cikolatali kek

Durum: 1906 - 0 - 0 - 0 - 11.11.2016 23:35

Puan: 26944 - Sözlük Kaşarı

11 yıl önce kayıt oldu. 4.Nesil Yazar.

sometimes, change is everything
  • /
  • 96

recep tayyip erdoğan

hayırlısıyla bir gün şu şarkıyı dinlemek istiyorum:

homojen dergi'nin demet sağıroğlu röportajı

demet sağıroğlu'u hakkında pek bilgisi olmayan bana tanıtmış hatta daha çok sevdirmiş, ardından arnavut kaldırımı dinletmiş röportaj.

annemi nasıl öldürdüm

ilk başlarda nasıl ya, bir insan nasıl annesini öldürmek ister sorularıyla okuduğum; bakıcımın oğlu kısmından sonra tepe taklak olduğum; seni kim neden sevsin sorusundan sonra duygularımı kapatmayı tercih ettiğim, son derece etkileyici persona yazısı.

israil

eğer kendi görüşünüzü desteklemek istiyorsanız, karşı görüşü bu devletle iş birliği içerisinde olmakla suçlayın. o zaman daha etkili oluyorsunuz. kimle konuşsam; kemalist, pkk sempatizanı, erbakancı, erdoğancı, hepsi karşı görüşü israil uşağı olmakla suçluyor. bence israil hepsinden nefret ediyor.*

çocukken yapılan saflıklar

misafirliğe gittiğimizde beni odaya kapatıp salonda eğlenmelerine kinlenip sehpaların altına ev sahipleriyle ilgili kötü düşüncelerimi yazardım. daha sonraları mahallede küfür etmeyi öğrendim. sonra da beni bir daha gezmeye götürmediler.*

homojen dergi

mesaj kutusuna yazılar geliyordu ancak hiçbirini okumaya fırsat bulamamıştım. tek kelimeyle bayıldım. gerçekten bu kadar güzel bir şey beklemiyordum. emeği geçen herkesin yüreğine ve kalemine sağlık.

edit: iyi olmamış çok çok iyi olmuş.

sonradan gelen edit: yarın derginin çıktısını almayı düşünüyorum. ya beklentim çok düşük olduğu için bu kadar beğendim ya da gerçekten çok başarılı bir iş olmuş. akıyor resmen.

persona

homojen dergide yayınlanan yazısıyla beni derinden sarsmıştır.

yas

yahudi inancına göre yas tutarken kıyafet değiştirmezsin. ayrıca oturmak için alçak tabureleri seçersin. yemek yapıp dağıtırsın.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

gzone

hala homojen derginin reklamını yapmamış. hani böyle bir şeyin haberi neden yapılmaz insan merak ediyor...

dutchbear'ın sözlükten uçurulması kampanyası

başta bende öyle düşünüyordum sonra fark ettim ki sözlük aktivist, pkk sempatizanı, marjinal bir grup adamdan oluşmaya başladı. üç aşağı beş yukarı hepimiz birbirimize benziyoruz. bir başlık açıyoruz ve altında "hımm hiç bu açıdan düşünmemiştim" diyebileceğim bir tane entry çıkmıyor. veya çok nadir. tamam dutchbear engin bilgisiyle beni şaşırtmıyor! ancak hiç olmazsa bu sözlükte farklılıklarında konuşabileceğini simgeliyor. dursun işte ne olacak. hem karşıt fikirleri dinlemezsek, kimin ne olduğunu bilmezsek, herkesi düşman bellersek nasıl bir adım ilerleyebiliriz ki?

aşırı gizli gaylerden nefret etme sebepleri

birisinden sırf korkuyor diye nefret etmek çok gereksiz bir harekettir. insanları davaya çekmek yerine nefretle ötekileştirmek ancak bizleri gruplara bölmekten başka bir işe yaramaz. ben insanları tanımak ve dinlemekten yanayım. aşağılamadan, hakaret etmeden ve hor görmeden. sonuçta hepimizi aynı pürüzsüz yollardan geçmedik.

