ülkemizdeki eşcinsellerin gün geçtikçe görünür hale gelmesi olarak da okunabilecek başlık. korkuya mahal yok.

(bkz: dikkat gay çıkabilir)
(bkz: dünya üzerindeki tüm eşcinselleri toplayıp yok etmek)

(bkz: genç eşcinseller rahatsız)

gençler arasında bir dikkat çekme yolu olarak yaygın bir söyleniş olarak dikkat çekmektedir. bunun dışında insanların saklanmaktan ne kadar sıkıldığının bir göstergesi de olabilmektedir.

sayılarının artması söz konusu değildir. aslolan insanların yaşam tarzlarını daha bir gösterme , ben buyum deme durumudur. üniversiteye gidiyorum böyle zırıl zırıl ben kadınım diyen tipler bir yanda onları yatağa atma derdinde olan sözde aktifler bir yanda. tabi tam olarak hala eşcinselliğin tabuları yıkılmadığı için kimse durumunu kabul etmiyor ama bir şekilde de insanların kafasında soru işareti olmaktan da geri kalmıyor. okullar , avm ler , sokaklar her yer eşcinsel dolu ki bu çok da kötü bir durum değil bence. çünkü bizlerin hayata bakışı , insanlara ve diğer canlılara verdiğimiz değer bana sanki bizi diğerlerinden daha duyarlıymışız gibi gösteriyor. internetin de insanların hayatını domine ettiği şu günlerde herkesin neyden hoşlandığı , nasıl tiplerle arkadaşlık ettiği de gözler önünde..bu da eşcinsellerin arttığını zannetmemiz için yeterli bir delil bence* *

kendini dünyanın merkezi sanan insan tepkisi, sen bilmiyordun diye yok muydu yani? *
"sen bakacağın yeri bilmiyormuşsun annem!" diyesi geliyor insanın...

kuyruklu yalan.sadece kendilerini topluma ifade etmeye başladılar.bu yanılgının bir sonraki aşaması "eşcinsellik tvlerden,domuz eti yemekten artıyor" yanılsamasıdır.üstelik bunu diyenler sağcı-muhafazakarlar değil.eşcinsellik kapitalizm yüzünden varolduğunu düşünen solda bu tür yanılgılara girer.

aslında artmak olarak görmeyelim. artık eşcinsel bireyler suskunluklarını bozmaya başlıyorlar. bu konuda özellikle derneklerin katkısı çok büyük bence. bence gezi olaylarındaki destekleri ve bu yılki onur yürüyüşünden sonra toplum alışmaya başladı. tüm bunlar pozitif olarak geri döndü diyebilirim.
alışın heryerdeyiz..

arttı da noldu diyesim var sadece. bilincimiz tavan mı yaptı, muassır medeniyetler sevisiyesine mi ulaştık... dön dolaş aynı noktadayız

özellikle dünya üzerindeki büyükşehirlerde yaşam alanlarının daralmasından kaynaklı bilimsel bir gerçektir. bir yaşam alanında metre kare başına insan sayısı artıkça eşcinsel yönelimlerin oranın da arttığı görülmüştür. geniş düzlüklerde, büyük parklarda ve ferah evlerde oturan toplumlarda lgbt yönelimleri ortalama yüzde yedi ve on arası iken. tıkış tıkış olan yaşam alanlarında bu oran yüzde on iki ve on beş arası değişim göstermektedir. bilindiği üzere bir çok canlı türünde eşcinsel davranışlar bulunmaktadır. bir takım bilim insanı tel çitlerle çevrilmiş sınırlı bir alana üç çift dişi ve erkek evcil köpek koyarlar, evcil köpeklerin yaşam alanları düzenli gün aşırı temizlenir ve köpekler en iyi şekilde beslenirler. çiftlerin üremesine takriben bir sene içerisinde köpek sayısı oldukça artar. temizlik ve beslenme oldukça iyi olmasına rağmen yaşam alanları sınırlıdır. sonuç olarak daral yaşam alanında ikinci nesil erkek cinsiyetinde olanların dişilere ilgi göstermedikleri gözlemlenir. ikinci nesil erkekler dişilerle üremek yerine hemcinsleriyle cinsel ilişkiye girerler. sonuç olarak bu durum insanlar içinde geçerli olabilir diye düşünülmüştür. tabi bilimsel bir veri yoktur insan davranışları hakkında. bilen varsa açıklar efendim.

