manasız bir sıkıntıya sokmaktan başka birşey değildir. biz ailemizin sex hayatını bilmiyorsak onlarda bizim sex hayatını bilmeye hakkı yoktur gerek te yoktur. sonuçları tahmin edilemez sıkıntılara kapı açar. bu ülkede yaşayan ailelerin belkide %1 i anlayışla karşılayacaktır. onur meselesi yapmak ta saçmalıktır. yapmayın. etmeyin.
engel olunamaz popülerliği ile markalaşmış bir mekan. çok sıcak çok kalabalık çok çok. insanlarda bu yüzden gidiyor. seçeneklerini arttırabilmek için. eski yerlerinden çok daha rahat olsada özellikle cuma ve cumartesi günleri kıyamet kopan bir yer.
bir insan sevdigini iddia ettiği birinin telefonun nasıl açmaz... anlamam. nasıl kıyar..anlamam. açılmayan telefon serisi. bana zulmeden sevgilimin en sık yaptığı şey. fto
fantastik kurgu türüne yeni bi r soluk getiren 7 kitaplık ve 8 filmlik bir dünya. bu tür eserlerde en çok görülen ve sanırım görülmesi gereken bir "gelişme" hikayesi. ilk iki kitap çocuk kitabı tadında olmasına rağmen 3. kitaptan itibaren giderek karanlık bir havaya bürünmüştür. 2 ana karakter haryy, ron ve hermione ve pek çok yan karakterin derinlemesine tarfilendiği, karakter gelişimlerinin ayrıntılandırıldığı bunun yanında ilginç ve gizemli olay örgüsünün hikayeye eklendiği bir seridir. aslında ana-babası tüm zamanların en kötü büyücüsü voldemort tarafından bir kehanete dayanarak öldürülen ve muggle yani büyücü olmayan teyzesinin yanında yaşamayan bırakılan haryy nin acıklı ve hüzünlü hikayesidir. özellikle son kitap boğazımda yumrular oluşturan hüzne ve kayıplarla doludur. çocuk kitabı demeyin. deneyin.
1 e mal ettiklerini 1000 e sattıkları için hiçbiri. hem telefon üreticileri hem de gsm operatörleri malı götürdüler. düşünsenize trcell ve telsimi. inanılmaz para kazandılar. biizm paramızla büyüdüler. hiçbir telefon ve hiçbir gsm operatörü. fto
etsiz olmaz. tercihan kemikli olsun. fasulyeler ezilmesin ama pişsin. ben biraz limon sıkarak yemeyi severim. yanında illa pirinç pilavı. turşu. kurusoğan.
dans ederken göbeğin doğal salınışı
terlemek
yemek
yine yemek
bir daha yemek
koşarak diğer bir ayucukla göbek tokuşturmak.
birde..ayı gibi bedene sahip olup çocuk kalbi taşımak. sevmek. özlemek. kırılmak..
performans artırıcı değildir. devamlı kullanım önerilmez. viagra, levitra ve cialis cinsel uyarı ( görsel, düşünsel ve tabi temas) ile ereksiyon sağlar. performans arttırmaz aslında. ancak ilaç almanın verdiği çok ciddi bir psikolojik "performans" artışı hissedilir. ilk çıkan malumunuz viagra. mavi büyü. tek atımlık bir ereksiyon sağlar. daha sonra levitra çıktı. işte asıl baba budur. zira alkol alındığı zaman da rahatça kullanılabilir. etki süresi değişkendir. 4 saat-12 saat gibi. ayrıca dozu uygun almanız lazım. bu sik büyüklüğünüz değilde vücut ağırlığınızla alakalıdır. cialis ise hafta sonu hapı diye bilinir. genelde yapılan kaçamaklar için, cuma akşamı alınır pazar gününe kadar işe yarar. evet levitra kullandım bir kaç sefer ( tamam 40 oluyorum ama maşallahım var), onlarda grupsal çalışmalar içindi. aklınız durur, başka bir şey demiyorum. dikkatli kullanın her şekilde.
bir kilo köftelik bulgur, yarım kilo kırmızı mercimek. aynı ölçülerde azaltıp artırabilirsiniz.
mercimeği uygun büyüklükte bir tencerede haşlayın, iyice açılsın mercimekler. pişince bulguru tencereye ekleyin karışıtırın biraz ve kapağını kapatın tencerenin.
