iki gündür evde yüksek ateşle yatıyorum, baş ağrısı, eklem ağrısı ve halsizlik baş gösterdi..
internetin engin doğru bilgilerine göre corona virüsünü kapmışım..
sonsuz: (matematik) bilinen en büyük sayının bir fazlası olduğunu düşünecek olursak belki de google'ın bildiği en büyük sayı, en büyük asal sayının bir küçüğüdür..
nazan öncel'in 1999 yılında çıkardığı "demir leblebi" albümünde olan olay yaratan şarkı.
sözleriyse şöyle:
söylenmese de olurdu
ama şimdi söylemek
söylemek istiyorum
belki kalbin kırılır
gözyaşına boğulursun
gözyaşını sakla
ben ölürsem ağla
bunu senle hiç
hiç konuşmadık biz
tek tanığım sen
tek çarem sendin
beni anlamak istemez miydin
bu acıyı ben tam yüz sene taşıdım
içimdeki bu acıyla hamal gibi yaşadım
şimdi bana sarıl
sadece sarıl
ve lütfen artık beni dinle
lanet olası bir gündü
kapı açıldı ve o geldi
yüzünde pis bir ifade vardı
koynunda yılan beslediğin o yatakta
kardeşime süt veriyordum o anda
doğru odaya daldı
ve buyurgan bir sesle
beni yanına çağırdı
kolumdan çekip
kucağına aldı
"otur" dedi kısaca
evet bu öyle sıradan bir gün değildi
gözyaşlarını sakla
ben ölürsem ağla
sonra "bu yana bakma başını çevir" derken
elleri bacaklarımda
geziniyordu anne
"babacığım yapma" dedim
bir hayvan gibi soluyordu
iki bacağının arasında
beni mengeneye almıştı
sonra nasıl olduysa
kurtulmayı başardım
bir odaya kaçtım
ve o anda sadece haykırıyordum
"defol defol git burdan"
o kapıyı yumrukluyor
ben ağlıyorum kardeşim ağlıyordu
her şey bir kabustu
her şey bir kabus
kalbim kırık öleceğim
bilmem ne halt edeceğim
benim kalbim yaralı
bu cehennem azabı
senin kızın hayatla
işte böyle tanıştı
"baba ne demek anne"
bu kelime bana inan çok yabancı
çok üzgünüm çok
çok ne kadar az bir laf
hiçbirşeyi anlatmaya yetmiyor
gözyaşlarını sakla
ben ölürsem ağla
artık için rahat olsun
sen bir meleksin anne
yediğimiz her lokmayı
kuruş kuruş ödedik
nasıl ödenirmiş öğrendik
demirden leblebi
ne yenir nu yutulur
bazı şeyler belki
belki unutulur
unutmak var ya
demirden leblebi
demirden leblebi
demirden
kalbim kırık öleceğim
bilmem ne halt edeceğim
elimden alınan hayatım
çalınan masumiyetim
sıkılıyorsa biri kalkıp bir şey söylesin
dokuz yaşında bir çocuk
hayatı böyle tanıdı
annesinin sütü
babasının çükü
bu çocuk senin kızındı anne
melanie adele martinez. şarkıcı, söz yazarı, senarist, yönetmen, oyuncu ve fotoğrafçı fakat daha çok şarkılarıyla ve onlara çektiği kliplerle ön planda. zira kendisini diğer sanatçılardan ayıran tarafı albümünün tamamını bir hikayeye dayandırması ve onlara kendi yazıp, yönettiği pastel renklerle dolu tatlı ama melankolik kliplerde oynaması. yine de tüm bunlardan önce the voice'a katılıp britney spears'ın "toxic" adlı parçasını söyleyerek 3 jüri üyesini döndürmeyi başardı * ve maroon 5'ın vokalisti adam levine'in takımında yer aldı.
müzik kariyeri henüz tam olarak başlamayan bu tatlı ve farklı tarzdaki şarkıcı 2015'in ağustos'unda ilk yayınladığı stüdyo albümü cry baby'nin içindeki, albümün 2.parçası olan, dollhouse ile ün kazandı.
geçtiğimiz yıl ise k12 albümünü filmiyle beraber çıkarıp youtube'dan ücretsiz bir şekilde yayınladı. *
duygu özaslan isimli youtuber'ın cemiyet hayatına kazandırdığı terim. mevzuyu bilenler bilir bilmeyenlere hatırlatalım ve aşağıya videosunu koyalım.
bu sevgilş kardeşimiz basit sahanda yumurta-omlet yaparken bu iki tanım aklına gelmiyor ve 'sunny side up' diyor. kamerayı çeken arkadaş sahanda yumurta diye hatırlatsa da gereksiz türkiye gündemine oturuyor. her yöne çekilecek bir durum. buyrun yapıştırın.
üzerine sarımsaklı yoğurt ile çok güzel oluyor cidden ama kızartmadan artan yağ bir daha başka yemekte kullanılamadığı ve lavaboya döküldüğünde çevreye ciddi zarar verdiği için genellikle fırın kullanıyorum.