starbucks

bir nescafe tiryakisi olan bendenizi heyecanlandıran başlık
eşcinsellerin vazgeçilmez mekanı. hemen yanıbaşında caffe nero ya da başka bir şey olsa bile starbucks'ı tercih ederler. caddede suadiye'deki, istiklal'de ise tünel tarafındakiler gay starbucks diye bilinir.
1 bardak kahve içelim diye kahve üreten çiftliğindeki işçilerin 3 gün çalıştığı kurum
istiklal'de ki şubelerinde sigara içilmeyen mekan... yada içiliyor ben saf saf yasak diye içmiyorum...
sevmediğim ve birçok insanın kahveden çok adına gittiğini düşündüğüm mekan.
sonradan görme, varoş, aslını, geldiği yeri unutmak unutturmak isteyen bazı geylerin ''ayh sabahları starbakstan karamel makihotooo içmeden kendime gelemiyorum'' dedikleri kahveci.
tüm emperyalist marka mekanlar gibi iğrenme duygusunu uyandıran mekan.hele elin de damak tadına asla uymayan bardakla istiklal de tur atan tiki ibne ve kezban kızlar yok mu.o kadar çirkinler ki lütfen ölsünler.
geri dönüşüm mahsulü üstün de adın yazan salak bir bardağa bu kadar mana yüklemek niye ?
bok atılıp atılıp kahve içilen yerdir...
mangal kömürü kıvamında kahve,yetmiyor paketin yarısı çer çöp o da yetmiyor,çekirdeklere dikkatlice bakıldığında;küf ve yanık izleri. peki neden böyle abisi? kahveler yer yer yanmış, kimisi açık kavrulmuş,kimisi medium'u geçmiş french'e kaçmış. hayırdır demokrasi mi ilan etti bu çekirdek kahveler,her renkten var? cevap:
bizim kahve kavurma profilimiz budur,aslında biz, siz değerli müşterilerimizi düşünüyoruz. çünkü bu profilde;karamel,bitter ve frenk üzümü tatlarını çok daha iyi damağınızda yakalayacaksınız.

ben bi'şey yakaladım abisi,söyleyeyim sana da. öncelikle beni düşünme sen,ikincisi; o bitter tadı sen çikolatasıyla karıştırıyorsun,bu kakao çekirdeği değil kahve çekirdeği.bitter ile kastedilen bitter çikolata değil. üçüncüsü;uyanıklık yapıp kahveniz de ki hataları,çürükleri gizlemek için bu kadar koyu kavuruyorsunuz. yemedik,içmedik daha doğrusu içemedik. mazot kokulu kahveleriniz insanın ağzını teneke gibi yapıyor. peki bu paketin yarısı çer,çöp toz. neden abisi,neden? yine bizi mi düşünüyorsunuz? kahveyi çekerken bize zahmet olmasın diye,paketlerin üzerinde mi tepiniyorsunuz. bu kahveleri al,kömür niyetine sobaya at yeminle. beş yıl önceydi,en son buradan alış veriş yaptım. dün yolumun üzerindeydi,evde de kahve yok "beş yıl olmuş,herhalde bir şeyler artık değişmiştir" dedim ve aldım bir paket kahve. nahhh! değişmiş,oraya giren aklıma tüküreyim. bir de bu kahvenin kilosu 80-90 tl arası,e yuhh! gerçi niye şaşırıyorsam,kilosu 15-20 tl olan türk kahvesinin fincanına 5 tl verilen bir ülke burası.
kendimi gidip,keşfedilmemiş bir afrika kabilesine düzdürseydim bu kadar koymazdı.
yıllardır neden bu kadar bok atıldığını hala anlayamadığımdır. herkesin damak tadı, kahve zevki vs farklılık gösterebilir; birine çok acı gelen kahve diğerine çok başarılı gelebilir ki americano hastası birçok insan tanıyorum. evet ülkemizde ne yazık ki özellikle de satc vb yapımlar sonrası herkesde her yerde elde bir kahveyle gezme, ''ay canım starbucks'a gidiyoraaaz biz'' gibi bir kendi çapınca avam olarak bile adlandırılamayacak olgu var ne yazık ki. bu da insanımızın özentiliğinden kaynaklıyor, ki burada olgu sadece starbucks değil. her dönem ne revaçta ise insanların kızılay dağıtmışcasına onu giydiği, tarzı-vizyonu gelişmemiş insanların yoğun olduğu bir dönem içerisindeyiz. özgünlük çok farklı bir olgu evet ama herkes bir şeyi takip ediyor diye bu size de bodoslama girmenizi önermez. starbucks'a gitmeyip de nero'ya ya da herhangi bir kahve dükkanına, cafeye gittiğinizde de genelde aynı fiyata kahve alıyorsunuz ki benim görüşüm kahveyi işi kahve olan bir yerde içmek. yoksa bir kahve makinesi alıp, kapsülü koyup, 3ü1 arada formatında 200 ml kahveyi latte diye önünüze koyup min 7-8 tl ödemeniz beklenmesi artık en uyduruk cafede bile olan bir şey. misal ben 4,25 tlye orta boy hem de soya sütlü (alerjimden ötürü) kahvemi alıyorum. tatlı vs konusunda fena sayılmasalar da yıllar içerisinde vasat denilebilecek gramaja karşın artan fiyatlarıyla eleştriyi hak ettikleri de gerçek, doğruya doğru.