3-4 kuru soğanı ince kıyın, yaklaşık 1 su bardağı sıvı yağı uygun bir tavada ateşe koyun. soğanları ekleyin. soğanlar iyice pişsin. yarım baş kadar sarımsak ta ekleyin. 2 kaşık biber salçası ( salça bol olmalı) ekleyin. 1-2 dakika kavurun. bol kimyon, karabiber ve istenilen miktarda acı kırmızı biber ekleyin kapatın.
bolca taze soğan, sarımsak, çok bol maydanoz, taze nane ayıklayın temizleyin yıkayın kurutun ve ince ince kıyın.
tenceredeki bulgur, mercimeğin suyu ve sıcağıyla açılmış olmalı. büyük bir kaba alın. dikkat sıcaktır yanarsınız. yağı ekleyin ve yoğurmaya başlayın. tuz eklemeyin. salça tuzludur dikkat edin. yeşillikleri ekleyin. limon suyu koyun. tuzuna limonuna ve acısına bakın ayarlayın.
.mercimek köftesi en çok ince kesim soğan, domates, maydanoz, limon ve nar ekşisi ile yapılan salatayla iyi olur. bol marul, turşu ve ayranda mükemmelleştirir.
feminenler sakın yazmasın cümlesinde rahatsızlık veren kelime "sakın" mıdır? feminenler yazmasın deyince daha mı uygun olacaktı. her iki şekilde de neden kırıcı oluyor ki. feminen yani doğuştan erkek cinsiyetli olup, hali hazırda erkek cinsel organlarına sahip olan, ancak duygusal ve veya fiziksel olarak kadın olmaya çalışan ve veya özenen eşcinsellerle herkes seks yapmak ya da tanışmak zorunda mıdır. nedir yani bu durum. benim gibi iri kıllı şişman bir eşcinsel ile nasıl ki kimse tanışmak zorunda değilse aynısı herkes için geçerli. yani kimse kimseyle tanışmak yazışmak düzüşmek zorunda değil. bu durumunu da istediği gibi yazmakta özgür. pek çok kişide şişmanlar yazmasın diye belirmiştir. ya da benzer istenen ya da istenmeyen durumlar yazılmıştır. bu isteklerin kökenin hakkında sayfalarca yazabiliriz. ama sonuç değişmez. herkes kendi keyfine bakar, kendi hakkında yalan söyler ya da söylemez. kime ne? kime neyi ispat edeceksin. hem de hangi hakla bu işe bulaşacaksın. öte yandan başka bir durum var. anlaşılan ayısözlük feminen erkek eşcinseleri koruma ve kollama derneği gibi çalışıyor. bakıyorum da bu tarz başlıkların altı tü kaka laflarıyla dolu. ben buradan tekrar yazayım da her yazdığım benzer yazılar gibi ortalama 10 eksi alayım ve eksik kalmayayım.
o kadar çok okuyorumki...ama sanırım kara kule yi seçecegim. 7 kitaplık bir seri. tuğla gibi ev yap. o derece. okumakta mücadele gibi. emek vermek gerekiyor. kesinlikle yaratıcı akıcı. özellikle 5. kitap olan "callanın kurtları" bir kurgu şaheseri. her sene bir kez daha okurum seriyi. neredeyse kaftada bir kitap okuyan biri olarak açtığıma pişman oldum. seçemiyorum. küsecekler kitaplarım bana sonra
17 yaşında yaptığı albümle ( bu albüm kelimesinin hikayesi de ilginçtir), gençliğimin naif dönemine damgasını vurmuştur. sevgiliye adındaki albüm tapılası şarkılardan oluşur.. hemen örneklendirelim
yazık, gençliğimize yazık..böylemi sonamı erecekti. böyle parça parçamı olacaktı. bu kadar yalan mı yaşandı herşey...
