gordias

Durum: 298 - 0 - 0 - 0 - 12.06.2020 01:34

Puan: 3640 - Sözlük Kezbanı

9 yıl önce kayıt oldu. 6.Nesil Yazar.

life; keep it simple
  • /
  • 15

aktif erkeklerin ortak özellikleri

anlatılan derdin anlaşılamaması

etek tıraşı yönteminiz nedir

dayak nedir neden atılır

organize işler filmindeki efsanevi cem yılmaz repliği.

sihirli değneğiniz olsa ne yapardınız

götüme sokardım. böylece sihirin kendisi olur tükürüğümle insan boğar, osuruğumla dağları devirirdim. o derece! bilinsin...

mevlana öğütleri

ne olursan ol gel - mevlana
adam olursan gel - gordias

ablanax

penisilin ile yarışır* mı?

ilk insanların cinsel organlarını yaprakla kapatmaları

götünü başını açan kadınlar

am benim elletirim, bağ benim belletirim dedirtendir. açan açsın, kafayı çevirmek bedava.

üstüme yap üstüne yapayım

bir porno diyaloğu gibi görünmekle birlikte, yakınından bile geçmeyen cümledir. yeni türkiyemin gündüz kuşağındaki* evlendirme programlarının geyiğidir. her yaş ve ses grubundaki kadın ve erkekten duyulabilir. ancak gönül ister ki mal mülk değil bildiğin bdsm pratiklerden bahsedilsin, biz de rahat bir nefes alalım.*

geceye bir şiir bırak

neyzen tevfik'in duygulara tercüman şiiridir;

mecnun

yürü bre ehli deve endamını göreyim
sensiz geçen gecelerin ecdadını sikeyim
mecnun gibi top muyum bir am için öleyim?
leyla'yı da sikeyim mecnun'u da sikeyim.
bana yar olmayan karının izzetini itibarini sikeyim...
yansın karıların alayı, su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim.
düşmüşüz bir orospunun belasına,
koymadık diye taaa amının ortasına, kader böyle yazmış hatırasına...
ben böyle hatıranın hikayesini sikeyim!

amin...

sakal bakımı

aussie. yurdum erkeğine tavsiye edilesi marka. afrodizyak etkisi gözlenmiştir.* *

lost on you

arabada yolculuk ederken dinlenirse, yolun başka aktığını düşünenlerin olduğu şarkıdır.

aldatılmak

başıma gelmiş bir hadisedir.* samimiyetsizlik tezahürüdür. buradaki mesele hayatınızdaki bireyin ki bu kişi romantik bir ilişkinin kahramanı ya da sosyal hayatınızda anlam ifade eden biri olabilir. önemli olan etkileşimde* olduğunuz x kişisinin size yalan söylemesidir. bu aldatma olgusunun romantik boyutuna ilişkin olarak, diyelim ki beyaz atı olmasa da sosyal hayatınızda olan ademoğlunun başka bir beşer ile fiziksel aksiyonda bulunması değildir size kan kusturan... gayet size yalan söylemesidir. kabul edelim. işim var deyip sonra facebook'ta başkaları ile bir mekanda tag'lenmiş bir arkadaş için de aynısı hissedilir. yoğunluğu farklı olsa da duygusu aynıdır. ne gerek var yalana değil mi? bunun cevabı gayet basit. içinde yaşadığımız toprakların ayıp, yasak, günah üçgeni ile çevrelenmiş toplumudur. evet. "ben bu akşam seninle dışarı çıkmak istemiyorum" diyemeyen dostunuz ile "ben şu kişi ile sevişmek istiyorum" diyemeyen sevgiliniz arasında ne fark vardır? teknik olarak hiç. arkadaşınız sizi kırmamak, sevgiliniz sizi kaybetmemek için duygusunu ifade etmekten kaçınır. aferin! günün sonunda; aldatılmaya üzülmek durumu çözmez. mideniz burulur, kendinizden kaçamadığınız için yemek yerken, sigara içerken ya da tuvaletteyken duygu hep sizinledir. sonuçta zekanıza, aklınıza yapılan direkt bir saldırı vardır. durumu tolere edersiniz ya da etmezsiniz. zaten konumuz bu da değil, şiddetle yalan söylenmesidir.

igudesman and joo

aleksey igudesman

1973 yılında st. petersburg'da doğan rus keman ustası. tam adı aleksey mikhailovich igudesman'dır. klasik müziği ağır ağdalı halinden çıkartıp, bu alanda çığır açıp klasik müziği komedi ile birleştiren bir kişidir.

