerde bir gurbet acısı - sıla hasreti tribi yaşatmıştır ve müzik playlistinde yeni türkü'nün şimdi ve sonra şarkısını top 10'da bir numaraya çıkartmıştır.

karın yağmasıyla kısa bir an da olsa romantik bir havaya bürünmüş olan şehir. sonra kar kesilir, hava cam gibi ayaza keser ve ankara'nın insanı bezdiren donu başlar. her yer buz, ne yağan ne açan gri bir hava, buzlu yollar... ankara kışına hoş geldiniz.
bakkal gibi her mahallede açılan alışveriş merkezleriyle tüketim toplumunun başkenti
her seferinde gideceğim buradan diyerek bir türlü ayrılamadığım, adını duyunca saçma bir savunma mekanizması geliştirdiğim, doğduğum, şu an yaşadığım ve muhtemelen de öleceğim şehir.
kurtulamadığım şehir, belkide kurtulmak istemediğim şehir. tozlu sokaklarında dolanırken tanıdık sanarken bir o kadar yabancı kalabalıkla dolu şehir..ne sevebildiğim ne de başka yerde yaşabileceğimi düşündüğüm şehir.
oradayken nefret edilen ayrılınca da ne bok yemeye özlendiği merak edilen şehir.

ankarayı değil ankaradaki arkadaşlarımı özledim ben

(bkz: ağlamıyorum gözüme bişey kaçtı)
"üniversite öğrenciliği" ve "memuriyet" için mükemmel bir şehirdir!
onun dışında, çekilmez!
hele melih başganın sıfatını ve izlerini görmek, tansiyon ve şeker ayarlarınızı bozabilir!
aşk şehri, benim yaşadigim şehir, sokaklari denizlere çikmayan şehir... ama herkes sevemez bu şehri. he bir de memur kenti
yaşadığında tekdüzeliğinden nefret ettiğin, fazla düzenli ve kuralcı olmasının insanı rutinleştirdiği şehir. kelimenin tam anlamıyla siyah beyaz bir şehirdir. eğer doğma büyüme ankaralı iseniz şehri terkedene kadar sizde hep en iyi şehir olarak kalacaktır. öğrenciliğiniz ankara'da geçti ise sizin için özel bir şehirdir. fakat sosyal hayatın kısır bir döngü içinde geçtiği gerçektir; cafe restoran kültürü, eş dostlarla yapılan sohbetlerden ibarettir.

ama ankara'nın öyle güzel bir yeri vardır ki başka hiçbiryerde yoktur. o da istanbul yolu.*
ocak sonuna doğru güzel bir kitap fuarına daha ev sahipliği yapacak şehir. gidilesi.
gözünü sevdiğimin şehri. bekle beni geliyorum.
zaman zaman beni boğduğunu ve bazı konularda kısıtladığını düşündüğüm şehir. ama her sokağında, caddesinde, kafesinde o kadar çok anı biriktirmişim ki her şeye rağmen o kadar güzel zaman geçirişim ki ankarayı bırakıp gitmenin düşüncesi bile korkutucu geliyor.
istanbul'la karşılaştırıldığında oldukça renksiz ve sade bir şehir. ama insanı yormaz ve tükenmez. deniz olmaması beni de üzüyor ama yine de seviyorum şehrimi.

deprem konusu bilgimin dışında. gerçi ben fehimsizim. fark etmemiş de olabilirim.
  • /
  • 11