geçenlerde laik düşünce derneği'nin düzenlediği, boğaz turu etkinliği sonrası kısa süreli objektiflere yakalanan yazar.
pek mesut görünüyor. e tabii o kadar çağdaşlığın,laikliğin dibine vurulduğu bir günde kim mesut olmaz?
belki çocukluğumu çocuk gibi yaşadım,evet. bir dediğimi iki etmemeye çalışan ebeveyn, gece yarılarına kadar arkadaşlarımla saklambaç oynadığım günler,dedemin elimden tutarak naz edişimi aldırmayıp beni lunaparka götürmesi, daha neler neler ama şimdi yoklar.hepsini deli gibi özledim.acaba özlem duyarak yaşamak mı yoksa ukde olarak kalması mı? bence ayrım yapmaya gerek yok,ikisi de üzüyor depreşince.
her seçim sonucunda yerinde sayan,iktidarın ekmeğine yağ süren ana muhalefet partisinin iç karışıklığı.kimin yaptığı derhal ifşa edilir,gereken yapılır.bu kadar uzatılması saçma.
bunlara kafa patlatmak yerine siyasi başarısızlıklarını ele alsalar daha manidar olur ama nerede...
sergen yalçın'dan sonra 4 büyüklerde oynamış ikinci futbolcu.ayrıca sesi de hiç fena değil.çin'den dönünce cover albüm yapılmalı sana.yoğun nüfustan asimile olmazsın umarım.
zirveye geldiğim ilk vakitlerde uzaktan göz göze gelip selamlaştığım zarif yazar.akabinde çıkarken de kısa bir tanışmamız oldu,umarım gün gelir kendisini daha yakından tanırım.
gecikmeli de olsa katıldığım ilk zirveydi.geç kalmayaydım iyiydi zira pek adapte olamadım,çoğu kişiyle de tanışamadım maalesef.ha bir de zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürler,en azından iyi insanlarla tanışma fırsatım oldu,zamanla rahat hissettirdiler.
genel olarak görsel efekti,senaryo kalitesi vesaire kötü olan filmlerdir maalesef ama seyredilesi olanları da mevcut. kabuslar evi serisinden hayal-i cihan,seni beklerken ön yargıları kıracak cinsten.
bir de san marino milli takımı vardır ki,dillere destan.turnuvalarda çoğu maç leblebi gibi gol yerler.kazayla duran topla ya da karambole attıkları da oluyor.attıklarında turnuva şampiyonu olmuşçasına,hunharca gol sevinci yaşıyorlar.golün kıymetini bilen takım.
sonra beleşçilerin de sırf vergiden muaf olayım niyetiyle "aslında ben eşcinselim,hornetten adam düşürüyorum,aha dayıya sor!" gibi söylemlere neden olabilir. bir an gerçekten imzalayan kitlenin olduğunu düşündüm,ta ki linki tıklayana dek.neyse ki sandığım gibi değilmiş.
tercihlerine saygı duyuyorum ve tercihlerini anlayışla karşılıyorum fakat kesinlikle gelip geçici olduğuna inanıyorum. bir psikoloğa danışarak bu geçiş sürecinin üstesinden gelebilirler. yakın zamanda açılan arkadaşıma hemcinslerinden hoşlanmaya çalışması ve hemcinsleriyle daha çok arkadaşlık kurması yönünde tavsiyede bulundum. fazla zorlamak da istemedim, kendisi zaten doğruyu yanlışı ayırt edebilen bilinçli birisi. yanlış şeyler yapmayacaktır.
zordur hatta bazı lgbti bireylerinin kaldıramadığı da görülmüştür. öyle ki anksiyete bozukluklarla boğuşan, intihara teşebbüs etmiş hatta teşebbüsle de kalmamış hiç azımsanmayacak sayıda lgbti'li vardır. okuyan her zamanki gibi anlamak istediğini anlayabilir ya da anlamayabilir. amacım; kitleyi acındırmak değil, belirtmek istediğim gerçeklerdir. mesela, herkesin sosyalleştiği o okul sizin cehenneminiz olabilir; hiç gitmek istemezsiniz, her gittiğiniz gün nefret söylemleriyle yıldırılabilirsiniz. homofobikler vesilesiyle sıkı temeller kurmaya başladığınız arkadaşlarınızı bir anda iftiralarla kaybedebilirsiniz. o yakınlıklar belki hayatınızın seyrini değiştirecektir ama hayır, sizin muhtemeli yaşamanız mümkün değil. siz yalnızlığa, kendi mücadelenizi vermeniz için itileceksiniz. yanı sıra dersleriniz aksayabilir, konsantrasyon sorunu belirebilir. hepsi çorap söküğü gibidir işte sonra bir bakmışsınız sosyal hayatınız da yerle yeksan olmuştur. kötüsü, bunları yaşarken büyük ihtimal bir başınıza mücadele etmek zorunda kalışınızdır ama en kötüsü değildir çünkü ilkokulda sizinle ibne diye dalga geçen ece'yi yıllar sonra instagram'da, onur yürüyüşü'nde boy boy çektirdiği fotoğraflarıyla görebilirsiniz. evet, en çok bu koyar.
haberin devamı kan donduruyor, doğru ama maalesef bununla sınırlı kalmıyor çünkü "iftira olmadığı ne malum!" zihniyeti devreye girerek insanı hayrete düşürüyor. bir de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine ödül gibi 24 yıl hapis cezasıyla ucubelik daha da somutlaştırılıyor.
bir yazarın yine tutarsızlığını,densizliğini su yüzüne çıkaran versus. "kürt sevici yazarlar gebersin." mantalitesindeki bu yazarcık;gelip bugün de burada yersiz olarak duyar meleği kesilmesi,insanlık dersi vermeye çalışması son derece anlamsız ve kendisiyle çelişik.yetmezmiş gibi vaktinde iğrenti duyulacak itiraflarla yazarların midesini bulandıran trolümsünün;utanmadan iğrençlikten bahsettiği,zerre kadar tanımadığı insanlar hakkında kin kustuğu başlık.
sözlük formatının içine edildiği olayda,kendisini küfür yazmadan ifade edemeyen üyenin de iletilerini silerek gitmesiyle sonuçlanmıştır.belki küfür kullanmak yerine usturuplu bir şekilde yazsaydı hiçbiri yaşanmazdı.
çeyrek final müsabakaları çift maç eleme usulüne göre oynanacak.bu da takımın evinde maç yapacağı anlamına geliyor.kesinlikle tribün kapatma cezası alması gereken kulüp,yoksa geçmiş maçlardaki yedikleri haltları tekrarlamaları kaçınılmaz.zamanında " mustafa kemal'in askerleriyiz" seslerine anlamsız cezayı kesen pfdk,bu densiz sözde takım taraftarlarının yaptıklarına neden göz yumuyor?