kahve olarak bildiği ''vaaayt çaklııt moka'' ya da ''tay çii latte'' olan, fotoğraflar çekilip kocaman köşesinde retrica yazısı olan ama onu-bunu her şeyi eleştirmekten kendini alıkoymayan insanların neden kale alındığını da anlamıyorum zaten. burada amacım bir markayı savunmak, ya da yüceltmek değil; ama olay kahve veya değil zaten herkesin belirli bir oturmuş ya da güvendiği-kullandığı şeyler var. nasıl selpak, ya da sana margarin adıyla ve popülaritesiyle kabul gördüyse; şu an ister designer bir marka ister h&m vs gibi 5-10 tlye üst-baş aldığınız bir yer olsun burada bir güven duygusu, dahası zevke-damağa konu neyse ona hitap etmek var. yukarıda okuduğum tabi ki birçok negatif şey de yaşanmış olabilir ama dediğim gibi en nihayetinde zorlama yok, tercih meselesi. keşke genel olarak her konuya böyle bakılabilse.

tabi bu kadar hödü hödü eleştiren arkadaşların yurtdışına çıkınca da starbucks'tan çıkmadığı olur, o da ayrı bir ironidir. bunun bir başka versiyonu da burada mc donalds'a demediği kalıp yurt dışında aç kalınca ilk işi mc donalds'a saldırmak olan insan tipidir ki, ayrı bir entry konusu.
mekanda wireless hizmetini ilk çıkaran markadır. caddenin karşısında bulunan, hızlı ve daha ucuz kahve satan mcdonald's'la mücadele etmek için böyle bir çözüm bulurlar. işe yaramış olacak, kısa zamanda mcdonalds'ta aynı hizmeti sunar.
coni'nin kahvehanesi.. "star"la, "king"le ahmak aldatan kapitalist, sömürgen sistemin bir ürünü.. kahvesi iyidir, sezar'ın hakkı sezar'a.
geçtiğimiz dönemde yayınlanan reklam filmiyle lgbti destekçisi olduğunu fark ettiğim şirket. en son seattle'da, starbucks çalışanları polis gibi homofobik ve transfobik kişileri avlamak için polis ile iş birliği yaparak bu çalışmalara destek vermişler. bu özel eğitim sonrası polise verilecek destek ileride amerikadaki tüm şubelerinde uygulanmaya başlanacakmış.

http://www.izlesene.com/video/starbucksin-ilk-lgbt-temali-reklam-filmi/8090017
neden pahalı algısı olduğunu anlayamadığım kahve zinciri.

istanbul için konuşacak olursak, hazır kahveden bozma kahve yapan kafelerden ve restoranlardan daha iyi bir kahveyi bu mekanlardan daha ucuza satar starbucks. en iyi kahveyi yapan yer midir, tabii ki değildir. kahve zincirleri arasında bile lattesi daha iyi olan alternatifleri vardır; ama çoğu kafede içebileceğiniz kahveden daha iyi bir fiyat / performans oranına sahiptir.
yazları coollime, kışları ise white chocolate mocha içtiğim mekan. kesinlikle diğer mekanlara göre çok daha gözde ve nezih bir mekandır. göze çarpan ilk konsepti ise müşterileri rahatsız etmemeleri. onun dışında fiyatlarının pahalı olduğunu belirtenlere kıyasla fiyatların genele göre stabil, lüks dediğimiz ve kahvesinden tat alamadığımız mekanlara göre çok daha uygundur. tak kulaklığı al kitabını ve olan bütün vaktini orada harca. masadan kaldırılma gibi bir derdin yok. orası senin evlat gönlünce takıl.

(bkz: we are starbuck)
yirmi saatlik bir demlenme süresi sonrası gün içerisinde belirli sayıda üretilen cold brew başlı başına soğuk kahve severler için en ideal mekan fiyat/performans açısından. iced americano ve strawberry cream frappuccino sıcak hava için diğer alternatifler benim için, of esmiyor.
açılacak mağazalarının mekanik tasarımında emeklerimin olduğu dev kahve zinciri. emeğimin somutlaştığı bu mekanlarda oturup birşeyler içmek ayrı bir zevk.
bir diğeri (bkz: kahve dünyası)
tırt cafelerden daha ucuza filtre kavhe satmaktadır. yaz aylarında iced chai tea latte'si de pek bi datlı geliyor insana.
dünyanın en büyük kapitalist şirketlerinden biri. her şirket gibi çalışanını sömürmekte üstüne yok. şu dünya düzeninde bu sisteme uymayan ayakta kalamaz zaten. şimdi burda ekonomik ve siyasi sistemlerden bahsetmek istemiyorum efenim. kahvesi güzeldir ve kalitelidir. ayrıca fiyat açısından da yerli markalarından daha ucuzdur (gönül kahvesi , kahve dünyası vb). ayrıca kişisel görüşüm bahsettiğim yerli kahvecilerden daha güzel kahveler yaptıklarıdır. eyyorlamam bu kadar.
  • /
  • 4