daemon

Durum: 38 - 0 - 0 - 0 - 18.08.2020 04:18

Puan: 700 - Sözlük Kezbanı

4 yıl önce kayıt oldu. 10.Nesil Yazar.

0
  • /
  • 2

panseksüel

boys or men with pussy durumuna olan derin zaafımın beni bu başlığa bir adım yaklaştırdığını düşünsem de kadınlara duyamadığım seksüel çekim bir o kadar uzaklaştırıyor.

depresyon

“gay’im” diyebilmenin 5 şartından biridir. aksini iddia edenler de mi varmış? o zaman valizimizi toplayıp taşınalım biz de alice harikalar diyarı’na.

en yakın arkadaşa aşık olmak

-bromance karşılıklı ise tasından yenmez. daha lezzetli bir şey söyleyeyim: broner. kanka muhabbeti ayağına küfürler/fiziksel temaslar ve yakınlaşmalar her ne kadar cis-hetler arasında yaygın ve olağan olsa da iki taraflı bir cinsel etkileşim birçok kişinin ıslak rüyası.

yaşlının aktif gencin pasif olması

fazlasıyla klişe, keyifli mi? evet. ama bütün gay porno endüstrisini domine eden bu fantezi fazlasıyla can sıkıcı oluyor. çünkü tersi fanteziyi seven insanlar için kapsayıcılığı görmezden gelip sadece “money based” bir anlayışla hareket ediyorlar. peki kapsayıcılıktan ve çeşitlilikten uzaklar derken neyi kastediyorum?
- genç dom top ve 30-48yaşlarında bir dilf (hafif kaslı or dad body kıvamında) bottom temalı bir video izleyemiyoruz. piyasada o kadar az var ki. bizim gibi rafine fantezileri olan insanlar için erişilmesi baya zor bir kategori. old top - twink fantezisinden fersah fersah daha ateşli. heterolarda young guy and milf videoları yığınla yapılıyor, ulan ne şanslılar.

yazarların sevdiği fetişler

-el ve ayak net. bu tarz fetişi olan insanlar bir süre sonra bir kişinin ellerine bakıp çok ama çok rahat ayaklarınında görünümünü zihninde canlandırabiliyor, vice versa.
- spor çoraplar, soket, diz kapağına kadar or kalçaya kadar. kıllı erkeklerde çok daha ateşli duruyor.
- bu fetişin çok az kişi de olduğunu düşünüyorum, onlardan biri de benim. 30-48 yaş arası kıllı, hafif kaslı, plump ya da dad body kıvamındaki erkeklerinjartiyer, dantelli külot ve dantelli çoraplar giymesi. ama bu fetiş özellikle kıllı erkeklerde bir başka oluyor çünkü o kılın sembolize ettiiği maskülenliğin, lingerienin feminen çizgisi ile oluşturduğu kontrast beni inanılmaz kışkırtıyor.
- son olarak da partnerimi başkalarıyla izlemek ya da kendimi izletmek, cinsel rollerin bir önemi yok bu fantezide. ister top, ister bottom.
daha da var da yazamayacağım şeyler :d ulan ne fetişist çıktım, hep balık burcuyum diye bunlar.

üstteki yazar

açık sözlü bulduğum yazar baya tatlıymış btw.
@sage eskilerden değilim, olduğumu da belirtmedim hiç thanks

üstteki yazar

bazı yorumları gülümsetirken bazıları ise büyük bir talihsizlik.

heteroseksüel erkeği eşcinsel ilişkiye ikna etmek

kavramlar konusunda insanların aklının oldukça karışık olduğunu düşünüyorum. öncelikle cinsellik bir spektrumdur, kalıba girip içinde yıllarca yaşamanız ve şeklini almanız gereken bir yapı değildir. birkaç örnekle açıklık getirmek daha doğru olur.