benim ailem ve yakın arkadaşlarım cinsel kimliğimi biliyorlar. hiçbir sorunum yok. hatta zaman zaman heteroseksüel arkadaşlarımla couple date yaptığımız bile oldu. bunun yanında çok gizli geylerde tanıdım. evet bir kısmı lgbt hareketini aşağılıyordu ancak bu benim çok umurumda değil. beğenmeyebilirler. açıkçası bu sene onur yürüyüşünde yapılanları bende doğru bulmuyorum. ama çokta sikimde değil. yani sırf yapılanları beğenmiyorum diye seneye mitinge çıkıp insanları organize etmeyi düşünmüyorum çünkü aktivist değilim. ben kendi hayatıma bakarım. hayatıma aldıklarıma bakarım. aşırı gizli geylerle elbette düzgün bir ilişki olmuyor veya aşırı özveri gerektiriyor ancak kimseden de aşırı gizli diye nefret etmiyorum. dediğim gibi hepimiz aynı pürüzsüz yollardan geçmiyoruz.

iki erkek arasında aşk olamaz

vay anasını biz gece uyurken üşüyor mu diye kalkıp üstünü örtelim, hastaneye kaldırıldığını duyunca o an cebimizde beş kuruş olmadığı için otostop çekerek hastaneye gidelim, üzgün olduğunu hissedince ülkenin bir ucundan öbür ucuna seyahat edelim kadın hala iki erkeğin arasındaki aşka inanmıyorum desin. aşık olmayan adam bunları yapar mı?

fatih portakal

fenasi kerim'in izlediği sunucu.*



şaka bir yana çok başarılı bir sunucu.

askerlikte seks

zamanında manevi babam kendisine gelen davalardan birisini arabada babama anlatırken duymuştum. kıdemli astsubaylardan bir tanesi orduevinde içki servisi yapan erlerden bir tanesine alkollüyken seks teklif edip, taciz etmiş. askerde patlatmış yumruğu suratına. asker davacı olmuş, astsubay açığa alınmış falan... sonra astsubay yüklü bir miktar parayla bizim avukata başvurmuş. o da davayı reddetmiş falan.

özetle, tehlikelidir.

beden eğitimi

lisede bu dersin iki amacı vardır.

ilki öğrencilere pazartesi sabahları ve cuma ders çıkışı düzenlenen istiklal marşı töreninde sıraya girmeyi öğretmektir. 19 mayısta statta yürüyeceklere ritmik yürüyüşü öğretirler falan.

ikinicisi ise, en azından benim okuduğum lise için, erkekler futbol veya basketbol oynasın kızlarda ne yapıyorlarsa yapsınlar. biz genelde oğlanlarla futbol oynardık. eğer beden eğitimi dersi son saatse bir şekilde son dersin son 15 dakikası kaçardık falan. ama kızlar cidden eşofmanlarını giyip gezerlerdi. hani sırf gezmek için eşofman giyiyorlardı. çünkü eşofman giymek zorunluydu. giymeyen kızlar akıllıydı. nasıl olsa beden eğitimi beş, ne diye ciddiye alıyorsun hocayı.

ha bizim müdür yardımcı okulun matematik öğretmeni ile evlenip sonraları müdür yardımcısı olmuş. hırslı adamdı. güzeldi. sinir hastasıydı.

today has been ok

emiliana torrini'nin fisherman's woman albümünde seslendirdiği güzel parça. yorucu geçen bir günün veya sorunlu bir ilişkinin ardından dinlenilesi bir şarkı.



bu da sleeping at last tarafından yapılmış coverı. bence bu da oldukça başarılı.