mozart'ın türk marşı:


"asia & more" isimli kitabında "turkey" olarak yer alan kendi parçası. türkiye için yazılmış türk bir çiftin kavgası:

ayı sözlük yazarlarının kendilerini bilgili hissettikleri konular

kolleksiyon konusunda gayet iyiyim. danışınız.

michelangelo

"ben heykeltraş'ım ressam değil" dedikçe habire resim çizdirilen rönesans ressamı, heykeltraşı, mimarı, şairi. (1475-1564) en ünlü eserleri, pieta-heykel(st. pietro, roma), davut-heykel(floransa güzel sanatlar akademisi, floransa), ademin yaratılışı-fresk(sistina şapeli,roma), aziz petrus bazilikası-klise(roma), sforza şapeli-santa maria maggiore bazilikası(roma)

ayrıca bir tür ninja kamlumbağa

pieta

ita. merhamet. kucağında ölü isa'yı tutan tutan meryem tasviri ile insanı gözünü kamaştıran michelangelo'un yonttuğu heykel. roma'daki st. pietro katedralinde bulunur. onu görmeden roma'dan dönenler günah işler. görmeye gidenler sevap... *

firuze

tarkan yorumunun en iyi yorum olduğunu düşündüğüm şarkı. *
  • /
  • 15

growlr

bir tane adam bana mesaj attı, profilini falan açtı. profilinde "resminizi açıp, konuşmayı kesmeyin" falan filan yazıyor. adam resmini açtı ve daha sonra konuşmayı kesti. aynı şeyi kendisi yapıyor. growlr'daki insanlarda şizofreni olabilir mi?

gusül abdesti

gay ilişkiler ters ilişki olduğu için gusül abdesti'de ters alınmalı. sexten önce abdest alınmalı.

erkeği en sorunlu burç

terazi. yükseleni terazi olsa da olur.
not: benim de yükselenim terazidir.

Toplam entry sayısı: 298

diğer gayleri çekemeyen mutsuz gay

özgüven eksiği, sevgisizlik ile birleşince olandır. kendini kabul sorunu da eklenince evlere şenlik durumlar. mevlam şifanı versin kardeeeeş!

serv-i revan

divan şairi nedim'in bir şiiri. osmanlı'da uzun boylu kızlar için kullanılmış, "yürüyen selvi" anlamına gelen tamlama. buraya kadar herşey normal. asıl anormal olan, edebiyat kitaplarına girerken aşağıda bulacağınız şiirin dördüncü mısrasının yer almaması. zira orada "izn alıp cuma namazına deyu mâderden"* mısrası var. kadınlara cuma namazı farz değilse, nedim kiminle cuma namazına gitmek istiyor?*

*osmanlıca*
bir safa bahşedelim gel şu dil-i nâşâde
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e
işte üç çifte kayık iskelede amade
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e.

gülelim, oynayalım, kâm alalım dünyadan
mâ-i tesnim içelim çeşme-i nev-peydadan
görelim âb-ı hayat aktığın ejderhadan
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e

geh varıp havz kenarında hirâman olalım
geh gelip kasr-ı cinan seyrine hayran olalım
gâh şarkı okuyup gâh gazelhan olalım
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e

izn alıp cuma namazına deyu mâderden
bir gün uğrulayalım çerh-i sitem-perverden
dolaşıp iskeleye doğru nihan yollardan
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e

bir sen ü bir ben ü bir de mutrib-i pakize-eda
iznin olursa eğer bir de nedim-i şeyda
gayrı yâranı bugünlük edip ey şuh feda
gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e

*günümüz türkçesi*
gel, şu neşesiz gönüle bir sefa verelim;
yürüyen selvim (selvi boylum) yürü! sa'd-abad'a gidelim.
işte üç çifte kayık iskelede hazır;
yürüyen selvim, yürü! sa'd-abad'a gidelim.

gülelim, oynayalım, dünyadan arzumuzu alalım,
yeni yapılmış çeşmeden tesnim suyu (cennetteki bir su) içelim;
ejderhadan hayat suyu aktığını görelim
yürüyen selvim, yürü! sa'd-abad'a gidelim.

kah gidip havuz kenarında dolaşalım
kah gelip kasr-ı cihan'ı seyr ile hayran olalım
kah şarkı okuyalım, kah gazel okuyalım
yürüyen selvim, yürü! sa'd-abad'a gidelim.

