ayı sözlük yazarlarının ilk aşkları

çocukluk aşkıyla ilk aşk çok farklı şeyler bence. mesela benim çocukluk aşkım babaannemlerin alt komşusunun büyük oğluydu. iki yaş vardı aramızda. bi keresinde ağaçtan düşmüştüm, bakkaldan yara bandı almıştı, onu yapıştırmıştı koluma. bi üç dört sene o yara bandını saklamıştım ben, liseye geçtikten sonra kayboldu gitti zaten. ama nasıl yalancı bi çocuktu, sürekli yalan söylerdi, ben de inanmış gibi yapardım. hiç yüz vermezdi bana, hep asılırdı asılırdı sonra takmazdı beni gözümün önünde başka kızlara yürürdü. insan çocukken bile çapkın olabilir mi ya? ah gözünü amdığımın ataerkilliği. neyse işte, ben lise ikiye giderken konuşuyoduk, bana benden çok hoşlandığını söylemişti. o zaman da ben pas vermemiştim (bkz: thug life)

ilk aşkım ise çok ayrı. lise birdeydim o zaman. görür görmez aşık olmuştum. ikimiz de kalmıştık böyle birbirimize bakınca. sanki her taraf siyah beyaz olmuştu da bi tek ikimiz vardık o an. sürekli bakışıyorduk böyle. hatta bir keresinde okulun koridoru çok kalabalıktı, karşıdan gelirken birbirimizi görmüştük, ikimiz de olduğumuz yerde kalmıştık, etrafımızdan insanlar geçip gidiyordu biz birbirimize bakıyorduk falan. sonra ben onu facebook'tan ekledim, daha sonra anlatıyor o da o sırada benim profilimde geziyormuş eklesem mi eklemesem mi diye. neyse o akşam uzun uzun sohbet etmiştik. aynı servisteydik zaten. okulda kahve içmiştik öğle teneffüsü, yanaklarım kıpkırmızıydı beni sınıfıma bıraktığında, bütün sınıf şok olmuştu. "mavi amerikalı" derdik biz ona kimse anlamasın diye. hey gidi günler hey. bana bir kutu hazırlamıştı, içinde dorian gray'in portresi vardı, ülker sütlü çikolata vardı. bir de şiir yazmıştı bana. "kimselere vermem seni" diyordu şiirde. sonra beni sevdiğini söyledi, sevgili olduk falan işte. ilk zamanlar her şey nasıl güzeldi. sekiz dokuz ay kadar birlikteydik yanlış hatırlamıyorsam. çok kötü ayrılmıştık ama. o ilk zamanların güzelliğini hiçbir şey geri getiremediği içindi herhalde. iki sene falan hiç konuşmadık ayrıldıktan sonra, o mezun oldu gitti zaten. sonra lise üçteyken aradı beni. içip içip aradı. çok heyecanlanmıştım tabii ki ama "aşk" sebepli bir heyecan değildi. bak hâlâ yazarken suratımda o aptal gülümseme. "beni senden daha iyi kimsenin anlamayacağını öğrendim iki yılda" demişti. arkadaş olduk, o bana sevdiği kızı anlattı ben ona sevdiğim adamı anlattım. aradaki iki senede neler yaşadığımızı konuştuk. o zamandan bu zamana en son ne zaman konuştuk derseniz, geçen sonbahar doğum günümü kutlamıştı. o kadar.

ilk aşklar bitmek içindir diye boşuna demiyorlar, bitmeseydi hayatımın aşkını bulamazdım.
(bkz: arkadaşımın aşkısın)
valla ilk aşkım biraz geç geldi ama iyi geldi. çok da kötü gitti. bir yıl geçti aradan fakat şimdi görsem yine severim herhalde. detay vermeyim ama güzel çocuktu. bildiğin güzeldi.
lisede m vardı. lise bitene kadar onu sevdim. çok güzeldi. okulda bütün kızlar ve eşcinsel erkekler ona deli olurduk. o başlarda bunun farkında değildi. sonraları vardı ama tavrı hiç değişmedi. çok efendiydi. saftı.
hep en yakın kız arkadaşlarımı ayartırdım. başbaşa kalmayı kovalayıp köşeye kıstırır öperdim valla. ama nedense hep de karşılık alırdım. her insanın içinde azıcık eşcinsellik vardır bence ya da deneme isteği.
ilk aşk mustafa denen bir gavataydı
en temiz duygularımla aşk sezgineydi
en ağzıma sıçan ismaildi
yalan dolanla yaprak dökümü dizisi çeken arif pardon hamza (gerçek adı)
daha çok isim analizi gibi oldu aman neyse sdkgklj
keşke ilk aşkım sezgin olsaymış. içlerinde en temiz kalpli oydu herhalde *
hiç bir zaman çevremde pek fazla kız olmadığı için kendimi kaptırdığım diyebileceğim kimse de olmadı.ha sevdim ona evet ama aşk ayrı bir şey.*
ama ille bir ilk aşk derseniz, 2000lerde ki sahip olduğum atari olabilir. *
ilk aşkım 18 in sonlarına doğruydu. ernestine rumuzunu kullanıyordu tanıştığımız sitede. hatta tanışmadan/mesajlaşmadan önce yolda görmüş beni onun üzerine mesaj attı falan. harika bir 4 ay geçirmiştik. eskişehir seyahati bilmem ne. ahh ernestine. en sonunda ben sana alışıyorum evleneceğim ben ailemi mutlu etmek zorundayım diye benden gitse de. ulan ne fakir edebiyatı yaptım he.
umarım yaşıyor ve mutlusundur.
henüz altı yaşındayken ilk ilk ilk aşkım yaaaa marimar dizisindeki sergio santibáñez karakterine can veren eduardo capetillo. ay yıkılsıaaaan!
onun amk

