kerimcan durmaz

bir lgbti sözlüğünde, bu raddede olumsuz eleştirileceğini hesaba katmamıştır muhtemelen.
bir insanı sevmek kadar sevmeme hakkına da sahiptir herkes doğal olarak lakin bir insanın kişilik haklarına, kendini gerçekleştirme biçimine, hayattaki duruşuna hakaret etmek, psikolojik ya da fiziksel şiddet uygulama isteği beslemek ve dahası bunları uygulamak hak değil "suçtur". eleştiri olumlu ya da olumsuz yapılabilir evet ama bir insan diğer bir insanın tavrı ve tarzı üzerinden bütün komplekslerini ve nefretini kusuyorsa bu olsa olsa az gelişmişlik ve benliğiyle barışık olamama halinin bir göstergesidir. benliği ile barışık olma hali her ne kadar sadece lgbti+ bireylere hasmış gibi algılansa da aksine benlik bütünlüğü ve kendini gerçekleştirme tüm insanlar için geçerli bir olgudur. eksikliğinde bir çok saldırgan ve ilkel davranış örüntüleri gözlenebilir.

kerimcan'a gelirsek;

yıkılıyyyoooooaaaarrrrsaaaan aşkaaaaaağğmmm ü now!!! kalp!
kimse bu adamı temsilci seçmedi...
hadi diyelim temsilci oldu bunca zamandır siz nerdeydiniz ??
homofobikler üstüne öyle giydiriyoki helal olsun adama...
her ne kadar kendi içimde hoşlanmasam da insanların hakkında ileri geri konuşmasını hoş bulmadığım şahsiyet. artık kısmen hayvani içgüdülerimizden kurtulup bir uygarlık kurduğumuz için beraber yaşamaya alışmalıyız. bizim hürriyetimizi kısıtlayacak bir davranışta bulunmadığı sürece kimseye tepki veremeyeceğimizi düşünüyorum. biz bir topluluk olarak kabul edilmeyi bekliyorsak kendi içimizde barındırdığımız yüzlerce çeşit rengi de kabul etmeliyiz. bu birey sonuç olarak bu kadar feminen bir kişiliğe sahip olmayı ya da eşcinsel olmayı seçmedi ve içinden geldiği gibi, hissettiği gibi davrandığı için onu yargılamak ırkçılıktan çok ayrı düşmez. bir şekilde, bir yere kadar reklamımız yapılıyor ve bizim eğlenceli tarafımızı gösterdiğine inanıyorum ancak toplum algısında tüm eşcinseller aşırı derecede feminen algısı da yarattığı için faydalı da bulmuyorum. en azından insanlar bazı şeylerin farkına varır, araştırır diye uyumuyorum. *
geçenlerde tramvayda bir adam gay değil diye savunuyordu. güldüm. ablan star bebeğim
halihazırda homofobinin zirvede olduğu ülkemizde adeta yetmez daha fazla homofobik olmalı diye çabalayan overrated, itici insan. bütün eşcinselleri bunun gibi zanneden bir kitle bile olabilir.
en son emel salkım kendisini "eleştirmiş"tir. meh. insanların para kazanması neden bu kadar canını sıkıyor bazıların, kimse sanatçı olduğunu iddia etmiyor ki o çocuğun. madem boş iş sen de yapıp zengin olsaydın yani.
en başta beni de güldüren ama bokunu çıkaran fenomenimsi. bitmeli artık.
en yüksek iq neyse o benimkidir diyerek işi bize bırakan zat
çoğu durumlarda boktan bir latin ülkesini aratmayan türkiye'de çıkıp da 'valla iyi para kazanıyorum, ben bir halt da yemiyorum veriyorlar yaaani' türünden röportaj vermek tehlikelidir. tehlikeli olmaması gerekir amma tehlikeli oğlu tehlikelidir işte. bugüne kadar 'işte kendi çapında eğleniyor eleman' diyen birileri bu röportajdan sonra kendilerine durumdan vazife çıkarmak isteyebilir. mazallah diyerek sizi filmi izlemeye davet ediyorum.
severiz, sevmeyiz ayrı da homofobiye o da maruz kalıyor be canım. dilerim mücadelenin bir köşesinden o da tutar bir gün. öldürülen kadınlara sahip çıktığı kadar öldürülen translara da bir gün sahip çıkar belki.

neyse bende aşağıdaki videoyu izledim. jess molho ve funda özkalyoncuoğlu'nun tv8 ekranındaki homofobisini izledim. ben onlardan utandım, onlar kendilerinden utanmadı.

hemşehrimdir. sempatiktir.
eşcinsellerin recep ivedik'i demiş bir yazar. ne güzel demiş hay ağzına sağlık
konser için gittiği samsunda gerici grup tarafından saldırıya uğramış geçmiş olsun.
kendisine saldıranlar gündemdeki meşhur '' kandırıldık '' klişesinden besleniyor olmalılar. ancak kendisine güveni olmayan insan istemediği şeye dönüşür, bir gün yolda yürürken ibneleşir, bir gün ansızın parti değiştirir, bir gün aniden çok yücelttiği değerlerin anlamsızlığını fark eder. olumlu olumsuz başkalarını gözünde çok büyütmek tehlikelidir, ona aniden tapabilir, ondan fazlasıyla nefret edebilirsin, ona dönüşebilir ya da bu hikayede olduğu gibi '' o '' nu yansıtmaktan deliler gibi korkup '' o ''na saldırabilirsin. yani kendinle kavga edersin.
neden sevilmez bu adam anlamam, hiç kimsenin temsilcisi olmak zorunda değil, onun dj'lik yaptığı hiçbir yere gitmek zorunda değilsin, tv de çıksa kanalı değiştir...iyi de bu nefret ne? vay efendim hiç çalışmadan çok para kazanıyormuş, e sanane, senden hesabı sorulacak, herkes para kazanmak için hammallık mı yapacak, tarla mı ekecek...kendisini çok çok seven biri olarak, başına gelen olay için çok üzüldüm, inşallah fizikselden ziyade ruhsal yarayı hemen anlatır bu şirin adam....yolu açık olsun
  • /
  • 4