ne olursun yalan de. bu bir rüya sadece, ne olur sus konuşma. sana ihtiyacım var dinle
ikimize de yazık. gençliğimize yazık
sevgiliye..
bir gün gelir her yer sen olur, bilirimki beni özlemişsindir o an..öyle kuvvetli isterim ki seni yok olur engeller var olur zaman ve mekan
bile bile
birarada olabilmek ne mümkün
birarada kalabilmek imkansız
seneler alıp gitmiş
ne var ne yoksa herşeyi
inanılmaz, değişen ben miyim
inanılmaz, bu yabancı da kim
sen misin böyle uzak
veda sözleri söyleyen
geri dönmek inan işten değil
hani var ya tutamazsın kendini
bir ümitle ya olursa dersin hep
bile bile herşeyin bittiğini
sonradan kor sonradan kor
ayrılıklar an be an
akıp gider akıp gider
zaman sana aldırmadan
"sevgiliye 1990"
01 ayrılmam
02 başka birşey
03 bile bile
04 çağırma beni
05 olmaz
06 seni aldattım
07 sevgiliye
08 susma
09 öyle bakma
10 yazık
işte böyle bir albümdü. tam yetişmemiş duyguların sözlüğü gibiydi bu şarkılar. hayatın ve aşkın kılavuzu gibi....
feminenler sakın yazmasın cümlesinde rahatsızlık veren kelime "sakın" mıdır? feminenler yazmasın deyince daha mı uygun olacaktı. her iki şekilde de neden kırıcı oluyor ki. feminen yani doğuştan erkek cinsiyetli olup, hali hazırda erkek cinsel organlarına sahip olan, ancak duygusal ve veya fiziksel olarak kadın olmaya çalışan ve veya özenen eşcinsellerle herkes seks yapmak ya da tanışmak zorunda mıdır. nedir yani bu durum. benim gibi iri kıllı şişman bir eşcinsel ile nasıl ki kimse tanışmak zorunda değilse aynısı herkes için geçerli. yani kimse kimseyle tanışmak yazışmak düzüşmek zorunda değil. bu durumunu da istediği gibi yazmakta özgür. pek çok kişide şişmanlar yazmasın diye belirmiştir. ya da benzer istenen ya da istenmeyen durumlar yazılmıştır. bu isteklerin kökenin hakkında sayfalarca yazabiliriz. ama sonuç değişmez. herkes kendi keyfine bakar, kendi hakkında yalan söyler ya da söylemez. kime ne? kime neyi ispat edeceksin. hem de hangi hakla bu işe bulaşacaksın. öte yandan başka bir durum var. anlaşılan ayısözlük feminen erkek eşcinseleri koruma ve kollama derneği gibi çalışıyor. bakıyorum da bu tarz başlıkların altı tü kaka laflarıyla dolu. ben buradan tekrar yazayım da her yazdığım benzer yazılar gibi ortalama 10 eksi alayım ve eksik kalmayayım.
sabah ereksiyonu malum. sebebi ise, gece boyunca biriken idrarın baskı yapması. pek sevmem, hani hazır kalkmışken indirelim muhabbetini. sadece o değil, ağzın yapış yapış, gözler yarı açık. bakmamak lazım porno filmlere, insan uyanınca rezil bir halde oluyor. en iyisi yıkanmak, dişleri fırçalamak, bir kahve içmek ve kendine gelmek. *
her şey bir yana, aşk meşk bir yana. bazen deriz ya kalbimin yarısı nı o aldı falan filan. aslında çocuğunuz varsa kalbiniz zaten onda oluyor. beyniniz fikriniz de onda oluyor. bazen düşünüyorum çocuğum var ve çalışabiliyorum, araba kullanabiliyorum. insanın beyninde devamlı bir nokta nabız gibi atıyor. iyimi mutlumu sağlıklı mı ??? hayat o andan, yani çocuğunuz olduğu andan itibaren tamamen değişiyor ve asla eskisi gibi olmuyor.
