ayı sözlük yazarlarının ilk aşkları

lise 1deki dişlek çocuk. dudakları da kırmızı felan. 2 dakika sonra sarışın-mavi göz birini görünce unutulan insan.
ilkokulda sınıf arkadaşımdı, çok dua ettim o kızla evleniyim diye ama yanlış zamanda dua etmişim galiba kız evlendi çocukları oldu (benimle değil)
ilk ve son olan adını ismimin içerisinde göğsüne kazıttığım adam.yanımda olmasada onun adı aşk ve bir başkası asla yerini dolduramayacak,zaten göğsümde ki boşluğu onunla doldurdum.yalnız yaşlanacağım...sabah uyandığımda o olmayacak mesela yanımda,yada film izlerken aniden sevişemeyeceğim.kavga edip gece yine aynı yatağa girdiğim biri olmayacak.kısacası yok artık.umarım mutludur umarım mutlu olur.hayatta istediği herşeye sahip olur.bana yaşattığı iyi kötü güzel çirkin tüm günler için müteşekkirim.
aklıma gelmişken;
kendine iyi bak beni düşünme
su akar yatağını bulur...
onun için çok daha kolay olacaktır eminim,çünki ben onun ne ilk aşkıydım nede son.
lise aşkım. ilk ve tek aşkım. hasreti, özlemi, yangını hiç bitmeyen, her an zihnimde, her daim hayatımın tam merkezinde olan aşkım. yalanlarla, yalancılarla avunmuşuz ikimiz de yıllar boyu. şimdilerde tekrar bulduk birbirimizi. insanın bu yaşta eli ayağına dolaşır mı? sevgili denilen züppelerle ses tonunu kalınlaştırıp daha bir karizmatik olmaya çalışan bahtabakan ilk selamlaşmada tayyip'in diyarbakır mitingindeki gibi sesler çıkardı.
çok heyecanlıyım sözlük. yıllar sonra, yıllanmış bir aşkın kıyısında olmanın heyecanı bu.
hadi bakalım bahtımız açık olsun.

bu şarkı eşliğinde şarap içme dileklerimle.

hem utangaç, hem hevesli mektepli sevgililerdik
pek kırılgan pek acemi, bi söyler bin gülerdik
404 not found uyarısı veren sayfalar için bir firefox eklentisi var, resurrect pages. bir zamanlar var olan sayfayı bilumum arşivlerde arayıp geri getirmeyi deniyor; bazen başarıyor.

ilk aşkı arşiv kayıtlarında bulamıyorsanız belki de arşivde yanlış bir etiketlendirme sistemi kullanıyorsunuzdur.
evli bir adamdı. her zaman ona benzeyen kişilerle iletişim kurdum. sarışın renkli gözlü vs vs. sonra gerçek aşkı buldum
oturduğumuz lojmanda bir kız vardır. annelerimiz ve babalarımız yaşıtlardı ve aynı zamanda arkadaşlardı. bunları ben hatırlamıyorum ama her sabah kantine gider iki çikolata alıp onun yanına gidermişim. tüm gün el ele dolaşırmışız. ablam okuldan geldiğinde bizi sallamasını istermişiz gönüllü yardımcımız bizi sallarken bizde saltanat kayığımızda el ele tutuşurmuşuz.
13 yaşımda iken komşumun oğluyla bir münasebetim olmuştu . fakat aşk diyemem bambaşkaydı . allah belanı versin mühittin
kesinlikle küçükken beraber evcilik oynadığımız o kızdı. oyun oynarken hissettiğim o duygular tarif edilemez ilk masum ve temiz aşkım oydu *
çok öyle büyük bir aşk değildi ama baya hoşlanıyordum. 5.sınıfın sonunda açıldığımda 'ben seni arkadaş olarak görüyorum' un karşılığını aldım, ha zaten tamamdı çocukluk bitti araya mesafeler girdi. komik olan, üzerinden neredeyse 10-11 yıl geçti ve bu süre zarfında kız beni görünce ne yüzüme bakıyor, ne muhattap oluyor bildiğin gözünü kaçırıyor fln. galiba kendisi ' ayy bu beni seviyodu' tribinde ama çocukluk yaşanmış bitmiş, nedense onun için bitememiş
anaokulunda ki ece isimli kızdı.sürekli el ele tutuşup etrafta gezerdik , bir ara ciddili karı koca moduna girmiştik.geçenlerde fotoğraflar buldum da , beyaz gelinlik gibi bir şeyi var ben de efe kıyafetleri giymişim.utangaç ve mutlu bir şekilde gülüyoruz.ahh ah , ne günler.