uyuyan sevgiliyi izleyen salak sevgili

insan beyni yerine kalbiyle düşünmeye başlayınca, eh haliyle salaklaşabiliyor. ama benim gibi zaman zaman rüyanızda ingilizce şarkı söyleyip almanca küfrediyorsanız çok utanç verici bir durum.*

o değil de bir kere gece uyandığımda tek gecelik ilişki yaşadığım adamın gözleriyle karşılaştım. adam gözlerini dikmiş beni izliyor. "sayıkladım mı gene?" diye sordum. "yok, sen uyu," dedi. e böyle uyunur mu? "ama ben sarılarak uyurum" dedim de adamı izlemekten alıkoydum. sonra zaten sabah kadar doğru düzgün uyuyamadım.

aktif olunca hetero kaldığını sanan gay

bunların eşek olsa sikerimci versiyonlarını tenzih ederek söylemem gerek, olmayan geydir. her gey hayatında mutlaka pasif olmayı denemiştir. ama sevmemiştir ama canı yanmıştır ama mutlaka denemiştir. ha denemeyenleri pasifliği hor görüyordur.

orduevi

askeriyenin kendi içinde yapılanmasının bir sonucudur. her ay türk silahlı kuvvetlerinin mensuplarından lojmanlar ve orduevleri için belli bir miktar para kesilir. bu para buraya yatırılır. ayrımcılık yok. her meslek grubu böyle bir yapılanma içine girebilir. ayrıca orudevlerinin bulundukları yerler zamanında stratejik önem arz eden, savaş sonrasında bir anlamı olmayan yerler. bir savaş durumunda orduevleri tekrar eski amaçlarında kullanılırlar.
  • /
  • 96
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1906

iğrençsin ama o kadar yol geldim sevişeyim bari

asla içinde bulunmadığımdır.

hayatımda bir kere sevişmek istemediğim birisiyle seviştim. o da hastalık gibiydi. uzun süre atamamıştım üzerimden.

artık "hayır," diyorum. "seninle sevişmeyeceğiz."

unutmayın, siz bir tanesiniz, kimseyle vakit harcamak peşkeş çekmek zorunda değilsiniz.

ayı sözlük'te dışlanmaktan korkmak

böyle biri/birileri var mı bilmiyorum ancak c tipi kişilik'e sahip olduklarını düşünüyorum.

balkondan halı silkeliyenin üzerine işemek

eğer halı silkeleyen sığırın üst katındaki komşuyla anlaşırsanız, el birliğiyle çabucak yapılacak şeydir. ama bu çocukken kuzenlerle balkondan sevmediğiniz komşunuzun kel kafasına kabuklu yemiş atmaya benzemez. hazırlıklı olacaksınız. çişiniz gelmiş olacak. sığır pencereyi açtığı an koşarak komşuya çıkacak ve yıkama işlemine başlayacaksınız.

bir de götünüz olacak tabii. o iş orada bitmez.*

türkiye türklerindir

1 milyon verseler sevgilini başkasının yatağına gönderir misin

söz konusu durumda sevgili gözü kapalı siz ne derseniz yapmaya razı. yani siz ne derseniz o olacak.

ben değil 1 milyon dünyaları verseler böyle bir şeyi kabul etmezdim. zaten kolay sevebilen bir adam değilim.

i fucking love capitalism yazarların düşüncesi merakla beklenmektedir. *)

onur yürüyüşünde iki kadının çırılçıplak soyunması

öncelikle herkesin yaptığı işe saygı duyuyorum. kimse oturduğum yerden eleştirmeye hakkım yok, biliyorum. sonuçta ben tüm lgbt'leri destekleyen arkadaşlarıma rağmen kendimde onur yürüyüşünde yürüyecek gücü bulamıyorum. sonuçta tüm arkadaşlarım facebook profillerini gökkuşaklarıyla döşerken ben hiçbir şey olmamış gibi devam ettim. türkiye'de yapılan onur yürüyüşüne de son derece saygı duyuyorum ancak zaman zaman kendime "neden onur yürüyüşüne katılmaktan bu kadar çekiniyorsun" diye sormadan edemiyorum.