yönelim olmaktan ziyade, çevresel faktörlerin etkilerinin eşcinsellikte belirleyici olduğu hipotez.

eşcinsellikteki artıştan ziyade eşcinselliğiyle barışık insan sayısındaki artış olarak nitelendirilebilecek durum. metre kare başına düşen insan sayısı fazla olan şehirlerde eğitim durumu ve dolayısıyla bilinç daha yüksek. mesela köyde yaşayan eşcinsel bir adamın erkek arkadaşıyla tarla sürmesini bekleyemeyiz. evlenir, çoluğa çocuğa karışır ve kimse eşcinselliğini bilmeden ölür gider. rakamlara da böyle yansır. demek istediğim şehirlerin yönelimimizin oluşumunda değil, açığa çıkmasında etkisinin olduğu.

vallahi hem ben hem de tanıdığım tüm lgbt dostlar, ferah ve rahat ortamlarda yetişmiş insanlarız.
burada önemli olan değişken, kalabalıklaşma değil, bireyin kendini tanımasını ve hayatını yaşayabilmesini sağlayacak elverişli koşulların varlığıdır.
böyle koşullar, kalabalıklaşma veya popülasyonda artış etkeniyle değil, tam tersi değişkenlerle açıklanabilir.

crossdressing için değişkenleri de verirlerse mutlu olurum. dağ, tepe, orman ve şehir kombinasyonuyla büyüdüm. kah otladım kah trafikte 3 saat takıldım. bu hale nasıl geldim daha çözemedim.

sosyal medya ve teknoloji sayesinde sadece görünürlükleri artmaktadır. böylece eşcinsel ilişkiler de artmış oluyor. eskiye göre daha çok tanışıp daha çok sikişiyoruz, sosyalleşiyoruz. yoksa nüfusa göre oran aynıdır diye düşünüyorum.

annemin kurduğu cümledir kendisi. kıyamet alametiymiş. tabiki araya girip güzelce açıkladım. eşcinsel sayısının artmadığını, sadece yıllar geçtikçe insanların kendisini daha rahat ifade edebileceği için açılmalarının arttığını anlattım. o an kadın bir aydınlanma yaşadı ve hak verdi. ayrıca eşcinsellerin hasta olduğunu da düşünüyordu kendisi onu da atlattık. tahminimce annemi bir beş yıl daha bilgilendirdikten sonra eşcinsel olduğumu söyleyebilecek duruma getireceğim.

eşcinselliğin genetik olduğu teorisine inanacak olursak, dönemsel olarak artıp azalması ya da sürekli artması beklenilir bir şey bence. (biyolog ya da genetikçi değilim, yanlışım varsa affola). ama benim gözümde en büyük iki sebep 1) artık daha çok insan rahat 2) heteroseksüel olmayan herkes kendisine gay başlığı altında yer ediniyor. sapyoseksüeldir, panseksüeldir, hatta biseksüellerdir haberi yok çoğu insanın; hetero değilsem homoyumdur diyip geçiyorlar. eğitim eksikliği mi desek?

ülke nüfusunun gün geçtikçe artmasıyla doğru orantılıdır.

"artsın yahu bundan kime ne" dememe yol açan hayıflanma söylemi.

yaş olarak orta yaşlarla olan eşcinseller ile yeni nesil gay'ler arasında uçurum olmaması önemli olan; yoksa ortada bir panik hali yok. homofobik bünyelerin tehlike olarak gördüğü artış anlamında ise "çıldırın çıldırın" demekten başka söz düşmüyor bana.

(bkz:artıyoruz durduramıyorlar)

ülkemizde eşcinsellere tanınan evlilik hakkı başta olmak üzere yeni yasal düzenlemelerle eşcinselliğin toplum gözünde normal bir hale dönüşmesi ile birlikte eşcinsellerin huzur ve güven içinde yaşadıkları bir ülke olmamız sonucu birçok ülkeden eşcinsel kişilerin yaşamak için ülkemizi tercih etmesi durumu. (bkz: ütopyalar güzeldir )