red değil ret
espiri değil espri
birden fazla kelimeyle yazılan sayılar -çek,senet gibi ticari belgeler dahil değil- ayrı yazılır. ondört değil on dört gibi.
galatasaray-bursaspor maçına gidiyorum,seyrantepe'ye aktarma yaparken ters istikamet giden bi teyze vardı,elinde de fenerbahçe poşeti -başka poşet mi bulamadın be teyze,zamanlaman mükemmel- kadıncağız haliyle hafiften saklayarak,masumane görüntü verip çekine çekine devam etti yoluna,epey güldüm yani şansın da böylesi.
aşk-ı kıyamet parçasıyla kendini aşmış biridir,aynı zamanda klibinde erol günaydın oynuyordu,arak klipti ama güzeldi. 2000'leri baz alırsak iyi iş çıkarılmış.
kınalı bebek ilk göz ağrımmış rivayete göre,türkçe popta en iyi kliplenmiş parçalardan,bütün olarak bakıldığında ürkütücü,mistik hava veren ender çalışmalardan biri.
hayal meyal hatırladığım,birkaç anım haricinde yaşamadığım yıllar maalesef ama kalitenin en doruk noktada yaşandığı dönem ve o kaliteyi her geçen gün daha da arayacağız gibi görünüyor.
sonra beleşçilerin de sırf vergiden muaf olayım niyetiyle "aslında ben eşcinselim,hornetten adam düşürüyorum,aha dayıya sor!" gibi söylemlere neden olabilir. bir an gerçekten imzalayan kitlenin olduğunu düşündüm,ta ki linki tıklayana dek.neyse ki sandığım gibi değilmiş.
ağızlarıyla kuş tutsalar pay sahibi oldukları kepazeliği zinhar örtemeyecek vakıf.şu koduğumun vakfını aklamak için çabalayan, bağnazlığı ilke edinmiş maskaraları,resmen olaya teşvik edici söylemleriyle görmeye devam ediyoruz ve edeceğiz de. çok yazık!
zordur hatta bazı lgbti bireylerinin kaldıramadığı da görülmüştür. öyle ki anksiyete bozukluklarla boğuşan, intihara teşebbüs etmiş hatta teşebbüsle de kalmamış hiç azımsanmayacak sayıda lgbti'li vardır. okuyan her zamanki gibi anlamak istediğini anlayabilir ya da anlamayabilir. amacım; kitleyi acındırmak değil, belirtmek istediğim gerçeklerdir. mesela, herkesin sosyalleştiği o okul sizin cehenneminiz olabilir; hiç gitmek istemezsiniz, her gittiğiniz gün nefret söylemleriyle yıldırılabilirsiniz. homofobikler vesilesiyle sıkı temeller kurmaya başladığınız arkadaşlarınızı bir anda iftiralarla kaybedebilirsiniz. o yakınlıklar belki hayatınızın seyrini değiştirecektir ama hayır, sizin muhtemeli yaşamanız mümkün değil. siz yalnızlığa, kendi mücadelenizi vermeniz için itileceksiniz. yanı sıra dersleriniz aksayabilir, konsantrasyon sorunu belirebilir. hepsi çorap söküğü gibidir işte sonra bir bakmışsınız sosyal hayatınız da yerle yeksan olmuştur. kötüsü, bunları yaşarken büyük ihtimal bir başınıza mücadele etmek zorunda kalışınızdır ama en kötüsü değildir çünkü ilkokulda sizinle ibne diye dalga geçen ece'yi yıllar sonra instagram'da, onur yürüyüşü'nde boy boy çektirdiği fotoğraflarıyla görebilirsiniz. evet, en çok bu koyar.
bir yazarın yine tutarsızlığını,densizliğini su yüzüne çıkaran versus. "kürt sevici yazarlar gebersin." mantalitesindeki bu yazarcık;gelip bugün de burada yersiz olarak duyar meleği kesilmesi,insanlık dersi vermeye çalışması son derece anlamsız ve kendisiyle çelişik.yetmezmiş gibi vaktinde iğrenti duyulacak itiraflarla yazarların midesini bulandıran trolümsünün;utanmadan iğrençlikten bahsettiği,zerre kadar tanımadığı insanlar hakkında kin kustuğu başlık.
sözlük formatının içine edildiği olayda,kendisini küfür yazmadan ifade edemeyen üyenin de iletilerini silerek gitmesiyle sonuçlanmıştır.belki küfür kullanmak yerine usturuplu bir şekilde yazsaydı hiçbiri yaşanmazdı.
haberin devamı kan donduruyor, doğru ama maalesef bununla sınırlı kalmıyor çünkü "iftira olmadığı ne malum!" zihniyeti devreye girerek insanı hayrete düşürüyor. bir de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine ödül gibi 24 yıl hapis cezasıyla ucubelik daha da somutlaştırılıyor.
çeyrek final müsabakaları çift maç eleme usulüne göre oynanacak.bu da takımın evinde maç yapacağı anlamına geliyor.kesinlikle tribün kapatma cezası alması gereken kulüp,yoksa geçmiş maçlardaki yedikleri haltları tekrarlamaları kaçınılmaz.zamanında " mustafa kemal'in askerleriyiz" seslerine anlamsız cezayı kesen pfdk,bu densiz sözde takım taraftarlarının yaptıklarına neden göz yumuyor?