şimdi izin verirseniz burada biraz bunu açıklayacağım. ama en başında şunu özellikle belirtmek istiyorum, bu uğurdan yapılan her şeye son derece saygı duyuyorum. sadece benimki biraz özeleştiri gibi.

eskiden en yakın arkadaşım olan çocukla, o da gay olduğunu öğrendim, onur yürüyüşü hakkında konuşurken "ya biz orada lgbt bireylerin hakkını savunuyoruz yoksa orospuların gördüğü polis şiddetini mi savunuyoruz?" diye sordum. "ben orada anneme aşkımı savunacağım yoksa aileme para karşılığı bedenini satmanın doğru bir şey olduğunu duyuracağım? ailem benim bir erkekle sevişmenin kabul edememişken beni bir hayat kadınıyla kol kola görseler ne düşünürler?" ki seks işçileriyle hiçbir problemim yoktur. ama benim yürüyüşümle bunun alakası ne?

biliyorsun türkiye'de tanzimattan sonra pek çok şey avrupa'dan direk alındı. biz roman üretmedik. şiir yazmadık. avrupa'dan alıp onu taklit ettik. bize hep batıyı takip etmek derken hep batıyı taklit etmeyi öğrettiler. şimdi onur yürüyüşünde yapılanda aynen bu. biz amerika'da bu yürüyüş nasıl yapılıyorsa aynen onu alıyoruz. taklit ediyoruz. senin muhattap olduğu adam obama değil ki? senin komşun kızını beceren adamla futbol izleyen john doe değil senin komşun kızını bir erkekle el ele görse tekme tokat döven onu eve kilitleyen hasan usta! seni nasıl bir amerika'lı gibi yaparsın?

recep ile şaban'ın arasın ramazan giremez! allah aşkına bu sloganı ne kadar düşündünüz? siz akp'nin yüzde 40 mhp'nin yüzde 16 aldığı bir ülkede, ki chp ile hdp'de ki muhafazakarları saymıyorum bile, bu şekilde saygı göreceğinizi mi bekliyorsunuz?

biraz önce paylaşılan görüntüleri izledim. yahu sen nasıl benim onur yürüyüşümde gidip oral seks yaparsın. bok. bok. bok. bok. boksunuz. ben anneme saatlerce iki erkeğin aşkını anlatayım, kalp hastası babamı iki erkeğin birbirini sevebileceğine ikna etmeye çalışacağım siz gidin benim cinsel yönelimimi içine aldığınız bir "onur yürüyüşü" düzenleyin ve çırılçıplak birbirinize oral seks yapın. boklar. boksunuz işte. şimdi bu görüntüyü ailem görse ben onlara ne derim? 1 senedir uğraştığım şeyi nasıl hiç edersiniz? hep üzülüyordum lgbt'ler haber programların yer bulmuyor diye. iyi ki bulmuyorlar. gerizekalılar.

bundan sonra bu ülkede tek kelime etmem lgbt hakları için. bana ne? yarın gidip ailemede tövbe ettim yok öyle bir şey derim. ne diye üzüyorum ki ben ailemi? sessiz sakin hayatımı yaşarım. okulumu bitirince de siktir olup giderim amerika'ya.

green apple'a cephe arkadaşları aranıyor

aziz ordumuzun uçaklarla cepheden cepheye uçuştuğu şu mübarek günlerde, sözlükte tek başına trollenmekten ve bilimum savaş karşıtı insana göğüs germekten memeleri sarkan, ışık ve sevgiyle, green apple'a cephe arkadaşları aramaktayız. eğer sizlerde 7/24 sol framei türklerin boklarının ne kadar pembe olduğuna dair doldurabilir, bütün bearhairy başlıklarının altına çemkirebilirseniz, durmayın başvurun.

aranan kriterlerimiz;

-düşük bir zeka
-bütün gün bilgisayarda vakit harcayacak kadar işsiz olmanız
-yazım yanlışları ve imla hatalarıyla dolu bir grameriniz
-2 veya 3 kelimeden fazla cümleler kurmamanız gerekmektedir.

hadi ne duruyorsunuz! dutchbear'ın eksikliğinde bu ablanıza sahip çıkmak, onu cephede bu savaş karşıtı çiçek çocuklarla yalnız bırakmamak için alın elinize klavyelerinizi.

ayı sözlük profiline çıplak fotoğraf koymak

profiline çıplak fotoğrafını yüklemiş birisi olarak nedenini ve nasılını söylemek istiyorum.