annenden cuma namazına diye izin alıp,
zalim felekten bir gün çalalım,
iskeleye doğru gizli yollardan dolaşıp,
yürüyen selvim, yürü! sa'd-abad'a gidelim.

en seksi erkeklere sahip şehirler

güneydoğu anadolu'nun tamamı. hatta alanı genişletip "bereketli hilal" bile diyebilirim. doğulu adam her daim favori... hele bir de batı glase'i almış ise yanına her şekilde yatılır. her anlamda sonuna kadar. :)

yeni biri ile tanışmanın dayanılmaz zorluğu

meğer profilimi uzunca bir süre izlemiş. önyargılarının yoğun olmasından, çekinmiş. "şimdi yazsam beni tersler mi?”, "baya ukala birine benziyor, acaba öyle mi?", "ben bununla baş edemem” gibi cümleler kurmuş ki bunlar tamamen kendi ifadesi. sonunda bütün bunlara rağmen yazmış. bu kısımdan sonrasına ben de dahilim. bir hafta kadar yazıştık sonra yemeğe çıktık. baya, aleni “date” yani. herşey harika. gecenin sonunda arabadan inmeden iyi geceler öpücüğü de var. amerikan prodüksiyonu romantik komedi tadında olaylar birbirini izliyor ve insan ziyadesiyle ümitleniyor. zaman içinde toz duman dağılıp, resim netleşince anlıyoruz ki beyimizin uzun bir ilişkisi var; bitmemiş ama bitmiş de... uzunca bir süredir aralarında tenasül uzvu kullanımı yok ve son aylarda beşeri iletişim de yok. yemekler, kahveler, sinemalar, konserler, şehirdışı aktivileri vs. ne düşünürsün? değil mi? ben de öyle düşündüm... ama öyle değilmiş. biraz dürtünce, aslında diğer kişi beyimizi arasa koşarak gidecek kıvamda olmasına mı, yoksa “hayatından çıkartmak istemiyorsun madem ne demeye adama sevgili antresi yaşatıyorsun?” şaşkınlığına mı bakalım? halbuki konulu fuckbuddy de işimizi görürdü. kendini ifade edemeyen biri ile tanışılamıyormuş. enkaz altında kalanlara allah şifa versin. amin!

bir erkeğin en çekici olduğu an

merhamet gösterdiği andır. sana değil, bir duruma, olaya, oluşuma...

ispanyolca

şuan çalıştığım dil. bir dilde 2 tane olmak* fiili, 2 tane de "için"* edatı olur mu? ispanyolcada var. arap sabunu bol bulunca...

diğer gayleri çekemeyen mutsuz gay

özgüven eksiği, sevgisizlik ile birleşince olandır. kendini kabul sorunu da eklenince evlere şenlik durumlar. mevlam şifanı versin kardeeeeş!

yüreğini kolla aureliano ölmeden çürüyorsun

gabriel garcia marquez'in 1967* yılında yazdığı yüzyıllık yalnızlık kitabında geçen bir cümle. kanımca şebnem ferah kendisine dans pisti şarkısında "böyle yaşlanmak olmaz seninki eskimek, çökmek" diyerek gönderme yapmıştır.

auf halber strecke

elif (demirezer)'in insana çarpan yepisyeni şarkısı. akustik olması etkisini arttırıyor. dikkat. almanca bilmiyorsanız bile döver.*

sözleri;
du sagst ich pass hier grad nicht rein
du willst nicht mehr hier sein
denn du weißt nicht was du willst
du weißt nicht mehr wer du bist
du sagst deinem leben fehlt das heute
vor lauter wach sein auch die träume
dein bein hat keinen fuß
ich müsse gehen dann gehts dir wieder gut
und ich hörs mir an doch ich denk nicht dran
auf halber strecke geben wir nicht auf
auch wenn du fliehen willst dann lauf
einfach weiter geradeaus
auf halber strecke ist es genauso nah wie weit
selbst wenn ich dich tragen muss
ich tu es bis zum schluss
ich tu es bis zum schluss
ich sag dass mit uns macht keinen sinn
wo führt dass alles denn schon hin?
bei meinen eltern hats geklappt
doch dafür bin ich nicht gemacht
ich sag vielleicht lieb ich dich nicht mehr
zumindest ist es lange her
ich brauch wieder zeit für mich
und das geht nur ohne dich
und du siehst mich an und sagst mir dann
auf halber strecke geben wir nicht auf
auch wenn du fliehen willst dann lauf
einfach weiter geradeaus
auf halber strecke ist es genauso nah wie weit
selbst wenn ich dich tragen muss
ich tu es
bitte gib uns nicht auf bleib hier
gib noch nicht auf bleib hier
gib uns nicht auf bleib hier
ich trage dich und du mich dann
wir tragen und egal wie lang
bis zum schluss
auf halber strecke geben wir nicht auf
auch wenn du fliehen willst dann lauf
einfach weiter geradeaus
auf halber strecke ist es genauso nah wie weit
selbst wenn ich dich tragen muss
ich tu es
auf halber strecke ist es genauso nah wie weit
selbst wenn ich dich tragen muss
ich tu es bis zum schluss

