baskerwilleliwilliam

Durum: 291 - 0 - 0 - 0 - 28.09.2018 13:23

Puan: 3886 - Sözlük Kezbanı

8 yıl önce kayıt oldu. 6.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 15

funda özkalyoncuoğlu'nun kürk mantolu madonna gafı

iphone 7

bırak yedisini birini bile bilmediğim, bunun için kendimde çok büyük eksiklik hissettiğim telefon modeli.

ok büyük boy ve rötar

tek bir prezervatifte iki seçeneği buluştursa ne güzel olur dediğimiz ok ürünü.

yılmaz güney

üçüncü dünya sinemasının türkiye ayağı olan yönetmen. politik sinemanın en iyi örneklerini vermiş özellikle yol filmiyle bunu tüm dünyaya kanıtlamıştır.

marina abramovic

performans sanatçısı. 1960'larda ortaya çıkan vücut sanatı akımının en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilen marina abramovic fiziksel ve zihinsel sınırları zorlayan performanslarıyla dünya kamuoyunu şaşkına çeviren bir kadın. en dikkat çeken performanslarından biri balkanlarda 90lı yıllarda yaşanan bona-sırp savaşına dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirdiği 'balkan baroque' isimli işidir.

link:

goya'nın hayaletleri

ünlü ressam francisco goya’nın hayatına odaklanan milos forman imzalı film. javier bardem ve natalie portman gibi ünlü oyuncuları bünyesinde barındıran goyanın hayaletleri ortaçağ döneminde sanatçı olmanın zorluklarına seyirciyi tanık ediyor.

etiketler: engizisyon, ortaçağ, resim, francisco goya, ispanya, fransız ihtilali.

spotlight

bu yıl oscar heykelciğini kucaklayan, kiliselerde yaşanan çocuk tacizlerini konu alan amerikan yapımı film. konu itibariyle oscarı aldığını ifade etmek yanlış olmaz umarım. ticari sinemaya yönelik ödüllendirme yapan bir yarışmanın ne kadar değerli olduğu da tartışılır ya neyse.

istanbul modern

perşembe günleri giriş ücreti alınmayan çağdaş sanat müzesi.

atıf yılmaz

devlet sanatçısı unvanını 'devlet ödül dağıtacağına, önce sanatın önündeki engelleri kaldırsın' diyerek reddeden yönetmen.

kod adı k.o.z

imdb sıralamasında 10 üzerinden 1,6 puanla sinema tarihinin en kötü filmi listesinde birinci sırada yer alan film.

tepenin ardı

31. istanbul film festivali'nde en iyi film (altın lale) ödülü, fipresci ödülü, berlin uluslararası film festivali'nde caligari film ödülü ve saraybosna film festivali'nde jüri en iyi film ödülü ve jüri özel ödülü kazanan tepenin ardı tarihçi ve film eleştirmeni emin alper'in ilk uzun metrajlı sinema filmi.

en iyi 10 türk filmi

ah güzel istanbul (atıf yılmaz)
eşkıya (yavuz turgul)
masumiyet (zeki demirkubuz)
anayurt oteli (ömer kavur)
kış uykusu (nuri bilge ceylan)
hamam (ferzan özpetek)
kaç para kaç (reha erdem)
ağır roman (mustafa altıoklar)
karanlıkta uyananlar (ertem göreç)
salkım hanımın taneleri (tomris giritlioğlu)

derya alabora

her filmde oyunculuğuna hayran bırakan fakat en iyi performansını bana göre haluk bilginer ile paylaştığı zeki demirkubuz filmi masumiyet'te gösteren türkiye'nin en iyi kadın oyuncularından biri. ayrıca ismini şu anda hatırlayamadığım bir üniversitede oyunculuk üzerine derslerde vermektedir. kendisini daha fazla projede görmek dileğiyle...

the elephant man

david lynch'in sürreal olmayan filmlerinden biri. doğuştan kafası 'normal' insanlara göre farklı olan daha net ifadeyle bir file benzetilen bu nedenle fil adam lakabı takılan joseph merrick'in gerçek hikayesi. izlemesi zordur bu filmi. insan denilen varlığın kendisi gibi olmayana nasıl baktığının iğrenç yüzünü gösterir. ağlatır ve akılda ömür boyu unutulmayacak şu repliği bırakır; 'ı am not an animal, ı am a human being, i am a man.'

set fire to the rain

adele'in sesinin ne kadar güçlü ne kadar inanılmaz olduğunu kanıtlayan parçalardan biri.

sesversus

barış manço şarkılarını acapella tarzı yorumlayan grup. daha doğrusu ben bu yorumla tanıdım. başka parçaları da yorumluyorlar. inanılmaz bir grup. insanı heyecanlandırmıyor değil. ilgilenenler için;

bulutsuzluk özlemi

çocukluğumda kral tvde arada denk geldiğim bağdat kafe ile hayran olduğum daha sonra sözlerimi geri alamam, yüzünde yaşam izleri vardı parçalarıyla hayranlığımın git gide arttığı grup.

delice zeytin

ezginin günlüğü grubunun en güzel, en nadide parçalarından biridir delice zeytin. dinleyin, dinlettirin.