edit: şu an onun amk değil

birkaç saat sonra gelen edit: onun cidden amk
anasınıfında erdem diye bir çocuğa aşıktım. ama nasıl seviyorum çocuğu. sonra bir kız arkadaşıma dedim 'ben erdem'i seviyorum' diye. o da tüm sınıfa yaymış erdem ve benimle dalga geçip durdular. annemler de gün arkadaşı olmuştu. erdem artık sürekli bize geliyordu. ilk evciliğim kalpp
ilkokul birinci sınıftayken kızın biri ile sürekli kendimizi okulda temizlik malzemelerinin bulunduğu 1m2'lik odaya kapatıp karanlıkta oynaşırdık. ondan önce 4 yaşında evleneceğim diye tutturduğum bir kız vardı. komşu, akraba, öğretmen vs. bir sürü ablaya platonik aşık olmuşluğum var. yani çok aşık oldum diye düşünürdüm hep, ta ki bir kaç sene önce gerçekten aşık olana dek. yani o kadar aşık oldum ki gey oldum, ötesi yok sanırım.*
uzuuuun yıllar sonra aslında "o"na aşık olmadığımı "o"nu kıskandığımı anladığım durumdur.
"o"nun sahip olduklarını ben de istiyormuşum *
orta sona giderken sınıfımdaki sorunlu bir aileye sahip olan kıvırcık, atletik, umut-... sanırım o zaman ben tamam demiştim kendim için, hiç zor bir kabullenme de olmadı ilk hoşlandığım insan bir erkek olunca. o yıl bittiğinde onu azıcık da olsa göremeyeceğim için çok üzülüp okulun son bir haftası her akşam salya sümük ağladım, karneyi aldıktan sonra son kez birlikte bir fotoğraf karesine girdik, ben en solda, o ise en sağdaydı. ara sıra otobüs durağında görüyorum, staja giderken o da lisesine gitmek için otobüse binmeye geliyor, beni tanımasa da şu an, hatırlamasa da onu gördükçe içim hala ıslanıyor böyle. sonrası zaten aptallıklar yaptığım, kendimi üzdüğüm kısım.
bir erkeğe ilk aşk oluşum lise üçüncü sınıf. arkadaş aracılığıyla tanışıyoruz, ilk "romantik" sevişmem de onunla zaten. biz işi hallederken bir arkadaşımız salonda mcdonals yiyordu fdksafkasd.
şimdi aşk derseniz esmer bomba derim, sevgili derseniz sarışının adı derim ne derseniz deyiniz benim bir bildiğim var.
ilkokul 2 civarı aleyna diye bir kız vardı. serviste falan hep yanina oturmaya çalışır aynı sınıfta olduğumuzdan teneffüsleri yanında olur onunla konuşurdum. bir şeyler hissettiğim ilk ve tek karşı cinsim olmuştur. sonra gelsin bıyıklı göbekli amcalar jxnsjsnsjzjd
birinden ilk hoşlandığımda 12 yaşındaydım coğrafya öğretmenimdi.göbeğinin tombul yanaklarının hastasıydım.onun derslerinde turbo moda geçer tüm sorulara cevap verirdim.kısa sürede favori öğrencisi olmuştum bazen yanıma oturup elini omzuma atarak ders anlatırdı.o kısımda göbeğini okşamamak için kendimi zor tutardım.diğer derslerdeki silik halimi görse çok şaşırırdı sanırım.
ilk aşk beni bulmadı, bir zahmet bulmasında. yaşamak veya tatmak istemiyorum. aşık olanların günün sonunda vaziyetleri ortada.
  • /
  • 3