eşcinsel olduğunu düşünen ve hemcinsiyle de deneyimleri olan bir erkek, bir kadınla cinsel bir birliktelik yaşasın. bu birliktelikte erekte olduğunu ve boşalabildiğini ele alalım. şimdi bu birey biseksüel mi? gay mi? sadece keşfetmek istediği için veya o an cinsel bir çekime kapıldığı için bu durumu yaşamış olabilir. veya yıllar sonra belirli tip kadınlara belirli koşullar altında cinsel bir çekim hissedebildiğini keşfetmiş olabilir. sizin kalkıp bu insana sen “biseksüelsin” deme lüksünüz yok. insanların “beyanını” kabul etmek zorundasınız, etiketleme hevesini lütfen kenara bırakın. ben eşcinselim diyorsa eşcinseldir, konu kapanır. öyle her istediğinize gender ve sexual orientation atayamazsınız.

bir başka problematik konu ise yeryüzünde sadece 3 cinsel yönelimin var olduğuna özellikle gay communitynin takıntılı bir şekilde inanması. bi-curious olabilir bir birey? heteroflexible olabilir? pansexual olabilir? . heteroseksüel bir erkek, bir erkekle sevişse dahil o insana sen busun deme hakkınız yok. bu kadar komplike bir konuyu gözlemlediğiniz birkaç anomali ile açıklama şansınız imkansızdır.

aslında gay veya biseksüel olup “heteroseksüel” kimliğinin altında kalmayı tercih eden, içselleştirilmiş homofobi veya çevre tarafından stigmatize edilme korkusu yaşayan insanlar yok mu? tabii ki var. bu apayrı bir konu ancak yine de insanlara cinsel kimlik veya gender atamak gibi bir hakkımız yok.

birinin hayal kırıklığı olmak

biyolojik cinsiyeti erkek olan bireylerin %90’ı hayal kırıklığıdır o yüzden çok da büyütülmemesi gerekir.

istanbul

hisarüstü bebeğim özlendin :/

dudak kremi kullandığı için başkaları tarafından ruj kullanıldığını sanmak

başlık erkeklik krizi kokuyor hem de buram buram. farz edelim ki ruj sürüldüğünüz sanıldı ee? bir süreliğine “kız gibi” olduğunuz için mi utanç duyuyorsunuz? içselleştirdiğiniz mizojinist ve fobik benliğiniz için uyarı çanları çalıyor o an : “erkeklik imajımdan ödün verdim” öyle bir kimlik dayatması içinde yaşıyorsunuz ki kendinize ve çevrenize uyguladığınız şekilciliğin farkında değilsiniz.

asgari tutarda maskülen görünmeye ve davranmaya kodlanmış davranışlarınız ve “kişilik” algınız bu durumu olağan karşılamanızı olanaksız kılıyor. isteyen istediğini sürer veya giyer. mağaradan çıkıp medeniyete doğru adım atılması dileğiyle.

yüz atmadan buluşmak

pazardan mal seçer gibi “partner” bulmayı ilke edinmiş, nickname’inde “patlıcan-şeftali-alev” emojisi kullanan dahiyane canlının yapmaktan çekineceği eylemdir.

bu gruptaki insanların cinsel hayata bakışı, çiftleşme ritüelinde tüylerini sergileyip partnerini etkilemeye çalışan tavus kuşu ile aynı ilkellik seviyesindedir. çoğu zaman insan denilen türün hayvanlarla birçok noktada eş değer olduğuna inansam da, bu kadar bariz bir gösteriden etkilenen insanları zayıf ve iradesiz buluyorum.

çok yakışıklı bir erkek olmak

yine gay community ve yine onun su götürmez, olmazsa olmaz mükemmellik algısı ve insana bedenden öte bakamayacak kadar yüzeysel bakış açısı. işin en trajikomik yanı bu insanların sadece partner seçimlerinde değil, hayatın her alanında bu kadar kısır ve yüzeysel bir bakış açısıyla “çok yönlü” olduklarını düşünmeleridir. adeta melodramatik bir kitap kahramanı gibi bu tipler.

ilk kez aldatacaklara tavsiyeler

göz göre göre/bilinçli aldatan ve bunu saklayan insanların birçoğunun özsaygı yoksunu, özgüvensiz ve toksik oldukları ortada zaten. aynaya bakıp nasıl tiksinmiyorsunuz kendinizden ilginç.