'elbet sen de güzel olacaksın küçüğüm, aşk güzel ediyor herşeyi...'

bu kafayla

hande yenerin son albümünde yer alan bana göre en kafa uçurucu parçası.

kötü konuşmak bana yakışmaz, ama seninki beni şaşırtmaz.
son bi cümle o da içimde, bu kafayla senden hiç birşey olmaz.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

  • /
  • 15
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 291

marina abramovic

performans sanatçısı. 1960'larda ortaya çıkan vücut sanatı akımının en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilen marina abramovic fiziksel ve zihinsel sınırları zorlayan performanslarıyla dünya kamuoyunu şaşkına çeviren bir kadın. en dikkat çeken performanslarından biri balkanlarda 90lı yıllarda yaşanan bona-sırp savaşına dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirdiği 'balkan baroque' isimli işidir.

link:

arvo part

spiegel im spiegel parçası insanı alır ve uzaklara götürür. hafif rüzgarın estiği bir ekim akşamında, şehrin ışıklarının insanların gürültüleriyle karıştığı bir gecede bir şekilde ruhunuzu alır, bilinmeyen uzaklara götürür.

günün sözü

"birey televizyonda sudan iç savaşını, herhangi bir tuvalet kağıdı reklamıyla aynı duyarsızlıkla izlemektedir. televizyonu kapattıktan sonra sudan'daki iç savaş devam etse bile onun için bitmiştir. işte bireyin yaşadığı bu evren simülasyon evrenidir. her şey görüntülerden ibarettir ve cansızdır."

j. baudrillard

zenginin aktif fakirin pasif olması

fakir ama aktif bir gay olarak bu konuda devrim başlatmayı hedefliyorum.
(bkz:bütün fakir aktifler birleşin)

planetromeo vs hornet

biri aşk arama adı altında seks aramak için kullanılan uygulama, diğeri ise açık ve net olarak seks aradığını ifade etmek için kullanılan uygulama. her ikisinde de 3 temel madde var. birincisi çıplak fotoğraf (mümkümse spor salonunda çekilmiş), ikincisi şunlar yazmasın, bunlar yaşamasın, onlar nefes almasın, herkes uzak dursun minvalinde bir başlık yazısı, üçüncüsü ise nbr, slm, foto(?) gibi kısaltmalarla yazılan mesajlar.
bu veya bu tür sitelerde ne kadar uzun yazılar karalasınız da birşey ifade etmezken fotoğrafınızı paylaştığınız takdirde sohbete telefonda devam edilmek istenen kişi olursunuz. yine de sanki planetromeo bir tık daha iyi gibi (kötünün iyisi) karşılaştırıldıklarında.

hornet

bir nevi tımarhane olarak adlandırabiliriz. aslında normalleştirdiğimiz, sıradanlaştırdığımız bu bedene dayalı hızlı ve sınırsız tüketim dış pencereden baktığımızda korkutucu bir görüntü sunuyor. karşısında geçmişi olan, geleceği olan, hayalleri olan, gülümsemesi, mutlulukları, kitapları, müzikleri olan bir insanla değil etten ibaret bir ürün varmış gibi davranıyor çoğu üye. marketten gidip cips paketlerine bakıp beğenir gibi sevgili veya seks partneri seçiyorlar. beğenmediği paketi kenara itiyor, beğendiğini yedikten sonra gidip yenisini alıyor. tamamı ile bir ürünleştirme söz konusu. herşeyin modernizmle birlikte sermaye, tüketim ve ürün olduğu günümüzde insanlarda ürünleştiriliyor. fabrika çıkışı, seri üretimle üretilmiş bir paket muamelesine maruz kalınıyor. gör, beğen, almak iste, alabilmek için şartları oluştur, ürüne ulaş, tüket ve yenisini gör... böyle bir döngü söz konusu.

tek kelime ile korkunç insanın içinin bu kadar boşaltılması. boş beyinler haline gelmesi.

fisting

hiçbir zaman anlamadığım, anlayamayacağımı düşündüğüm bir çeşit seks eylemi. olur da tesadüf eseri porno içerikli sitelerde videosuna denk gelirsem hangi tuşa basıp bilgisayarı nasıl kapatacağımı şaşırıyorum. o derece anlamlandıramıyorum. yine aklıma geldi ve midem bulanmaya başladı.

planetromeo vs hornet

biri aşk arama adı altında seks aramak için kullanılan uygulama, diğeri ise açık ve net olarak seks aradığını ifade etmek için kullanılan uygulama. her ikisinde de 3 temel madde var. birincisi çıplak fotoğraf (mümkümse spor salonunda çekilmiş), ikincisi şunlar yazmasın, bunlar yaşamasın, onlar nefes almasın, herkes uzak dursun minvalinde bir başlık yazısı, üçüncüsü ise nbr, slm, foto(?) gibi kısaltmalarla yazılan mesajlar.
bu veya bu tür sitelerde ne kadar uzun yazılar karalasınız da birşey ifade etmezken fotoğrafınızı paylaştığınız takdirde sohbete telefonda devam edilmek istenen kişi olursunuz. yine de sanki planetromeo bir tık daha iyi gibi (kötünün iyisi) karşılaştırıldıklarında.

