ayı sözlük yazarlarının keşkeleri

keşke 4 yıllık okulumu 7 senede bitirmeseydim. keşke ulan budur dediğim kişiye direk onu sevdiğimi söyleyebilseydim. keşke biten ilişkimin hemen ardından onu tanımasaydım. keşke beylikdüzünde otursaydımda hergün dark bear ile daha sık görüşebilseydim.keşke balık burcu değilde ne bileyim bi akrep olsaydım keşke sakal bırakabileceğim bir işim olsaydı. keşke elimde fırsat varken bankacılağa değil medya işine girseydim. keşke keşkelerim bu kadar fazla olmasaydı.
keşke 4 yıllık okulumu 7 senede bitirmeseydim. keşke ulan budur dediğim kişiye direk onu sevdiğimi söyleyebilseydim. keşke biten ilişkimin hemen ardından onu tanımasaydım. keşke beylikdüzünde otursaydımda hergün dark bear ile daha sık görüşebilseydim.keşke balık burcu değilde ne bileyim bi akrep olsaydım keşke sakal bırakabileceğim bir işim olsaydı. keşke elimde fırsat varken bankacılağa değil medya işine girseydim. keşke keşkelerim bu kadar fazla olmasaydı.
keşke odamda müzikle koparken alttaki komşular şikayete gelmese.
keşke kanada'da doğsaydım nereden bileyim böyle olacağını
keşke eskiden biraz daha yes man olsaymışım.
keşke gülebileceğim, sarılabileceğim bir dostum olaydı! *
keşke daha önce terketseydim onu.
keşke o zaman inandığım şeyin yalandan ibaret olduğunu anlayıp o kadar acı çekmeseydim.
beni bu evde yaşamaya tutsak eden "o" kararı almasaydım keşke.

tutsaklık illa fiziksel hareket özgürlüğünün kısıtlanması ile ilgili değildir. zaaflara tutsak olmak, tutsaklığın en beteridir belki de.

ancak zaaflar kurtuluşa yönlendiren yön tabelalarıdırlar aynı zamanda... öyle acı verirler ki, sonunda zayıflığını aşarsın; çünkü o ileriye giderken yüzleşeceğin acı, tutsakken yaşadığından az gelir bir gün.

sadece acı varsa ileri, istemediğin yerlere, kurtuluşa gidiş vardır. buna "mahmuz tesiri" de denir.

önceden yazdım: "acıda bilgi yok sadece, haz da vardır" diye... ekliyorum: "acıda kurtuluş da vardır."

yaşasın bdsm.
keşke son 10 kiloyu almasaydım. göbeğim büyüdü. giyecek bişey bulamıyorum.
kendimi bildim bileli şu hayatta hep ''keşke'' yerine ''iyi ki yapmışım'' diyeyim kafasında oldum, ufak tefek şeylerde de bundan sapmadım, insanın her şeyi her zaman istediği gibi olamaz tabi. bu anlamda dönüp bakınca keşke dediğim en büyük iki şey: keşke 18imde aileme açılıp, ne bileyim önündeki seçenekleri ve yeni olasılıklara açık biri olarak devam etseydim, en azından her şeye rağmen belki o zaman bu kadar yalnız hissetmezdim ve keşke hukuk okumasaydım. hakikaten sorunlarıma bakınca en temelde hep bu ikisinin beni aşağı çektiğini görüyorum.

ama en büyük keşkem, gerçekten, keşke doğmasaymışım. tek çocuk neyinize yetmiyor ey insanlar. kendimi hep bir yük, hep bir katlanılan dert gibi görmekten usandım.
lassa. *

not, keşke demeden önce 'lassa' dedim, artık rahatça keşke diyebilirim.

keşkem şudur, keşke bu giriyi yazmasaydım mı? yoksa yazmasa mıydım?
hem müslüman hem de türkiyeli olmasaydım güzel olurdu..
bir an "keşkek" diye okudum da herkes evlenmiş de düğününü anlatıyor sandım^^
en azından derin bir nefes aldım^^
geçen seçimler de oy verdiğim parti
keşke o yurtdışına çıkma şansını kaçırmasaydım.
keşke devlet yurdundan ayrılmasaydım..
keşke uyusam ve hiç vakit kaybetmesem
daha bu sabah kendimle bu tartışmayı yürütüyordum sözlük; ulan ne çok keşken var senin diyordum kendime. yapamadığım çok şey var, o yüzden ortalama 70-80 yıllık ömrü az buluyorum.
keşke vaporwave den başka bir şey duymasaydım.
  • /
  • 3