sugar daddy

bir tık ileri taşımak istiyorum: finansal köle is that u honey?

ayı sözlük yazarlarının fobileri

erkekler, özellikle de evrimsel sürecini tamamlayamamış olanları.

hoşlanılan tipin her şeyi piçliğe çeken bir duygu yoksunu olması

biyolojik cinsiyeti erkek olan bireylerin %90’ının bu şekilde olduğuna inanıyorum. sistematikleştirilmiş bir rol dağılımının kurbanı bu %90’lık kesim. beyinlerini kullanmak yerine ekseriyetle penisleriyle düşünüp hayatlarını sürdürmeye çalışırlar. erkekler zayıf, ilkel ve manipülasyona çok açık canlılardır. bunun altında hem biyolojik hem de sosyo kültürel faktörler yatar.

kadınlar/trans bireyler ve kendini bu ikili cinsiyet sistemine dahil etmeyen insanlar olmasaydı (yalnızca erkeklerin olduğunu varsayarsak) korkunç bir dünya’da yaşıyor olurduk eminim. tersi durum (yalnızca erkekler olmasaydı) için ise böyle bir problem olmayacağına inancım tam.

daha soyadını bilmediğin birine aşık olmak

peri masalında veya bir filmin içerisinde yaşamadığınızı varsayarsak aşk denilen illüzyona kapılmanız büyük talihsizliktir çünkü böyle bir kavram yoktur içinde bulunduğunuz gerçeklikte. ya da matematikteki limit kavramı gibi düşünebilirsiniz, “limit 0’a sağdan giderken” 0’a o kadar yakın bir sayıdır ki nerdeyse 0’dır. örneğin; şu an bu eşsiz duyguyla tanışabilecek kadar şanslı insanlar kamboçyadaki bir çifttir, alplerdeki 2 kadının arasındadır (7 milyar nüfusun içerisinde yok denilecek kadar azdır)

bu zamana kadar aşk dediğiniz her şey kocaman bir yanılgıdan ibaret. tabii burda eğer yeni bir “aşk” tanımlaması getiriyorsanız işler farklı. bu kadar özel bir ifadenin her ota boka söylenip yıpratılması ise modern insanın duygusal ve ilişkisel yaklaşımlarındaki deformasyonu ve yüzeyselliği gözler önüne serer.

gerçek ad ve soyadıyla gay profili açmak

aradığım samimiyet <3

akrabalar ile yapılabilecek güzel şeyler

eğer çekici bulduğunuz bir kuzeniniz varsa, bence aile buluşmalarını daha keyifli hale getirip kuzen kategorisine yeni videolar ekleyebilirsiniz.
  • /
  • 2
Henüz hiç başlık açmamış.

erkeği en sorunlu burç

burç fark etmeden hepsi sorunlu değil mi zaten, niye tartışıyoruz ki.

Toplam entry sayısı: 38

hoşlanılan erkeğin kadınsı çıkması

yıl olmuş 2020 hala daha “kadınsı” “erkeksi” gibi bayat kavramların ısıtılıp ısıtılıp literatürde kullanılmasını aklım almıyor. iki kavram vardır: feminenlik ve maskülenlik. kadın veya erkek dediğiniz tanımlamalar bu iki uçlu spektrumun arasında konumlanır. denilecek ki: kadınsı veya feminen demenin ne farkı var? siz “kadınsı” ifadesini kullanarak tektipleştirme yaratıyorsunuz, cinsiyet kimliği kadın olan bir bireyin “feminen” olması gerektiği varsayımında zeminlendiriyorsunuz düşüncenizi. aynısı maskülenlik ve erkek kavramı için de geçerli.

