her ayıseverin rüyasıdırlar, seksidirler,doyumsuzdurlar. ancak tüm bu artılarının yanısıra kişisel bakım konusunda zayıftırlar;en azından tanıdıklarım ve bir iki kez yaramazlık yaptıklarım öyle idi.
az önce bir arkadaşın facebook sayfasında görünce biten bir ilişkimi ve bitiş şeklini hatırladım da hüzün bastı nedense.
umutsuzca ve karşılıksız sevince söylenebilecek şarkı
sevmedin beni ne yapayım,
zorla sev diyemem ya.
ben sana çok aşıktım,
sen de ol diyemem ya.
herkesin bir dengi var,
ben seninki değilmişim.
baksın gözlerin bana,
parlasın diyemem ya.
ben böyle geldim,böyle gideceğim,
aynı şeyleri söyleyeceğim.
binip yalnızlar vapuruna,
gidip bir daha dönmeyeceğim,
seni bir daha görmeyeceğim.
ben böyle sevdim,böyle seveceğim,
aynı hislerle öleceğim.
binip yalnızlar vapuruna,
gidip bir daha dönmeyeceğim.
seni bir daha görmeyeceğim.
ne yaptıysam olmadı,
gurursuz olamam ya.
bir gün seversin sandım,
o gün gelmedi asla.
kalbimde duracağına,
yanımda olsaydın ya.
hayaline alışırım,
gerçeğin üzüyorsa.
ben böyle geldim,böyle gideceğim,
aynı şeyleri söyleyeceğim.
binip yalnızlar vapuruna,
gidip bir daha dönmeyeceğim,
seni bir daha görmeyeceğim.
ben böyle sevdim,böyle seveceğim,
aynı hislerle öleceğim.
binip yalnızlar vapuruna,
gidip bir daha dönmeyeceğim,
seni bir daha görmeyeceğim.
awekwnings (uyanışlar) filmiyle gönlüme taht kurmuş kişi. çirkin mirkin ama nedense onunla seks yapılırsa hoş olur diye düşünüyorum. dünyanın en iyi babası filminde anadan üryan haline denk gelmeniz mümkündür. oyhhşşş.
çoğu kimsenin ağzında olan ve bence yersiz bir uyarı. aşık olma sakın, üzülürsün derler. sorarım peki aşk dediğin kişinin bilinçli olarak hissettiği bir şey mi? hadi ben buna aşık olayım deyip de aşık mı olunuyor da böylesi bir uyarıya gerek duyuluyor. aşkın aklı fikri yoktur. ansızın gelir ve kaplar benliğini.
severek izlediğim insan evladı.hatta bir filminde penisini de gördüydüm;ama hangi filmi olduğunu hatırlamıyorum şuan. doğum günlerimiz aynı imiş. *
<br>
<br>ekleme: o filmi hatırladım. gecenin rengi
galatasarayın 2-0 geriye düşüp 2-4e çevirdiği ve 43 puanla liderliğini sürdürdüğü maçtır. sercan yıldırımın gol atmış olması oyuncunun moral motivasyonu açısından iyi olmuştur.
1954 yılında ankarada doğan sanatçı, istanbul devlet konservatuarı klasik türk sanat müziği bölümünden mezun oldu. enstrüman ustası olan oğur, ud, tanbur, bağlama, cümbüş ve keman gibi geleneksel çalgıları başarıyla çalmaktadır. doğu anadolunun folk müziği ve aşık veysel gibi ozanların şarkılarıyla büyüyen sanatçı, 1960larda jimi hendrixi dinledi ve bu, yeni bir müzikal deneyimin başlangıcı oldu. perdesiz elektrikli gitarın pasajları üzerinde kayma ve çeyrek tonların çalınmasına olanak tanıdı.
müzik hayatına 1980 yılında çeşitli sanatçılara eşlik ederek başladı ve ilk albümü "fretless"i 1994 yılında almanyada çıkardı.
türkiyenin en özgün müzisyenlerinden birisi olan oğur, içlerinde perdesiz gitarın da bulunduğu birçok gitar ve telli çalgıları kendisi, kendi amaçları doğrultusunda üreten büyük sanatçılardan birisidir. sanatçı, müziğe yalnız türkiyede değil dünya çapında da farklı zevkler ve tınılar getirdi.
anadolu ezgilerindeki hümanizmi, sufice bilgeliği, erdem arayışını yansıtan albümler yapan başarılı sanatçı, türkiye dışında bir çok festivallere katıldı ve bir çok değerli cazcılarla sahneye çıkıp kayıtlar gerçekleştirdi. türk folk müziğinden yola çıkarak bu müziğe büyük katkılar sağladı.