öncelikle olaya klasik benim bedenim ve benim fotoğrafım diyerek başlamak istiyorum. zaten paylaştığım yerde benim profil sayfam. benim. hani özel olarak tıklayarak göreceğiniz sayfa. ve eğer benim sayfama giriyorsan, benimle ilgili şeyler görmen oldukça normal. benim entrylerim, benim beğenilen entrylerim, benim beğenilmeyen entrylerim ve tabii ki profil fotoğrafım. profil fotoğrafı da benim olduğuna göre oraya istediğim fotoğrafı yüklemekte özgürüm. belki kaşımı yüklerim, belki dişlerimi, belki yüzümü şimdi ise vücudumu yüklüyorum. eğer sen bu fotoğrafı görmekten rahatsız oluyorsan benim profil sayfama bakmayı bırakabilirsin.

adama derler, senin oralarda işin ne?*

bu fotoğraftan rahatsız olan varsa bunun çıplaklıktan olduğunu düşünmüyorum. eğer öyle olsaydı yazarlardan bear fotoğrafları tarzı bir yerden de rahatsız olmaları gerekirdi. ama değiller. bende değilim. orada paylaşılan fotoğrafları tıklıyor muyum? hayır. çünkü hoşlanmıyorum. benim profilime çıplak fotoğraf yüklememden rahatsız olanlarda pekala benim profilime tıklamasınlar, rica ediyorum.

kimse kimseyi bir şeye zorlamıyor.

değinmek istediğim bir diğer mevzu, bence bu en kötüsü, birisi soyununca başkası için soyunuyor algısı. evet, bu algının "mini etek giydi beni azdırmak için" mantığıyla gezen tecavüzcülerden ne farkı var? neden her şeyi kendinize yoruyorsunuz? vücudumu çok beğeniyorumdur, paylaşmak istemişimdir. vücudumla gurur duyuyorumdur, paylaşmak istemişimdir. vücut geliştirme hakkında konuşmayı seviyorumdur, vücudumu görenlerle konuşma konusu açılıyordur. hayır aslanım, sizi azdırmak veya sizin deyiminizle koli bulmak gibi bir derdim yok, olamaz. öyle bir derdim olsa hornet yüklerim ki şu an tek tabanca olarak oldukça mutluyum, teşekkür ederim. durup dururken ülkenin dört bir köşesinden yazan adamlarla flirtleşmeye çalışmam. hornet'i mi yüklerim paşa paşa oradan yeni insanlarla tanışırım.

nokta.

eski erkek arkadaşımın yeni sevgilisi bir kadın

ayı sözlük itiraf

gay olmadığım halde erkeklerle cinsel ilişkim çok oldu (öpüşme ve sevişme hiç olmadı). anal ilişki ve düşüncesi bence çok çekici. yatsın yanıma götümü başımı dağıtsın sonra yatsın hali bence daha güzel.

eksi oy verenin kim olduğunu bilmediğimiz halde bir yazarı eksici olarak suçlamak

geçenlerde yukarıda bahsi geçen yazar bana mesaj atmış. benim yazdığım ikinci c sendin xxxxx, diye. çok şaşırdım ve üzüldüm. çünkü kendisine özel bir düşmanlığım yok. düşmanlığı bırakın sözlüğe ilk kayıt olduğum günlerde seri eksi verdiğim günün gecesinden dark bear tarafından uyarıldıktan sonra yaptığımın pasif-agresif ve sinsi bir davranış olduğunu fark edip seri eksi oy vermeyi bıraktım. ha,genelde artık eksi oy vermem ama hoşlanmadığım bir yazarın düşüncesini beğenmediysem anında eksiyi basarım ki tanım cümlelerini, bilgi cümlelerini asla eksilemem. dediğim gibi sevmediğim yazarların belli başlı görüşlerini eksilerim. ama beğenmediysem.