maskülen adamın pasif olması

yine onlarca sterotyping havada uçuşuyor, kırılgan “erkeklik” egosunu aşamamak kadar evrimin ilkel bir aşamasında sıkışıp kalmak neleri getirir derseniz bu başlık güzel bir örnek. literatür tarafından konuşacak olursam: hayallerinizi yıkıyorum ama feminen aktifler vardır, maskülen pasifler vardır. dünya sizin gözünüzde gördüğünüz gibi sadece unicornların gökyüzünde dolaştığı bir yer değil ayrıca 2020 deyiz lol

tek eşlilik

gay topluluğunu bu konu hakkında heterolara göre çok daha ikiyüzlü ve samimiyetsiz buluyorum. bunun temelinde yatan faktör heteronormatif değerler üzerine kurulu sistemi gay communitynin sorgusuz sualsiz, filtrelemeden ve adapte etmeği gereği duymadan kabul etmesidir.bu durum bize nasıl bir feedback verir peki?

-aktif ve pasif gibi iki korkunç kavram ortaya çıkmıştır. kullandığınız kelimeler düşünce biçiminizi ve yaklaşımınızı temelden şekillendirir ve bu durum etiketi yapıştırdığımız o insanlara karşı bütün davranışlarımızı/düşüncelerimizi belirler. örneğin; “pasif” kelime itibari ile birçok kavramı bilinçaltı çağrıştırır: edilgenlik, itaat, zayıflık, aciziyet belki bir nebze aşağılanma.(bu bireylere yapılan muamelenin birçoğu buradan gelir aslında). bu korkunç kelime yetmediği gibi size bir de heteroseksüel ilişkilerdeki kalıplaşmış (aslında hiçbir geçerliliği olmayan) erkek-kadın rolleri verilir.

ne kadar hoşlanmasam da literatür bazında konuşacak olursam, pasif bir erkeğin maskülenliği şaşırtır sizi veya feminen bir aktifi komik bulursunuz. içinizde bulunduğunuz toksik döngünün ve anlamsız rol dağılımlarını asla sorgulamazsınız çünkü “doğru” dediğiniz kavram sizin alışageldiğiniz ve yıllarca heteroseksüel çevrenizden ve çoğunlukla da gay community tarafından maruz bırakıldığınız bir kurallar bütünüdür. sistem önünüze yiyeceği koyar, bak herkes bunu yiyor düşüncesini dikte eder o yüzden olması gerektiğinin bu olduğunu düşünürsünüz, onu yemek isteyip/istememeniz ya da farklı bir yiyecek talebiniz gibi sorular ve endişelere yer yoktur, çoğulculuk sizin hayatınızın her bölgesine nüfuz etmiştir.

bu açıklamalardan sonra monogami ile ilgili kısmın daha iyi anlaşılmasını umuyorum. monogami heteroseksüel kültürün bir parçasıdır, bunda medeni kanun, toplumsal yaklaşım, bazı durumlarda din ve çok daha önemlisi toplumsal formun kontrolü düşüncesi etkilidir. avcı-toplayıcı kültürde çok eşliliğin ve nerdeyse eşit rol dağılımının olduğunu bilerek, herkesin monogami bazlı bir ilişkide mutlu olması gerektiğine inancım tamamen sıfır. birçok tek eşli hetero neden birbirini aldatıyor sorusunun önemli nedenlerinden biri budur. ki aldatmak homo ilişkilerde çok ama çok daha yaygındır. hepimiz çok eşli mi olmalıyız? hayır. hepimiz tek eşli mi olmalıyız? yine hayır. bu tamamen bireylerde çeşitlilik gösterir, siz nasıl mutlu ve özgür hissediyorsanız sizin için doğrusu odur.

tıpkı yukardaki örnek gibi eşcinsel topluluğu, bu algıyı doğrudan hayatına yedirmeye çalışır sanki hep bir parçamız olmuş gibi. siz topluluk olarak kendi kurallarınızı/kuralsızlığınızı var edebilecekken hetero ilişki simülasyonunu uygulamaya çalışırsınız. ne istediğini bilemeyen, hayatı boyunca kendisine sormayan, sorgulamadan ve düşünmeden yaşayan o kadar çok insan var ki bu sistemin içerisinde, umarım herkes öz farkındalık geliştirebilecek kadar şanslı olur bu hayatta.