kaynak: kimkimdir.gen.tr en dokunan en acıtan eseri yarim senden ayrılalı dır.
bir de sevgilimi özleyince dinlediğim eser tutam yar elinden
tutam yâr elinden tutam
çıkam dağlara dağlara
olam bir yaralı bülbül
inem bağlara bağlara
ağam hey, paşam hey eyvah eyyy
emrah eder bu günümdür
arşa çıkan tütünümdür
yâra gidecek günümdür
düşem yollara yollara
ağam hey, paşam hey eyvah eyyy
sözüyle dinlemek isteyenlere
güler duman-tutam yar elinden
yazan: çünkü kadınım okunan: çüklü kadınım bayan bir arkadaşın facebookta paylaşılan bir fotografa yapmış olduğu yorum. hemen aklıma psk geliverdi.kendi kendime ''arkadaşın içine psk kaçmış olabilir mi?'' diye sordum o an.
5 yıl sonra bambaşka iklimlerde alacaksın soluğu. hiç tanımadığın bilmediğin bir coğrafyada olacaksın. elin ekmek tutmuş olacak ve artık kendi ayaklarının üzerinde durma vaktin gelmiş olacak.memleketinden nefret ediyordun, bir süre buradan da nefret edeceksin. her şey gözüne batacak. sonra işi kaşarlığa vuracaksın(ki şuan yaptıklarından farklı olmayacak). o hiç bilmediğin yerde tanımadığın kişilerle sabahı edeceksin,başına bir şey gelir mi korkusu yaşamadan. bir müddet böyle devam edeceksin.
sana bir iyi bir de kötü haberim var.
önce iyi haber:
4 kasım 2003-salı ; o gün tanıyacaksın adamın birini,ilk başta o da senin için diğerleri gibi olacak.sabahlayacaksınız,içinizdeki hayvanı susturacaksınız bazı bazı. zamanla ona bağlandığını hissedeceksin,onu özlediğini. ve artık sadece o olacak hayatının odağında. seveceksiniz birbirinizi. çoğu zaman şımarıklıklar yapacaksın, olmadık sebeplerden hır gür çıkaracaksın, ona hayatı zindan edeceksin;ama o hep sabırla duracak. sakinleşmeni bekleyecek. çok aptalca sebeplerle ayrılmak isteyeceksin ama sonra bakacaksın ki onsuz olmayacak. ne kadar huysuz olsan da onu hep çok seveceksin ve o da senden vazgeçmeyecek. birlikte dolu dolu 7 yıl geçireceksiniz.
kötü haber ise:
19 aralık 2010-pazar ; kaybedeceksin o insanı.öyle bir kaybediş olacak ki bir daha asla göremeyecek duyamayacaksın onu. dünyan yıkılacak,güçsüz düşecek aciz kalacaksın çoğu zaman.özleyeceksin onu. kahredecek,isyan edeceksin.artık yaşayamam diyeceksin;ama yanılıyorsun yaşanıyor ve yaşayacaksın.sonra o varken yaptığın şımarıklıklar,huysuzluklar adına çok pişman olacaksın,kendini hep suçlayacaksın;yapma!
ve bakacaksın ki onun olmadığı o memlekette kalamayacaksın;her yerde onu arayacak gözlerin ama nafile. ve bu daha çok acıtacak canını. nihayetinde terk edeceksin o memleketi başka bir yerde başka bir hayat kurmaya çalışacaksın,içinde bir yerlerde bir şeyler kırık dökük bir şekilde ve de eksik. başka insanlar alacaksın hayatına(hem de en saçma haliyle)
bir şey söyleyeyim mi? üzülme;zira o da istemezdi üzülmeni.kaldı ki herşeyin elbet bir şekilde sonu olacaktır. kendini şanslı hisset;onun gibi bir insanı tanıdın bildin.onunla yaşadın,her şeyini paylaştın,sevdin,sevildin. ve inanıyorum ki o bugün de var olsaydı hâlâ beraberdiniz.dediğim gibi şanslısın sen.bunu bil ve onu tanımış olmanın sana verdiği o güçle ayakta kalmaya devam et.bak bakalım etrafında sen gibi şanslı kaç insan var?
hayat devam ediyor,edecek!
hadi bakalım dinle şimdi bunu
''eşcinselliğe yeni başlanır mı?'' dedirten başlıktır. ya vardır ya da yoktur, sonradan olmaz bu durum. sanırım bu yönünü yeni farkedenler demek daha doğru olacaktır.
sıkılgan insanın iki cümle sonra muhabbeti kesmek istemesi ama bu isteğine rağmen kibarlıktan olsa gerek bunu dile getiremediği için başvurduğu yoldur.ki kendim öyleyim ne yazık ki