sevgililer gününe girdiğimiz şu günde birçok gönlüne düşen duygu birikintisi. ister istemez düşünülüyor terk edilişlerimiz, vazgeçişlerimiz. akla acı tatlı anılar geliyor. haliyle özleniyor. benim arada yaptığım gibi bir kaç mesajla hal hatır soruluyor. sonra farkediliyor ki herkes çoktan kendi yolunu çizmiş. neyse diyip konu kapatılıyor.
yarım saate bir bakmışız özlemimiz zaman aşımına uğramış *
karaciğer ile birlikte beni hayrete düşüren iki organdan biridir. bu ikisinin yaptığı işi yapacak bir fabrika olsa ne boyutlarda olurdu tahmin bile edemiyorum.
günde 180-200 litre kan süzer. vücut içi sıvı dengesini sağlar. metabolik görevleri vardır. hormon salgılar. tıp öğrencilerinin dahiliyeden çakmasını sağlar.
tıp fakültesi öğrencilerine, tıp eğitiminin fakülte derslerinden fazlası olduğunu anlatmak amacıyla kurulmuş bir topluluktur. yapılanması güzeldir. farklı şehirlerden farklı üniversitelerden arkadaşlar edinirsiniz. beraber proje yaparsınız. scope ile yurtdışında staj imkanınız olur. yılda iki kere kongre olur oraya gidebilirsiniz.
ancak benim gözlemlediğim turkmsic'nin ana problemi üye insanların karakterleri. gerçekten misyona yönelik çalışanlar yok mu elbette var, ancak geneli popüler olmaya çalışan yüksek egolu ergen zihniyetli tıp öğrencileridir.
matematikçiler daha iyi bilir tabiki ama benim anladığım matematiğin özüdür. ben bütün soruları eğimden yapardım. çoğu olurdu da. yada ben öyle sanardım bilmiyorum
romeo'ya bir profil açıp 25 yaşında olduğumu-aslında değilim- boyumu kilomu yazdım. iki tane de fotoğrafımı koydum. 2 saatte 217 kişi baktı ve yaklaşık 60-70 mesaj geldi.sonra o iki resmimi kaldırdım veee tam tamına 1 kişi baktı geri kalan 1 saatte. o da iki dk önce profilime bakan biriydi zaten.
sonuç olarak kişisel tespitlerime göre fotoğrasız profilden yaklaşık 217 kat üstündür.
en femineninden en maskülenine, en gencinden en yaşlısına her türlü insanı barındıran mekan. bir defa gittim onda da yanımda partnerim vardı çok fazla bakmadım ama çok hoş tipler vardı. tanışmadan konuşmadan etrafa bakıyorlardı. çok gizli insanlar izlenimi uyandırmıştı bende.
birçok konuda yetersiz olduğu halde egoist olduğunu düşünen ve bu yüzden egoist tavırlar sergileyen erkektir. çok konuşan erkek ikinci sıradadır. tedavisi ağzının ortasına terlikle vurmaktır
demetin tüm yorgunluğuna rağmen bizimle elinden geldiğince ilgilendiği zirve olmuştur. benim ilk zirvemdi. güzel insanlar tanıdım. dernekte görev alan iki kişi vardı özellikle onlarla sohbet etmek ayrı bir keyifliydi.
ayrılırken demet'in çok tatlı bir çocuksun demesi de ayrı bir hoşuma gitti. içimden kıkırdadım keh keh.
175 e 75 civarları ideal sanırım. kurugötlü olmasın da...
feminen olmasın diycem, ki zaten kimse feminen değil.
maço kıllı felan üstteki hanımlardan iyi elbet ama ne kadar sürdürülebilir, bilmiyorum
kendini belli eder gibi giyinmesin diycem, kırmızı pantolon/konvers sallanan küpeler, tuhaf marjinal saçlar felan, diyorlar ki heterolar da giyiyor renkli pantolon. evet böbeğim onlar giyiyorlar artık ama onların hetero oldukları her hallerinden belli seninse malesef alakan yok
ortalama tipler en iyisi valla. azı karar çoğu zarar kardeş
utah jazz'ın uzun bolluğuna kurban giden müthiş yetenek. önünde millsap ve jefferson gibi all-star kalibresinde iki uzun ve kısıtlı yetenekleriyle (enese kıyasla) çok daha iyi verim veren bir derrick favors bulunuyor. form tutsa ilk beşe bile yerleşir ancak 2 yıl boyunca üst seviyede tek bir maça çıkmamanın etkilerini hala hissediyor. fenerbahçeyle 3 kuruşun kavgasını yapacağına oyununa baksaydı şimdi paspas olmazdı.