aseksüellik

aseksüel bireylerin bir kısmının aslında demiseksüel olabileceği ile ilgili bir araştırma yapılmıştı. bu araştırmaya göre gerçek ve samimi bir duygusal bir bağ/ romantik bir ilişki yaşayamama hali bireyi "hiç kimseye karşı cinsel çekim hissedemiyorum" algısına sürüklüyor. birçok olayda olduğu gibi burda da aynı kazanıma çıkıyoruz aslında "öz farkındalık". aseksüel olmanın bir birey için (en çok da kendim için) eşsiz bir şans olabileceğini düşünüyorum. cinsel arzularınız, hazlarınız, ve beklentileriniz manipülasyona en çok açık alanınız aslında. aksi durum söz konusu ise ya gerçek bir cinsel doyuma bu zamana ulaşamamışsınızdır (hayatınızda en keyif aldığınız yemeği düşünün,bir sonraki yemeği keşfedince veya tadınca daha önce almadığınız bir haz yakalıyorsunuz ve artık yeni bir en keyifle yediğiniz yemeğiniz oluyor) ya da zihinsel olarak deneyimlerle birlikte çok güçlü bir irade geliştirmişsinizdir.( ki çok ama çok az insanda olduğuna inanıyorum.) p.s dear diary,bugün aseksüel olmayı istedim.

penis bağımlılığı

bu bağımlılığın tedavisi için grup terapi sırasında ilk konuşma fırsatı sizdeyken: "merhaba ben x, ben bir penis bağımlısıyım" dediğiniz anda terapideki herkesin size bakarak penisini sıvazlaması olaya renk katar.

yüz atmadan buluşmak

pazardan mal seçer gibi “partner” bulmayı ilke edinmiş, nickname’inde “patlıcan-şeftali-alev” emojisi kullanan dahiyane canlının yapmaktan çekineceği eylemdir.

bu gruptaki insanların cinsel hayata bakışı, çiftleşme ritüelinde tüylerini sergileyip partnerini etkilemeye çalışan tavus kuşu ile aynı ilkellik seviyesindedir. çoğu zaman insan denilen türün hayvanlarla birçok noktada eş değer olduğuna inansam da, bu kadar bariz bir gösteriden etkilenen insanları zayıf ve iradesiz buluyorum.

yaşlının aktif gencin pasif olması

fazlasıyla klişe, keyifli mi? evet. ama bütün gay porno endüstrisini domine eden bu fantezi fazlasıyla can sıkıcı oluyor. çünkü tersi fanteziyi seven insanlar için kapsayıcılığı görmezden gelip sadece “money based” bir anlayışla hareket ediyorlar. peki kapsayıcılıktan ve çeşitlilikten uzaklar derken neyi kastediyorum?
- genç dom top ve 30-48yaşlarında bir dilf (hafif kaslı or dad body kıvamında) bottom temalı bir video izleyemiyoruz. piyasada o kadar az var ki. bizim gibi rafine fantezileri olan insanlar için erişilmesi baya zor bir kategori. old top - twink fantezisinden fersah fersah daha ateşli. heterolarda young guy and milf videoları yığınla yapılıyor, ulan ne şanslılar.

tek eşlilik

gay topluluğunu bu konu hakkında heterolara göre çok daha ikiyüzlü ve samimiyetsiz buluyorum. bunun temelinde yatan faktör heteronormatif değerler üzerine kurulu sistemi gay communitynin sorgusuz sualsiz, filtrelemeden ve adapte etmeği gereği duymadan kabul etmesidir.bu durum bize nasıl bir feedback verir peki?