kahve

servis etmeden evvel mutlaka lokum veya koyu kıvamlı tatlılar ile ikram edilen bir sohbet eşlikçisi, kimi zaman da gelecekten haberler veren bir kâhin. yanında gelen suyun iki anlamı var: temiz, berrak bir tat ile kahveyi içmeye başlamak ya da nazikçe misafirin açlık durumunu sormak. misafirin suyu önce içmesi "karnım aç" anlamına geldiğinden, hemen sofra kurup ardından yeniden kahve ikram ettirecek kadar kültürel kodun içinde. damatlara tuzlusunu veya biberlisini içirip sabrını test etmek bir yana, kız isteme törenlerinde önce suyu içen damat adaylarının yol yordam bilmediklerine kanaat ettirecek kadar belirleyici. dünya üzerinde başka hiçbir dilde bir rengi tarif etmek için kahve kullanılmazken, bizde ise sütlüsü, koyusu, açığı ile degradasyon yapar. bir öğününe de adını vermiştir.* dilimizde "berberin solumazı, tellağın terlemezi, kahvecinin söylemezi yeğdir", "köylünün kahve cezvesi karaca amma, sürece", "bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır", "gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül sohbet ister kahve bahane" gibi deyimlerin, atasözlerinin varlığı ne kadar önemli bir yeri olduğunu bir kez daha gösterir.

neticede bizim için, hep kırk yıl hatırı olandır... canı çeken? *

kıro erkeklerin ortak özellikleri

ukala dümbeleği olarak anılmayı göze aldığım başlıktır. yazdıklarım "madi"lensin diye bayrak açmayı bir borç bilirim. onuncu köyden naklen yayın sürerken, yazdıklarımın gittiği yerin bir önemi yok zira sırf beğenilerimize ters düşüyor diye birine yaftayı yapıştırmak komik olmakla birlikte, şiddetle ayıp gelmekte. cümle içinde kullanıldığı hali ile kıro tanımına biraz takık biriyim naçizane. izninizle, inatla yazacağım. *

tespih çekmek, saçını ortadan ikiye ayırmak ve bunun için limon kullanmak, siyah gömlek ile beyaz kravat takmak, beyaz lastikli slip ya da çorap giymek bir kişiyi kıro yapmaz, sadece farklı yapar.* yazarın verdiği örneklerin tabii ki bir önemi yok...

bu formalist bakış açısı beni derinden yaralamakta sevgili sözlük. sosyal kontrat'ı tersinden anlamak bu olsa gerek. davranışların asıl belirleyicisinin kültür olduğunu, ben değil antropoloji söylüyor. yani kültürsüz kimse yok etrafta. farklısı var. yoksa şahsına münhasır giyinen japon gençlerine neden ütopik diyemiyoruz? * bahsi geçen "kıro"luk ile hoyratça tezahür eden öküzlüğü birbirine karıştırmak en sık yapılan yanlış benim gördüğüm. ülkemizin kapitalist sisteme göre az gelişmiş doğusundan gelen insanlara pek bir güzel bu tanımı yakıştırıyoruz da ışık doğudan yükseliyor onu ne yapacağız? ilk önce, başka aynalarda bir kendimize bakalım da gerisi kolay. en azından denemesi bedava...

müşkülpesent

bulup da bunayan, bir de kıllısını arayan. dayak var yer misin? diye sorduran. zaman zaman ben.*

arketip

ilk örnek demek olan fransızca kelime. orijinal yazılışı archétype. ilk kullanan kişi carl gustav jung'dur.
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.