beyaz tenli , sarışın ve mavi gözlü insan beğenim heralde 20 yıl daha geçse değişmeyecek.ilginç.
uzun hikaye be sözlük. doğrudan 4 dolaylı olarak 10 olmak üzere toplam 14 yılımı alan öküz. şimdi bakıyorum da ne salak bi ergenmişim. ne vardı it gibi sevecek. salla gitsin amk.
atatürktü benim ilk aşkım, sarı saçlım mavi gözlüm bir daha gel samsundan
ii. osmandı hahahahahahaha * .
ha ( gözler küçülür rüzgar eser yüzün önünden yapraklar ve pembe tozlar geçer rüzgarın sesi duyulur ha bi de kıyafetler püfür püfür ) * *
3. sınıfta sülbiye ya da zülbiye diye bi kız vardı. beyaz tenli, kısa boylu, incecik, orta uzun siyah saçlı, kaküllü, kapkara gözlü bi kızdı. mor tüylü kazağını hala unutmam. çok kibardı. iyi kapli ve yardımseverdi benim önümde oturudu bana derste dönüp gülümserdi, hediye alırdı, beraber oynardık, ne zaman ağlasam başımda biterdi falan. hatta 23 nisanda benim partnerimdi ve beraber çekinmiş bi fotoğrafımız ve anı olarak aldığım bi fotoğrafı hala durur. şu an napıyor bilmem umarım mutludur. ama ben değilim. ben ipne oldum.
edit: dur ya zülbiye benim ikinci aşkımdı, ondan önce selime âşıktım ben. daha birinci sınıftaydım ve o kadar bastırmışım ki yıllar yıllar sonra hatırladım.
ilkokuldaki aşkları sayarsak, ilknur isimli bir kızdı sınıfımızdaki.
ortaokul ve lisedeki gerçek aşklarımın ilki ise, batur idi.
bir yıl boyunca aynı sırada bile oturmuştuk. off of... ölürdüm heyecandan...
öyle platonik kaldı zaten...lise son sınıfa kadar vazgeçmemiştim onu sevmekten....bazı akşamlar, bisiklet sürme bahanesiyle evlerinin önüne gidip gezer dolaşırdım...
ilkokuldaki sıra arkadaşım. kendisini sınıfımızdan biri dövmüştü. o döven kişiye gücümüz yetmediğinden teneffüste intikam planları yaptım kendi kendime. bütün teneffüs gözlerimi ovuşturdum ve gözlerim kıpkırmızı oldu. öğretmen geldi, derse başladık derken öğretmen sordu "neyin var nikimsi neden ağlıyorsun?" ben de x kişisi sıra arkadaşımı ve beni dövdü dedim. sınıfın en gözde öğrencisiyim o sıralar o yüzden öğretmenim beni pek severdi, dediğime inandı ve o çocuğu bir dövdü ki anlatamam. ben tabi intikamımı almış, hoşlandığım kişinin ilgisini çekmiştim ya nasıl mutlu olmuştum anlatamam.
not: şu an çektiğim tüm zorluklar, o çocuk yüzünden herhalde. çocuğun ahını nasıl aldıysam artık.
  • /
  • 3