-aktif ve pasif gibi iki korkunç kavram ortaya çıkmıştır. kullandığınız kelimeler düşünce biçiminizi ve yaklaşımınızı temelden şekillendirir ve bu durum etiketi yapıştırdığımız o insanlara karşı bütün davranışlarımızı/düşüncelerimizi belirler. örneğin; “pasif” kelime itibari ile birçok kavramı bilinçaltı çağrıştırır: edilgenlik, itaat, zayıflık, aciziyet belki bir nebze aşağılanma.(bu bireylere yapılan muamelenin birçoğu buradan gelir aslında). bu korkunç kelime yetmediği gibi size bir de heteroseksüel ilişkilerdeki kalıplaşmış (aslında hiçbir geçerliliği olmayan) erkek-kadın rolleri verilir.

ne kadar hoşlanmasam da literatür bazında konuşacak olursam, pasif bir erkeğin maskülenliği şaşırtır sizi veya feminen bir aktifi komik bulursunuz. içinizde bulunduğunuz toksik döngünün ve anlamsız rol dağılımlarını asla sorgulamazsınız çünkü “doğru” dediğiniz kavram sizin alışageldiğiniz ve yıllarca heteroseksüel çevrenizden ve çoğunlukla da gay community tarafından maruz bırakıldığınız bir kurallar bütünüdür. sistem önünüze yiyeceği koyar, bak herkes bunu yiyor düşüncesini dikte eder o yüzden olması gerektiğinin bu olduğunu düşünürsünüz, onu yemek isteyip/istememeniz ya da farklı bir yiyecek talebiniz gibi sorular ve endişelere yer yoktur, çoğulculuk sizin hayatınızın her bölgesine nüfuz etmiştir.

bu açıklamalardan sonra monogami ile ilgili kısmın daha iyi anlaşılmasını umuyorum. monogami heteroseksüel kültürün bir parçasıdır, bunda medeni kanun, toplumsal yaklaşım, bazı durumlarda din ve çok daha önemlisi toplumsal formun kontrolü düşüncesi etkilidir. avcı-toplayıcı kültürde çok eşliliğin ve nerdeyse eşit rol dağılımının olduğunu bilerek, herkesin monogami bazlı bir ilişkide mutlu olması gerektiğine inancım tamamen sıfır. birçok tek eşli hetero neden birbirini aldatıyor sorusunun önemli nedenlerinden biri budur. ki aldatmak homo ilişkilerde çok ama çok daha yaygındır. hepimiz çok eşli mi olmalıyız? hayır. hepimiz tek eşli mi olmalıyız? yine hayır. bu tamamen bireylerde çeşitlilik gösterir, siz nasıl mutlu ve özgür hissediyorsanız sizin için doğrusu odur.

tıpkı yukardaki örnek gibi eşcinsel topluluğu, bu algıyı doğrudan hayatına yedirmeye çalışır sanki hep bir parçamız olmuş gibi. siz topluluk olarak kendi kurallarınızı/kuralsızlığınızı var edebilecekken hetero ilişki simülasyonunu uygulamaya çalışırsınız. ne istediğini bilemeyen, hayatı boyunca kendisine sormayan, sorgulamadan ve düşünmeden yaşayan o kadar çok insan var ki bu sistemin içerisinde, umarım herkes öz farkındalık geliştirebilecek kadar şanslı olur bu hayatta.

heteroseksüel erkeği eşcinsel ilişkiye ikna etmek

kavramlar konusunda insanların aklının oldukça karışık olduğunu düşünüyorum. öncelikle cinsellik bir spektrumdur, kalıba girip içinde yıllarca yaşamanız ve şeklini almanız gereken bir yapı değildir. birkaç örnekle açıklık getirmek daha doğru olur.

eşcinsel olduğunu düşünen ve hemcinsiyle de deneyimleri olan bir erkek, bir kadınla cinsel bir birliktelik yaşasın. bu birliktelikte erekte olduğunu ve boşalabildiğini ele alalım. şimdi bu birey biseksüel mi? gay mi? sadece keşfetmek istediği için veya o an cinsel bir çekime kapıldığı için bu durumu yaşamış olabilir. veya yıllar sonra belirli tip kadınlara belirli koşullar altında cinsel bir çekim hissedebildiğini keşfetmiş olabilir. sizin kalkıp bu insana sen “biseksüelsin” deme lüksünüz yok. insanların “beyanını” kabul etmek zorundasınız, etiketleme hevesini lütfen kenara bırakın. ben eşcinselim diyorsa eşcinseldir, konu kapanır. öyle her istediğinize gender ve sexual orientation atayamazsınız.