şimdi bu yazar bana öyle diyince ne yalan söyleyeyim üzüldüm. çünkü kendisiyle daha doğru düzgün tanışmadan onun düşmanı olduğumu düşünmüş. bir kaç gündür entrylerini gördükçe artılıyorum. kafasında soru işareti kalmasın diye. aman alt tarafı bir sözlük, eksi - artı için birbirimizi üzmeye değer mi? artılar feda olsun.*

gay accountlarda feminenler ölsün akımı

genelde feminenleri rahatsız eden durum, anlıyorum.

ancak pek çok yazarında dediği gibi bir gey olarak maskülenlik arıyorum. pizzayı elleriyle yiyen, tornavidayı alıp ev işi yapan, araba bozulunca kendi işini görebilecek birisini. lady gaga dinleyip, skinny jeans pantolonların içinde kırıtan birisini değil. ben ilk kategorideyim ve ilk kategoriden hoşlanıyorum. bu yüzden arayışıma daha çabuk ulaşabilmek için feminenler yazmasın diyorum.

bir de kafa yapısı olarak çok farklıyız. etrafımdaki kadın arkadaşlarıma bakıyorum bir de feminen geylere bakıyorum... nasıl başarıyorlar bilmiyorum ama kadın arkadaşlarımdan daha kadın olmayı başarıyorlar. bilmiyorum belki burada da dendiği gibi aslında onlar gey değildir. transtırlar. ya da başka bir yaşam formu. gerçi onlar kendilerini ne olarak tanımlıyorlarsa o'durlar. benim haddime değil. ama hoşlanmıyorum işte. umarım onlarıda seven birileri vardır. hem benim sevgime muhtaç değiller ki. takılmasınlar bu kadar.

ülkede boğaziçi ve odtü'den başka üniversitenin olmaması

türkiye'nin acı gerçeği. eğer tıp fakültelerini ve hukuk fakültelerini çıkarırsanız bu okullar dışında türkiye'de doğru düzgün bir tane üniversite yok. belki itü veya bilkent'in bazı bölümleri bazı konularda iyi olabilir ancak genele baktığımızda bunlar bir üniversiteyi iyi yapmaya yetmiyor.

bir de şöyle bir tesellisi vardır bu okullara girmeyenlerin/giremeyenlerin* önemli olan nereden mezun olduğun değil nasıl mezun olduğun.*

tsk'nın eşcinsellere bakışı

bir savaş esnasında sikimde olmayan bakıştır. tsk'nin görevi savaşmaktır, ülkeyi iç ve dış tehditlerden korumaktır. bilim kurumu değildir.

bu duruma üzülüyorum çünkü tsk'nin bu bağnaz tutumu yüzünden çocukluk hayalim olan f16 pilotu olma hayalimden vazgeçmiştim. liseden mezun olduğumda harp okulu sınavlarını kazanmıştım. hem de iyi bir dereceyle. o zamanlar seks yapmayı bırak hiçbir erkeği öpmemiştim bile. tam intibak eğitimine gideceğim sabah vazgeçtim. odamdaki bütün uçak posterlerini tek tek söktüm.

ha, uygun ortam koşullarında oturulur konuşulur. bakış açısı yanlıştır. düzeltilebilir. amerika değiştirmiştir. amerikan ordusuda hep pozitif değildi eşcinselliğe karşı. önce şu trafik polisini kalleşçe vuran itlerden kurtulalım sonra onlarında sırası gelir.

1.85 boyunda baby face 65 kilo kuru götlü erkek

Henüz takip ettiği biri yok.