bağımsız sinema

ticari olmayan sinema için kullanılır. fakat bağımsız filmlerin ne kadar bağımsız olduğu tartışmaya açıktır. neden mi?

bağımsız filmler bütçe sıkıntısı çektiklerinden dolayı genelde fonlara ya da festivallere başvurur. fonlardan alacağı belli bir miktar filmin yapımına, festivallerden alacağı ödüller sayesindeki ücretler ise bir sonraki filme katkıda bulunacaktır. fakat fonlardan ve festivallerden ödül veya para almak bu kadar kolay mı? öncelikle başvurduğunuz fon veya festivale uygun bir film yapmanız gerekmekte. her fonun ve festivalin kendi kıstasları vardır. bu çerçeve dışına çıkmadığınız sürece destek olunması gerekensinizdir. bu durumda şu sorunsalı ortaya çıkarır; politikadan, ekonomiden, egemen söylemden özetle dış etkenlerden bağımsız bir film ancak gerçek anlamda bağımsız olur. içeriğine veya biçimine müdahale edilen film nedeni her ne olursa olsun ne kadar bağımsızdır? kısaca tam bağımsız film izlemek neredeyse imkansıza yakındır. yinede ticari sinemanın heryeri ele geçirdiği şu dönemde nefes aldığımız tek yerdir bağımsız sinema.

göğüs ucunda halkası olan orta yaşlı erkek

bu halka sayesinde memesinin ısırılması sonucunda inanılmaz zevk aldığını söyleyen ve bu halkayı bu yüzden taktırdığını belirten orta yaşlı erkek modeli.

en iyi 10 türk filmi

ah güzel istanbul (atıf yılmaz)
eşkıya (yavuz turgul)
masumiyet (zeki demirkubuz)
anayurt oteli (ömer kavur)
kış uykusu (nuri bilge ceylan)
hamam (ferzan özpetek)
kaç para kaç (reha erdem)
ağır roman (mustafa altıoklar)
karanlıkta uyananlar (ertem göreç)
salkım hanımın taneleri (tomris giritlioğlu)

rona nishliu

üzerine söylenecek çok fazla söz olmayan eurovision performansını sergileyen inanılmaz bir ses. özellikle parçanın ortalarında yaptığı ses devrimleri esnasında tüylerim diken diken oldu desem abartmış olmam. izlemeyenler için;

ümraniye'deki giyim mağazasının kabininde seks yaparken yakaladığım çift

geçenlerde ümraniyede d ile başlayan çok popüler bir mağazanın şubesine gittim. 4 katlı bir mağaza ve en alt kati outlet bölümü. arada yolum çarşıya düştüğün de buraya uğrarım. gündüz saatlerinde kimse olmaz ki bu bir mağazada aradığım en büyük özelliktir. ne müşteri olsun isterim ne de 'nasıl yardımcı olabilirim' diye peşinizde kosan bir eleman. her neyse bir gömlek aldım ve kabinlerin olduğu yere yöneldim. her zamanki gibi tüm kabinler boştu biri hariç şaşırdım. çünkü genelde kimse olmaz o katta. neyse hemen yan kabine girdim. girer girmez 'yapma, yavaş sok, ah uh' gibi cümleler duydum. serde araştırmacılık kimliği var. hemen dikkat kesildim. kabinin kapısını açtım. hemen kabinlerin olduğu koridorda ayna vardı boydan boya. aynadan yandaki kabin yansıyordu. ve kabinin kapısı yere sıfır değildi. 10,20 cm kadar boşluk vardı. 4 bacak gördüm. pantolonlar sıyrılmışti. ve malum isi yapıyorlardı. sanki yapan onlar değil benmisim gibi ateşim çıktı, elim ayağım titremeye başladı. o şaşkınlıkla doğru mu yaptım bilmiyorum ama yukarı çıkıp görevliye durumu anlatmaya çalıştım. bu da ayrı bir mevzuydu utancımdan anlatamıyorum. derken bir şekilde görevliyi aşağa kata indirdim acil bi durum oldugunu hissettirerek. görevliye kabini gösterdim ve kabinin aynadan yansıyan görüntüsünü görünce kapıya vurdu ve dışarı çıkmalarını istedi. dakikalar sonra erkek olan çıktı ve çıkar çıkmaz kız içeriden kapıyı hemen kendi üstüne kapattı. görevli israrla kapıyı vurdu. yine çıkmadı.ben de bu kadar macera yeter deyip mağazadan ayrıldım. omrum boyunca o ani unutamayacağım sevgili sözlük.

edit: başlığı yanlış yazmisim telefonun azizliğinden dolayi yöneticiler düzetirlerse sevinirim. anlatım bozukluğu mevcut ve yazım yanlışı.

penis yalamanın yararlı olduğunun tespit edilmesi

three billboards outside ebbing missouri

çok iyi film olmasına rağmen en iyi film oscarını alamayacağını tahmin etmiştim. çünkü rakibi the shape of water'ı izlediğim an oscarını kime gideceği ayan beyan ortadaydı.