bir başka problematik konu ise yeryüzünde sadece 3 cinsel yönelimin var olduğuna özellikle gay communitynin takıntılı bir şekilde inanması. bi-curious olabilir bir birey? heteroflexible olabilir? pansexual olabilir? . heteroseksüel bir erkek, bir erkekle sevişse dahil o insana sen busun deme hakkınız yok. bu kadar komplike bir konuyu gözlemlediğiniz birkaç anomali ile açıklama şansınız imkansızdır.

aslında gay veya biseksüel olup “heteroseksüel” kimliğinin altında kalmayı tercih eden, içselleştirilmiş homofobi veya çevre tarafından stigmatize edilme korkusu yaşayan insanlar yok mu? tabii ki var. bu apayrı bir konu ancak yine de insanlara cinsel kimlik veya gender atamak gibi bir hakkımız yok.

ilk kez aldatacaklara tavsiyeler

göz göre göre/bilinçli aldatan ve bunu saklayan insanların birçoğunun özsaygı yoksunu, özgüvensiz ve toksik oldukları ortada zaten. aynaya bakıp nasıl tiksinmiyorsunuz kendinizden ilginç.

daha soyadını bilmediğin birine aşık olmak

peri masalında veya bir filmin içerisinde yaşamadığınızı varsayarsak aşk denilen illüzyona kapılmanız büyük talihsizliktir çünkü böyle bir kavram yoktur içinde bulunduğunuz gerçeklikte. ya da matematikteki limit kavramı gibi düşünebilirsiniz, “limit 0’a sağdan giderken” 0’a o kadar yakın bir sayıdır ki nerdeyse 0’dır. örneğin; şu an bu eşsiz duyguyla tanışabilecek kadar şanslı insanlar kamboçyadaki bir çifttir, alplerdeki 2 kadının arasındadır (7 milyar nüfusun içerisinde yok denilecek kadar azdır)

bu zamana kadar aşk dediğiniz her şey kocaman bir yanılgıdan ibaret. tabii burda eğer yeni bir “aşk” tanımlaması getiriyorsanız işler farklı. bu kadar özel bir ifadenin her ota boka söylenip yıpratılması ise modern insanın duygusal ve ilişkisel yaklaşımlarındaki deformasyonu ve yüzeyselliği gözler önüne serer.

hoşlanılan tipin her şeyi piçliğe çeken bir duygu yoksunu olması

biyolojik cinsiyeti erkek olan bireylerin %90’ının bu şekilde olduğuna inanıyorum. sistematikleştirilmiş bir rol dağılımının kurbanı bu %90’lık kesim. beyinlerini kullanmak yerine ekseriyetle penisleriyle düşünüp hayatlarını sürdürmeye çalışırlar. erkekler zayıf, ilkel ve manipülasyona çok açık canlılardır. bunun altında hem biyolojik hem de sosyo kültürel faktörler yatar.

kadınlar/trans bireyler ve kendini bu ikili cinsiyet sistemine dahil etmeyen insanlar olmasaydı (yalnızca erkeklerin olduğunu varsayarsak) korkunç bir dünya’da yaşıyor olurduk eminim. tersi durum (yalnızca erkekler olmasaydı) için ise böyle bir problem olmayacağına inancım tam.

ilk kez aldatacaklara tavsiyeler

göz göre göre/bilinçli aldatan ve bunu saklayan insanların birçoğunun özsaygı yoksunu, özgüvensiz ve toksik oldukları ortada zaten. aynaya bakıp nasıl tiksinmiyorsunuz kendinizden ilginç.

akrabalar ile yapılabilecek güzel şeyler

eğer çekici bulduğunuz bir kuzeniniz varsa, bence aile buluşmalarını daha keyifli hale getirip kuzen kategorisine yeni videolar ekleyebilirsiniz.

ayı sözlük yazarlarının fobileri

erkekler, özellikle de evrimsel sürecini tamamlayamamış olanları.
Henüz takip ettiği biri yok.