eşcinsel imam, öğretmen, doktor falan filan. eşcinsellikle işin alakası nedir ki? imam olması yani işinin din olması seks hayatı yok demek değil ki. sen ben nasıl eşcinselsek onlar da aynı şekilde eşcinsel. hayatlarının merkezinde din olması içsel arzuları her zaman engellemiyor işte. tanıdık gelmedi mi size de? aynaya bakın göreceksiniz.
dilerim ki bu sözlükte lezbiyen yazar olmasın. hiç olmasın. ben sözlükte sadece bir yazarım elbette, ne yöneticiyim ne de başka bir şey. temennim budur.
kişi her hangi birini sevmek ya da sevmemek zorunda değildir. her hangi bir eğilimi yönelimi beğenmek ya da beğenmemek zorunda değildir. örneğin ben, saygı duymadım da ne yaptım yoldan geçerken saldırdım mı? ya da hoşlanmadım da ne yaptım. bu benim hayatım, beğenmediğim herhangi bir şeyle temas kurmamak ta benim seçeneğim. "kıllı götlü göbekli adamlar utanmadan sevişiyorlar" lafı az duyulmadı. pasif olandan bana ne, aktif olandan bana ne. kimin neresine ne girer çıkar bana ne. ayı olmak benim için özel bir durum, kadınsı olmak ise bir kusur. ben eşcinsel olmayı üçüncü bir tercih olarak görmüyorum. benim için ya kadın ya erkek var. erkeksi ya da kadınsı olmak kusur. kusur da, bana ne yine. seks yapmam o kadar. hayatımı tehdit eden bir kusur değildir. bu konuların tekrar tekrar açılması kendi içini anlayamayan, yüksek ihtimalle ya yaşı ya da zeka yaşı yetersiz kalan arkadaşlara ve şakşakçılarına malzeme olsun diyedir. bana iki yüzlü, riyakar diyen şahsı bekliyorum. neden üstüne alındın diyecekler için, benim yazdıklarımdan alıntılarla dolu. merak ediyorum, cidden merak ediyorum. bu sanal cesaretliler ne kadar gerçek cesaretlidir. istediğime istediğimi söylerim. bana göre kadınsı olmak kusurdur. bu kadar. çirkin demem. herkes kendine göre güzeldir. ama kusurdur.
hadi bunu zorla olsa da hak vereyim biraz. eşcinsel bile olmayan birileri neden yazardır? okusun herkes elbette. ama neden yazıyor. neden hoş ya da boş deme hakkı var. burası belli bir gurubun yaşamlarını anlatmak için var. eee ne işi varmış bu arkadaşların. sonuçta adresi yazdığınızda site açılıyor. gizli değil yazılanlar. benim için çok can sıkıcı bir durum. haksızlık bu.
yeni türeyen bir grup kişi. seks gibi temel bir ihtiyacı sadece ilişki içinde yaşamak isterler. bu bir tercihtir tabi, ancak asıl sorun kendileri gibi düşünmeyen insanları motor, orospu gibi tanımlamalarla anmalarıdır. onlara göre kendilerinden olmayan herkes pisliktir, ucuzdur, basittir. sürekli bir ilişki arayışı içinde olur bunlar. hep çok severler çok sadıktırlar ama sevgilileri motor çıkar onları aldatır. hep aynı hikayeyi yaşar zorla yaşatırlar. bu türlerden şiddetle uzak durulmalı, akılları başlarına gelinceye kadar toplumdan uzaklaştırılmalıdır. elbette ideal olan özel duygular yaşadığın biri ile seks yaşamaktır. ama bu durum da zorlanılmaz ki. hayat bu. herkes keyfi peşinde.